
Cıva, ozel bir gorunume sahip nadir bulunan elementler arasında yer alır; sıvı ve katı olarak bircok sektorde onemli bir boşluğu doldurur.
Cıva, dokusu ve gorunuşu cok nazik olan ve nadir kimyasal ozellikler barındıran onemli bir element. Isı, gaz veya sıvı olcen aletlerden tıp sektorune kadar bircok alanda kullanımı olan cıva, “zincifre” adlı kırmızı bir madenden elde edilen metalik gri bir maddedir. Altın ve gumuşu cevherlerden ayrıştırmak icin cıva kullanılır. Cok guclu bir cozucudur. Makalemizde cıva ile ilgili her detayı bulabilirsiniz.
[h=4]Tarihte Cıva [/h]MO 1500 ’lu yıllardan kalma bir Mısır mezarında cıva alaşımları bulunmuş. Eski Cin ve Hindistan ’da cıva kullanıldığı belgelenmiş. 6. yuzyılda simyacılar Merkur gezegeni ile cıvayı ozdeşleşmiştir. Bu sebeple cıvanın İngilizce adı ‘Mercury ’dir. Latince “sıvı gumuş” anlamındaki “hydrargyrum” kelimesinden sembolunu almıştır. Farsca “hareketli, ele sığmaz” anlamındaki “cive” kelimesinden Turkceye gecmiştir.
20. yuzyılın başlarında frengi hatalığının tedavisi icin kullanılmış. İspanya ve Fransa ’daki 30 bin yıllık mağaralardaki suslemelerde cıva kullanıldığı belirtilir. Simyacılar, cıvadan altın uretilebileceğine inanmış. 4. yuzyılda yaşayan unlu Cin simyageri Ko-Hung, cıvanın insanların su ustunde yurumesini sağlayabileceğine inanıyordu. Hatta o kadar ileri gitmiş ki, cıva sayesinde yaşlı erkeklerin cocuk yapabileceğini iddia etmiş. Romalılar, sucluları ve koleleri cıva madenlerinde calıştırmış. Bu sebeple bircok mahkûm cıvadan zehirlenerek olmuş.
Cıva, 20. yuzyılın başlarından itibaren yapılan araştırma ve deneylerle kullanımı giderek artan onemli bir element halini aldı.
[h=3]Kimyasal Yapısı ve Ozellikleri [/h]Cıva, “zincifre” adı verilen ve lavların tortulaşması ile oluşan kırmızı renkli bir madenden elde edilir. Zincifreden bahsetmeden once cıvanın ozellikleri ve kimyasal yapısına değinelim.
Kimyasal sembolu “Hg”dir. Atom numarası 80, atom ağırlığı 200,59 ’dur. Element tablosunun 2-B grubunda yer alır. Gumuş beyaz renginde, oda sıcaklığında sıvı olarak kalabilen tek elementtir. Kaynama derecesi 357 ’dir, eksi 39 derecede katılaşır. Normal sıcaklıklarda buharlaşabilir. Havaya karışan dumanları zehirlenmelere yol acabilir. Cıva, cok kuvvetli cozme ozelliğine sahiptir. Bakır, altın, gumuş, kalay, lityum, sodyum ve potasyum gibi metal ve elementleri cozer ve metallerle “amalgam” adı verilen katı, yumuşak ve sıvı alaşımlar oluşturur. Amalgam alaşımlar ısıtılınca cıva buharlaşarak alaşım bozulur. Demiri cozemediği icin demir kaplarda saklanabilir. Elektrik iletkenliği iyidir. Dokulduğunde kucuk zerrecikler halinde dağılır. Cıvanın dokulduğu zeminin zehirlenmelere karşı kukurt tozu ile temizlenmesi gerekir.
Doğada bulunan elementlerdendir. Metil cıva, cok daha zehirli bir maddedir ve organik cıva bileşiğidir. Bazı mikroorganizmalar cıvayı, metil hale donuşturur. Hava, su ve toprakta elementel cıva, organik cıva ve inorganik cıva bileşikleri bulunur.
Metalik ozelliği olan cıva, elementel cıvadır; rengi parlak gridir ve ısıtıldığında veya oda sıcaklığında sıvı halini alır. Tepkimeye girmez. İnorganik cıva, beyaz toz ve kristal haldedir ve diğer adı cıva tuzudur.
