
Molekul, evrendeki tozlardan dağlara kadar butun maddelerin yapıtaşıdır. Atomların bir araya gelmesi ile oluşur. Aslında hayatın ta kendisidir…
Molekul, aynı veya farklı cinslerdeki atomların bir araya gelmesi sonucu oluşan kucuk yapılardır. Dunyadaki, gezegenlerdeki; kısaca evrendeki her şey molekullerden oluşur. Uzaydaki tozlar bile… Yani butun madde ve cisimlerin yapı taşları molekullerdir. Bilim dunyasına gore ilk molekul 15 milyar yıl once oluştu. Bu molekulun iki hidrojen atomunun birleşmesi ile oluştuğu varsayılıyor. Daha sonra oksijen atomunun da birleşmesi sonucu su molekulunun oluştuğu tahmin ediliyor. Yani, hayatın su molekulu ile başladığı kanısı hÂkim.
[h=3]Molekul Tanımları [/h]Molekul ile ilgili farklı tanımlar bulunuyor. Farklı acılardan farklı yorumlar sebebiyle molekul tanımı da farklılaşabiliyor. Bu sebeple bircok kaynakta farklı bir molekul tanımı ile karşılaşabilirsiniz. Cunku bilimde kelimeler genellikle tanım yoluyla değil kullanım bakımından anlam kazanır. Pratikte ve teorikte butun tanımlar doğru.
Molekullerin bilimi, kimyada mı yoksa fizikte mi olduğuna gore “molekuler kimya” veya “molekuler fizik” olarak adlandırılır. Molekuler kimya; kimyasal bağların oluşumuna ve kırılmasına neden olan molekuller arasındaki etkileşimi yoneten yasaları ele alır. Molekuler fizik ise, molekullerin yapılarını ve ozelliklerini yoneten yasaları inceler.
Bu bilgileri paylaştıktan sonra farklı kaynaklardaki farklı molekul tanımlarını aktaralım:
Bir molekul, fiziksel ve kimyasal anlamda karakteristik ozellikleri korunurken serbest halde tek başına bulunabilen, elektriksel olarak notr bir atom grubudur.
Kimyasal bağlarla bir arada tutulan iki veya daha fazla atomdan oluşan mevcut bir kimyasal bileşiğin en basit birimidir.
Element ve bileşikleri oluşturarak ozgul niteliklerini taşıyan en kucuk birimdir.
Birbirine bağlı gruplar halindeki atomların oluşturduğu bileşiklerin en kucuk temel yapısıdır.
Birkac atomun birleşmesi ile oluşan birden fazla cekirdekli, elektronlu yapıdır.
Bir bileşiği oluşturan atomların eşit oranlarda bulunduğu en kucuk birimdir.
Aynı yapıdaki iki atomun ya da farklı sayılardaki farklı atomların oluşturduğu bağlardır.
Maddelerin ozelliklerini ve bicimini kaybetmeden bolunebileceği en kucuk parcadır.[h=3]Molekullerin Ozellikleri [/h]Molekulleri oluşturan atomların yapıları ve dizilişleri kendilerine ozgudur. Az sayıdaki atomlardan oluşan molekuller “basit yapılı”, cok sayıda molekulden oluşan molekuller ise “karmaşık yapılı” olarak tanımlanır. Molekullerin yapısında birden fazla atom vardır. Aynı tur atomların bir araya gelmesi ile element molekulleri oluşur. Bu molekuller de bir araya gelerek elementleri meydana getirir. Bir elementte aynı cins atomlar tek veya molekuller halinde bir arada bulunur. Farklı turdeki atomların bir araya gelmesi sonucu bileşik molekulleri oluşur. Bu molekuller de bir araya gelerek bileşikleri meydana getirir. Tum bileşikler molekullerdir; ancak tum molekuller bileşik değildir.
Molekuller, oluşturdukları maddenin ısısı arttıkca otelenme, donme ve titreşim gibi hareketler yapar. Sıcaklık duştukce sadece titreşim hareketi yaparlar ve madde katı halde bulunur. Molekuller katı ve sıvılarda birbirine bitişik haldedir. Gaz molekulleri ise serbesttir ve surekli hareket halindedir. Bir molekul oluşturmak uzere bağlanan atomların sayılarının birbirine oranı sabittir. Bir molekulun molekul ağırlığı, molekulu oluşturan atomların atom ağırlığına eşittir.
