
Fosfor; dunyada en cok bulunan elementlerden sağlık icin onemli bir maddedir. Vucudumuzda en fazla bulunan ikinci mineraldir.
Fosfor, insan sağlığı icin cok onemli bir mineral, endustri ve tarım icin de aranan elementlerdendir. Dunyada yaygın olarak bulunan fosfor, karanlıkta parıldayan ozelliği ile dikkat ceken bir maddedir. Yunanca “ışık sacan” anlamındadır. Havai fişeklerin de ana maddesi olan fosforla ilgili onemli notları makalemizde okuyabilirsiniz.
[h=4]Fosforun Tarihcesi [/h]Fosforun gecmişiyle ilgili net kayıtlar olmasa da 12. yuzyılda Arap simyacıların fosfor elde ettiği yonunde bazı bilgiler var. Fosfor, ilk olarak 1669 yılında Alman simyager Hennig Brand tarafından keşfedildi. Brand, hayatını “felsefe taşı”nı bulmaya adayan ve insanda altın olabileceğini iddia eden bir kişi. İnsanda altın arama calışmalarında yaptığı deneyler sırasında 50 kova insan idrarını uzun sure ısıtarak ceşitli karışımlarla işlemlerden geciren Brand, sonunda fosfor elementini keşfetmiş. Bulduğu fosfor ile insandan altın sentezlemeyi duşunmuş; ama başaramamış. Uzun sure fosfor keşfini saklamış. Alman matematikci Gottfried Leibniz ’e bir mektup yazarak keşfini bildiren Brand, fosforun karanlıkta parıldama ozelliğinden bahsetmiş. Oğrenildiğinde bilim cevrelerinde buyuk heyecana yol acan bu keşif, bircok gelişmenin de onunu acmış. 1775 ’te İsvecli kimyager Scheele, kemikten fosfor elde etti. 1840 ’ta kırmızı fosfor elde edildi. 19. yuzyılın sonlarında James Readman, elektrikli fırında fosfor uretimi yontemini geliştirdi.

[h=3]Kimyasal Ozellikleri [/h]Fosfor kelimesi, Yunanca “ışık taşıyan veya sacan” anlamındaki “phosphoros” sozcuğunden turemiştir. Kimyasal sembolu “P” olan ametal ve aktif bir elementtir. Atom numarası 15, atom ağırlığı 30,9 ’dur. Periyodik element cetvelinde 5-A grubunda yer alır. Azot dışında bircok elementle bileşik oluşturabilir. Doğada genellikle puslu beyaz ve yarı saydam haldedir. Serbest olarak nadiren bulunur. En bol bulunan elementler arasında 11. sıradadır.
Guneş ışığına maruz bırakılan fosforun enerji seviyesi artar; ancak enerji seviyesini sabit tutma eğilimi gosterir. Sıcak havayla temasında aniden alev alması belirgin ve onemli bir ozelliğidir. Bunun nedeni oksijenle kolay birleşebilmesidir. Başka bir deyişle; oksijene karşı kimyasal yakınlığı olan ve oksitleri, silikatları oluşturan “litofil” elementler arasında yer alır.
“Luminesans” adı verilen ve ısısı değişmeden elektromanyetik ışınım yayma olayı ile acıklanan “ışıldama” ozelliği vardır. Fosforun uyarılma enerjisi kimyasal enerjiden kaynaklanır. Buna da, “kemiluminesans” adı verilir. Bu ozelliği sebebiyle fosfor, karanlıkta parıldar.
Fosfor, en cok fosforik asidin tuzları halinde bulunur. Fosfat iceren minerallerden elde edilir. Yaklaşık 200 farklı mineralde fosfor bulunur. Bu minerallerden en onemlisi “apatit” mineralidir. Apatit minerali, magmatik kayaların buyuk bir bolumlunde aksesuar mineral olarak bulunur. Pegmatitlerde ve hidrotermal damarlarda bol miktarda oluşabilmektedir. Diğer fosfat iceren mineraller ise şunlardır: Viviyanit, piromorfit, vavellit, variskit… Yerkabuğunun yaklaşık yuzde 0,12 ’sini fosforun oluşturduğu tahmin edilmektedir. Hemen hemen butun volkanik ve tortul kayaclarda bulunur.

[h=3]Fosfor Allotropları [/h]Fosforun 6 adet radyoaktif izotopu, 4 allotropu vardır. Allotrpları; beyaz, kırmızı, mor ve siyah fosfordur.
