Meydan Larousse Buyuk Lugat ve Ansiklopedide epik maddesindeki tanım şu şekildedir:
EPİK: sıf. (yun. Epos destan > epikos ’tan; fr.épique) Destanla ilgili, destana ozgu. Hindistan ’ın en eski epik şiirinde şu soz vardır… (Peyami Safa)
Ed. Epik tur, bakınız destan
Leng. Eppik lehce. Eşanl. Homedos dili
Nazım sanatı. Epik durak. BK.DURAKGorulduğu gibi Meydan Larousse, epik maddesini direk destan maddesine gondermektedir. Lakin bizim bu gun bahsetmek istediğimiz epik tiyatro, Bertolt Brecht ile sistemli hale getirilmiş epik tiyatro kuramıdır.
Bertolt Brecht, duşunceleri ile 20. asra damga vurmuştur. Hem şair hem yazar hem yonetmen hem kuramcı hem de duşunurdur. 1898 ila 1956 yılları arasında yaşamış ve II. Dunya Savaşı sonrası aşamada genc tiyatroculara ve yazarlara onemli bir kaynaktı. Bu bakımdan onun hakkında az da olsa bilgi sahibi olmadan onun sistemleştirdiği kurama bakamayız.
Bertolt Brecht ’in Sanat Dunyası
Prof. Dr. Ozdemir Nutku, Bertolt Brecht ’i şu şekilde ifade eder: “ Maddeci felsefenin tiyatro anlayışını ilk kez belli bir yonteme ve yonelişe oturtan …”
1. Bertolt Brecht materyalist bir dunya goruşundedir ama bu dunya goruşunu kabul etmeden once farklı aşamalardan gecen bir duşunce ve fikir dunyası mevcuttur. Bertolt Brecht ’e gore insanlar yalnızca cevre yolu ile anlaşılabilir cunku insanın kişiliğini değişen dış dunya koşulları oluşturur. Ama Bertolt Brecht ilk zamanlar anarşist ve nihilist idi. Bu zamanlarda “ dunya boş bir evrendi” onun gozunde. Yazdığı oyunlarda da bu konuya yakın konular işlerdi:
1928 , Uc Kuruşluk Opera : Dunya fakir insan kotudur
1925, Adamlar Adamdır: Yaşayan en aşağılık varlık en zayıf yaratık insandır. (Ozdemir Nutku, Dunya Tiyatrosu Tarihi ( XVII. Yuzyıl Sonundan Gunumuze Kadar), Ankara Universitesi, Dil ve Tarih – Coğrafya Fakultesi Yayınları No. 221, 1972, C.II, s. 627)Sonraki oyunlarda da durum değişmedi. Sadece duruma gore işleyişi biraz daha farklı bir bicimde ele aldı:
1938, Secuan ’ın İyi İnsanı: “Ne bicim bir dunya ile karşılaştık, bayağılık, pislik. Dağlar, bayırlar bile tanınmaz olmuş. Guzelim ağacların başlarını tellerle yok etmişler, dağların ardından koyu koyu dumanların yukseldiğini gorduk, top seslerini dinledik. Butun bunlar arasında pacasını kurtaran tek kişiye rastlamadık”2. Bertolt Brecht icin erdemlerin bir onemi yoktu; bu fikrini de ‘Cesaret Ana ’ adlı oyununda şu şekilde işler:
1939, Cesaret Ana: “ …. Goruyorsun ya, iyi bir ulkede, iyi bir kral ya da generalin hicbir erdeme ihtiyacı yoktur. İyi bir ulkede erdem gereksizdir; herkes olağan, orta zekalı ve korkak olsa ne cıkar?”
3. Bertolt Brecht ’in fikir ve sanat dunyasında fakirler aşağılık ve zenginler acımasızdı. Zenginler, fakirleri ezen acımasız insanlardır ama bir fakir de bir olanak kazanıp zengin olursa o da kapitalist bir duzenin urunu olacak ve o da fakirleri ezecektir.
4. Bertolt Brecht nedeni ne olursa olsun savaşa karşı idi ama elbette boyle bir dunya duzeninde savaş kacınılmazdı. Ama yine boyle bir dunya duzeninde adalet beklemek gereksizdi. Bu yuzden de Bertolt Brecht her oyununa bir yargı sistemi kurdu.
5. Bertolt Brecht ’e gore bu kotu dunya “ resmin ancak bir yuzu” idi. Oyunlarında pek bahsetmese de maddeci felsefe ile gelen bir de olumlu yanı soz konusu idi.
