
Aluminyum, dunyada en cok kullanılan metaller arasında yer alıyor. Yaklaşık 200 yıldır bilinen aluminyum, yerkabuğunun yuzde 8 ’ini iceriyor.
Aluminyum, yuzlerce urunun hammaddesi olan cok kullanışlı bir element. En cok kullanılan ucuncu metal olan aluminyum, onlarca bileşik ve alaşımla endustrinin vazgecmeyeceği metaller arasında yer alıyor. Dunyanın bircok bolgesinde tonlarca rezervi bulunan aluminyum, kimyasal ve fiziksel ozellikleri ile uzay teknolojisinden, ambalaj sektorune kadar kullanılıyor. Hayatımızın her alanında rastladığımız aluminyumu tanımaya ne dersiniz?
[h=4]Tarihcesi [/h]Aluminyum, 200 yıldan daha uzun bir gecmişe sahip. Antik cağda aluminyum oksit killeri kumaşlarda ve ilk yardım uygulamalarında kullanılmış. 19. yuzyılda nadir bulunduğu icin altın ve gumuşten daha değerli kabul edilmiş. Aluminyum tuzu olan şap, Sumerler, Eski Mısır ve Hititlerde tekstil boyaları ve dericilikte kullanılmış. Aluminyum mineralleri binlerce yıldır farklı amaclarla kullanıldı. Ancak yaklaşık 150 yıldır metal formu biliniyor. Aluminyum mineralleri ısıtılınca metale donuşmediği icin keşfedilmesi kolay olmadı.
İngiliz kimyager Humpry Davy tarafından 1808 yılında şap kelimesinin İngilizce karşılığı olan “alum” kelimesinden turetilerek bu elemente “aluminyum” adı verilmiştir. Saf aluminyum ilk olarak Danimarkalı kimyager ve fizikci Prof. Dr. Hans Christian Ørsted tarafından 1825 yılında elde edildi. Ørsted, aluminyum klorid ve potasyum amalgamından elde ettiği aluminyum amalgamını ısıtarak indirgenmiş basınc altında aluminyum metalini elde eden ilk bilim adamı oldu.
Aluminyumla ilgili bazı tarihi gelişmeleri sıralayalım:
1855 yılında Fransa imparatoru III. Napolyon, sanayi sergisinde gorduğu aluminyumdan etkilenerek saraya aluminyumdan catal-bıcak takımı yaptırdı ve devlet konuklarına sunulan yemekli toplantılarda kullanıldı.
1887 yılında Avusturyalı muhendis Karl Josef Bayer ’in aluminyum cevheri boksitten urettiği kimyasal bileşik, tum dunyada aluminyum uretiminde kullanılmaya başlandı.
1889 yılında aluminyum uretmek icin ekonomik teknikler geliştirilmeye başlandı.
1893 yılında İngiltere Picadilli Meydanı ’na dikilen Anteros heykeli, ilk aluminyum heykel oldu.
1900 ’lu yılların başlarında Amerikalı sanayiciler aluminyumun ustun ozelliklerinin farkına vardı ve aluminyum, enerji nakil ve tren hatlarında kullanılmaya başlandı.
1903 yılında Wright kardeşler tarafından motorlarda kullanılmaya başlandı.
İlk aluminyum folyo 1910 yılında uretildi.
1911 yılında aluminyum endustriyel alanlarda daha da geliştirildi.
1935 yılında ilk Aluminyum Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ’nin (ABD) New York kentinde kuruldu.
İkinci Dunya Savaşı ’nda onemli bir stratejik metal haline geldi. Ucak govdeleri, gemiler, radarlar gibi bircok savaş urununde kullanıldı.
1950 ’li yılların başında beyaz eşyalarda kullanılmaya başlandı.
Turkiye ’de aluminyum araştırmaları 1956 yılında başladı.
1959 yılında Coors Brewing, aluminyum icecek kutularını geliştirdi ve bu tarihten sonra iceceklerin vazgecilmez kutusu haline geldi.
1969 yılında Armstrong ’un aya ilk ayak bastığı Apollo Uzay Programı ’nda kullanılan astronot kıyafeti, uzay aracının govdesi aluminyum alaşımlı malzemelerden uretildi. Bu tarihten sonra aluminyum, uzay ve havacılık sektorunde onemli bir metal haline geldi.
