
Anakronizm ismi Yunancadan gelir. Yunanca “ana” geri anlamına “khronos” zaman anlamında gelir; sozcuğun tam anlamı da “zamanda gerilik, zamanın geriye akması” olarak verilir.
TDK Guncel Sozluk ’te sozcuk “Tarih Yanılgısı” olarak gecmektedir. Ana Britanica Ansiklopedisinde ise “ kronolojik ilişkinin isteyerek ya da bilmeden dikkate alınmaması ya da değiştirilmesi” olarak tanımlanır. Bu kavramın Turkce bir terim adı yoktur ama Sabah gazetesi yazarı Emre Akoz, bu soruna bir cozum olması amacıyla bir koşe yazısını bu adlandırma sorununa değinmiş, terim onerilerinde bulunan okurlarının terim onerilerini koşesinde gostermiştir. En sonunda da kendisi de bu terim icin “zaman bozum” onerisini getirmiştir. Yalnız henuz TDK terimler hafızasında Anakronizme Turkce bir terim yerleştirilememiştir.
Anakronizm En Cok Tarih, Edebiyat ve Sanat Yapıtlarında Gorulur…
Anakronizm, bir sanat akımı değildir; yazılan makalelere baktığımızda bunun genelde yanlış bir kullanım olarak değerlendirildiğini goruyoruz. Bu bakımdan da ozellikle tarihi metinlerde kurgunun sağlam yapılmaması olarak da değerlendirilebilir. Nitekim son zamanlarda cekilen ve konusunu tarihten alan dizi ile filmlerin fazla olması ve bu film ya da dizilerde tarihi hataların fazla olması bu konuyu yeniden gundeme getirmiştir.
Anakronizm konusunu tarihten alan modern dizi ve film alanında verilen yapıtlarda cok fazla gorulur. Ozellikle bu durum bir hata olarak değerlendirilir. Son zamanların en cok tartışılan dizisi olan “Muhteşem Yuzyıl” icin bu hatalar uzerine onlarca makale yazılmıştır. Muhteşem Yuzyıl dizisinde en cok tartışılan hatalar şunlardır:
15.yy ’da gecen olaylarda o zamanlar Diyar-ı Bekir olan kentin şimdiki adı olan “ Diyarbakır” diye bahsedilmesiSarayda domates doğranması (Domates Amerika ’nın keşfi ile bulundu ve Osmanlı mutfağına 1835 yılından sonra girdi)Osmanlılarda Abdulmecid zamanına kadar masa yoktu. Adı gecen dizide Pargalı İbrahim ’in evinde yemek masası vardı ve kendisi de surekli masada calışıyordu.Osmanlılarda parke kullanılmıyordu; zaten parke ilk 17. yy ’da 1684 yılında Fransa ’da ilk kez ortaya cıktı. 15. asırda Osmanlılarda olmasının imkanı yoktu.Anakronizm resim sanatında da sıkca hatalara neden oluyor. Resim sanatında oluşturulan bu durumların kasten mi yoksa bilmeden mi oluşturulduğu henuz bilinmiyor; cunku bahsi gecen ressamlardan bircoğu hayata gozlerini kapatmışlardır. Kimi duşunurlere gore o zamanda olmayan nesneler, resmedilerek o nesneye dikkat cekilmek istenmiştir. Ana Britanica Ansiklopedisinde bu duruma şu acıklamayı getirmektedir: “Anakronizm, değişik donemlerle ozgu farklı duşunce ve yaşam bicimlerinin goz onunde tutulmamasından ya da tarihsel gerceklerin bilinememesinden kaynaklanır”. Anakronizm gorunen bazı resimler şoyledir:
