Modern cağda tıbbi gelişmeler hızla ilerlerken, soz konusu ‘doğum yapmak ’ olunca kadınlar tercihini bilinen en eski yontemden; yani ‘normal yollarla ’ doğurmaktan yana kullanıyor. Her ne kadar normal doğumun en sağlıklı doğum şekli olduğu kabul edilse de, anne adayları olabilecek ağrılar ve sancılardan yana tedirginler. İşte bu noktada devreye alternatif yontemler giriyor. Hipnozla doğum, normal doğumu korkusuzca yapabilmenin seceneklerinden biri olarak karşımıza cıkıyor. Ancak ulkemizde ve dunyada henuz pek yaygınlaşmamış olan hipnozla doğum tecrubesi, hakkında yapılan olumlu acıklamalar kadar olumsuz yargılarla da gundemde yer alıyor.
Doğum HikÂyeleri
Doğum, bir kadının yaşayacağı en ozel deneyimlerden biridir. Bebeğine kavuşmaya aylar – haftalar – gunler sayan her anne adayı, doğum anının kusursuz gecmesini ister. Fakat genelde annenin bebeğiyle ilk kez tanıştığı o an, kotu tecrube edilmiş doğum hikÂyeleri ile unlenmiştir. Herkesin doğum denildiğinde aklına gelen diğer kelime; ‘doğum ağrısı ’ olarak zihnine yerleşmiştir. Sadece kulaktan kulağa yayılan fısıltılar değil; filmlerde, televizyonlarla izlediğimiz doğum goruntuleri de acı ceken, yoğun ağrılar yaşayan, cığlık atan ve panik halde gelişen doğum hikÂyelerini konu alır. HÂlbuki uzmanlar doğumun doğal akışına bırakıldığı ve herhangi psikolojik baskı olmadığı surece ‘ağrısız ’ bir eylem olduğu goruşundeler. Vucudun olağan bir gorevini yerine getirmesiyle aynı şekilde doğum da vakti geldiğinde rahim kaslarının kasılmasıyla, bebeğin doğum kanallarından ilerleyerek dışarı cıkması, yani hayata gelmesi olayıdır. Ancak psikolojik sebepler, olumsuz şartlanmalar anne adaylarını gebeliğin normal surecinden alıkoyarak, daha panik bir havaya sokabiliyor. Bazı durumlarda ağrılı ve kotu bir doğum yargısı icinde olan beyin, rahim kaslarını oldukca gergin bir hale getirebiliyor. Vucuttaki tum kaslar kasılıyor ve normalde gevşek bir halde olan doğum kanalı, bir bebeğin asla cıkamayacağı kadar gerilmiş bir hale geliyor. Ayrıca doğumdaki kasılmalarda tıbbi bir sorun olmadıkca, soz konusu ağrıların sadece ‘olumsuz duşunceler ’ kaynaklı olduğu belirtiliyor.
Tam bu noktada; beyindeki olumsuz duşuncelerin, bedene sirayet ettiğinden ve hatta doğumu zorlaştırmaya varana kadar etkilediğinden bahsetmek mumkun.
Doğum Yapma Korkusu ve Yeni Arayışlar
Normal doğumla ilgili endişeleri ve korkuları olan kadınların genelde sezaryen ameliyatla doğum seceneğine yoneldiklerini biliyoruz. Ozellikle son yıllarda sezaryen doğumlardaki artışın en buyuk sebebi; kaygılar.
Araştırmalar doğum yapma korkusunun, yalnızca duyduğumuz olumsuz doğum hikÂyeleri yuzunden değil, doğumun belirsiz bir eylem olması yuzunden de kaynaklandığını soyluyor. Gerceğinde tamamen icgudusel olan normal doğum, insanlık tarihinin en başından beri cok doğal ilerlemesine rağmen; hayatın hızlandığı son yıllarda karmaşıklaşan, zorlaşan ve korkulan bir duşunceye donuşmuştur. Gunumuzde doğum hakkında kotu deneyimler paylaşıldıkca, fizyolojik normal bir olay olan doğum, doğasından ayrı ‘operasyon ’ gerektirecek bir olay gibi değerlendiriliyor. Uzmanlar, anne adaylarının ‘doğum anını kontrol edemeyecek ’ olmalarının; doğumun ‘belirsiz ’ bir şekilde gelişeceği fikrinin onları kaygılı bir hale getirdiğini soyluyor.
Araştırmalara gore, anne adaylarının normal doğumu korkutucu bulmalarında etken olan diğer bir konu ise olası ‘mudahale ’. Doğumun doğal akış dışında tıbbi olarak mudahale gerektirecek bir surec zannedilmesi de anne adaylarını gerginleştiriyor.