6. Bertolt Brecht Markscı yapıdaydı ve bu yuzden de katı Alman rejimi tarafından pek sevilmedi. Her oyununda bir değişimden bahsederdi ve derdi ki “Dunyayı değiştirin cunku değiştirmek gerekiyor” ama bu değişimi ne olduğundan pek fazla soz etmiyordu. Belli ki o, Marks anlayışındaki devlet yonetiminden cok Marks eleştiri tarzını alıyordu.
7. Bertolt Brecht, bir Alman olarak halk Almanca ’sını cok iyi kullanıyordu. Bu bakımdan da oyunlarında suslu, sanatlı bir dili hic tercih etmedi.
8. Bertolt Brecht ’e gore şaşırmış bir toplumda kotu davranışlar iyi niyetle yapılabildiği gibi iyi davranışların da kotu sonucları olabilir. Ona gore iyilik ve dostluk derin ve olumlu duygulardır ama yanlış bir duzende her zaman doğru değildir. Bu yuzden de onun oyunlarındaki toplumsal ve ahlaksal oğeler secilmiş oğelerdir.
*(Ozdemir Nutku, Dunya Tiyatrosu Tarihi ( XVII. Yuzyıl Sonundan Gunumuze Kadar), Ankara Universitesi, Dil ve Tarih – Coğrafya Fakultesi Yayınları No. 221, 1972, C.II, s. 627 – 636)
[h=2]Epik Tiyatro[/h]Tum bu bilgilerden sonra Bertolt Brecht ’in geliştirdiği epik tiyatro kuramına goz atalım. Bunu yaparken de soru – cevap yontemini kullanarak konuyu daha derinden analiz edelim.
1. Tiyatroda uslup nedir?
Bir roman gibi tiyatronun da bir uslubu olmalıdır. Bu fikir Brecht ’in Kucuk Bilgi Aracı ’nda net bir şekilde izah edilmiştir. Burada, eğer sanatın yaşamı yansıtma gibi bir amacı varsa bu amacı ozel aynalarla yapmalı. Yine sanat ne olursa olsun gercek dışı olmamalı ve seyirci tiyatro oyununu gercek yaşamı ile kıyaslamalı. Buna rağmen tiyatroda usluplaştırma oyle bir şekilde olmalıdır ki seyirci bunu hissetmemelidir.
2. Epik tiyatro kuramı neyi temel alır?
İfade biraz katı olsa bile epik tiyatro kuramı seyircinin kendisi ile hesaplaşmasını temel alır. Yani seyirci, sahneden sahnelenen oyunu eleştirmeli, bu oyundan yola cıkarak eleştirel sonuclar cıkarmalıdır.
3. Epik tiyatroda amac / erek nedir?
Oncelikli amacı toplum gerceğini somut bir şekilde sahneye yansıtmaktır. Bu amacıyla birlikte gelen ikinci amac ise seyredeni, gosterilen gercekler uzerinde duşunmeye zorlamak. Peki seyirci bu konu hakkında neden duşunmeli? Cunku yozlaşmış toplum yapısını ancak bu şekilde değiştirebilir.
4. Epik tiyatro bu amaca ulaşmak icin neyi kullanır?
Seyircinin hissettiği duygular, onun bu yargı surecine gecmesini sağlar.
5. Piscator kimdir? Epik kuramda rolu nedir?
1929 yılında Politik Tiyatro adında bir eser yayımladı Piscator ve bu eserinde epik tiyatronun bulucusu olarak kendini gostermiştir. Bu durum bir yere kadar doğrudur ama bu kuramı teknik yonden maddeci felsefe goruşu ile sınırlayan kişi Brecht ’tir. Bu bakımdan kuramın kurucu olan B. Brecht kabul edilir.
6. Epik tiyatroda dram var mıdır?
Epik tiyatronun kuruluşunda temel bir oyku vardır ama ayrıntılarda dramatik ve trajik ogeler goze carpar. Oykunun ana fikri komik gelse de oyunda dramatik ve trajik episodlar zihinde kalır.
Epik turunde ilişkiler, kişilerden ustundur. Oluşturulan dramın yani acı ve gulunc olayların nedeni toplumsal ilkelerdir. Kişisel duygular ise ancak toplumsal bakış sayesinde ortaya cıkar.
7. Dramatik tiyatro ile epik tiyatronun farkı nedir?
Bu konuyu daha net anlatabilmek icin maddeler halinde farklarını verelim:
a. Dramatik Tiyatro
Eylemler gelişir ve seyirci sahne uzerindeki aksiyona katılır.
Etkinliği harcanıp tuketilir.
Seyircide bir takım duyguların uyanması sağlanır.
Seyirciye yaşamın bir kesiti sunulur.
Seyirci bir olay icine sokulur.
Aşılama yani telkin yolu ile calışılır.
Seyircinin duyguları olduğu gibi kullanılır.