Beyaz fosfor: Balmumu gorunuşlu, saydam ve sarımtrak bir rengi vardır. Yağ kıvamındadır. 44 derecede erir, 280 derecede parlar. Oldukca zehirlidir. Havayla temasında alevlenir. Buharı hava ile hemen oksitlenir ve mavi bir ışık verir. Bu sebeple su dolu şişelerde saklanır. Sarımsak kokusuna benzeyen bir kokusu vardır. Suda cozunmez, karbondisulfur gibi organik cozuculerde cozunur. Allotroplar icinde en reaktif ve en ucucu olanıdır. Karanlıkta ışıldar. Elektrik iletkenliği yoktur. Oksijenle temasında alev alır. Yanma etkisi oldukca fazladır. İnsan kemiğini bile yakabilir. Bu ozelliği sebebiyle bombalarda kullanılır.
Kırmızı fosfor: Beyaz fosforun havasız ortamda 250 derecede ısıtılması ve guneşte bırakılmasıyla elde edilir. Kucuk kristallerden oluşur. Yuksek sıcaklıklarda erir, 610 derecede buharlaşır. Zehirsiz bir polimerdir. Kolay tutuşmaz ve ışıldamaz. Beyaz fosfora gore daha az tehlikeli bir madde olduğu icin kibrit ve havai fişeklerde kullanılan fosfor formudur.
Siyah fosfor: Beyaz fosfora yuksek basınc uygulanması ile elde edilir. Cozunurluğu cok azdır ve kullanımı sınırlıdır. Metalik fosfor olarak da bilinir. Elektrik iletkenliği sebebiyle yarı iletkenlerin yapımında kullanılır. 550 derecede kırmızı fosfora donuşur.
Mor fosfor: Beyaz fosfordan elde edilir. 300-400 derecede tutuşur, 5300 derecede erir. Kullanımı sınırlıdır. Cozucusu yoktur. Kristaller halindedir.
[h=4]Fosfor Bombası [/h]Fosfor bombası, beyaz fosfor kullanılarak uretiliyor. Suriye ve Gazze ’deki savaşlarda kullanılan fosfor bombaları bircok insanın olumune ve yaralanmasına yol acmıştır. Havaya atılan fosfor bombası oksijen ile temas ettiğinde yanıyor ve yerdeki insanlara temas ettiğinde yapışarak oldurucu yanıklara yol acıyor. İnsan kemiklerini bile yakabilen fosfor bombası yanıklarını su durdurabiliyor; ancak sudan cıkıldığında yakma işlemi tekrar başlıyor. Cunku beyaz fosfordaki yanma işlemi başladığında durdurmak imkÂnsız. Yanma suresi ise cevredeki ısıya ve neme bağlı olarak değişiyor. Fosfor bombası insana temas etmese bile yaydığı gazlar da oldurucu olabiliyor. Fosfor bombasında kullanılan beyaz fosforun solunması halinde zehirlenmelere ve solunum yollarında yanıklara yol acıyor.
[h=3]Nerelerde Kullanılır? [/h]Fosfor, bircok urunde kullanılırken, kimyasal ozellikleri sebebiyle ışık veren urunlerin onemli bir hammaddesidir. Lamba ve ampullerde kullanımı yaygındır. Havai fişek ve kibrit uretiminde fosfor kullanılır. Onemli bir fosfor bileşiği olan fosforik asit, tarım ve hayvancılıkta tercih edilen bir maddedir. Fosforik asidin tuzu veya esteri olan fosfat da gubrelerde yaygın olarak kullanılan bir maddedir. Fosfat kayasının yaklaşık yuzde 90 ’nı gubre uretiminde kullanılmaktadır.
Fosfor ve bileşiklerinin kullanıldığı alan ve urunlerden bazıları şunlardır; diş macunu, karbonat, boyalı icecekler, tarım ilacları, işaret fişekleri, izli mermiler, ceşitli cam uygulamaları, su yumuşatıcısı, temizlik urunleri, sinir gazı, nukleer fizik, tıp urunleri, ilaclar, sis ve yangın bombaları, barut, haşere zehirleri…
[h=4]Fosfor ve Sağlık [/h]Fosfor, canlıların yaşamı icin onemli bir maddedir. Olen canlılardaki fosfor, bakteriler tarafından emilerek yaşam dongusune katılır. Fosfor, insan vucudunda en fazla bulunan mineraller arasında yer alır. İnsan vucudu ağırlığının yuzde 1 ’ini fosfor oluşturur. Kalsiyumdan sonra insan vucudunda en fazla bulunan mineraldir. B vitamini ile birlikte calışır. Temel hayati fonksiyonların gercekleşmesine yardımcı olur. DNA ve RNA molekullerinin yapıtaşıdır.
