
Sedef, kabuklu deniz canlılarının kabuklarının ic yuzeyinden elde edilir. Sedefcilik; Sumerlerde doğdu, en parlak donemini Osmanlı ’da yaşadı.
Sedef taşı, aslında yumuşakcaların kabuklarının bir salgısıdır. Organik kokenli bir susleme materyalidir. Yumuşakcaların (mollusca), kabuk kısımlarının ic yuzeyinde oluşur. Orneğin, midye, istiridye gibi canlıların kabuklarının beyaz ve parlak ic yuzeyidir. Karadaki bazı fosillerde de bulunabilen sedef, hem denizde hem de karada bulunabilen nadir taşlardan biridir. Sadelik, zarafet, bereket, uzun omur, cesaret ve gucu temsil eder. Bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da sedefin şifa verdiğine inanılır. Sedefin temsil ettiği terimleri kendi bunyesinde bulunduran veya bulundurmak isteyen insanlar takı ve sus eşyalarında sedefi tercih etme eğilimindedir.
Sedef taşı, ağırlıklı olarak suslemecilikte kullanılır. Takı, mucevherler, aksesuarlar ve duğmelerde kullanımı yaygındır. Osmanlı ’da zirveye ulaşan sedef sanatı, gunumuze kadar bircok tarihi eserde kendini gosterir. Ozellikle Topkapı Sarayı ’nda cok sayıda eşsiz sedef işleme ornekleri vardır. Hammaddesi sıcak denizlerde bulunduğu icin sedef sanatının Doğu ulkelerinde başladığı tahmini yapılıyor. Nazik ve kırılgan bir taş olan sedefle ilgili merak ettiklerinizi makalemizde bulabilirsiniz.

[h=3]Ozellikleri Nelerdir? [/h]Sedef, midye ve istiridye gibi deniz canlılarının kabuklarının ic yuzeyinde bulunan kısma denir. Karadaki milyonlarca yıllık bazı fosil kalıntılarında da bulunabilir. Gokkuşağı pırıltılı, beyaz renkte ve sert bir maddedir. Fosforik ozelliği olan kompozit bir materyaldir. Yumuşakcaların govdelerini saran ve “manto” adı verilen zarın kabuk salgısıyla oluşur. İri yumuşakcalar, zengin sedef kaynağıdır. Sıcak denizlerin akıntılı sularında kirec, fosfor ve tuzdan oluşan kalker bir maddedir. Sedef, oldukca fazla kirec taşı (kalker) icerir. Sedef, yumuşakcaların ic kabuklarında aragonitin konsantrik olarak birikmesiyle oluşur. Aragonit, kalsiyum ve kobalttan oluşan bir mineraldir. İnci taşı da sedefin yapısında oluşur. İnci, kalsiyum karbonat icerir.
Sedef; rengine gore beyaz, arusek, cop ve taş sedef gibi isimler alır. Beyaz sedef; cift kabuklu ve daha duzdur. HÂkim renk beyazdır; ancak ışığa gore yeşil, pembe, acık mavi ve sarı tonlar taşıyabilir. Arusek sedef; tek kabukludur. Mavi, yeşil ve acık pembe tonlarındadır. Cop sedef; daha cok meneviş ve desen taşıdır, koyu renklidir. Taş sedef ise, beyaz sedefin daha az parlak olan ceşididir.

[h=3]Faydaları Nelerdir? [/h]Sedef, insan sağlığı icin şifalı taşlardan biri olarak kabul ediliyor. Topraktaki enerjiyi toplayarak vucuda verdiği, boylece insana dinclik ve zindelik kazandırdığı rivayet edilir. Cesaret hissi, pozitif duşunme kabiliyeti, olayları analiz yeteneği sağladığı da diğer faydaları arasında sayılıyor. Bir diğer iddiaya gore de, sedef, vucuttaki toksinlerin atılmasına ve kan uretimine de faydaları olan bir taş. Sedefin mide, bağırsak, dalak, bobrek ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı şifalı olduğu; katarkt gibi goz hastalıklarına ve baş donmesine iyi geldiği de faydaları arasında sayılıyor.
Sedefin faydaları, şifalı olduğu iddia edilen bircok taş gibi bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Bireysel gozlemler, tecrubeler ve iddialar uzerine şifalı olduğu belirtilen taşlardan biridir. Sedefin faydalarını bizzat test edebilirsiniz. Şifaları ve faydaları net olarak ispat edilemese de gorsel acıdan oldukca estetik bir takı veya sus eşyası olabildiği bir gercek.