[h=4]Cıvanın Cevheri Zincifre (Sinober) Nedir? [/h]Zincifre, cıvanın elde edildiği cevherdir. Kimyasal formulu doğal cıva sulfurdur, “HgS” olarak simgelenir. Yuzde 86,2 oranında cıva icerir. Yanardağ lavlarının tortulaşması sonucu oluşan koyu kırmızı renkli bir madendir. Bazı dillerde, orneğin Norvecce de “sinober” olarak bilinen zincifre, Yunan kulturunde “cadı kazanı” adı verilen zehirli maddeler listesinde de yer alır. İngilizcesi “cinnabar”dır. Kokeni Arapcadır ve “kırmızı toz” anlamında kullanılır. “Metacinnabar” adı verilen farklı oluşumu ise grimsi siyahtır. Bu şekillenme, zincifreden daha parlak, gri ve şeffaftır.
Sağlık alanında, ozellikle deri hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaclarda, sivilcilerin tedavisinde, boyalarda ve pas onleyicilerde kullanılır. Zincifre ilk olarak kırmızı boya elde etmek icin kullanıldı. Cıvanın hammaddesi konumunda olan zincifre bazı ulkelerde bulunur. İspanya, Slovenya, İtalya, Cin, Rusya, Meksika ve Kaliforniya ’da geniş zincifre rezervleri vardır. Dunya cıva ihtiyacının coğunu İspanya ve İtalya karşılar. İspanya ’daki El Entredicho zincifre yatakları dunyanın en buyuk cıva rezervi olarak kabul ediliyor. Turkiye ’de İzmir ’in Tire, Odemiş ve Karaburun ilceleri, Uşak, Kastamonu ve Konya ’da zincifre yatakları bulunur.
Zincifreden cıva elde etmek icin cevher yuksek sıcaklık fırınlarında ısıtılarak hava akımı verilir. Havadaki oksijen cıva sulfur karışımı olan zincifrede kukurt dioksit gazı ortaya cıkarır. Bu sırada cıva, buhar halinde acığa cıkar. Serbest kalan cıva, soğutularak cokeltilir. Yerkabuğundaki 1 tonluk bir kayacta 0,5 mg cıva bulunur.

[h=3]Cıva Nerelerde Kullanılır? [/h]Cıva, kimyasal ozellikleri sebebiyle onemli alanlarda ve urunlerde kullanılır. Cıva; bileşikleri ve alaşımlarından elde edilen maddeler tarımdan tıpa, kuyumculuktan elektrik sektorune kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Orneğin, altın, gumuş ve platinin cevherlerinden ayrıştırma işleminde cıva kullanılır. Termometrelerde elementel yani metalik cıva kullanılır.
Cıvanın oluşturduğu amalgam alaşımlar, ozellikle dişcilikte kullanılan dolguların yapımında kullanılır. Kalay amalgamı ise ayna yapımında kullanılmaktadır. Amalgam diş dolguları, gumuş, kalay ve bakır alaşımlarının cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Bu alaşımın yaklaşık yuzde 50 ’sini cıva oluşturur. Cıva, bu alaşımdaki rolunde metalleri birbirine bağlayarak cok dayanıklı bir dolgu malzemesi oluşmasının yapıtaşıdır. Akla hemen bir soru gelebilir. Zehirleme ozelliği olan cıva amalgam alaşımlarda veya dolgularda insanlara zarar vermez mi? Cıvanın diğer metallerle oluşturduğu alaşımlarda kimyasal yapısı değişir ve zehirleme ozelliği ortadan kalkar. Ayrıca, dolgulardaki cıva miktarı, hava, su ve yiyeceklerden alınan cıva miktarından cok daha azdır.
Cıvanın kullanıldığı bazı urunleri ve alanları şoyle sıralayabiliriz; termometreler, barometreler, manometreler, pompalar, redresor, elektrik şalterleri, elektrikli aygıtlar, kÂğıt, deri işleme, boyalar, pil, batarya, yakıcı maddeler, buharlı, lambalar, vakum tulumbaları, kozmetik, ilaclar, krem ve merhemler, mikrop kırıcı kimyasallar…
[h=4]Cıva Zehirlenmesi [/h]Cıva, bircok besinde, havada ve suda bulunabilir. Zehirleyici ozelliği olan cıva, sinir sistemlerine zarar verir. Cıva zehirlenmesine genellikle cıva dumanı yol acar. Deniz canlılarında metil cıva birikebilir ve bu urunlerin tuketilmesi cıva zehirlenmelerine yol acar. Cıva, organizmalardaki sulfidril gruplarıyla etkileşime girerek enzim etkinliğini bozar ve hucre olumlerine yol acar.