1970 ’li yıllarda Apple ’in kurucusu Steve Jopbs, bilgisayarda ve elektronik urunlerde aluminyumun hafif ve estetik ozelliğini keşfetti.
Yuzde yuz geri donuşturulebilen aluminyum, 1980 ’li yıllardan sonra gunumuze kadar paketleme, otomotiv, enerji, kaplama, inşaat, savunma, ulaşım, nanoteknoloji ve uzay sektorlerinde milyonlarca ton kullanıldı.

[h=3]Kimyasal ve Fiziksel Ozellikleri [/h]Aluminyum, dunyada en yaygın olarak bulunan metaller arasındadır. Yerkabuğunun yaklaşık yuzde 8 ’ini aluminyum oluşturur. Oksijen ve silisyumdan sonra en cok bulunan ucuncu kimyasal elementtir. Kimyasal sembolu “Al”dir. Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,97 ’dir. Periyodik tablonun 3-A grubunda yer alır. Gumuş beyazı, gri renkte ve parlaktır. Erime noktası 650 derece, kaynama noktası 1800 derecedir. Yuzey merkezli ve kubik bir kristal yapısı vardır.
Diğer metallerle 300 ’den fazla bileşik ve alaşım kolayca oluşturabilir. Tabiatta en fazla bileşiği bulunan metaldir. Demire oranla yaklaşık 3 kat daha hafiftir, neredeyse celik kadar dayanıklıdır. Saf hali cok daha yumuşaktır. Manyetik değildir, elektrik ve ısı iletkenliği yuksektir. Sıcak ve soğuk olarak kolaylıkla işlenebilir. İyi bicimde cekilebilir, dovulebilir. Toksik değildir, alev almaz, boya ihtiyacı olmadan kullanılabilir. Hava şartlarına, yiyeceklere, ceşitli kimyasal sıvı ve gazlara karşı direnclidir. Hidroklorik asit ve alkalilerle cok daha aktiftir. Toz aluminyum oksijenle birleşirse yuksek ısı acığa cıkar ve patlayıcı ozellik kazanır.
[h=4]Oksit Tabakası ve Eloksal Kaplama [/h]Aluminyum, nemli havada yuzeyinde oksit tabakası ile kaplanır ve rengi donuklaşır. Bu tabaka metale cok sıkı yapışır ve koruyucu bir katman oluşturur. Bu sebeple atmosfer etkilerine karşı buyuk direnc gosterir. Bu tabaka sayesinde cok ince aluminyum formları bile hidrojen alevinde dahi yanmaz. Havayla uzun sure teması halinde bozulur ve metal gri bir renk alır.
“Anotlaştırma” adı verilen bir elektroliz yontemiyle kalınlaştırılabilen tabakayla daha yuksek koruma sağlanabilir. Bu kaplama işlemine “eloksal” adı verilir. Eloksal tabakanın kalınlığını anot olarak kullanılan aluminyuma verilen akım miktarı belirler. Tabakanın kalınlığı, aluminyumun kullanılacağı ortam ve urune gore belirlenebilir. Eloksal kaplama, “daldırma” ve “elektrolitik” adı verilen yontemlerle renklendirilebilir. Bu sayede aluminyum malzemeye istenen estetik ve dekoratif gorunum kazandırılabilir. Oksit tabakası alkali ortamda cozunur.

(Boksit minerali...)
[h=4]Boksit ve Aluminyum Mineralleri [/h]Aluminyuma doğada serbest veya elementel olarak rastlanmaz. Boksit, ticari anlamda aluminyum iceren en onemli filizdir. Dunya aluminyum uretiminin hemen hemen tamamı boksit cevherinden sağlanır. Aluminyumun elde edildiği cevher olan zengin icerikli bir boksit, yuzde 30-50 oranında aluminyum icerir. Metalik aluminyum elde etmek icin boksit cevherinin yaklaşık yuzde 45 oranında aluminyum oksit icermesi gerekir. Boksit, kayacların dış etkilerle aşınması sonucu oluşmuş artık bir topraktır. Bu topraktaki bazı bileşenler yuzey sularının etkisi ile aşınmış, kalan aluminyum ve demir oksit boksit filizlerini oluşturmuştur. Yerkabuğu yuzeyinde veya yuzeye yakın katmanlarda boksit cevherlerine rastlanır. Volkanik kayalar da yuzde 50-60 oranında alumina silikat icerir.