Bazı maddelerin molekul yapıları ile ilgili şu bilgiler dikkatinizi cekebilir: Bir su molekulu; 2 hidrojen ve 1 oksijen olmak uzere 3 atomdan oluşur. Hidrojen peroksit molekulu; 2 hidrojen ve 2 oksijen atomundan oluşmaktadır. Kan proteini olan gamma globulin; hidrojen, oksijen, karbon ve azottan oluşan 4 farklı ceşitte 1996 atom icerir.
[h=4]Molekuler Bağlar [/h]Molekulleri oluşturan kimyasal bağlara “molekuler bağlar” adı verilir. Molekul atomları arasında oluşan bağlardır. Molekul atomları arasındaki bağlar, molekuller arasındaki bağlardan daha kuvvetlidir. Bir ornek vermek gerekirse; su molekulunun atomlarını bir arada tutan bağ, molekuler bağdır. Buz halindeki su molekullerini bir arada tutan bağ ise, molekuller arası bağdır.
Molekuler bağlar; kovalent bağlar, iyonik bağlar ve metalik bağlar olarak uce ayrılır.
Kovalent bağlar: Atomların arasındaki elektron paylaşımı sonucu oluşur. Bu bağı oluşturan her bir atom, elektron ciftine bir elektron sağlar. Başka bir tanıma gore, ortaya cıkan molekulu bir arada tutan ortak cekim gucudur. Atomların dış yorungelerinin dolması ile meydana gelir. Tum organik maddelerin molekulleri kovalent bağla bir arada tutulmaktadır. Bazı inorganik maddelerin hidrojen, su, klor ve amonyak molekulleri de kovalent bağlıdır. Ametaller kolaylıkla kovalent bağı tercih eder. Bunun sebebi; ametallerde bir elektronun serbest kalması zordur. Bu nedenle benzer elektronegatifliğe sahip bir madde ile birleşme soz konusu olduğunda o elektronun paylaşılması tek secenek haline gelir. Genellikle benzer elektronegatifliğe sahip atomlar arasında gercekleşir. Kovalent bağın yonu, iyonik ve metalik bağların tersinedir.
Kovalent bağ ikiye ayrılır. İki aynı atomdan oluşan bağlara ise “apolar kovalent bağ” denir. Bu bağ turunde elektron cifti, her iki atoma eşit mesafede yer alır. İki farklı atomdan oluşan bağa ise “polar kovalent bağ” adı verilir. Bu bağda ise, elektronegatifliği yuksek olan atomun elektron yoğunluğu, elektronegatifliği az olan atoma gore daha fazla artar.
Farklı ve kuvvetli bir bağ turu olan hidrojen bağı da, oksijen ve azot gibi negatif elektrik yuklu atomlarla diğer negatif yuklu atomlara kovalent olarak bağlanmış hidrojen atomları arasında oluşan bağlardır. Hidrojen bağı, bağın bir hidrojen atomunu kapsamasından dolayı bu adı almıştır. İki farklı molekul birbirleriyle hidrojen bağı oluşturabilir. İyonik ve kovalent bağlardan daha gucsuzdur. Makromolekuller veya polimerler, kovalent bağlar sayesinde aynı kucuk molekullerin bir araya gelmesi sonucu meydana gelir. Elmas da, kuvvetli kovalent bağlardan dolayı dunyadaki en sert maddedir.
İyonik bağlar: Bir ya da birden fazla elektronun bir atomdan ayrılıp başka bir atoma bağlanması surecinde negatif ve pozitif iyonların oluşması sonucu ortaya cıkan bağdır. Zıt yuklu iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetlere dayanan bir kimyasal bağ turudur. Elektron verme ve alma eğilimindeki iki atom arasında elektron alışverişi oluşur. Bu alışveriş sonucunda elektron alan atom negatif iyon (anyon), elektron veren atom ise pozitif iyon (katyon) haline gelir. Bu şekilde aralarında elektrostatik bir cekme kuvveti oluşur. Ardından atomlar arasında iyonik bağlı bir bileşik meydana gelir. Diğer bir ifadeyle anyon ile katyon arasındaki cekim kuvvetidir. İki atom arasındaki elektronegatiflik farkı ne kadar fazlaysa oluşan bağ da o kadar iyoniktir.