Raffaeollo tablolarında bu duruma sıkca rastlanır.14. – 18.yy arasında hukum suren Barok donemi ressamı olan Cesare Gennari ’nin “Orfe o“ adlı tablosunda keman kullanılması ki bu tablo Yunan tarihini ele alıyordu ve ele aldığı donemde keman olmamalıydı.Yine garip bir ornek ki Leonardo da Vinci'nin meşhur resimlerinden olan “Son Akşam Yemeği” adlı tablosunda Havariler ’in portakal yemesidir. Oysaki tablo 1498 yılında yapılmıştı ve o zamanlar o donemde o yerde portakal henuz bilinmiyordu.Ulusların dini kimliklerinin de once kendi uluslarıyla şekillendirildiği ortadadır. Bircok Meryem Ana tablosunda Meryem Ana farklı ulusların kadınlarının kılığındadır. Flaman ressamlar Meryem Ana ’yı guzel bir Flaman kadını gibi resmeder. Fransız ressam Fouquet, Meryem Ana resminde Meryem Ana ’yı Germen tiplerine benzetir. Alman ressam Duhrer ’in resimlerinde Meryem Ana bir Alman guzelidir. Bu ornekler daha da coğaltılabilir. (Nihad Sami Banarlı; Edebiyat Sohbetleri, Bolum : Resim ve Milliyet; İstanbul 2007, Kubbealtı Neşriyat)Anakronizm, tiyatrolarda da cok sık rastlanan bir durumdur. Elbette şimdiki oyunlardan yani tarihi oyunlardan bahsediyoruz. Lakin bazen de eski donemde yazılan bir oyun aynen bugun oynanmak istendiğinde anakronizm gorulebiliyor. Orneğin Shakspeare ’in Julius Caesar aldı oyununda başrol oyuncunun kolunda bir saatin olması buna ornek gosterilebilir. Sanıyoruz ki bu durum bir nesneye dikkat cekmekten ziyade bir “hata” olarak nitelendirilmeli. Buyuk İskender aslen bir Makedon olmasına rağmen Fransız sahnelerinde – ta ki Voltaire gelene kadar – hep Fransız kralı XVI. Louis giysileri icinde gorulmuştur mesela.
Anakronizm, tarih konulu filmlerin modern hayatta yeniden kurgulanması ile de ortaya cıkar. Yapımcılar ya da bu kurgucular, tarih bilgisi eksikliğinden, bilimsel tarih yaklaşımının yoksunluğundan ya da duşunce – yaklaşım tutumları on plana tutulmadığından kaynaklı olarak anakronist hatalar yapabilmektedirler. Orneğin cok meşhur bir ornektir; Cecil B. De Mile ’nin “On Emir” filminde firavunun emrinde olan figuranlar tenis ayakkabısı giymişlerdi.
Ders Kitaplarında Yapılan Anakronizm Daha Tehlikeli…
Yukarıda bahsedilen sanat ve edebiyat dalları idi. Aslına bakarsak bunları zaten belli bir yaşın uzerindeki insanlar takip ettikleri ve bunların oğretici bir yanı olmadığı sadece sanatsal bir hata olarak kabul edilip sineye cekilebilir. Ama eğer anakronizm ilkokul ve ortaokul duzeyindeki tarih kitaplarına yansıyarak oğretim durumuna gecerse?..
Canakkale 18 Mart Universitesi ’nde oğretim gorevlisi olan Yrd. Doc. Dr. İbrahim Hakkı Ozturk bu konuyu “Tarih Oğretiminde Anakronizm Sorunu: Sosyal Bilgiler ve Tarih Ders Kitaplarındaki Kurgusal Metinler Uzerine Bir İnceleme” adlı makalesinde işlemişti. Sosyal Bilimler Eğitimi Araştırma Dergisi ’nin 2.2012 tarihindeki sayısında cıkan bu yazıya internet uzerinde de erişilebilir ve meraklılarının okuması onerilir.
İbrahim Hakkı Ozturk, bir araştırma yapma ihtiyacı hissetmiş ve kitap sayısını sınırlı tutarak 2009 – 2010 eğitim – oğretim yıllarında İlkoğretim 6. ve 7. sınıf sosyal bilgiler , ortaoğretim 9. ve 10. sınıf tarih dersleri olmak uzere toplam dort kitabı araştırmasının malzemesi yapmış. Varmak istediği sonuc geniş caplı bir durum değerlendirmesi yapmak yerine konuyu derinlemesine irdelemek olduğu icin dort kitap ile sınırlı tutmuş araştırmasını. Buna anakronizmi dort yonunden de bir değerlendirme yapmıştır. Oldukca hoş ve etkili bir calışmadır ki meraklısına okumasını tavsiye edilir.