Aluminyum metali başlıca gibsitik ve bohmitik boksit cevherlerinden uretilir. Aluminyum uretilebilen mineral grubu, aluminyum oksitli ve hidroksitli minerallerdir. İşlenmeye değer en ekonomik aluminyum mineralleri olan gibsit ve bohmit, yuzde 50-60 oranında alumin ihtiva eder. Diğer aluminyum iceren mineraller şunlardır; alumina killeri, davsonit, alunit, kiltaşları, korkayaclar, saprolit, siliminat. Aluminyum bileşikleri ihtiva eden mineraller ise şunlardır; turkuaz, kriyolit (buztaşı), zımpara taşı, korendon, kaolin…
Korendon minerali; elmastan sonra en sert maddedir. Korendonun krom bileşiği yakut; kobalt, demir veya titan oksit bileşikleri safir ve akvamarin gibi değerli taşları oluşturur. Bu taşlar, renklerinin tonu ve berraklıklarına gore değer kazanır. Zımpara taşı da korendondan oluşur.

[h=4]Nerelerde Kullanılır? [/h]Aluminyum metali, bileşikleri ve alaşımlarının kullanım alanları sayılamayacak kadar fazla. Pencerelerden mutfaklara, ucaklardan otomobil egzozlarına, korkuluklardan sus eşyalarına kadar geniş bir kullanım yelpazesi var. Ozelliklerinde esneklik, yumuşaklık ve dayanıklılık bir arada olunca haliyle bircok urun icin “bulunmaz Hint kumaşı” mesabesinde bir metal haline gelmiş durumda.
Endustride direkt boksit cevherinden ve geri donuşum uygulamalarından elde edilen aluminyum kullanılıyor. Hurdaları yuzde yuz geri donuşturulebiliyor. Aluminyumdan cok ince levha ve teller uretilebilir. İnsan sacından 3 kat daha ince aluminyum folyo uretilebilmektedir. Benzer metallere gore cok daha duşuk maliyetlidir. Elektrolizle uretildiği icin maliyetinin yuzde 20-40 ’ını elektrik oluşturur. Demirden sonra en cok kullanılan metaldir.
En cok kullanıldığı bazı urun ve alanları şoyle sayabiliriz: Jantlar, motor govdeleri, şaseler, cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar, elektronik urunler (TV, muzik urunleri gibi), beyaz eşyalar, gıda ambalaj urunleri, raflar, kablolar, yelkenler, gemiler, pencere, ic ve dış bina kaplamaları, ayna, elektrik direkleri, roketler, fuzeler, bozuk para…
[h=3]Aluminyum Rezervleri Hangi Ulkelerde Bulunur? [/h]Dunyadaki boksit kaynaklarının toplam 70 milyar ton civarında; boksit rezervlerinin ise 30 milyar ton civarında olduğu tahmin ediliyor.
Dunyada uretilen boksit miktarı 150 milyon ton, aluminyum miktarı ise 50-60 milyon ton civarında. Boksit uretiminin yuzde 90 ’ı alumina ve aluminyum grubunda gercekleşiyor. Uretimin yaklaşık yuzde 50 ’si Cin tarafından gercekleştiriliyor. En fazla boksit cevheri rezervi Gine, Avustralya, Jamaika, Brezilya ’da bulunuyor.
Boksit rezervine rastlanan ulkelerden bazıları şunlar; Fransa, ABD, Hindistan, Endonezya, Cin, Rusya, Yunanistan, İtalya…
Turkiye ’de 200 civarında boksit yatağı bulunuyor. 10 ayrı bolgedeki bu yatakların oluşumları şu şekilde;
Bohmitik oluşumlar; Seydişehir-Akseki, Silifke Taşucu ve Zonguldak
Diasporitik oluşumlar; Muğla-Milas, Alanya-Bolkardağı ve Tufanbeyli-Saimbeyli
Demirli boksit oluşumları; İslÂhiye-Payas ve Yalvac-Şarkikaraağac
Turkiye ’deki toplam bohmitik boksit rezervi 53 milyon ton, diasporitik boksit rezervi 104 milyon ton, demirli boksit rezervi ise 100 milyon ton civarındadır. Aluminyum hammaddesi kaynaklarının en onemlileri Seydişehir-Akseki bolgesindeki 8 farklı alanda bulunuyor. Bu bolgedeki toplam boksit rezervinin 36 milyon ton civarında olduğu ongoruluyor.