Zehirlenmeye yol acan cıva turu daha cok elementel cıvadır. Bu cıva turunun vakumlanması buharlaşma oranını artırır. Elementel cıva, deriden de emilebilir. İnorganik cıva tuzları, ağız yoluyla veya deriden alınabilir. Karaciğer ve bobrekte depolanır. Santral sinir sistemine ve plesentaya cok az miktarda gecer. Organik cıva ise, gıdalarla vucuda alınır. Kan hucreleri, karaciğer, bobrekte ve santral sinir sisteminde birikerek inorganik cıva bileşenine donuşur. İdrar ve dışkı yoluyla vucuttan atılır.
İnorganik cıva ağız yoluyla alındığında hipertermi, karın krampları, kanlı ishal, kanamalı ulser ve nekroza yol acabilir. Metalik cıva ise, dışkı yoluyla dışarı atılmasını geciktirecek bir durum olmadığı surece akut zehirlenmelere yol acmaz. Vucuttan atılamadığında ise akut metalik cıva zehirlenmesi ortaya cıkar. Zehirlenme; ateş, baş ağrısı, ağızda metal tadı, bulantı, kusma, ishal, aşırı sinirlilik, unutkanlık ve gorme bozukluğu gibi bazı rahatsızlıklara yol acar.
Cıvanın insan vucuduna diğer zararları şunlardır; beyin fonksiyonları, DNA ve kromozomlara zarar verir. Alerjik durumlara yol acar. Erkeklerde spermlere zarar verir, kadınlarda duşuk riskini artırır. Engelli doğumlara yol acar. Oğrenme gucluğu, kişilik bozuklukları, titreme, sağırlık ve kas sorunlarına yol acabilir.
Cıva zehirlenmelerinin turune gore bazı ilaclı tedavi yontemleri uygulanır.

[h=4]Gizemli Madde Kırmızı Cıva [/h]Kırmızı cıva, son yarım asırdır cok tartışılan ve uluslararası krizlere yol acan gizemli bir madde. Varlığı ile yokluğu uzun sure tartışıldı, hala da tartışılıyor. Bilim insanları “kırmızı cıva” tanımından her zaman uzak durdu, varlığını kabul etmedi. Bir cıva iyodu olan kırmızı cıva, iddiaya gore cok kuvvetli bir patlayıcı, notron bombasının tetikleyicisi. Hidrojen bombalarının atoma gerek duyulmadan kırmızı cıva ile patlatılabileceği iddia ediliyor. Sac cıkardığı, cinsel gucu artırdığı, yaşlılığı onlediği gibi bircok iddia dolaşıp durmuş. Bazı deneylerin de ana maddesi olan bu maddenin 1980 ’li yıllarda nukleer fuzelerde radar kesici ve yon belirleyici olarak kullanıldığı yonunde bazı iddialar var.
Fuzyon teknolojisinde kullanıldığı, Rusya ’nın Ural Dağları ’ndan kırmızı cıva cıkardığı, terorist faaliyetler icin Rusya ’dan Avrupa ’ya kırmızı cıva kacırıldığı, Orta Doğu ’daki bazı diktator liderlerin kırmızı cıva elde etmek icin milyonlarca dolar harcadığı gibi bircok haber son 20 yılda tartışılan bilgiler arasında yer aldı.
Turkiye ’de de 1990 ’lı yılların sonlarında iki Gurcu ve bir Ermeni ’nin kırmızı cıva bulunduğu iddia edilen tuplerle yakalandığı yonunde haberler yapıldı. Kilosu 300-500 bin sterline satıldığı ve nukleer silahlarda kullanıldığı iddia edilen kırmızı cıva ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı 2005 yılında bir bildiri yayınladı. Bildiride, boyle bir madde olmadığı; kırmızı cıva icerikli nukleer silah bulunmadığı belirtilerek, “bu bir sacmalık” ifadesini kullandı.
Bu acıklamaya rağmen kırmızı cıva efsanesi devam etti. Bazı ulkelerde bu maddeyi taşıyan teroristlerin gozaltına alındığı haberleri devam etti. Orneğin Almanya ’da kırmızı cıva olarak tanımlanan ve 10 plutonyum element iceren bir sıvı madde ele gecirildiği duyuruldu.