Hipnoz ile normal doğum yapmak; tum diğer secenekler bir yana dursun, kadınların doğum korkuları ile başa cıkabilmelerinde yeni bir arayıştır. Hipnoz ile doğum ameliyatsız, ilacsız, morfinsiz, nefes teknikleri ya da ıkınma olmadan normal doğum yapabilme yontemidir. Normal doğumda hissedilen ağrı ve kaygıları azaltmak, hatta tamamen ortadan kaldırmak icin kendi kendine hipnoz (otohipnoz) yontemi ile doğumun keyifli bir hale geldiği soylenmektedir. Doğumdan once alınan 3 ya da 4 seanslık calışmalarla anne adaylarının ağrısız doğuma hazır bir hale geldiği belirtilmektedir.
Uzmanlar, hipnozla doğumun; gecmişten bilincaltımıza yerleşmiş doğum korkularının onune gectiğini, olumsuz koşullanmalarımızı ortadan kaldırdığını soyluyor.
[h=4]Hipnoz ve Farkındalık[/h]Hipnoz guclu bir konsantrasyon ve derin bir rahatlama hali olarak tanımlanır. Odaklanmak acısından bakıldığında meditasyon yapmak, ruya gormek, film izlemek gibi eylemlerle benzeşmektedir. Fakat hipnozun kendi kendine (bazen de dışarıdan) telkin yoluyla gercekleşmesi ile, diğerlerinden ayrılır.
HypnoBirthing (Hipnotik) olarak da bilinen hipnozla doğumun avantajlarını savunan kadın doğum uzmanları, hipnozun ‘icsel yolculuk, farkındalık artırarak rahatlamak ’ gibi onemli katkıları olduğunu ve bu doğuma uyarlandığında cok iyi sonuclar elde ettiklerini soyluyor.
Hipnozla doğum, herhangi cerrahi işlem gerektirmeyen; hemşireler, doğum kocları veya ebeler tarafından eğitimi alınabilecek, doğumhanelerde uygulanabilecek bir yontem olarak biliniyor.
Hipnozla doğumda altı cizilen en onemli mesaj, her kadının kendi doğumunu yapabileceğidir. Hipnozla doğuma gore, kadın doğumcular ve sağlık gorevlilerinin doğumdaki rolu, kadına destek olmakla sınırlıdır. Hipnozla doğum uzmanları, kadının kendi icindeki gucunun fark etmesinin cok değerli olduğunu, hicbir tıbbi işleme ihtiyac duyulmaksızın olumlu bir doğum deneyimi yaşamanın bu sayede mumkun hale geldiğini soyluyor. Hipnozun one cıkan belirgin ozelliği; dikkati yoğunlaştırarak bilinc halini azaltmak ve dış uyaranlara farkındalığı kısarak telkinlere cevap vermeyi sağlamaktır.
[h=4]Hipnozla Doğumun Keşfedilmesi[/h]1998 yılından beri uygulanabilen hipnozla doğum yontemi, annelerin keyifli bir doğum sureci yaşamasını hedefliyor. Bu yontemin temelinde Dr. Dick Read ’in kadın doğumuna ilişkin tum aşamalar; kadınların cektiği acılar ve sağlık gorevlilerinin yaklaşımını değerlendirme isteğiyle başlar. Read ’in gozlemlerinden en onemlisi, ozellikle varoşlarda yapılan doğumlarda kadınların daha az ağrıya maruz kalmasıdır. Ona gore; daha ilkel şartlarda yaşayan kadınlar, sadece doğuma odaklanarak, rahat bir surec yaşamaktadır. Daha sonra 1942 yılında ortaya attığı ‘korkusuz doğum ’ metoduyla ‘korku – sendrom – ağrı ’ ilişkilendirmesini yaparak doğumdan korkan kadınlara yeni bir sayfa acmış oldu. Bu doğum felsefesinin en onemli ozelliği, anne adaylarını ‘bilgilendirerek ’ rahatlatmak, nefes teknikleri oğreterek icsel huzuru sağlamak ve derin bir gevşeme sağlayarak doğuma hazır hale getirmektir.
Hipnozla doğum tekniklerinin gunumuzde son halini almasında Fransız doktor Fernand Lamaze (1950 yıllarında) ve HypnoBirthing Enstitusunun kurucusu olan Marie Morgan ’ın (1987) calışmalarının katkısı vardır. Şuan dunyada giderek yaygınlaşan hipnozla doğum yonteminin eğitimleri ilgilenen kişilere verilmekte ve anne adayları bu konuda bilinclendirilmektedir.
[h=4]Doğumda Hipnoz Nasıl Uyarlanır?[/h]Hipnoz, hamilelik surecinden başlayarak; anne adayını rahatlatmak ve doğumda gevşemeye hazırlamak icin kullanılan bir metot olup duşuncelerin yonlendirilmesiyle ağrıyı ortadan kaldırmayı amaclayan bir doğum felsefesidir. Hipnoz seanslarında bilincaltına kazanmış olan olumsuz duyguların hepsi yeniden tanımlanıyor ve olumlu beklentilere donuşuyor.