Turkiye ’de boksitten birincil aluminyum uretme hakkı Eti Aluminyum A.Ş. ’ye bağlı Mortaş Boksit İşletmesi ’ne ait. En buyuk aluminyum tesisi Seydişehir Aluminyum Tesisleri ’dir. Bu işletmenin yıllın uretim kapasitesi 400 bin ton civarındadır.

[h=4]Tarihcesi [/h]Aluminyum, 200 yıldan daha uzun bir gecmişe sahip. Antik cağda aluminyum oksit killeri kumaşlarda ve ilk yardım uygulamalarında kullanılmış. 19. yuzyılda nadir bulunduğu icin altın ve gumuşten daha değerli kabul edilmiş. Aluminyum tuzu olan şap, Sumerler, Eski Mısır ve Hititlerde tekstil boyaları ve dericilikte kullanılmış. Aluminyum mineralleri binlerce yıldır farklı amaclarla kullanıldı. Ancak yaklaşık 150 yıldır metal formu biliniyor. Aluminyum mineralleri ısıtılınca metale donuşmediği icin keşfedilmesi kolay olmadı.
İngiliz kimyager Humpry Davy tarafından 1808 yılında şap kelimesinin İngilizce karşılığı olan “alum” kelimesinden turetilerek bu elemente “aluminyum” adı verilmiştir. Saf aluminyum ilk olarak Danimarkalı kimyager ve fizikci Prof. Dr. Hans Christian Ørsted tarafından 1825 yılında elde edildi. Ørsted, aluminyum klorid ve potasyum amalgamından elde ettiği aluminyum amalgamını ısıtarak indirgenmiş basınc altında aluminyum metalini elde eden ilk bilim adamı oldu.
Aluminyumla ilgili bazı tarihi gelişmeleri sıralayalım:
1855 yılında Fransa imparatoru III. Napolyon, sanayi sergisinde gorduğu aluminyumdan etkilenerek saraya aluminyumdan catal-bıcak takımı yaptırdı ve devlet konuklarına sunulan yemekli toplantılarda kullanıldı.
1887 yılında Avusturyalı muhendis Karl Josef Bayer ’in aluminyum cevheri boksitten urettiği kimyasal bileşik, tum dunyada aluminyum uretiminde kullanılmaya başlandı.
1889 yılında aluminyum uretmek icin ekonomik teknikler geliştirilmeye başlandı.
1893 yılında İngiltere Picadilli Meydanı ’na dikilen Anteros heykeli, ilk aluminyum heykel oldu.
1900 ’lu yılların başlarında Amerikalı sanayiciler aluminyumun ustun ozelliklerinin farkına vardı ve aluminyum, enerji nakil ve tren hatlarında kullanılmaya başlandı.
1903 yılında Wright kardeşler tarafından motorlarda kullanılmaya başlandı.
İlk aluminyum folyo 1910 yılında uretildi.
1911 yılında aluminyum endustriyel alanlarda daha da geliştirildi.
1935 yılında ilk Aluminyum Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ’nin (ABD) New York kentinde kuruldu.
İkinci Dunya Savaşı ’nda onemli bir stratejik metal haline geldi. Ucak govdeleri, gemiler, radarlar gibi bircok savaş urununde kullanıldı.
1950 ’li yılların başında beyaz eşyalarda kullanılmaya başlandı.
Turkiye ’de aluminyum araştırmaları 1956 yılında başladı.
1959 yılında Coors Brewing, aluminyum icecek kutularını geliştirdi ve bu tarihten sonra iceceklerin vazgecilmez kutusu haline geldi.
1969 yılında Armstrong ’un aya ilk ayak bastığı Apollo Uzay Programı ’nda kullanılan astronot kıyafeti, uzay aracının govdesi aluminyum alaşımlı malzemelerden uretildi. Bu tarihten sonra aluminyum, uzay ve havacılık sektorunde onemli bir metal haline geldi.
1970 ’li yıllarda Apple ’in kurucusu Steve Jopbs, bilgisayarda ve elektronik urunlerde aluminyumun hafif ve estetik ozelliğini keşfetti.
Yuzde yuz geri donuşturulebilen aluminyum, 1980 ’li yıllardan sonra gunumuze kadar paketleme, otomotiv, enerji, kaplama, inşaat, savunma, ulaşım, nanoteknoloji ve uzay sektorlerinde milyonlarca ton kullanıldı.