Anakronizm Her Zaman Hata Değildir; Bazen İroni icin de Kullanılır…
Sanatcıların yaptıkları anakronizm de tanım yaparken bu hataların bazen kasten bazen de kasıtlı olmadan yapılabileceğini soylemiştik. Yukarıda bilinmeden yapılan anakronizmden bahsettik; şimdi ise kasten yapılanlardan bahsedeceğiz.
Sanatcı komik bir yergi ya da ironi yapmak amacıyla Anakronizmi kullanabilir. Elbette amacı başka bir etki yaratmak da olabilir ama en cok ironide ve kara mizahta bu duruma sık rastlanır. Bu halde sanatcı icinde bulunduğu toplumun geleneklerini, goreneklerini ya da adetlerini kendi milletinin ya da başka bir milletin adaletleri, gelenekleri ile karşılaştırabilir. Buna dikkat cekmek icin de Anakronizmden faydalanabilir. Bu şekilde de hem bu gunu hem de dunu dikkat cekici bir şekilde aynı anda kıyaslayabilir. Sanatcının ilgilendiği sanat dalı farklı olabilir; ama her dalda bu tip bir anakronizme rastlanabilir. Edebiyat alanında buna Mark Twain “Kral Arthur'un Sarayında Bir Amerikalı” (A Connecticut Yankee King Arthur's Court) adlı bir kitap yazmıştır. Bu kitabında Amerikalı olgusu yokken Kral Arthur ’un sarayındaki bir Amerikalıyı işler. Resim alanında ise James Ensor; Hz. İsa ’yı Bruksel ’e girerken tasvir etmiştir. Turkiye ’de Ata Demirer ’in yapımcılığını ustlendiği “ Osmanlı Cumhuriyeti” bu duruma ornek olabilir.
TDK Guncel Sozluk ’te sozcuk “Tarih Yanılgısı” olarak gecmektedir. Ana Britanica Ansiklopedisinde ise “ kronolojik ilişkinin isteyerek ya da bilmeden dikkate alınmaması ya da değiştirilmesi” olarak tanımlanır. Bu kavramın Turkce bir terim adı yoktur ama Sabah gazetesi yazarı Emre Akoz, bu soruna bir cozum olması amacıyla bir koşe yazısını bu adlandırma sorununa değinmiş, terim onerilerinde bulunan okurlarının terim onerilerini koşesinde gostermiştir. En sonunda da kendisi de bu terim icin “zaman bozum” onerisini getirmiştir. Yalnız henuz TDK terimler hafızasında Anakronizme Turkce bir terim yerleştirilememiştir.
Anakronizm En Cok Tarih, Edebiyat ve Sanat Yapıtlarında Gorulur…
Anakronizm, bir sanat akımı değildir; yazılan makalelere baktığımızda bunun genelde yanlış bir kullanım olarak değerlendirildiğini goruyoruz. Bu bakımdan da ozellikle tarihi metinlerde kurgunun sağlam yapılmaması olarak da değerlendirilebilir. Nitekim son zamanlarda cekilen ve konusunu tarihten alan dizi ile filmlerin fazla olması ve bu film ya da dizilerde tarihi hataların fazla olması bu konuyu yeniden gundeme getirmiştir.