[h=3]SedefkÂrlık (Sedefcilik) Nedir? [/h]SedefkÂrlık, Turk ve Doğu geleneksel sanatları icinde yer alan bir sanat dalıdır. “Sedef kakmacılığı” veya “sedefcilik” adı da verilir. Sedef kakma işine “sedefkÂri”, sedef ustalarına “sedefkÂr” denir. Sektorde sedefkÂrlar sanatcı, sedefciler ise zanaatcı olarak anılır.
Cok eski medeniyetlerde kullanılan sedef sanatının Sumerlerden geldiği belirtiliyor. Sumer mezarlarındaki sedef suslemeler bu iddiaya dayanak olarak gosteriliyor. Uzakdoğu ’daki Cin ve Hindistan gibi ulkelerde yayılan sedefcilik, Orta Asya Turkleri vasıtası ile Anadolu ’ya ulaşmış. 15. yuzyıldan itibaren de Turk-İslam sanatı olarak tanınmaya başlandı. 17. yuzyılda sedef işlemeciliği Osmanlı ’da zirveye ulaştı. Daha sonraki asırlarda barok sanatına yoneliş sebebiyle cazibesini yitirmeye başladı.
Son asrın en onemli sedef ustası Vasıf Hoca, sedefkÂrlığı yaşatabilmek icin vefat ettiği 1940 yılına kadar caba sarf etti. Vasıf Hoca, o donemin en onemli guzel sanatlar akademisi olan Nefide-i Sanayi ’de sedefcili dersleri de vermiştir. SedefkÂrlık, Gaziantep ’te yaygın olan bir sanat. Suriye ’den geldiği belirtilen sedefcilik, Gaziantep ’te 1963 yılında başladı. Gaziantep ’te ilk sedef ustaları, piştol tabancaları tamir etmek icin sedef kullanmış. Daha sonra ince marangozluk işleri yapan kişiler sedefkÂr olmuş. SedefkÂrlıkta sadece sedef değil, benzer materyaller olan kemik ve fildişi gibi maddeler de kullanılmış. O donemde sadece sedef işleyen kişilere “sedefci” denilirmiş.
Osmanlı ’da cok yaygın olan sedefkÂrlıkla bircok onemli yapının suslemeleri yapılmış. Bu tarihi yapılarda halen sedef işlemeleri gormek mumkun. Orneğin; Edirne 2. Beyazıt Camii kapı kanatları, Topkapı Sarayı ’nın bazı bolumlerindeki kapı ve pencere suslemeleri, Ayasofya ’daki 3. Murat turbesinin kapı kanatları, Sultanahmet Camii bazı pencere ve kapı kanatları, Balıkesir Zağanos Paşa Camii kap kanatları… Bu arada, Topkapı Sarayı ’nda sergilenen bircok ahşap tarihi eserde de sedef suslemelerine rastlamak mumkun.
Sedef, gokkuşağı renklerini yansıtması ve kolay işlenebilmesi gibi ozellikleri sebebiyle ilgi ceken bir taş. Cok fazla ceşidi olmasına rağmen sedefcilikte belirli ozelliklere sahip sedefler kullanılıyor. Her şeyden once guzel bir sanat eseri olabilmesi icin belirli bir kalınlıkta olması gerekiyor. Gokkuşağı renklerini yansıtma kuvveti de onemli bir tercih sebebi. Deniz veya okyanuslardan, tatlı su nehirlerinden cıkarılan yumuşakcaların kabukları ozel testerelerle kesilerek sedef plakalar haline getiriliyor. Daha sonra da uygulanacağı alana gore şekil veriliyor.
Sedef işlemelerde gomme, kakma, sıvama, kaplama, macunlama, eser-i İstanbul işi, Şam işi, Viyana işi ve Kudus işi gibi teknikler kullanılır. Bağa, fildişi, altın, gumuş, filetolar ve değerli madenler sedefkÂrlıkta kullanılan diğer materyaller. Ahşap olarak da ceviz, maun, abanoz ve pelesenk ağac turleri tercih edilir. Kutular, sandıklar, pencereler, kapılar ve daha sayılabilecek bircok ahşap uygulamasında susleme orneklerine rastlamak mumkun. Genellikle geometrik şekillerde dizilerek, kakma veya yapıştırma tekniği ile suslenecek alana uygulanıyor. Cicek desenleri gibi desenler de ortaya cıkarılabiliyor.
Sedefciliğin kullanılan bazı susleme ornekleri ve urunler şunlar; Kur ’an-ı Kerim mahfazaları, rahleler, tufek ve tabanca kabzaları, ağızlık, pipo, tespih, yuzuk, kolye, kupe, bileklik, aksesuarlar, broş, kravat iğnesi, mobilyalar, sandık, sus kutuları, mucevher kutuları, vitray uygulamaları, sehpalar…
Sedef, uzun yıllar kullanılabilecek bir sus materyali; ancak bazı ortamlarda kararma yapabilir. Bunun icin bakım yapılması gerekir. Parlaklığını tekrar kazandırmak icin pamukla zeytinyağı kullanılarak silinmesi, daha sonra da yunlu bir bezle ovulması tavsiye ediliyor.
Gunumuzde sedefkÂrların sayısı oldukca azaldı. Mevcut sedefkÂrlar da bu sanatın unutulmaması icin caba sarf ediyor. Bu sebeple sedefkÂrlık da kaybolmaya yuz tutmuş sanatlar arasında yer alıyor.

