Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO), canlılar arasında gen aktarımı yoluyla bir canlıya sahip olmadığı ozelliklerin kazandırılmasıdır. Bu yontem en cok bitki bioteknolojisi alanında kullanılarak GDO' lu gıda maddeleri uretilmektedir.
Her canlı milyonlarca yıllık yaşam dongusunde kendine has biyolojik bir yapıya sahip olarak, bir denge ve butunun parcasını oluşturmuştur. Genetik olarak canlının biyolojik yapısından bazı ozelliklerinin cıkarılması ya da yenilerinin eklenmesinin canlının yapısında ve genel butunluğunde ne gibi etkiler meydana getirebileceği kesin olarak bilinememektedir.

Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda;
GDO ’ lu gıdalardaki bazı enzimlerin insan sindirim sisteminde tamamen parcalanmadığı ortaya cıkmıştır.
İtalyan bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya gore marketlerde satılan sutlerin % 25' inde GDO geni parcalarına rastlanmıştır.
GDO' lu gıdaların iceriğinde bulunan bazı toksinler hamile bayanların kan ve fetuslarında tespit edildi.
Hayvanların beslenmesinde kullanılan GDO' lu yemlerde hayvanların antibiyotik direncini arttıran, antibiyotiklerin etkisini azaltan, vucutta birikerek oldurucu olabilecek alerjilere yol acan maddeler olduğu tespit edilmiştir.
Dunyanın değişik yerlerinde GDO 'lu gıdalar tuketen insanların veya denek olarak kullanılan hayvanların bobrek, akciğer, bağırsak, testis, bobrek, pankreas, kan, midelerinde hastalıklar, coklu organ yetmezliği ve olumler tespit edildi. Bazı ulkelerde yoğun olarak kullanılan GDO' ların %99'u bocek oldurucu gen veya zararlı otları olduren ilaclara bağışıklık taşımaktadır. Bu da, zararlı otları olduren zirai ilacların uretilen meyve ve sebzelere zarar verememesinden dolayı korkmadan kullanılabilmesi demektir. Kullanılan zirai ilaclar GDO' lu bitkileri oldurmese de bunyelerinde birikir. GDO ’ lu meyve ya da sebzeyi tuketen hayvanlara ya da direk insanlara gecer. GDO' lu bitkilerle uretilmiş yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen urunlerin tuketilmesiyle sonunda besin zincirinin en ust noktasındaki insan vucudunda birikirler. Memelilerde toksik etkisi bulunan zirai kimyasallar bu canlılarda hormonal dengeye zarar verip, ilerleyen surecte organlarda birikmeleriyle bircok hastalığa sebep oldukları bilinmektedir. GDO' lu urunlerin zararları ile alakalı yapılan araştırmaların en onemli orneklerinden birisi Fransız Caen Universitesi ’nden Gilles-Eric Seralini ve araştırma ekibinin FCT dergisinde yayımlanan bilimsel araştırmasıdır.
GDO' lu urunlerin patent hakları ureten şirketlerin elinde olması, GDO' lu urunler uzerindeki yapılmak istenen araştırmalara izin vermemeleri sebebiyle araştırmalar olması gerekenden yavaş ilerliyor olsa da, GDO' lu urunlerden kotu yonde etkilenen canlılar ve GDO ’ lu urunlerin zararlarını ispatlayan araştırmalar giderek artmaktadır.
Turkiye ’ de GDO ’ lu urunlerin uretilmesi yasaklanmış olmasına rağmen yurtdışından ithal edilen gıda maddelerinin ya da yarı mamullerin ulkeye girişinde kontrol eksikliği ve yasal duzenlemelerdeki boşluklardan dolayı mısır, pamuk, patates, kanola gibi urunler evlerimize kadar gelebilmektedir. Kendimizin ve ailemizin sağlığını riske atmamak adına tukettiğimiz gıda maddelerini temin ettiğimiz yerlere cok dikkat etmeliyiz. Guvenmediğimiz, bilmediğimiz satıcılardan gıda maddesi almamalı, hem bu gıdaları satanlara hem de uretenlere tepkimizi gostermeliyiz.