Hipnozlu doğum yapmaya kendini hazırlamış olan anne adayı, sancıları sıklaştığında ve doğum vakti geldiğinde doğum yapacağı hastaneye ulaşmadan once oto hipnoza giriyor. Oto hipnoz sayesinde olası ağrı, korku ve gerginliklerin onune gecmeye başlıyor. Bu aşamada kadın yalnızca kasılmaları hissettiği ancak ağrı yaşamadığı bir surec yaşıyor. Doğumun doğal bir işlevi olduğunun farkında olmaktadır.
Hipnozla doğum yapmak isteyen kadınlar, hamileliğinin son trimestrinde (6. aydan itibaren) hipnoterapi altına alınıyorlar. Hipnozdan yararlanan anne adaylarına, doğumda olası ağrılarının hastaneye yattıktan sonra tamamen kaybolacağı telkin edilir. Bunun nedeni, hic ağrı yaşamayacağı telkin edilen kadınların, herhangi bir yerde doğum yapması ihtimalinin onune gecmektir. Cunku gevşeyen ve rahatlayan beden, aniden sokakta ya da iş yerinde doğuma geciş yapabilir.
[h=3]Hipnozla Doğumun Avantajları[/h]Yapılan araştırmalarda hipnozla doğum yapmayı tercih eden anne adaylarının yaşadığı avantajlar şoyle sıralanıyor:
Doğum korkusu ve anksiyetesini yok ederek ağrı algılamasını azaltıyor.
Analjezi ve oksitosin kullanımını azaltıyor.
Hipnozla doğum spontan vajinal doğum oranını artırıyor.
Kadının doğumla ilişkili motivasyonunu yukseltiyor.
Doğum tecrubesinden memnuniyet seviyesini artırıyor.
Postpartum depresyon oranını azaltıyor.
Doğum surecinde anneye ya da bebeğe zararı olmadığı icin guvenli bir yol olarak kabul ediliyor.
Doğumda yaşanabilecek olası bir komplikasyonda, anneye durumla başa cıkabilecek guc sağlıyor.
Doğum esnasında doğal ağrı kesici olan endorfin salgılanıyor.Hipnozun İyi Geldiği Diğer Kadın Hastalıkları
Kadın hastalıkları ve doğumda hipnozun kullanıldığı alanlar şoyledir:
Cinsel birleşme korkusu olan kadınlarda.
Psikoseksuel problemler yaşayan kadınlarda.
Menopoz şikayetleri olanlarda.
Regl doneminde şiddeti ağrı yaşayanlarda.
Hamilelik surecinde korku ve kaygı duyanlarda.
Hamilelik surecinde bulantı ve kusma hali olan kadınlarda.
Duşuk yapma korkusu ile hamileliğinde stres yaşayanlarda.
Ağrılı doğumda.Hipnozla Doğum Yapan Unluler
Giderek yaygınlaşan hipnozla doğum metodunu deneyen bazı unluler, doğal yoldan doğum yaparken ‘korkusuz ’ ve ‘ağrısız ’ olabilmenin yolunu arıyorlardı.
Bu yontemi uygulayarak bebeklerini kucağına alan o unluler şoyle;
Jessica Alba, Cindy Crawford, Pamela Anderson, Demi Moore, Meryl Streep, Lucy Lawless, Kate Middleton… Turkiye ’de ise hipnozla doğum yapan unlu oyuncu Ozgu Namal, huzurla doğum surecini tamamlayan annelerden biri.
Karşıt Goruşler
Hipnozun ağrıyı azalttığı bilinse de henuz işleyişi tam acıklanamamaktadır. Henuz calışmaları tamamlanmamış olsa da hipnozun narkoz ve anestezi yerine gectiği goruşu sıklıkla gundeme gelmektedir.
Fakat bazı kadın doğum uzmanlarına gore, hipnoz bir kişinin kontrolu altında gelişen, o kişiye bağımlı hale gelinen ve ona itaat eden bir ceşit uyku tipidir. Dolayısıyla bu yontemi tehlikeli bulmaktadırlar. Hipnozla doğumu savunanlar ise kişilerin aslında bilincli ve uyanık olduğunu, eğer isterlerse telkinleri reddedebileceklerini soylemektedirler.
Bir başka goruşe gore doğumda ağrı cekmek doğaldır ve yaşanmalıdır. Doğum sırasında cekilen ağrının, annenin icgudusel bir mekanizması olduğu soylenmektedir. Bu sebeplerden bazı uzmanlara gore, anne adayları hipnoz yerine epidural doğumu tercih etmelidir.
En Onemlisi…
Hamile kadınlar ya da hamile olmayı planlayanlar, her nasıl bir yontemle doğum yapacak olurlarsa olsunlar, uzmanların hepsinin hemfikir olduğu konu aynı: “Tum anne adaylarının bir ‘doğum planı ’ olmalı”
Planlı olmanın, anne adaylarını doğuma giden yolculuklarında huzurlu ve guvende hissettireceği bilinen en onemli gercektir.