İyonik bağlar, katı halde elektriği iletmez. Sulu cozeltilerde ve erimiş halde iyonlar ayrıldığı icin elektrik iletebilirler. Kırılgan ve sert yapılıdır. Tel veya levha haline getirilemezler. En kucuk bir baskı veya zorlamada kırılabilirler. Elektroliz edilebilirler. Oda sıcaklığında katı ve kristal halde bulunabilirler.
İyonik bağlar genellikle metallerle ametaller arasında gercekleşir. Metaller, duşuk elektronegatiflikleri sebebiyle bir elektron vererek katyon oluşturur. Ametal atomları ise, yuksek elektronegatiflikleri ile kolayca elektron alarak anyon oluşturabilir. Bu sebeple iki veya daha fazla iyon elektrostatik kuvvetlerin etkisiyle birbirlerini cekerek iyonik bağ oluşturur. İyonik bağlar, kovalent bağ ile hemen hemen aynı kuvvettedir. Hidrojen bağdan ise daha kuvvetlidir. Erime noktası yuksek bileşiklerin iyonik bağı kuvvetlidir. Tum iyonik bağlar, kovalent ve metalik bağ ozelliği taşır.
İyonik bağa bir ornek verecek olursak; yemek tuzu olarak bilinin sodyum klorur (NaCl), sodyum ve klor atomlarından oluşan bir iyonik bağdır.
Metalik bağlar: Basit bir tanımla, bir ya da daha fazla metal atomunu bir arada tutan bağdır. Atomların serbest elektronları paylaşımı sonucu oluşur. Fiziksel bir etkileşimdir. Metal atomları, valans bandında yuksek sayıda elektron icerir. Bu elektronlar, atomdan ayrılarak pozitif iyonun latisinin etrafını sararak bir elektron denizi oluştururlar. Oluşan negatif elektron denizi ile pozitif iyonlar arasında elektrostatik cekme kuvveti meydana gelir. Metal atomlarını bir arada tutan bu cekme kuvvetidir. Başka bir ifade ile metalik bağ; duzgun pozitif iyon yığını ile bu yığını cevreleyen negatif elektron denizi arasında ortaya cıkan kimyasal bir bağ turudur. Metallerin elektrik ve ısı iletkenliği, sunekliği, dovulebilirliği, işlenebilirliği, dayanıklılığı ve parlaklığı gibi bircok ozelliği metalik bağlar sonucu ortaya cıkar. Metallerin yuksek erime ve kaynama noktaları da metalik bağlarla ilişkilidir.

(Bir yağ molekulu...)
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]Bir molekul o kadar kucuktur ki, elektro mikroskoplar dışında gorulmesi neredeyse imkÂnsızdır.
Bir maddenin hali, molekuller arasındaki boşluk miktarına gore değişir. (Katı, sıvı, gaz hali)
Su, oksijen, hidrojen, karbondioksit, karbon monoksit, iyot molekulleri, az sayıda atomdan oluşan basit yapılı; şeker, karbonhidrat, yağ ve proteinler cok sayıda atomdan oluşan karmaşık yapılı molekullerdir.
Bir oksijen molekulu, iki oksijen atomundan oluşur. Cok sayıda oksijen molekulu de, oksijen elementini oluşturur.
Su bir bileşiktir ve farklı turdeki iki hidrojen ve bir oksijen atomunun bir araya gelmesi sonucu oluşan su molekulleri, su bileşiğini meydana getirir.
Bir damla suda on milyonlarca su molekulu bulunur.
Bir molekulun buyukluğu kum tanesi kadar olsaydı, kalem ucunun uzunluğu 800 metre olurdu.
Bir molekulde en az 2 en fazla 200 bin atom bulunur. Protein molekullerinde 100 bin ila 200 bin arasında değişen sayıda atom bulunur.