Yakın bir tarihte yani 24 Eylul 2013 tarihinde de Kayseri ’de bir aracta yapılan aramada rokete benzeyen bir cismin icinde kırmızı renkli bir sıvı bulundu. Turkiye Atom Enerjisi Kurumu ise bu maddenin “kırmızı cıva” olduğunu acıkladı. 20 Haziran 2015 tarihinde de Sarp Sınır Kapısı ’nda yakalanan iki Gurcu ’de 50 gram kırmızı cıva bulunduğu haberleri yapıldı.
Bilim dunyasının kabul etmediği bu gizemli madde bir efsane olarak 40 yıldır konuşuluyor, daha da cok konuşulacağa benziyor.

[h=4]Tarihte Cıva [/h]MO 1500 ’lu yıllardan kalma bir Mısır mezarında cıva alaşımları bulunmuş. Eski Cin ve Hindistan ’da cıva kullanıldığı belgelenmiş. 6. yuzyılda simyacılar Merkur gezegeni ile cıvayı ozdeşleşmiştir. Bu sebeple cıvanın İngilizce adı ‘Mercury ’dir. Latince “sıvı gumuş” anlamındaki “hydrargyrum” kelimesinden sembolunu almıştır. Farsca “hareketli, ele sığmaz” anlamındaki “cive” kelimesinden Turkceye gecmiştir.
20. yuzyılın başlarında frengi hatalığının tedavisi icin kullanılmış. İspanya ve Fransa ’daki 30 bin yıllık mağaralardaki suslemelerde cıva kullanıldığı belirtilir. Simyacılar, cıvadan altın uretilebileceğine inanmış. 4. yuzyılda yaşayan unlu Cin simyageri Ko-Hung, cıvanın insanların su ustunde yurumesini sağlayabileceğine inanıyordu. Hatta o kadar ileri gitmiş ki, cıva sayesinde yaşlı erkeklerin cocuk yapabileceğini iddia etmiş. Romalılar, sucluları ve koleleri cıva madenlerinde calıştırmış. Bu sebeple bircok mahkûm cıvadan zehirlenerek olmuş.
Cıva, 20. yuzyılın başlarından itibaren yapılan araştırma ve deneylerle kullanımı giderek artan onemli bir element halini aldı.

Kimyasal sembolu “Hg”dir. Atom numarası 80, atom ağırlığı 200,59 ’dur. Element tablosunun 2-B grubunda yer alır. Gumuş beyaz renginde, oda sıcaklığında sıvı olarak kalabilen tek elementtir. Kaynama derecesi 357 ’dir, eksi 39 derecede katılaşır. Normal sıcaklıklarda buharlaşabilir. Havaya karışan dumanları zehirlenmelere yol acabilir. Cıva, cok kuvvetli cozme ozelliğine sahiptir. Bakır, altın, gumuş, kalay, lityum, sodyum ve potasyum gibi metal ve elementleri cozer ve metallerle “amalgam” adı verilen katı, yumuşak ve sıvı alaşımlar oluşturur. Amalgam alaşımlar ısıtılınca cıva buharlaşarak alaşım bozulur. Demiri cozemediği icin demir kaplarda saklanabilir. Elektrik iletkenliği iyidir. Dokulduğunde kucuk zerrecikler halinde dağılır. Cıvanın dokulduğu zeminin zehirlenmelere karşı kukurt tozu ile temizlenmesi gerekir.
Doğada bulunan elementlerdendir. Metil cıva, cok daha zehirli bir maddedir ve organik cıva bileşiğidir. Bazı mikroorganizmalar cıvayı, metil hale donuşturur. Hava, su ve toprakta elementel cıva, organik cıva ve inorganik cıva bileşikleri bulunur.
Metalik ozelliği olan cıva, elementel cıvadır; rengi parlak gridir ve ısıtıldığında veya oda sıcaklığında sıvı halini alır. Tepkimeye girmez. İnorganik cıva, beyaz toz ve kristal haldedir ve diğer adı cıva tuzudur.
[h=4]Cıvanın Cevheri Zincifre (Sinober) Nedir? [/h]Zincifre, cıvanın elde edildiği cevherdir. Kimyasal formulu doğal cıva sulfurdur, “HgS” olarak simgelenir. Yuzde 86,2 oranında cıva icerir. Yanardağ lavlarının tortulaşması sonucu oluşan koyu kırmızı renkli bir madendir. Bazı dillerde, orneğin Norvecce de “sinober” olarak bilinen zincifre, Yunan kulturunde “cadı kazanı” adı verilen zehirli maddeler listesinde de yer alır. İngilizcesi “cinnabar”dır. Kokeni Arapcadır ve “kırmızı toz” anlamında kullanılır. “Metacinnabar” adı verilen farklı oluşumu ise grimsi siyahtır. Bu şekillenme, zincifreden daha parlak, gri ve şeffaftır.
