Yaklaşık 40 haftalık bir surecin sonunda doğum yaptınız ve bebeğinizle buluştunuz. O mucizevi an; ilk bakışma, ilk kucaklaşma ve sonrası… Toplum arasında surekli depresif bir donem olarak gosterilen ve gebeliğin sonlarına doğru gelmesinden korkulan bir donem; lohusalık. Esasında en az gebelik ve doğum kadar normal ve rahat atlatılabilir bir donem. Lohusalığa geciş doneminde bebeğinizi artık icinizde taşımak zorunda değilsiniz cunku o artık kollarınızda. Gebelik ağrılarına, gebelikte yaşadığınız bazı rahatsızlıklara veda edebilirsiniz. Zaman zaman yaşadığınız belirtilerden oturu kafanızda yeni sorular oluşabilir; doğum yaptım ama neden hala kasılmalar yaşıyorum? Neden bu kadar fazla terliyorum? Neden eski formuma donemedim, hala 6 aylık hamile gibi gorunuyorum? Merak etmeyin, bu soruların hepsinin mantıklı birer cevabı var ve hic biri panik yapmanızı gerektiren şeyler değil. Lohusalık hakkında bir şeyler oğrenmeye başlamak icin doğum yapmayı beklememeniz en doğrusu cunku lohusalığın ilk donemlerinde bunun icin cok fazla vaktiniz olmayabilir. Bu yazıyı okuyorsanız bir yerden başlamışsınız demektir.
Lohusalığın ilk haftasına bir goz atmamız gerekirse…
Lohusalığınızın ilk haftasında yaşayacağınız duygusal ve fiziksel belirtiler doğum yapma şeklinize ( normal doğum ya da sezaryen ) gore değişebileceği gibi genellikle benzer yanlar gosterir.
[h=4]Fiziksel olarak sizi neler bekliyor? [/h]Adet kanamasına benzeyen vajinal bir kanama olan loşi gorulebilir. Doğum sonrasında rahimden gelen ilk akıntıya loşi adı verilir. Gelen ilk kırmızı kan ise loşi rubra olarak adlandırılır. Loşi rubra ’nın icerisinde kan ve doku parcacıkları bulunur. Bu kanamanın miktarı birkac gun icerisinde azalır ve rengi acılır. Bununla beraber loşi seroza ’ya donuşur. 2. haftadan sonra ise daha koyu kıvamlı ve acık renkli olan loşi alba gelmeye başlar. Tum bu akıntı/kanama sureci doğumdan yaklaşık 1 ay sonra sona erer.
Yaşadığınız sancılardan dolayı korkmanıza gerek yok. Bu lohusalık sancılarının sebebi rahminizin onceki boyuna donuyor olması. Dolayısıyla bu surec icerisinde bazı kasılmalar yaşamanız oldukca normal.
40 hafta boyunca taşıyıp buyuttuğunuz bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra vucudunuz bambaşka bir surece girer. Bebeğin icinizdeki yokluğuna ve dunyanızdaki varlığına alışması esnasında da halsizlik belirtileri gorulebilir.
Perine bolgesindeki bazı rahatsızlıklar soz konusu olabilir. Perine bolgesi vajinanın dış dudakları ve anus arasında kalan bolgedir. Bu bolge dışkı ve idrar kontrolunu sağlayan kasları barındırır. Eğer normal doğum yaptıysanız bu kaslar doğum esnasında gevşeyerek bebeğin doğumuna izin verir. Doğum yapan kişilerde perine bolgesinde bazı rahatsızlıklar gorulebilir. Doğum sonrasında bu bolgede aşırı gerilmeden dolayı şişme, ağrı, yara gibi durumlar gozlenebilir. Normal doğum esnasında bebeğin başı dışarı cıkmaya calışırken perine bolgesini sıkıştırır ve bu sebeple burada odem meydana gelebilir. Normal doğumda gerektiği durumlarda bu bolgeye kesik yapılabilir ve bu fark edilmeyen yırtık ve sıyrıklar oluşturabilir.
Bu sebeple lohusalık doneminde perine bolgesinin temizlik ve bakımına oldukca ozen gostermek gerekmektedir.
[h=3]Perine bolgesi bakımı nasıl yapılır? [/h]Lohusalık doneminde akıntı ve kanamalar icin kullandığınız pedleri cok sık değiştirmeye ve alerji yapmayan urunler kullanmaya ozen gostermelisiniz. Doğumdan sonra perine de oluşan kanama ve ağrıları azaltmak icin soğuk buz tatbik edilmesi onerilmektedir. Bu bolgede yaşanan ağrıları azaltmak icin doktor tavsiyesiyle ağrı kesici veya lokal spreyler kullanılabilir. Perine bolgesinin temiz tutulması oldukca onemlidir. Temizliği temiz su ile yapabilirsiniz, bunun dışında ekstra bir şey kullanmanıza gerek yoktur. Dışkının temizlenirken bu bolgeye ulaşmamasına oldukca ozen gostermeniz gerekir. İlk birkac gun doktor onerisi ile antiseptik solusyonlar kullanmanız gerekebilir. Tuvalet ihtiyacınızı giderdikten sonra temizliği mutlaka onden arkaya doğru yapmalısınız. Eğer perinede kesik / dikiş var ise bu bolgeye temas etmemeye ozen gostermelisiniz. Ağrıları azaltmak icin surekli ayakta kalmamaya ve surekli oturmamaya ozen gostermelisiniz. Yatarken sağ veya sol tarafınıza doğru yatmanız daha doğrudur.