[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Amerika ’daki Mississippi Nehri ’nde yetişen midye kabuklarının sedefleri oldukca değerlidir.
Salyangoz kabukları da sedef olarak kullanılabilir.
“Karındanayaklı” familyasından bazı canlılar, beyaz, kırmızı, yeşil ve sarımtrak renklerde sedef ihtiva eder.
Bir deniz yumuşakcası olan denizkulağının (Haliotis) ic yuzeyi sedef tabakası ile ortuludur. Bu canlıda pembe ve mor arası renklerde sedeflere rastlanabiliyor.
Sedef, beyaz renkli olsa da mercek ozelliği ile ışığı emerek gokkuşağı renklerini verebilir.
Osmanlı ’da bazı padişahlar yabancı devlet adamlarına sedef işlemeli hediye vermek icin saray bunyesinde sedefkÂr bulundururmuş.
Padişahlar kızlarına verdikleri onemli belirtmek icin ceyizlerine mutlaka sedef kakmalı takunya koydururmuş.
Osmanlı ’da mimarlar, sedefkÂrlık eğitiminden sonra mimar olabilirdi. Mimar Sinan ve Mimar Mehmet Ağa, sedefkÂrlık eğitimi alan mimarlardandır.
Fatih Sultan Mehmet ’in tabutunun som sedeften yapıldığı belirtilir.
Son asrın en unlu sedefkÂrı Vasıf Hoca, Topkapı Sarayı ’ndaki Kutsal Emanetler Dairesi kapısını sedef bağa ile yapmıştır.
Evliya Celebi, o donemde İstanbul ’da 100 sedef atolyesi, 5 bin sedefkÂr olduğundan bahseder.
Gaziantep ’te 55 adet sedef atolyesi bulunuyor.
Avustralya, Tahiti, Gambier Adaları, Meksika Buyuk Okyanus kıyıları ve Madagaskar, bol sedef kaynaklarının bulunduğu bolgelerdir.

Sedef taşı, ağırlıklı olarak suslemecilikte kullanılır. Takı, mucevherler, aksesuarlar ve duğmelerde kullanımı yaygındır. Osmanlı ’da zirveye ulaşan sedef sanatı, gunumuze kadar bircok tarihi eserde kendini gosterir. Ozellikle Topkapı Sarayı ’nda cok sayıda eşsiz sedef işleme ornekleri vardır. Hammaddesi sıcak denizlerde bulunduğu icin sedef sanatının Doğu ulkelerinde başladığı tahmini yapılıyor. Nazik ve kırılgan bir taş olan sedefle ilgili merak ettiklerinizi makalemizde bulabilirsiniz.

[h=3]Ozellikleri Nelerdir? [/h]Sedef, midye ve istiridye gibi deniz canlılarının kabuklarının ic yuzeyinde bulunan kısma denir. Karadaki milyonlarca yıllık bazı fosil kalıntılarında da bulunabilir. Gokkuşağı pırıltılı, beyaz renkte ve sert bir maddedir. Fosforik ozelliği olan kompozit bir materyaldir. Yumuşakcaların govdelerini saran ve “manto” adı verilen zarın kabuk salgısıyla oluşur. İri yumuşakcalar, zengin sedef kaynağıdır. Sıcak denizlerin akıntılı sularında kirec, fosfor ve tuzdan oluşan kalker bir maddedir. Sedef, oldukca fazla kirec taşı (kalker) icerir. Sedef, yumuşakcaların ic kabuklarında aragonitin konsantrik olarak birikmesiyle oluşur. Aragonit, kalsiyum ve kobalttan oluşan bir mineraldir. İnci taşı da sedefin yapısında oluşur. İnci, kalsiyum karbonat icerir.
Sedef; rengine gore beyaz, arusek, cop ve taş sedef gibi isimler alır. Beyaz sedef; cift kabuklu ve daha duzdur. HÂkim renk beyazdır; ancak ışığa gore yeşil, pembe, acık mavi ve sarı tonlar taşıyabilir. Arusek sedef; tek kabukludur. Mavi, yeşil ve acık pembe tonlarındadır. Cop sedef; daha cok meneviş ve desen taşıdır, koyu renklidir. Taş sedef ise, beyaz sedefin daha az parlak olan ceşididir.