[h=3]Kimyasal ve Fiziksel Ozellikleri [/h]Aluminyum, dunyada en yaygın olarak bulunan metaller arasındadır. Yerkabuğunun yaklaşık yuzde 8 ’ini aluminyum oluşturur. Oksijen ve silisyumdan sonra en cok bulunan ucuncu kimyasal elementtir. Kimyasal sembolu “Al”dir. Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,97 ’dir. Periyodik tablonun 3-A grubunda yer alır. Gumuş beyazı, gri renkte ve parlaktır. Erime noktası 650 derece, kaynama noktası 1800 derecedir. Yuzey merkezli ve kubik bir kristal yapısı vardır.
Diğer metallerle 300 ’den fazla bileşik ve alaşım kolayca oluşturabilir. Tabiatta en fazla bileşiği bulunan metaldir. Demire oranla yaklaşık 3 kat daha hafiftir, neredeyse celik kadar dayanıklıdır. Saf hali cok daha yumuşaktır. Manyetik değildir, elektrik ve ısı iletkenliği yuksektir. Sıcak ve soğuk olarak kolaylıkla işlenebilir. İyi bicimde cekilebilir, dovulebilir. Toksik değildir, alev almaz, boya ihtiyacı olmadan kullanılabilir. Hava şartlarına, yiyeceklere, ceşitli kimyasal sıvı ve gazlara karşı direnclidir. Hidroklorik asit ve alkalilerle cok daha aktiftir. Toz aluminyum oksijenle birleşirse yuksek ısı acığa cıkar ve patlayıcı ozellik kazanır.
[h=4]Oksit Tabakası ve Eloksal Kaplama [/h]Aluminyum, nemli havada yuzeyinde oksit tabakası ile kaplanır ve rengi donuklaşır. Bu tabaka metale cok sıkı yapışır ve koruyucu bir katman oluşturur. Bu sebeple atmosfer etkilerine karşı buyuk direnc gosterir. Bu tabaka sayesinde cok ince aluminyum formları bile hidrojen alevinde dahi yanmaz. Havayla uzun sure teması halinde bozulur ve metal gri bir renk alır.
“Anotlaştırma” adı verilen bir elektroliz yontemiyle kalınlaştırılabilen tabakayla daha yuksek koruma sağlanabilir. Bu kaplama işlemine “eloksal” adı verilir. Eloksal tabakanın kalınlığını anot olarak kullanılan aluminyuma verilen akım miktarı belirler. Tabakanın kalınlığı, aluminyumun kullanılacağı ortam ve urune gore belirlenebilir. Eloksal kaplama, “daldırma” ve “elektrolitik” adı verilen yontemlerle renklendirilebilir. Bu sayede aluminyum malzemeye istenen estetik ve dekoratif gorunum kazandırılabilir. Oksit tabakası alkali ortamda cozunur.

(Boksit minerali...)
[h=4]Boksit ve Aluminyum Mineralleri [/h]Aluminyuma doğada serbest veya elementel olarak rastlanmaz. Boksit, ticari anlamda aluminyum iceren en onemli filizdir. Dunya aluminyum uretiminin hemen hemen tamamı boksit cevherinden sağlanır. Aluminyumun elde edildiği cevher olan zengin icerikli bir boksit, yuzde 30-50 oranında aluminyum icerir. Metalik aluminyum elde etmek icin boksit cevherinin yaklaşık yuzde 45 oranında aluminyum oksit icermesi gerekir. Boksit, kayacların dış etkilerle aşınması sonucu oluşmuş artık bir topraktır. Bu topraktaki bazı bileşenler yuzey sularının etkisi ile aşınmış, kalan aluminyum ve demir oksit boksit filizlerini oluşturmuştur. Yerkabuğu yuzeyinde veya yuzeye yakın katmanlarda boksit cevherlerine rastlanır. Volkanik kayalar da yuzde 50-60 oranında alumina silikat icerir.