Sağlık alanında, ozellikle deri hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaclarda, sivilcilerin tedavisinde, boyalarda ve pas onleyicilerde kullanılır. Zincifre ilk olarak kırmızı boya elde etmek icin kullanıldı. Cıvanın hammaddesi konumunda olan zincifre bazı ulkelerde bulunur. İspanya, Slovenya, İtalya, Cin, Rusya, Meksika ve Kaliforniya ’da geniş zincifre rezervleri vardır. Dunya cıva ihtiyacının coğunu İspanya ve İtalya karşılar. İspanya ’daki El Entredicho zincifre yatakları dunyanın en buyuk cıva rezervi olarak kabul ediliyor. Turkiye ’de İzmir ’in Tire, Odemiş ve Karaburun ilceleri, Uşak, Kastamonu ve Konya ’da zincifre yatakları bulunur.
Zincifreden cıva elde etmek icin cevher yuksek sıcaklık fırınlarında ısıtılarak hava akımı verilir. Havadaki oksijen cıva sulfur karışımı olan zincifrede kukurt dioksit gazı ortaya cıkarır. Bu sırada cıva, buhar halinde acığa cıkar. Serbest kalan cıva, soğutularak cokeltilir. Yerkabuğundaki 1 tonluk bir kayacta 0,5 mg cıva bulunur.

[h=3]Cıva Nerelerde Kullanılır? [/h]Cıva, kimyasal ozellikleri sebebiyle onemli alanlarda ve urunlerde kullanılır. Cıva; bileşikleri ve alaşımlarından elde edilen maddeler tarımdan tıpa, kuyumculuktan elektrik sektorune kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Orneğin, altın, gumuş ve platinin cevherlerinden ayrıştırma işleminde cıva kullanılır. Termometrelerde elementel yani metalik cıva kullanılır.
Cıvanın oluşturduğu amalgam alaşımlar, ozellikle dişcilikte kullanılan dolguların yapımında kullanılır. Kalay amalgamı ise ayna yapımında kullanılmaktadır. Amalgam diş dolguları, gumuş, kalay ve bakır alaşımlarının cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Bu alaşımın yaklaşık yuzde 50 ’sini cıva oluşturur. Cıva, bu alaşımdaki rolunde metalleri birbirine bağlayarak cok dayanıklı bir dolgu malzemesi oluşmasının yapıtaşıdır. Akla hemen bir soru gelebilir. Zehirleme ozelliği olan cıva amalgam alaşımlarda veya dolgularda insanlara zarar vermez mi? Cıvanın diğer metallerle oluşturduğu alaşımlarda kimyasal yapısı değişir ve zehirleme ozelliği ortadan kalkar. Ayrıca, dolgulardaki cıva miktarı, hava, su ve yiyeceklerden alınan cıva miktarından cok daha azdır.
Cıvanın kullanıldığı bazı urunleri ve alanları şoyle sıralayabiliriz; termometreler, barometreler, manometreler, pompalar, redresor, elektrik şalterleri, elektrikli aygıtlar, kÂğıt, deri işleme, boyalar, pil, batarya, yakıcı maddeler, buharlı, lambalar, vakum tulumbaları, kozmetik, ilaclar, krem ve merhemler, mikrop kırıcı kimyasallar…
[h=4]Cıva Zehirlenmesi [/h]Cıva, bircok besinde, havada ve suda bulunabilir. Zehirleyici ozelliği olan cıva, sinir sistemlerine zarar verir. Cıva zehirlenmesine genellikle cıva dumanı yol acar. Deniz canlılarında metil cıva birikebilir ve bu urunlerin tuketilmesi cıva zehirlenmelerine yol acar. Cıva, organizmalardaki sulfidril gruplarıyla etkileşime girerek enzim etkinliğini bozar ve hucre olumlerine yol acar.
Zehirlenmeye yol acan cıva turu daha cok elementel cıvadır. Bu cıva turunun vakumlanması buharlaşma oranını artırır. Elementel cıva, deriden de emilebilir. İnorganik cıva tuzları, ağız yoluyla veya deriden alınabilir. Karaciğer ve bobrekte depolanır. Santral sinir sistemine ve plesentaya cok az miktarda gecer. Organik cıva ise, gıdalarla vucuda alınır. Kan hucreleri, karaciğer, bobrekte ve santral sinir sisteminde birikerek inorganik cıva bileşenine donuşur. İdrar ve dışkı yoluyla vucuttan atılır.
