Osmanlı devletinde her alanda farklı eğitim kurumları tesis edilmiştir. En onemlileri medreseler, sıbyan mektepleri ve Enderun ’dur.
Osmanlı ’da din temelli eğitim esastı. Eğitim kurumları da bu temel uzerine inşa edilmiştir. Devlete kalifiye kadro ve ulema yetiştiren kurumlar medreselerdir. Halkın cocuklarının eğitim aldığı eğitim kurumları sıbyan mektepleridir. Enderun, yuksek dereceli devlet kadrosu yetiştirmesinin yanında işle eğitimi birleştiren eğitim metodu ile de dikkat ceken Osmanlı ’nın en onemli eğitim kurumdur.
[h=2]Osmanlı ’da Eğitim [/h]Eğitim kurumları, toplumun ihtiyaclarına cevap vermek amacıyla kurulan kuruluşlardır. Aksi durumda yerlerini yeni kurumlara bırakırlar. Osmanlı Devleti ’nde de Batılılaşma eğiliminin başladığı donemlerde halkın ihtiyacları temelinde kurulan eğitim kurumlarındaki değişim dikkat cekiyor.
Osmanlı Devletinde ilk yenileşme donemi teknik ve din eğitim oğretimi acısından onem taşıyor. Cunku Batılılaşma hareketleri, ozellikle Tanzimat doneminden itibaren eğitim kurumlarını yeni bir safhaya taşımıştır. Osmanlı ’ya ozgu klasik eğitim kurumları, bu doneme kadar etkisini surdurdu. Halkın değişen ihtiyaclarını karşılamak icin yeterli olmayan klasik eğitim kurumları, yenileşme faaliyetleri ile yerini modern eğitim kurumlarına bıraktı. Makalemizde, Osmanlı Devletinin her alanda farklı amaclarla tesis ettiği eğitim kurumlarını ele aldık!
[h=3]Medreseler [/h]Medreseler, dunya medeniyet tarihinde sistematik olarak eğitim oğretim verilen ilk eğitim kurumları olarak kabul ediliyor. “Medrese” terimi, Arapca "de-re-se" kokunden turetilmiştir; “ders yapılan yer” anlamındadır. Osmanlı ’da cami ve mescitlerin yanında, dini bilgileri oğreten medreseler de tesis edilmiştir.
Osmanlı ’da medreseler, cami derslerinden bağımsız olarak eğitim oğretim verilen en onemli kurumlardı. Tarih belgelerinde ilk medreselerin dokuzuncu ve onunca yuzyıllarda tesis edildiği belirtiliyor. Ancak ilk medresenin İran'ın Ravazi Horasan eyaletine bağlı Nişabur şehrinde 11. yuzyılda eğitime başladığına dair bilgiler de mevcut!
Tum bunlarla birlikte ornek nitelikteki ilk teşkilatlı medrese 1057 yılında Buyuk Selcuklu Veziri Nizamu'I-Mulk tarafından Bağdat'ta kurulan Nizamiye Medresesi ’dir. Turklerin İslamiyet ’i kabul etmesinden sonra kurulan Buyuk Selcuklu ve Osmanlı devletlerinde en onemli eğitim kurumları Nizamiye medreseleri olmuştur. Farklı kentlerde tesis edilen cok sayıda Nizamiye Medresesi, ilim adamları ve nitelikli devlet kadroları yetiştirilmesine onculuk etmiştir. 1470 yılında İstanbul ’da “Semaniye Medreseleri” kuruluncaya kadar en onemli eğitim kurumu Nizamiye Medreseleri olmuştur.
Buyuk Selcuklu devletinin mirası medreseler, aynı işlevini Osmanlı ’da da surdurmuştur. En buyuk Osmanlı medresesi, Fatih Sultan Mehmed'in kendi adına inşa ettirdiği camide tesis edilmiştir. 1463 yılında inşasına başlanan kulliye, 1470 yılında tamamlanmıştır. Bu cami cevresinde mektep ve sekiz medrese vardı. Ayrıca, kutuphane ve aşevi gibi tesisler de bulunuyordu. Buyuk bir kulliye olan bu yapıya once "Medaris-i Semaniye" adı verildi; daha sonra ismi "Sahn-ı Seman" olarak değiştirildi. İhtisas medreseleri olarak bilinen bu yuksek dereceli “semÂniye” (sekiz) medreseleri, caminin iki tarafında dorder adet sıralanmıştır.