Aluminyum metali başlıca gibsitik ve bohmitik boksit cevherlerinden uretilir. Aluminyum uretilebilen mineral grubu, aluminyum oksitli ve hidroksitli minerallerdir. İşlenmeye değer en ekonomik aluminyum mineralleri olan gibsit ve bohmit, yuzde 50-60 oranında alumin ihtiva eder. Diğer aluminyum iceren mineraller şunlardır; alumina killeri, davsonit, alunit, kiltaşları, korkayaclar, saprolit, siliminat. Aluminyum bileşikleri ihtiva eden mineraller ise şunlardır; turkuaz, kriyolit (buztaşı), zımpara taşı, korendon, kaolin…
Korendon minerali; elmastan sonra en sert maddedir. Korendonun krom bileşiği yakut; kobalt, demir veya titan oksit bileşikleri safir ve akvamarin gibi değerli taşları oluşturur. Bu taşlar, renklerinin tonu ve berraklıklarına gore değer kazanır. Zımpara taşı da korendondan oluşur.

[h=4]Nerelerde Kullanılır? [/h]Aluminyum metali, bileşikleri ve alaşımlarının kullanım alanları sayılamayacak kadar fazla. Pencerelerden mutfaklara, ucaklardan otomobil egzozlarına, korkuluklardan sus eşyalarına kadar geniş bir kullanım yelpazesi var. Ozelliklerinde esneklik, yumuşaklık ve dayanıklılık bir arada olunca haliyle bircok urun icin “bulunmaz Hint kumaşı” mesabesinde bir metal haline gelmiş durumda.
Endustride direkt boksit cevherinden ve geri donuşum uygulamalarından elde edilen aluminyum kullanılıyor. Hurdaları yuzde yuz geri donuşturulebiliyor. Aluminyumdan cok ince levha ve teller uretilebilir. İnsan sacından 3 kat daha ince aluminyum folyo uretilebilmektedir. Benzer metallere gore cok daha duşuk maliyetlidir. Elektrolizle uretildiği icin maliyetinin yuzde 20-40 ’ını elektrik oluşturur. Demirden sonra en cok kullanılan metaldir.
En cok kullanıldığı bazı urun ve alanları şoyle sayabiliriz: Jantlar, motor govdeleri, şaseler, cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar, elektronik urunler (TV, muzik urunleri gibi), beyaz eşyalar, gıda ambalaj urunleri, raflar, kablolar, yelkenler, gemiler, pencere, ic ve dış bina kaplamaları, ayna, elektrik direkleri, roketler, fuzeler, bozuk para…
[h=3]Aluminyum Rezervleri Hangi Ulkelerde Bulunur? [/h]Dunyadaki boksit kaynaklarının toplam 70 milyar ton civarında; boksit rezervlerinin ise 30 milyar ton civarında olduğu tahmin ediliyor.
Dunyada uretilen boksit miktarı 150 milyon ton, aluminyum miktarı ise 50-60 milyon ton civarında. Boksit uretiminin yuzde 90 ’ı alumina ve aluminyum grubunda gercekleşiyor. Uretimin yaklaşık yuzde 50 ’si Cin tarafından gercekleştiriliyor. En fazla boksit cevheri rezervi Gine, Avustralya, Jamaika, Brezilya ’da bulunuyor.
Boksit rezervine rastlanan ulkelerden bazıları şunlar; Fransa, ABD, Hindistan, Endonezya, Cin, Rusya, Yunanistan, İtalya…
Turkiye ’de 200 civarında boksit yatağı bulunuyor. 10 ayrı bolgedeki bu yatakların oluşumları şu şekilde;
Bohmitik oluşumlar; Seydişehir-Akseki, Silifke Taşucu ve Zonguldak
Diasporitik oluşumlar; Muğla-Milas, Alanya-Bolkardağı ve Tufanbeyli-Saimbeyli
Demirli boksit oluşumları; İslÂhiye-Payas ve Yalvac-Şarkikaraağac
Turkiye ’deki toplam bohmitik boksit rezervi 53 milyon ton, diasporitik boksit rezervi 104 milyon ton, demirli boksit rezervi ise 100 milyon ton civarındadır. Aluminyum hammaddesi kaynaklarının en onemlileri Seydişehir-Akseki bolgesindeki 8 farklı alanda bulunuyor. Bu bolgedeki toplam boksit rezervinin 36 milyon ton civarında olduğu ongoruluyor.
Turkiye ’de boksitten birincil aluminyum uretme hakkı Eti Aluminyum A.Ş. ’ye bağlı Mortaş Boksit İşletmesi ’ne ait. En buyuk aluminyum tesisi Seydişehir Aluminyum Tesisleri ’dir. Bu işletmenin yıllın uretim kapasitesi 400 bin ton civarındadır.