Tarihi bilgilere gore Fransa ’da Napoleon ’un ordusunda Nicolas Chauvin adlı bir asker vardır. Fransa icin savaşırken neredeyse 17 kez olumden donen Chauvin, yine de ulkesi icin savaşmaktan vazgecmeyerek Napoleon ’un ordusunda savaşmaya devam etmek istemiştir. Chauvin ’in, ulkesi olan Fransa ’ya ve Napoleon ’a karşı olan bu bağlılığı daha sonra bu askerin isminin verileceği “ileri derecedeki vatanseverlik”, “vatanı uğruna saldırmayı goze alma” şeklindeki aşırı derecedeki milliyetcilik akımı Şovenizm ’i oluşturmuştur. (İngilizce: Chauvinist, Chauvinism)
Bu fanatik derecedeki vatan sevgisinin isim babalığını yapan fransız asker Nicolas Chauvin, rivayetlere gore 1780 yılında Fransa ’nın Rachefort kasabasında doğmuştu. Tarihi bilgilere bakıldığında varlığı tam olarak kanıtlanamayan bu asker yine de bu isim ile bir duşunce akımının isim babalığını yapmıştır. Şovenizm kelimesinin doğuşu ise aslen bir tiyatro oyunu ile olmuştur. 1831 yılında sahnelenen La Cocarde tricolore isimli komedide Şovenizm kelimesi ilk kez aşırı derecedeki milliyetcilik duşuncelerinin mizahen isimlendirilmesinde kullanılmıştı. Bu tiyatro oyununda Chauvin bir figur olarak ve Şovenizm (Chauvinism) de bir belirtec olarak ilk kez kullanılmıştır.
[h=3]Şovenizmin Gelişmesi[/h]Şovenizm kelimesinin bugunku anlamına bakacak olursak, aşırı derecede ve agresif bir şekilde milletlerine ya da herhangi bir gruba karşı bağlılıklarını gosteren kişiler icin kullanılan bir kelime oldugunu goruruz. Şovenizm kelimesinin ve milliyetci şovenizm akımlarının en cok yayıldığı donem 19. ve 20 yy.dir. Bu yuzyıllarda Almanların ve Fransızların birbirlerine karşı duydukları nefret ve ofke, şovenizmin gelişmesini sağlamıştır. Bu donemin Şovenist Fransızları diğer milletten olan insanlara ve ozellikle de Almanlara karşı duydukları nefret ile unluyduler. Aynı şekilde 1. ve 2. Dunya Savaşları sırasında Almanların Fransızlara karşı gostermiş oldukları nefret Almanya ’da da bir milliyetci şovenizm akımının olduğunu gosterir.
Unlu Alman sosyolog Eugen Lemberg ’e gore 1. Dunya Savaşı sırasında ulkelerin ozguvenlerini yitirmesi ve yaşanan kayıplarla birlikte aşağılık hislerinin baş gostermeye başlaması radikal milliyetcilik yani şovenizm akımının yayılmasında birincil neden olarak gosterilmektedir. Savaş sonunda bir suclu arayan tarafların sucu karşılıklı olarak yaşanan kayıpların acıları ile birbirlerine atması, karşılıklı nefreti ve beraberinde guclu milliyetcilik propagandalarını ve şovenizmi doğurmuştur. Bu donemlerde siyasi, ekonomik ve politik olarak gucu elinde bulunduranların bu duşunce akımını kendi yararlarına kullanıp, propagandaları desteklemeleri bu duşunce yapısının halk arasında daha da yayılmasına ve yer edinmesine neden olmuştur. Bu propagandalar genel olarak yabancı milletten insanlara karşı duyulan nefret ve ofke şeklinde kendini gostermiş ve yayılmıştır.
Kısaca ozetlemek gerekirse bir topluluğun aşağılık kompleksine sahip olması, o toplulukta şovenizme, yani bulunulan topluluğa radikal bir fanatik olarak bağlanma akımlarına neden olmuştur. Bu tur şovenist duşunce yapılarında kişilerin bireysel istekleri her zaman o topluluğun genel isteklerinden sonra gelmektedir. Onemli olan toplulukların (milletlerin, grupların vb.) istekleri ve gereksinimleridir.
[h=3]Şovenizmin Kullanım Alanları[/h]İlerleyen zamanlarda Şovenizm kelimesinin farklı kullanım alanları ortaya cıkmıştır. Orneğin 1970 yıllarında “male chauvisim” erkek şovenizmi adı altında şovenizm akımı yeni bir form kazanmıştır. Buradaki anlamı ile şovenist erkek akımı, erkeklerin sadece cinsiyetlerinden oturu şovenist tavırlar gostermeleri ve kendilerini kadınlardan ustun gormeleri şeklinde duşunulmekteydi. Buradaki kullanımına bakıldığına şovenist kelimesinin sadece negatif anlamda bir yerme kelimesi olarak kullanıldığı gorulmektedir. Burada nefret eden kısım erkekler olarak duşunulurken nefret edilen kısım kadınlar olarak işaret edilmiştir.
Şovenist kelimesi bir diğer form ile dini alanda şovenizm olarak karşımıza cıkar. Belirli bir dinin mensupları kendi dinlerine radikal fanatiklik derecesinde bağlılıklarını ve diğer dinlere karşı nefretlerini dini şovenizm duşunce yapısı ile gostermektedirler.