[h=3]Faydaları Nelerdir? [/h]Sedef, insan sağlığı icin şifalı taşlardan biri olarak kabul ediliyor. Topraktaki enerjiyi toplayarak vucuda verdiği, boylece insana dinclik ve zindelik kazandırdığı rivayet edilir. Cesaret hissi, pozitif duşunme kabiliyeti, olayları analiz yeteneği sağladığı da diğer faydaları arasında sayılıyor. Bir diğer iddiaya gore de, sedef, vucuttaki toksinlerin atılmasına ve kan uretimine de faydaları olan bir taş. Sedefin mide, bağırsak, dalak, bobrek ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı şifalı olduğu; katarkt gibi goz hastalıklarına ve baş donmesine iyi geldiği de faydaları arasında sayılıyor.
Sedefin faydaları, şifalı olduğu iddia edilen bircok taş gibi bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Bireysel gozlemler, tecrubeler ve iddialar uzerine şifalı olduğu belirtilen taşlardan biridir. Sedefin faydalarını bizzat test edebilirsiniz. Şifaları ve faydaları net olarak ispat edilemese de gorsel acıdan oldukca estetik bir takı veya sus eşyası olabildiği bir gercek.

[h=3]SedefkÂrlık (Sedefcilik) Nedir? [/h]SedefkÂrlık, Turk ve Doğu geleneksel sanatları icinde yer alan bir sanat dalıdır. “Sedef kakmacılığı” veya “sedefcilik” adı da verilir. Sedef kakma işine “sedefkÂri”, sedef ustalarına “sedefkÂr” denir. Sektorde sedefkÂrlar sanatcı, sedefciler ise zanaatcı olarak anılır.
Cok eski medeniyetlerde kullanılan sedef sanatının Sumerlerden geldiği belirtiliyor. Sumer mezarlarındaki sedef suslemeler bu iddiaya dayanak olarak gosteriliyor. Uzakdoğu ’daki Cin ve Hindistan gibi ulkelerde yayılan sedefcilik, Orta Asya Turkleri vasıtası ile Anadolu ’ya ulaşmış. 15. yuzyıldan itibaren de Turk-İslam sanatı olarak tanınmaya başlandı. 17. yuzyılda sedef işlemeciliği Osmanlı ’da zirveye ulaştı. Daha sonraki asırlarda barok sanatına yoneliş sebebiyle cazibesini yitirmeye başladı.
Son asrın en onemli sedef ustası Vasıf Hoca, sedefkÂrlığı yaşatabilmek icin vefat ettiği 1940 yılına kadar caba sarf etti. Vasıf Hoca, o donemin en onemli guzel sanatlar akademisi olan Nefide-i Sanayi ’de sedefcili dersleri de vermiştir. SedefkÂrlık, Gaziantep ’te yaygın olan bir sanat. Suriye ’den geldiği belirtilen sedefcilik, Gaziantep ’te 1963 yılında başladı. Gaziantep ’te ilk sedef ustaları, piştol tabancaları tamir etmek icin sedef kullanmış. Daha sonra ince marangozluk işleri yapan kişiler sedefkÂr olmuş. SedefkÂrlıkta sadece sedef değil, benzer materyaller olan kemik ve fildişi gibi maddeler de kullanılmış. O donemde sadece sedef işleyen kişilere “sedefci” denilirmiş.
Osmanlı ’da cok yaygın olan sedefkÂrlıkla bircok onemli yapının suslemeleri yapılmış. Bu tarihi yapılarda halen sedef işlemeleri gormek mumkun. Orneğin; Edirne 2. Beyazıt Camii kapı kanatları, Topkapı Sarayı ’nın bazı bolumlerindeki kapı ve pencere suslemeleri, Ayasofya ’daki 3. Murat turbesinin kapı kanatları, Sultanahmet Camii bazı pencere ve kapı kanatları, Balıkesir Zağanos Paşa Camii kap kanatları… Bu arada, Topkapı Sarayı ’nda sergilenen bircok ahşap tarihi eserde de sedef suslemelerine rastlamak mumkun.
Sedef, gokkuşağı renklerini yansıtması ve kolay işlenebilmesi gibi ozellikleri sebebiyle ilgi ceken bir taş. Cok fazla ceşidi olmasına rağmen sedefcilikte belirli ozelliklere sahip sedefler kullanılıyor. Her şeyden once guzel bir sanat eseri olabilmesi icin belirli bir kalınlıkta olması gerekiyor. Gokkuşağı renklerini yansıtma kuvveti de onemli bir tercih sebebi. Deniz veya okyanuslardan, tatlı su nehirlerinden cıkarılan yumuşakcaların kabukları ozel testerelerle kesilerek sedef plakalar haline getiriliyor. Daha sonra da uygulanacağı alana gore şekil veriliyor.
Sedef işlemelerde gomme, kakma, sıvama, kaplama, macunlama, eser-i İstanbul işi, Şam işi, Viyana işi ve Kudus işi gibi teknikler kullanılır. Bağa, fildişi, altın, gumuş, filetolar ve değerli madenler sedefkÂrlıkta kullanılan diğer materyaller. Ahşap olarak da ceviz, maun, abanoz ve pelesenk ağac turleri tercih edilir. Kutular, sandıklar, pencereler, kapılar ve daha sayılabilecek bircok ahşap uygulamasında susleme orneklerine rastlamak mumkun. Genellikle geometrik şekillerde dizilerek, kakma veya yapıştırma tekniği ile suslenecek alana uygulanıyor. Cicek desenleri gibi desenler de ortaya cıkarılabiliyor.
Sedefciliğin kullanılan bazı susleme ornekleri ve urunler şunlar; Kur ’an-ı Kerim mahfazaları, rahleler, tufek ve tabanca kabzaları, ağızlık, pipo, tespih, yuzuk, kolye, kupe, bileklik, aksesuarlar, broş, kravat iğnesi, mobilyalar, sandık, sus kutuları, mucevher kutuları, vitray uygulamaları, sehpalar…
Sedef, uzun yıllar kullanılabilecek bir sus materyali; ancak bazı ortamlarda kararma yapabilir. Bunun icin bakım yapılması gerekir. Parlaklığını tekrar kazandırmak icin pamukla zeytinyağı kullanılarak silinmesi, daha sonra da yunlu bir bezle ovulması tavsiye ediliyor.
Gunumuzde sedefkÂrların sayısı oldukca azaldı. Mevcut sedefkÂrlar da bu sanatın unutulmaması icin caba sarf ediyor. Bu sebeple sedefkÂrlık da kaybolmaya yuz tutmuş sanatlar arasında yer alıyor.