Hucre ve dokuların buyumesi ve onarılmasında rol oynar. Sinirlerin sinyal iletmesine yardımcı olur. Diş yapısı ve kemik oluşumu icin gereklidir. Vucudun enerji depolamasını ve kullanmasını sağlar. Hucrelerdeki enerji dongusunu sağlar. Kalp ritmine katkısı vardır.
Yetişkin bir insanın gunluk 700 mg fosfora ihtiyacı vardır. 0-1 yaş arası bebeklerde bu miktar 100-275 mg arasındadır. 1-13 yaş arası cocuklar ise, 450-1250 mg arasında fosfora ihtiyac duyar. Vucutta gereğinden fazla bulunan fosfor, bobrek fonksiyonlarında sorunlara, kireclenmelere yol acar ve bazı organlara zarar verebilir, iltihaplı hastalıklara sebep olabilir. Gereğinden az fosfor ise, mide bulantısı, kaslarda ağrı, ishal ve kabızlık gibi şikÂyetler ortaya cıkarır.
En fazla sut ve sut urunlerinde fosfor bulunur. Fosforun bulunduğu bazı besinleri şoyle sayabiliriz; yumurta, kırmızı et, badem, fıstık, mercimek, susam, deniz urunleri, sarımsak…
[h=4]Nerelerde Uretilir? [/h]Dunyadaki fosfat yataklarının toplam rezervinin 50 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Fosfor minerallerinin uretimi ise yılda 150-200 milyon ton arasında değişmektedir.
ABD, Rusya, Fas, Tunus, Cezayir, Urdun, İsrail, Senegal, Togo, Gabon, Guney Afrika, Hint ve Pasifik adalarında fosfat yatakları bulunmaktadır.
Turkiye ’de ise Guneydoğu Anadolu bolgesinde fosfat yataklarına rastlanmaktadır. Mazıdağı ve Mardin bolgeleri başta olmak uzere Bingol (Genc, Unaldı), Adıyaman (Celikhan, Tut, Besni), Hatay (Yayladağı), Kilis ve Şanlıurfa (Bozora) yorelerinde fosfat yatakları bulunuyor.

[h=4]Fosforun Tarihcesi [/h]Fosforun gecmişiyle ilgili net kayıtlar olmasa da 12. yuzyılda Arap simyacıların fosfor elde ettiği yonunde bazı bilgiler var. Fosfor, ilk olarak 1669 yılında Alman simyager Hennig Brand tarafından keşfedildi. Brand, hayatını “felsefe taşı”nı bulmaya adayan ve insanda altın olabileceğini iddia eden bir kişi. İnsanda altın arama calışmalarında yaptığı deneyler sırasında 50 kova insan idrarını uzun sure ısıtarak ceşitli karışımlarla işlemlerden geciren Brand, sonunda fosfor elementini keşfetmiş. Bulduğu fosfor ile insandan altın sentezlemeyi duşunmuş; ama başaramamış. Uzun sure fosfor keşfini saklamış. Alman matematikci Gottfried Leibniz ’e bir mektup yazarak keşfini bildiren Brand, fosforun karanlıkta parıldama ozelliğinden bahsetmiş. Oğrenildiğinde bilim cevrelerinde buyuk heyecana yol acan bu keşif, bircok gelişmenin de onunu acmış. 1775 ’te İsvecli kimyager Scheele, kemikten fosfor elde etti. 1840 ’ta kırmızı fosfor elde edildi. 19. yuzyılın sonlarında James Readman, elektrikli fırında fosfor uretimi yontemini geliştirdi.

[h=3]Kimyasal Ozellikleri [/h]Fosfor kelimesi, Yunanca “ışık taşıyan veya sacan” anlamındaki “phosphoros” sozcuğunden turemiştir. Kimyasal sembolu “P” olan ametal ve aktif bir elementtir. Atom numarası 15, atom ağırlığı 30,9 ’dur. Periyodik element cetvelinde 5-A grubunda yer alır. Azot dışında bircok elementle bileşik oluşturabilir. Doğada genellikle puslu beyaz ve yarı saydam haldedir. Serbest olarak nadiren bulunur. En bol bulunan elementler arasında 11. sıradadır.