Seyirci olup bitenlerin ortasında, olup bitenlerle bir yaşantı birliği icine sokulur.
İnsan, bilinen bir değer olarak onceden kabul edilir.
İnsan hic değişmez.
Seyircinin merakı son uzerine toplanır.
Her sahne bir otekisi icin vardır: organik buyume,
Olaylar duz bir cizgi uzerinde gelişir
Olayların gelişimi evrimsel bir zorunluluk taşır.
İnsan belirli bir niceliktir: dunya olduğu gibi yorumlanır yani statiktir.
Duşunce var oluşu yonetir.
On duzeyde duygudur.
İdealar ve ideoloji estetik varoluşun temelidir: Felsefî idealizm
En yuksek ulku : Sonsuzluk ( Nirvana) ; soylu bir yolda olebilmek
İdeal Seyirci: yakından tanımadığı şeylere tanıdıkmış gibi bakan kimse cunku sonsuzluk ilkesine yuzeydeki gorunuşleri ile kabul eder.
b. Epik Tiyatro
Anlatıma başvurulur ve seyirci bir gozlemci durumunda bırakılır ama etkinliği uyanık duruma getirilir.
Seyircinin bir takım kararlar vermesi sağlanır.
Seyirciye bir dunya goruşu sunulur.
Seyirci bir olayın karşısında tutulur.
Deliller ve kanıtlar ile calışılır.
Seyircinin duyguları geliştirilip bilince, tanımaya eriştirilir.
Seyirci olup bitenlerin karşısında, olup bitenleri inceler durumda tutulur; insan değişkenliği icinde inceleme konusu yapılır.
İnsan değişir ve değiştirir.
Seyircinin merakı oyunun gelişimi uzerinde toplanır.
Her sahne kendi icin vardır: montaj tekniği
Olaylar sapmalar ve ornekler ile gelişir.
Olayların gelişi atlamalıdır.
İnsan oluşum durumundadır: Dunya olasılığı icinde yorumlanır yani dinamiktir.
Toplumsal varoluş duşunceyi yonetir.
On duzeyde akıldır.
Tarihsel gercek, estetik varoluşun temelidir: Felsefî materyalizm
En yuksek ulku : Ozgurluk yani sınıfsız toplum; yararlı bir yolda yaşamak
İdeal Seyirci: Butun tanıdık şeylere tanımazmış gibi bakan kimse, cunku insan gelişiminin her evresindeki fark edilmemiş potansiyelleri anlamak ister. **
** Ozdemir Nutku, Dunya Tiyatrosu Tarihi ( XVII. Yuzyıl Sonundan Gunumuze Kadar), Ankara Universitesi, Dil ve Tarih – Coğrafya Fakultesi Yayınları No. 221, 1972, C.II, s. 640
[h=4]EPİK TİYATRO VE YABANCILAŞTIRMA [/h]İnsanî ve toplumsal değerlerin yitirilmesi modern toplumlar icin yabancılaşmadır. Brecht ise insanî anlamları bulmak icin yabancılaşma olgusundan faydalanır. Brecht ’in benimsediği dunya goruşunde insan bilinen ve cozulmuş bir kavram değil incelenmesi gereken bir kavramdır. Şoyle ki:
Epik tiyatroda amac seyircinin oyuna, eleştirel bir gozle bakmasını sağlamaktı, boylelikle kendi hayatı ile ilgili bir oz eleştiri yapacaktır. Eleştirinin en onemli ozelliği nedir? Nesnel olması. O halde seyirci oyunu nesnel bir bakış acısı ile incelemelidir. Bu bakımdan da Brecht, seyircinin olaya kuş bakışı bakmasını ve nesnel bir eleştiri sağlaması icin onu oyuna yabancılaştırır. Boylece oyunu nesnel bir şekilde eleştirmek onun icin daha kolay olacaktır. Olayı nesnel bir gozle izleyen seyirci tarafsız olacak ve en acımasız eleştiriyi yapacak duygu yoğunluğuna gelecektir. Bu bakımdan da Bretch, yabancılaşma yontemini epik tiyatronun temel ogeleri arasına koyar.
Kuramcıya gore seyirci oyuna şu yontemlerle yabancılaştırılır:
Seyirci bir gozlemcidir.
Oyuncu seyirciye bunun bir oyun olduğunu sık sık hatırlatır.
Oyuncu, canlandırdığı karakterin duygularını canlandırmaz, o karakterin eğilimlerini gosterir.
Dekorda butunluk yoktur. Dekor parca parcadır.Son soz: Yazımızı bize gore epik tiyatronun en net ve kısa acıklaması olan şu cumle ile kapatıyoruz: “Onemli olan seyirciye karar vermesini oğretmektir. “ B. Bretch