[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Amerika ’daki Mississippi Nehri ’nde yetişen midye kabuklarının sedefleri oldukca değerlidir.
Salyangoz kabukları da sedef olarak kullanılabilir.
“Karındanayaklı” familyasından bazı canlılar, beyaz, kırmızı, yeşil ve sarımtrak renklerde sedef ihtiva eder.
Bir deniz yumuşakcası olan denizkulağının (Haliotis) ic yuzeyi sedef tabakası ile ortuludur. Bu canlıda pembe ve mor arası renklerde sedeflere rastlanabiliyor.
Sedef, beyaz renkli olsa da mercek ozelliği ile ışığı emerek gokkuşağı renklerini verebilir.
Osmanlı ’da bazı padişahlar yabancı devlet adamlarına sedef işlemeli hediye vermek icin saray bunyesinde sedefkÂr bulundururmuş.
Padişahlar kızlarına verdikleri onemli belirtmek icin ceyizlerine mutlaka sedef kakmalı takunya koydururmuş.
Osmanlı ’da mimarlar, sedefkÂrlık eğitiminden sonra mimar olabilirdi. Mimar Sinan ve Mimar Mehmet Ağa, sedefkÂrlık eğitimi alan mimarlardandır.
Fatih Sultan Mehmet ’in tabutunun som sedeften yapıldığı belirtilir.
Son asrın en unlu sedefkÂrı Vasıf Hoca, Topkapı Sarayı ’ndaki Kutsal Emanetler Dairesi kapısını sedef bağa ile yapmıştır.
Evliya Celebi, o donemde İstanbul ’da 100 sedef atolyesi, 5 bin sedefkÂr olduğundan bahseder.
Gaziantep ’te 55 adet sedef atolyesi bulunuyor.
Avustralya, Tahiti, Gambier Adaları, Meksika Buyuk Okyanus kıyıları ve Madagaskar, bol sedef kaynaklarının bulunduğu bolgelerdir.