Guneş ışığına maruz bırakılan fosforun enerji seviyesi artar; ancak enerji seviyesini sabit tutma eğilimi gosterir. Sıcak havayla temasında aniden alev alması belirgin ve onemli bir ozelliğidir. Bunun nedeni oksijenle kolay birleşebilmesidir. Başka bir deyişle; oksijene karşı kimyasal yakınlığı olan ve oksitleri, silikatları oluşturan “litofil” elementler arasında yer alır.
“Luminesans” adı verilen ve ısısı değişmeden elektromanyetik ışınım yayma olayı ile acıklanan “ışıldama” ozelliği vardır. Fosforun uyarılma enerjisi kimyasal enerjiden kaynaklanır. Buna da, “kemiluminesans” adı verilir. Bu ozelliği sebebiyle fosfor, karanlıkta parıldar.
Fosfor, en cok fosforik asidin tuzları halinde bulunur. Fosfat iceren minerallerden elde edilir. Yaklaşık 200 farklı mineralde fosfor bulunur. Bu minerallerden en onemlisi “apatit” mineralidir. Apatit minerali, magmatik kayaların buyuk bir bolumlunde aksesuar mineral olarak bulunur. Pegmatitlerde ve hidrotermal damarlarda bol miktarda oluşabilmektedir. Diğer fosfat iceren mineraller ise şunlardır: Viviyanit, piromorfit, vavellit, variskit… Yerkabuğunun yaklaşık yuzde 0,12 ’sini fosforun oluşturduğu tahmin edilmektedir. Hemen hemen butun volkanik ve tortul kayaclarda bulunur.

[h=3]Fosfor Allotropları [/h]Fosforun 6 adet radyoaktif izotopu, 4 allotropu vardır. Allotrpları; beyaz, kırmızı, mor ve siyah fosfordur.
Beyaz fosfor: Balmumu gorunuşlu, saydam ve sarımtrak bir rengi vardır. Yağ kıvamındadır. 44 derecede erir, 280 derecede parlar. Oldukca zehirlidir. Havayla temasında alevlenir. Buharı hava ile hemen oksitlenir ve mavi bir ışık verir. Bu sebeple su dolu şişelerde saklanır. Sarımsak kokusuna benzeyen bir kokusu vardır. Suda cozunmez, karbondisulfur gibi organik cozuculerde cozunur. Allotroplar icinde en reaktif ve en ucucu olanıdır. Karanlıkta ışıldar. Elektrik iletkenliği yoktur. Oksijenle temasında alev alır. Yanma etkisi oldukca fazladır. İnsan kemiğini bile yakabilir. Bu ozelliği sebebiyle bombalarda kullanılır.
Kırmızı fosfor: Beyaz fosforun havasız ortamda 250 derecede ısıtılması ve guneşte bırakılmasıyla elde edilir. Kucuk kristallerden oluşur. Yuksek sıcaklıklarda erir, 610 derecede buharlaşır. Zehirsiz bir polimerdir. Kolay tutuşmaz ve ışıldamaz. Beyaz fosfora gore daha az tehlikeli bir madde olduğu icin kibrit ve havai fişeklerde kullanılan fosfor formudur.
Siyah fosfor: Beyaz fosfora yuksek basınc uygulanması ile elde edilir. Cozunurluğu cok azdır ve kullanımı sınırlıdır. Metalik fosfor olarak da bilinir. Elektrik iletkenliği sebebiyle yarı iletkenlerin yapımında kullanılır. 550 derecede kırmızı fosfora donuşur.
Mor fosfor: Beyaz fosfordan elde edilir. 300-400 derecede tutuşur, 5300 derecede erir. Kullanımı sınırlıdır. Cozucusu yoktur. Kristaller halindedir.
[h=4]Fosfor Bombası [/h]Fosfor bombası, beyaz fosfor kullanılarak uretiliyor. Suriye ve Gazze ’deki savaşlarda kullanılan fosfor bombaları bircok insanın olumune ve yaralanmasına yol acmıştır. Havaya atılan fosfor bombası oksijen ile temas ettiğinde yanıyor ve yerdeki insanlara temas ettiğinde yapışarak oldurucu yanıklara yol acıyor. İnsan kemiklerini bile yakabilen fosfor bombası yanıklarını su durdurabiliyor; ancak sudan cıkıldığında yakma işlemi tekrar başlıyor. Cunku beyaz fosfordaki yanma işlemi başladığında durdurmak imkÂnsız. Yanma suresi ise cevredeki ısıya ve neme bağlı olarak değişiyor. Fosfor bombası insana temas etmese bile yaydığı gazlar da oldurucu olabiliyor. Fosfor bombasında kullanılan beyaz fosforun solunması halinde zehirlenmelere ve solunum yollarında yanıklara yol acıyor.