Duşta veya banyoda oturmak yerine ayakta yıkanmanız daha sağlıklıdır.
Perine bolgesinde kesik / dikiş var ise bu bolgeyi kuru tutmanız cok onemlidir.
Lohusalık doneminde kabız olmamaya dikkat etmeniz cok onemlidir. Kabızlık durumunda yaşayacağınız ıkınma perine bolgesine zarar verir ve uyguladığı basınctan dolayı ağrı şiddetini arttırır.
Perine de normalin dışında bir ağrı, kanama vb. bir durum oluşursa mutlaka doktorunuzla iletişime gecmenizi oneririz.
Sezaryen yontemi ile doğum yaptıysanız ozellikle ilk doğumlarda kesi bolgesinde once ağrı sonraki donemlerde ise uyuşukluk hissedebilirsiniz.
Sezaryen, yırtılma ya da epiziyotomi (kesi) gecirdiyseniz otururken ya da yururken rahatsızlık hissedebilirsiniz.
İlk birkac gun idrara cıkmakta zorluk cekebilirsiniz.
Hamilelik doneminizde oluşan ya da normal doğum esnasında ıkınmadan dolayı meydana gelen basur memeleriyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Normal doğum esnasında cok fazla ıkındıysanız vucudunuzun tum bolgelerinde ağrı hissedebilirsiniz. Elbette bu gecici bir durumdur.
Yine cok fazla ıkınmaktan meydana gelen gozlerde kanlanma ya da goz cevresindeki damarlarda yaşanan mor ya da mavimsi golgeler gorebilirsiniz.
Ozellikle geceleri aşırı terleyebilirsiniz.
Doğumdan yaklaşık birkac gun sonra goğuslerinizde bir rahatsızlık hissi ve şişme başlayabilir.
Bebeğinizi emzirerek besliyorsanız goğus uclarınızda acı hissi oluşabilir. Catlaklar ve yaralar gorulebilir.


[h=3]Lohusalığın ilk haftasında sizi duygusal olarak neler bekliyor?[/h]Duygularınızda bir takım aşırı değişiklikler meydana gelebilir. Aşırı mutlu, huzunlu ya da sıkıntılı hissedebilirsiniz. Tum bu duygular arasında geciş yapıp her birini de yaşayabilirsiniz.
Eğer ilk bebeğinizse sizinle aynı durumda olan annelerle benzer korkular yaşayabilirsiniz. Bebeğim az mı uyuyor yoksa biraz fazla mı uyudu endişesi. Gece uyurken nefes alıp almadığından korkmak. Emzirdikten sonra kusup boğulmasından korkmak ya da yeterli beslendiğine emin olamamak gibi korkular bunların başında gelir ancak onunla zaman gecirdikce bu korkularınız yerini tecrubeye ve dolayısıyla daha sakin bir ruh haline bırakıyor olacak.
Lohusalığın ilk zamanlarında gorulen en belirgin etkilerden biri de yetersiz hissetme duygusudur. Tamamen bebeğe kanalize olmuş bir hayat ve ona yeterli olamamaktan korkmak tum annelerin yaşadığı bir tedirginliktir. Sizi bekleyen psikolojik, fiziksel ve lojistik zorlukların altında ezilmiş gibi hissedebilirsiniz. Derin bir nefes alıp sakinleşmenizi oneririz. Bunların hepsinin altından kalkabilecek guce zaten sahipsiniz. Yapmanız gereken tek şey bu gucu nasıl kullanacağınızı ve nasıl yonlendireceğinizi bilmeniz. Bunu da ancak bebeğinizle zaman gecirip onun dilinden anlamaya başladığınızda yapabilirsiniz. Bu surecte her şeyi tek başınıza yapmaya calışmayın ve eşinizden ya da yanınızda olmasının iyi hissettireceği bir yakınınızda yardım istemekten cekinmeyin. Boylece adaptasyon surecini daha hızlı atlatmış ve gucunuzun farkına daha cabuk varmış olursunuz.
Yeni bir hayata başlamanın heyecanı da en tatlı ruhsal değişikliklerden biridir. Bu zaman zaman stres yaratsa da bundan sonraki hayatınızda cok buyuk bir sevgiyle bağlanacağınız birinin daha olması ve onun geleceğine dair her anı şimdiden planlamaya başlamak sizde tarif edilmez bir heyecan yaratabilir. Ancak doğum yaptığınız gunun haftasında kızınızın bir gun buyuyup evleneceği ve artık sizinle yaşamayacağı fikrini duşunmek icin bolca zamanınız olacak. Şimdiden bunu planlamanıza hic gerek yok. Aynı şekilde universiteyi şehir dışında kazanırsa ondan nasıl ayrılacağınızı planlamanız ve uzulmeniz icin de henuz cok erken. Bunları duşunmek yerine onun ilk kelimelerini, ilk adımlarını hayal etmek sizin icin hem daha kolay hem de daha mutluluk verici olacaktır.