Anakronizm konusunu tarihten alan modern dizi ve film alanında verilen yapıtlarda cok fazla gorulur. Ozellikle bu durum bir hata olarak değerlendirilir. Son zamanların en cok tartışılan dizisi olan “Muhteşem Yuzyıl” icin bu hatalar uzerine onlarca makale yazılmıştır. Muhteşem Yuzyıl dizisinde en cok tartışılan hatalar şunlardır:
15.yy ’da gecen olaylarda o zamanlar Diyar-ı Bekir olan kentin şimdiki adı olan “ Diyarbakır” diye bahsedilmesiSarayda domates doğranması (Domates Amerika ’nın keşfi ile bulundu ve Osmanlı mutfağına 1835 yılından sonra girdi)Osmanlılarda Abdulmecid zamanına kadar masa yoktu. Adı gecen dizide Pargalı İbrahim ’in evinde yemek masası vardı ve kendisi de surekli masada calışıyordu.Osmanlılarda parke kullanılmıyordu; zaten parke ilk 17. yy ’da 1684 yılında Fransa ’da ilk kez ortaya cıktı. 15. asırda Osmanlılarda olmasının imkanı yoktu.Anakronizm resim sanatında da sıkca hatalara neden oluyor. Resim sanatında oluşturulan bu durumların kasten mi yoksa bilmeden mi oluşturulduğu henuz bilinmiyor; cunku bahsi gecen ressamlardan bircoğu hayata gozlerini kapatmışlardır. Kimi duşunurlere gore o zamanda olmayan nesneler, resmedilerek o nesneye dikkat cekilmek istenmiştir. Ana Britanica Ansiklopedisinde bu duruma şu acıklamayı getirmektedir: “Anakronizm, değişik donemlerle ozgu farklı duşunce ve yaşam bicimlerinin goz onunde tutulmamasından ya da tarihsel gerceklerin bilinememesinden kaynaklanır”. Anakronizm gorunen bazı resimler şoyledir:
Raffaeollo tablolarında bu duruma sıkca rastlanır.14. – 18.yy arasında hukum suren Barok donemi ressamı olan Cesare Gennari ’nin “Orfe o“ adlı tablosunda keman kullanılması ki bu tablo Yunan tarihini ele alıyordu ve ele aldığı donemde keman olmamalıydı.Yine garip bir ornek ki Leonardo da Vinci'nin meşhur resimlerinden olan “Son Akşam Yemeği” adlı tablosunda Havariler ’in portakal yemesidir. Oysaki tablo 1498 yılında yapılmıştı ve o zamanlar o donemde o yerde portakal henuz bilinmiyordu.Ulusların dini kimliklerinin de once kendi uluslarıyla şekillendirildiği ortadadır. Bircok Meryem Ana tablosunda Meryem Ana farklı ulusların kadınlarının kılığındadır. Flaman ressamlar Meryem Ana ’yı guzel bir Flaman kadını gibi resmeder. Fransız ressam Fouquet, Meryem Ana resminde Meryem Ana ’yı Germen tiplerine benzetir. Alman ressam Duhrer ’in resimlerinde Meryem Ana bir Alman guzelidir. Bu ornekler daha da coğaltılabilir. (Nihad Sami Banarlı; Edebiyat Sohbetleri, Bolum : Resim ve Milliyet; İstanbul 2007, Kubbealtı Neşriyat)Anakronizm, tiyatrolarda da cok sık rastlanan bir durumdur. Elbette şimdiki oyunlardan yani tarihi oyunlardan bahsediyoruz. Lakin bazen de eski donemde yazılan bir oyun aynen bugun oynanmak istendiğinde anakronizm gorulebiliyor. Orneğin Shakspeare ’in Julius Caesar aldı oyununda başrol oyuncunun kolunda bir saatin olması buna ornek gosterilebilir. Sanıyoruz ki bu durum bir nesneye dikkat cekmekten ziyade bir “hata” olarak nitelendirilmeli. Buyuk İskender aslen bir Makedon olmasına rağmen Fransız sahnelerinde – ta ki Voltaire gelene kadar – hep Fransız kralı XVI. Louis giysileri icinde gorulmuştur mesela.