Medreselerin geliştiği diğer donem Kanuni Suleyman zamanında olmuştur. Bu donemde Suleymaniye Medresesi tesis edilmiştir. Aynı zamanda medreselerin en yuksek seviyeye ulaştığı bu donemde medreseler, kucuk sınıflardan buyuk sınıflara doğru on iki kademeli bir sistemle teşkilatlanmıştır. Bu medreseye, diğer medreselerden farklı olarak ordunun tıbbi ihtiyaclarını karşılamak icin Tıp Medresesi de eklenmiştir. Ayrıca, Daru'ş Şifa ve riyaziyat oğrenimine mahsus dort medrese de icermektedir. Suleymaniye Medresesi, dini alanlar dışındaki alanlarda kalifiye kadrolar yetiştiren bir kurum olmuştur.
[h=4]Medreselerin Yapısı [/h]Medreseler, camilerin cevresinde tesis edilen, oğrenciler icin barınma alanları bulunan, hamam, kutuphane ve aşevi gibi bolumler iceren donemin en onemli eğitim kurumlarıdır.
Osmanlı medreseleri, iki farklı acıdan değerlendirilebilir. Fatih Sultan Mehmet ’in kurduğu Sahn-ı Seman, ilahiyat, hukuk ve edebiyat oğretimine odaklanmıştır. Kanuni Sultan Suleyman ’ın kurduğu Suleymaniye ise, tıp ve fen ilimleri alanında unlenmiştir. Bu acıdan bu iki tur medresede kadılar, muderrisler, muftuler, doktorlar, mimarlar ve muhendisler yetişmiştir. Hadis ağırlıklı eğitim veren Daru'l-Hadis, Kur'an-ı Kerim odaklı eğitim veren ve cami gorevlileri yetiştiren Daru'I-Kurra gibi kurumlar da bu medreselerin bunyesindeki kurumlardır.
Medrese oğretmenleri; muderris, mulazım, muhaddis, molla, fakkaha, allame, karî ve fakih gibi unvanlar taşırdı. Oğrenciler ise, suhte (softa), danişmend ve muid gibi isimlerle sınıflandırılırdı. Medreselerde yatılı kalan oğrenciler harclık alırdı. Mezun oğrenciler muderrislik gibi gorevlere tayin edilirdi. Medreselerin yonetiminden sorumlu en ust makam şeyhulislamdı. Şeyhulislamların gorevlendirdiği “ders vekili" unvanı olan muderrisler de idarede yer alabiliyordu.
Medrese eğitimi, "icazet" imtihanı ile sona erer ve eğitimini tamamlayanlara "mucaz" adı verilirdi. İmtihanları yapmak veya icazet vermek, "muciz" adı verilen Sahn muderrislerine ait bir haktı. Medrese oğrencilerinin aldığı diplomaya "icazetname" adı verilirdi.
Osmanlı ’da din, hukuk, fen ve irfan gibi alanlarda en yuksek seviyeye Suleymaniye Medreseleri ile ulaşılmıştır. Ancak medreseler; deney, gozlem ve muspet ilimlere yeterince yer verilmemesi; eğitim oğretim yontemlerinin ve disiplinlerin yozlaşması, halkın ihtiyaclarına yeterli cevapların verilememesi, aklî ve muspet bilimler yerine dini bilimlere ağırlık verilmesi ve Arapcaya ağırlık verilmesi gibi sebeplerle gerilemiştir. Devletin zayıflaması da, medreselerin onemini daha da azaltmıştır.
[h=4]Sıbyan Mektepleri [/h]
Sıbyan mektepleri, Osmanlı eğitim sisteminde ilkoğretim seviyesinde eğitim verilen kurumlardır. “Mahalle mektebi” olarak da bilinir. Osmanlı ’da hukumdarlar ve vezirler tarafından yaptırılan buyuk camilerde veya kulliyelerde ceşitli mektepler de tesis edilmiştir. Orneğin; II. Mehmed, kendi adına yaptırdığı cami ve kulliyede "Daru't-Ilim", "Daru's-Sıbyan", "Mualliınhane", "Mektephane", "Taş Mektep" ve "Mahalle Mektebi" gibi adlar verilen bir mektep yaptırmıştır. Bu mektepte 5-6 yaşında "Sabi" denilen kucuk cocuklar okutuluyordu. Bu sebeple de "Sıbyan Mektebi" olarak biliniyor.
“Mektep”, Arapca "ke-te-be" kokunden turetilen bir terimdir. “yazma oğrenilen yer” anlamındadır. İslam ’da cocukların Kur ’an-ı Kerim oğrenmesi gerektiğinden mektepler yaygın olarak “Kur'an oğrenilen yer” olarak tanımlanmıştır. II. Beyazıd'ın kendi adında yaptırdığı camideki mektebin vakfiyesinde, "Mektephanede talim-i kelaın-ı kadim ve Kur'an-ı azim ederler" ifadesi yazılmıştır. Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi sıbyan mektepleri cocuklara Kur'an-ı Kerim oğretmek gayesi ile tesis edilmiştir. II. Beyazıd ’dan sonra yaptırılan sıbyan mekteplerinde de bu gayeye sadık kalınmıştır.