[h=3]Nerelerde Kullanılır? [/h]Fosfor, bircok urunde kullanılırken, kimyasal ozellikleri sebebiyle ışık veren urunlerin onemli bir hammaddesidir. Lamba ve ampullerde kullanımı yaygındır. Havai fişek ve kibrit uretiminde fosfor kullanılır. Onemli bir fosfor bileşiği olan fosforik asit, tarım ve hayvancılıkta tercih edilen bir maddedir. Fosforik asidin tuzu veya esteri olan fosfat da gubrelerde yaygın olarak kullanılan bir maddedir. Fosfat kayasının yaklaşık yuzde 90 ’nı gubre uretiminde kullanılmaktadır.
Fosfor ve bileşiklerinin kullanıldığı alan ve urunlerden bazıları şunlardır; diş macunu, karbonat, boyalı icecekler, tarım ilacları, işaret fişekleri, izli mermiler, ceşitli cam uygulamaları, su yumuşatıcısı, temizlik urunleri, sinir gazı, nukleer fizik, tıp urunleri, ilaclar, sis ve yangın bombaları, barut, haşere zehirleri…
[h=4]Fosfor ve Sağlık [/h]Fosfor, canlıların yaşamı icin onemli bir maddedir. Olen canlılardaki fosfor, bakteriler tarafından emilerek yaşam dongusune katılır. Fosfor, insan vucudunda en fazla bulunan mineraller arasında yer alır. İnsan vucudu ağırlığının yuzde 1 ’ini fosfor oluşturur. Kalsiyumdan sonra insan vucudunda en fazla bulunan mineraldir. B vitamini ile birlikte calışır. Temel hayati fonksiyonların gercekleşmesine yardımcı olur. DNA ve RNA molekullerinin yapıtaşıdır.
Hucre ve dokuların buyumesi ve onarılmasında rol oynar. Sinirlerin sinyal iletmesine yardımcı olur. Diş yapısı ve kemik oluşumu icin gereklidir. Vucudun enerji depolamasını ve kullanmasını sağlar. Hucrelerdeki enerji dongusunu sağlar. Kalp ritmine katkısı vardır.
Yetişkin bir insanın gunluk 700 mg fosfora ihtiyacı vardır. 0-1 yaş arası bebeklerde bu miktar 100-275 mg arasındadır. 1-13 yaş arası cocuklar ise, 450-1250 mg arasında fosfora ihtiyac duyar. Vucutta gereğinden fazla bulunan fosfor, bobrek fonksiyonlarında sorunlara, kireclenmelere yol acar ve bazı organlara zarar verebilir, iltihaplı hastalıklara sebep olabilir. Gereğinden az fosfor ise, mide bulantısı, kaslarda ağrı, ishal ve kabızlık gibi şikÂyetler ortaya cıkarır.
En fazla sut ve sut urunlerinde fosfor bulunur. Fosforun bulunduğu bazı besinleri şoyle sayabiliriz; yumurta, kırmızı et, badem, fıstık, mercimek, susam, deniz urunleri, sarımsak…
[h=4]Nerelerde Uretilir? [/h]Dunyadaki fosfat yataklarının toplam rezervinin 50 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Fosfor minerallerinin uretimi ise yılda 150-200 milyon ton arasında değişmektedir.
ABD, Rusya, Fas, Tunus, Cezayir, Urdun, İsrail, Senegal, Togo, Gabon, Guney Afrika, Hint ve Pasifik adalarında fosfat yatakları bulunmaktadır.
Turkiye ’de ise Guneydoğu Anadolu bolgesinde fosfat yataklarına rastlanmaktadır. Mazıdağı ve Mardin bolgeleri başta olmak uzere Bingol (Genc, Unaldı), Adıyaman (Celikhan, Tut, Besni), Hatay (Yayladağı), Kilis ve Şanlıurfa (Bozora) yorelerinde fosfat yatakları bulunuyor.