Anakronizm, tarih konulu filmlerin modern hayatta yeniden kurgulanması ile de ortaya cıkar. Yapımcılar ya da bu kurgucular, tarih bilgisi eksikliğinden, bilimsel tarih yaklaşımının yoksunluğundan ya da duşunce – yaklaşım tutumları on plana tutulmadığından kaynaklı olarak anakronist hatalar yapabilmektedirler. Orneğin cok meşhur bir ornektir; Cecil B. De Mile ’nin “On Emir” filminde firavunun emrinde olan figuranlar tenis ayakkabısı giymişlerdi.
Ders Kitaplarında Yapılan Anakronizm Daha Tehlikeli…
Yukarıda bahsedilen sanat ve edebiyat dalları idi. Aslına bakarsak bunları zaten belli bir yaşın uzerindeki insanlar takip ettikleri ve bunların oğretici bir yanı olmadığı sadece sanatsal bir hata olarak kabul edilip sineye cekilebilir. Ama eğer anakronizm ilkokul ve ortaokul duzeyindeki tarih kitaplarına yansıyarak oğretim durumuna gecerse?..
Canakkale 18 Mart Universitesi ’nde oğretim gorevlisi olan Yrd. Doc. Dr. İbrahim Hakkı Ozturk bu konuyu “Tarih Oğretiminde Anakronizm Sorunu: Sosyal Bilgiler ve Tarih Ders Kitaplarındaki Kurgusal Metinler Uzerine Bir İnceleme” adlı makalesinde işlemişti. Sosyal Bilimler Eğitimi Araştırma Dergisi ’nin 2.2012 tarihindeki sayısında cıkan bu yazıya internet uzerinde de erişilebilir ve meraklılarının okuması onerilir.
İbrahim Hakkı Ozturk, bir araştırma yapma ihtiyacı hissetmiş ve kitap sayısını sınırlı tutarak 2009 – 2010 eğitim – oğretim yıllarında İlkoğretim 6. ve 7. sınıf sosyal bilgiler , ortaoğretim 9. ve 10. sınıf tarih dersleri olmak uzere toplam dort kitabı araştırmasının malzemesi yapmış. Varmak istediği sonuc geniş caplı bir durum değerlendirmesi yapmak yerine konuyu derinlemesine irdelemek olduğu icin dort kitap ile sınırlı tutmuş araştırmasını. Buna anakronizmi dort yonunden de bir değerlendirme yapmıştır. Oldukca hoş ve etkili bir calışmadır ki meraklısına okumasını tavsiye edilir.
Anakronizm Her Zaman Hata Değildir; Bazen İroni icin de Kullanılır…
Sanatcıların yaptıkları anakronizm de tanım yaparken bu hataların bazen kasten bazen de kasıtlı olmadan yapılabileceğini soylemiştik. Yukarıda bilinmeden yapılan anakronizmden bahsettik; şimdi ise kasten yapılanlardan bahsedeceğiz.
Sanatcı komik bir yergi ya da ironi yapmak amacıyla Anakronizmi kullanabilir. Elbette amacı başka bir etki yaratmak da olabilir ama en cok ironide ve kara mizahta bu duruma sık rastlanır. Bu halde sanatcı icinde bulunduğu toplumun geleneklerini, goreneklerini ya da adetlerini kendi milletinin ya da başka bir milletin adaletleri, gelenekleri ile karşılaştırabilir. Buna dikkat cekmek icin de Anakronizmden faydalanabilir. Bu şekilde de hem bu gunu hem de dunu dikkat cekici bir şekilde aynı anda kıyaslayabilir. Sanatcının ilgilendiği sanat dalı farklı olabilir; ama her dalda bu tip bir anakronizme rastlanabilir. Edebiyat alanında buna Mark Twain “Kral Arthur'un Sarayında Bir Amerikalı” (A Connecticut Yankee King Arthur's Court) adlı bir kitap yazmıştır. Bu kitabında Amerikalı olgusu yokken Kral Arthur ’un sarayındaki bir Amerikalıyı işler. Resim alanında ise James Ensor; Hz. İsa ’yı Bruksel ’e girerken tasvir etmiştir. Turkiye ’de Ata Demirer ’in yapımcılığını ustlendiği “ Osmanlı Cumhuriyeti” bu duruma ornek olabilir.