Sıbyan mekteplerinde Kur'an-ı Kerim dışında tecvid ve ilmihal dersleri de verilirdi. Hatta yazı yazmanın da oğretildiğine dair bilgiler bulunuyor. I. Mahmud'un annesi ve I. Abdulhamid tarafından 1781 ’de yaptırılan sıbyan mektebinde yazı ve kitabet derslerine yer verilmiştir. Ancak bu dersler, diğer sıbyan mekteplerine yayılmamıştır.
Sıbyan mektepleri, herhangi bir resmi yonetmeliği veya oğretim programı olmayan mekteplerdi. Bu mekteplerin idaresinden şeyhulislamlar ve muftuler sorumlu olmuştur. 4-5 yaşına gelen cocuklar, ailelerin tertiplediği ve "amin alayı" adı verilen torenle sıbyan mekteplerinde başlatılırdı. Bu mekteplerde cocuklara ilk olarak Arapca alfabe kitabı verilirdi. Ayrıca, Kur ’anı Kerim okumanın esasları anlatılırdı. Dini vazifeler, yazı yazmak ve dort işlem gibi temel bazı eğitimler de verilirdi.
Sıbyan mekteplerinde oğretmenler, oğretmen yardımcıları ve “halife” adı da verilen kalfalar medrese eğitimi temelinde cocukları terbiye ederdi. Ezberciliğin on planda tutulduğu sıbyan mekteplerinin belli bir eğitim oğretim suresi yoktu. Eğitimler sabah erken saatlerde başlar, oğle arasından sonra ikindiye kadar devam ederdi. Bu mekteplerde kız ve erkek cocuklara karma veya ayrı olarak eğitim verildi.
Kur'an'ı en az bir kez hatmeden cocuklar eğitimi tamamlayabiliyordu. Eğitimler genellikle medrese eğitimi gormuş cami imamı, muezzin veya Kur'an-ı Kerim ve Subha-ı Sibyan ve Tuhfe-i Vehbi gibi risaleleri okuyan yaşlı kadınlar tarafından verilirdi.
Kur'an sureleri, hadisler, Arapca dil bilgisi ve Turkce dini bilgiler gibi eğitimlerin verildiği sıbyan mekteplerinde cocuklara; buyuklere saygı, sevgi ve dini ahlak gibi değerlerin de kazandırılması esas alınırdı. Sıbyan mektepleri XIX. yuzyıl başlarına kadar bu esas cercevesinde eğitimlerine devam etmiştir.
[h=4]Saray Mektepleri [/h]
Saray mektepleri, saray cocuklarına eğitim verilen kurumlardı. Saray mekteplerinde yetişenler, padişahın, padişahın ailesinin ve saray halkının hizmetinde bulunurdu. Bu mekteplerde memurlar, mustahdemler askerler ve guvenilir devlet adamları yetişirdi. Ayrıca, saray eğlencelerinde gorev alan oyuncular ve calgıcılar da bu mekteplerde eğitim alırdı.
Enderun Mektepleri
Saray mektepleri arasında en dikkat ceken ve en onemli mektep Enderun Mektebi ’dir. XI. yuzyıl ortalarından itibaren Osmanlı ’da medrese dışındaki en onemli resmi eğitim kurumudur. İlk Enderun mektebi II. Murad zamanında tesis edilmiş; II. Mehmet doneminde de gelişmiştir. Enderun ’da genellikle mulki ve askeri idareciler yetiştirilirdi. Bu mekteplerde eğitim alan oğrenciler ozenle secilirdi. Aileleriyle hicbir ilgileri kalmayan devşirme cocuklar, Enderun'a alınmadan once hazırlık eğitiminden gecirilirdi. Edirne, Galatasaray ve İbrahim Paşa saraylarında ceşitli dersler ve talimler alan bu cocuklara "acemi oğlanları" adı verilirdi. Acemi oğlanları, hazırlık eğitimlerinin ardından askeri birliklerde gorevlendirilirdi. Yetenekli acemi oğlanları da, yuksek eğitim icin Enderun mekteplerine alınırdı.
Enderun mekteplerinin temel prensibi disiplindir. Bu mekteplerde eğitim 14 yıl surerdi. Dersler unlu muderrisler ve kalifiye saray elemanları tasarından verilirdi. Yabancı eğitmenler de gorev alabilirdi. Oğrenciler yatılı eğitim alırdı. Ayrıca eğitimlerinin ilk yılından itibaren aylık bağlanırdı.