İnorganik cıva ağız yoluyla alındığında hipertermi, karın krampları, kanlı ishal, kanamalı ulser ve nekroza yol acabilir. Metalik cıva ise, dışkı yoluyla dışarı atılmasını geciktirecek bir durum olmadığı surece akut zehirlenmelere yol acmaz. Vucuttan atılamadığında ise akut metalik cıva zehirlenmesi ortaya cıkar. Zehirlenme; ateş, baş ağrısı, ağızda metal tadı, bulantı, kusma, ishal, aşırı sinirlilik, unutkanlık ve gorme bozukluğu gibi bazı rahatsızlıklara yol acar.
Cıvanın insan vucuduna diğer zararları şunlardır; beyin fonksiyonları, DNA ve kromozomlara zarar verir. Alerjik durumlara yol acar. Erkeklerde spermlere zarar verir, kadınlarda duşuk riskini artırır. Engelli doğumlara yol acar. Oğrenme gucluğu, kişilik bozuklukları, titreme, sağırlık ve kas sorunlarına yol acabilir.
Cıva zehirlenmelerinin turune gore bazı ilaclı tedavi yontemleri uygulanır.

[h=4]Gizemli Madde Kırmızı Cıva [/h]Kırmızı cıva, son yarım asırdır cok tartışılan ve uluslararası krizlere yol acan gizemli bir madde. Varlığı ile yokluğu uzun sure tartışıldı, hala da tartışılıyor. Bilim insanları “kırmızı cıva” tanımından her zaman uzak durdu, varlığını kabul etmedi. Bir cıva iyodu olan kırmızı cıva, iddiaya gore cok kuvvetli bir patlayıcı, notron bombasının tetikleyicisi. Hidrojen bombalarının atoma gerek duyulmadan kırmızı cıva ile patlatılabileceği iddia ediliyor. Sac cıkardığı, cinsel gucu artırdığı, yaşlılığı onlediği gibi bircok iddia dolaşıp durmuş. Bazı deneylerin de ana maddesi olan bu maddenin 1980 ’li yıllarda nukleer fuzelerde radar kesici ve yon belirleyici olarak kullanıldığı yonunde bazı iddialar var.
Fuzyon teknolojisinde kullanıldığı, Rusya ’nın Ural Dağları ’ndan kırmızı cıva cıkardığı, terorist faaliyetler icin Rusya ’dan Avrupa ’ya kırmızı cıva kacırıldığı, Orta Doğu ’daki bazı diktator liderlerin kırmızı cıva elde etmek icin milyonlarca dolar harcadığı gibi bircok haber son 20 yılda tartışılan bilgiler arasında yer aldı.
Turkiye ’de de 1990 ’lı yılların sonlarında iki Gurcu ve bir Ermeni ’nin kırmızı cıva bulunduğu iddia edilen tuplerle yakalandığı yonunde haberler yapıldı. Kilosu 300-500 bin sterline satıldığı ve nukleer silahlarda kullanıldığı iddia edilen kırmızı cıva ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı 2005 yılında bir bildiri yayınladı. Bildiride, boyle bir madde olmadığı; kırmızı cıva icerikli nukleer silah bulunmadığı belirtilerek, “bu bir sacmalık” ifadesini kullandı.
Bu acıklamaya rağmen kırmızı cıva efsanesi devam etti. Bazı ulkelerde bu maddeyi taşıyan teroristlerin gozaltına alındığı haberleri devam etti. Orneğin Almanya ’da kırmızı cıva olarak tanımlanan ve 10 plutonyum element iceren bir sıvı madde ele gecirildiği duyuruldu.
Yakın bir tarihte yani 24 Eylul 2013 tarihinde de Kayseri ’de bir aracta yapılan aramada rokete benzeyen bir cismin icinde kırmızı renkli bir sıvı bulundu. Turkiye Atom Enerjisi Kurumu ise bu maddenin “kırmızı cıva” olduğunu acıkladı. 20 Haziran 2015 tarihinde de Sarp Sınır Kapısı ’nda yakalanan iki Gurcu ’de 50 gram kırmızı cıva bulunduğu haberleri yapıldı.
Bilim dunyasının kabul etmediği bu gizemli madde bir efsane olarak 40 yıldır konuşuluyor, daha da cok konuşulacağa benziyor.