Şovenizm kelimesinin diğer bir kullanım alanı ise mimaridir. Mimaride şovenizm bir topluluğun yaratmış olduğu mimarı ve sanatsal değerlerin hepsiyle birden ovunme ve bu eserlerin kendilerine ait olduğunu her seferinde tekrar etme şeklinde gorulduğu duşunce şeklidir. Burada bir mimari eserin bir gruba ait olabilmesi icin hangi kıstasların kullanılacağı kesin olarak bilinmemektedir. Şovenizm genel olarak cok soyut ve fanatik bir duşunce tarzı olduğu icin başka bir milletten olmasına rağmen, o milletin toprakları uzerinde mimarı eserler meydana getirmiş kişilerin eserlerinin de şovenist kişiler tarafından sahiplenilebildiği gorulmuştur.
Ulkemizde varlığından bahsedilebilecek bir diğer şovenizm ise mezhep şovenizmidir. Turkiye topraklarında bir arada yaşayan bir cok mezhebin fanatik olarak uyesi olan kişiler zaman zaman diğer mezheplere karşı nefrete varan derecede kotu hisler beslemişlerdir. Bu durum sadece bir gruba ya da mezhebe değil o topraklar uzerindeki butun mezheplere ve bağlantılı olarak da o ulkenin kendine zarar verebilmektedir.
Şovenizm duşunce akımının genel olarak burjuvazinin bir ideolojisi ve politikası olduğu bilinmektedir. Şovenizm politikası ile ayrı duşunceden insanların nefret ve bağlılıkları kullanılarak, aralarında catışma ortamları sağlamak ve cıkan catışmadan ve nefretten payına duşeni almak burjuvazinin elde etmeye calıştığı sonuclardan bir tanesidir. Burjuvazinin şovenist duşunce yapısı ile elde etmek istediği diğer bir sonuc ise topluluklardaki siyasi ve politik iktidarsızlık ve guvensizliktir. Gunumuzde şovenist hareketlerin varlığını surdurduğu ve yayılabildiği topluluklara bakıldığında bu kişilerin yeterli eğitim alamamış, gelir bakımından duşuk gelirli ve yerel ve dunya siyaseti hakkında kendini geliştirememiş kişiler oldukları gorulmektedir. Şovenist duşunce yapısı kullanılarak teror grupları oluşturulmuş ve belirli ulkelerin ic guvenliklerini tehlikeye atarak bu ulkelerin dışa bağımlı hale gelmesi sağlanmıştır. Bu şekilde dışa bağımlı hale getirilen topluluklar ve halklar ise guclu ulkeler tarafından daha da boyun eğdirilmeye ve yağmalanmaya hazır duruma getirilmişlerdir.
Şovenizmin Turkiye ve Dunyada Yansımaları
Irkcılığı ve milliyetciliği bir silah olarak kullanan şovenizm ulkemizde de bitmek bilmeyen bir Kurt-Turk sorunu yaratmış ve aynı topraklarda yaşayan bu insanları birbirine duşman ederek siyasi ve ekonomik canlanmanın onune gecmeyi başarmıştır.
Irkcı ve faşist goruşlerin beslediği ve buyuttuğu şovenist akımlar toplumlarda her zaman bilimsel gerceklikten uzak ve gerici bakış acısının gelişmesine neden olmuştur. Şovenizm kendinden farklı gruplara karşı nefret hissinin ve buna bağlı olarak da gruplar arası şiddet ve savaşın yayılması amaclanarak oluşturulmuş bir duşunce yapısıdır. Şovenizm şiddet ve eğitimsizlikle beslenir, siyasi ve ekonomik gucu elinde bulunduran burjuvazinin gucunu koruması ve arttırması amacıyla varlığını surdurur.
Dunyada bugune kadar gorulmuş en buyuk şovenist akımlara ornek vermek gerekirse 1. ve 2. Dunya Savaşları sırasında milletlerin asker sağlayabilmek icin şovenist akımını kullanması, 2. Dunya Savaşı sırasında Hitler Almanya ’sı ve Mussolini İtalya ’sı faşizm ideolojileri ile oluşturulmuş ve şovenist duşunce yapısı ile guclenmesini tamamlayabilmiş en onemli orneklerdir.
Kapitalist yapının proletarya sınıfı uzerinde daha da sağlam bir egemenlik kurabilmek adına oluşturmuş olduğu duşunce yapısı şovenizm, daha once de bahsedildiği anlamı ile erkek şovenizmi ya da kadın şovenizmi şeklinde yeni bir kullanım kazanmıştır ki aslında burada şovenizm gercek anlamından biraz uzaklaşmaktadır. Şovenizm aslen şiddeti ve uyesi olduğu grubu korumak adına agresifliği ve karşı gruba oldurmeye varan tepkiler gostermesini normal olarak karşılayan duşunce tarzıdır, bahsedilen manasındaki erkek ya da kadın şovenizminde bu hal bulmamaktadır. Burada bahsedilen şovenizmden ote bu grupların varolan yanlış sosyal yapılaşmadan dolayı birbirinden ayrılmasıdır.