Şehzadegan Mektebi
Saray mektepleri arasında onemli ikinci mektep Şehzadegan mektebidir. Şehzadelerin ilkoğretiminin verildiği mekteplerdir. Eğitim programı sıbyan mektepleri ile aynıdır. Şehzadelerin eğitimi kucuk yaşlarda başlardı. Şehzadeler, eğitimlerinin ardından lala gozetiminde sancaklara yonetici olurdu.
Meşkhane Mektebi
Saray mekteplerinin ucuncusu Meşkhane mektebidir. Yetenekli ic oğlanların musiki oğrendiği mekteplerdir.
Harem
Sarayda padişahın ailesi ve hizmetlilerin kaldığı bolume “harem” adı verilir. Haremde yaşayan cocukların eğitimleri ile kalfalar ve dadılar ilgilenirdi. Hizmetli ve cariyeler de burada eğitim alırdı. Haremde okuma, yazma, muzik, resim, edebiyat, dikiş, nakış ve orgu gibi dersler verilirdi.
[h=3]Diğer Eğitim Kurumları [/h]
Osmanlı Devletinde askeri ve mulki alanlardaki alt kadrolara eleman yetiştirmek icin farklı eğitim bazı kurumlar da tesis edilmiştir. Ayrıca, medrese, sıbyan mektepleri, saray mektepleri bunyesinde cok sayıda alt eğitim kurumları oluşturulmuştur.
Bunlardan bazıları da şunlardır;
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Tıphane): Osmanlı padişahı II. Mahmut tarafından 14 Mart 1827 tarihinde acılmıştır. Turkiye tarihindeki ilk tıp fakultesi olarak kayıtlara gecmiştir. Bugunku İstanbul Tıp Fakultesi ’dir. Mekteb-i Mulkiye: Sivil yonetici yetiştirmek icin kurulan bir mekteptir. 1859 yılında İstanbul ’da tesis edilmiştir. Mekteb-i Aşîret-i HumÂyun: “Aşiret Mektebi” olarak da bilinir. Aşiretlerin hakim olduğu bolgeleri muhafaza etmek amacıyla acılmıştır. Aşiret reislerinin ve ağalarının cocuklarının eğitim aldığı kurumlardır. Bu cocukların Osmanlı kulturuyle yetişmesin ve devlete bağlılığı icin acılmıştır. Muhendishane-i Bahr-i HumÂyun: 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi icin kurulmuştur. Ayrıca, tersane halkının eğitildiği teknik bir okuldur. Muhendishane-i Berr-i HumÂyun: 1795 yılında III. Selim doneminde kurulan bu kurum, gemi inşaatı, inşaat muhendisliği, mimarlık ve haritacılık eğitimi veriyordu. Musika-i Humayun: Tum musiki kurumlarını bunyesinde barındıran bir catı eğitim kurumudur. Darulkurra: Kur ’an-ı Kerim ’i tecvidli okuma ve hafızlık eğitimi verilen yerdir. Medreseler bunyesinde tesis edilmiştir. DÂrulmuallimÂt: 1870 yılında ilk ve orta oğretim kız okullarına oğretmen yetiştirmek uzere tesis edilen eğitim kurumudur. “Kız oğretmen okulu” olarak da bilinir. Tophane: Askeri sanat mekteplerinden biri olan Tophane, orduda kullanılan topların uretildiği ve toplarla ilgili eğitimlerin verildiği kurumdur. Kılıchane: Ordunun kılıc ve kesici silah gibi arac ve gerec ihtiyaclarını karşılamak icin kurulmuş askeri sanat mektebidir. Tufekhane: Tufek yapımı, tufeklerin bakım ve onarımı ile ilgili eğitimlerin verildiği askeri sanat kurumudur. Humbarahane: Askeri sanat mektebi olarak havan topu dokumu yapılan ve el bombası uretilen kurumdur. Mehterhane: Musiki eğitimi verilen ve mehter takımlarının tesis edildiği, askeri mızıka eğitiminin verildiği kurumdur. Cambazhane: Saraydaki eğlencelerde gorev alan cambaz hokkabazların yetiştirildiği kurumdur. Rasathane: Astronomi alanında akademik duzeyde eğitim verilen kurumlardır. Tekke: Dini eğitimlerin verildiği kurumdur. Tedris, tefsir, hadis, fıkıh, siyer‐i nebî gibi dersler verilmiştir. Lonca: Esnaf teşkilatı Ahiliğin devamıdır. Meslek mensuplarının yetiştirildiği bir eğitim kurumudur.