Bir molekulun atomları ayrılırsa cisim ozelliğini kaybeder, başka bir cismin molekulu haline gelir.
Basınc, molekullerin bulundukları kabın ceperlerinde carpması sonucu oluşur. Gazların basıncı bu sebeple ortaya cıkar.
Bazı sıvılar konuldukları kap dik olsa bile kabın dışına akabilir. Bu durum, sıvının karmaşık ve hareketli molekul yapısı ile ilgilidir.

[h=3]Molekul Tanımları [/h]Molekul ile ilgili farklı tanımlar bulunuyor. Farklı acılardan farklı yorumlar sebebiyle molekul tanımı da farklılaşabiliyor. Bu sebeple bircok kaynakta farklı bir molekul tanımı ile karşılaşabilirsiniz. Cunku bilimde kelimeler genellikle tanım yoluyla değil kullanım bakımından anlam kazanır. Pratikte ve teorikte butun tanımlar doğru.
Molekullerin bilimi, kimyada mı yoksa fizikte mi olduğuna gore “molekuler kimya” veya “molekuler fizik” olarak adlandırılır. Molekuler kimya; kimyasal bağların oluşumuna ve kırılmasına neden olan molekuller arasındaki etkileşimi yoneten yasaları ele alır. Molekuler fizik ise, molekullerin yapılarını ve ozelliklerini yoneten yasaları inceler.
Bu bilgileri paylaştıktan sonra farklı kaynaklardaki farklı molekul tanımlarını aktaralım:
Bir molekul, fiziksel ve kimyasal anlamda karakteristik ozellikleri korunurken serbest halde tek başına bulunabilen, elektriksel olarak notr bir atom grubudur.
Kimyasal bağlarla bir arada tutulan iki veya daha fazla atomdan oluşan mevcut bir kimyasal bileşiğin en basit birimidir.
Element ve bileşikleri oluşturarak ozgul niteliklerini taşıyan en kucuk birimdir.
Birbirine bağlı gruplar halindeki atomların oluşturduğu bileşiklerin en kucuk temel yapısıdır.
Birkac atomun birleşmesi ile oluşan birden fazla cekirdekli, elektronlu yapıdır.
Bir bileşiği oluşturan atomların eşit oranlarda bulunduğu en kucuk birimdir.
Aynı yapıdaki iki atomun ya da farklı sayılardaki farklı atomların oluşturduğu bağlardır.
Maddelerin ozelliklerini ve bicimini kaybetmeden bolunebileceği en kucuk parcadır.[h=3]Molekullerin Ozellikleri [/h]Molekulleri oluşturan atomların yapıları ve dizilişleri kendilerine ozgudur. Az sayıdaki atomlardan oluşan molekuller “basit yapılı”, cok sayıda molekulden oluşan molekuller ise “karmaşık yapılı” olarak tanımlanır. Molekullerin yapısında birden fazla atom vardır. Aynı tur atomların bir araya gelmesi ile element molekulleri oluşur. Bu molekuller de bir araya gelerek elementleri meydana getirir. Bir elementte aynı cins atomlar tek veya molekuller halinde bir arada bulunur. Farklı turdeki atomların bir araya gelmesi sonucu bileşik molekulleri oluşur. Bu molekuller de bir araya gelerek bileşikleri meydana getirir. Tum bileşikler molekullerdir; ancak tum molekuller bileşik değildir.
Molekuller, oluşturdukları maddenin ısısı arttıkca otelenme, donme ve titreşim gibi hareketler yapar. Sıcaklık duştukce sadece titreşim hareketi yaparlar ve madde katı halde bulunur. Molekuller katı ve sıvılarda birbirine bitişik haldedir. Gaz molekulleri ise serbesttir ve surekli hareket halindedir. Bir molekul oluşturmak uzere bağlanan atomların sayılarının birbirine oranı sabittir. Bir molekulun molekul ağırlığı, molekulu oluşturan atomların atom ağırlığına eşittir.
Bazı maddelerin molekul yapıları ile ilgili şu bilgiler dikkatinizi cekebilir: Bir su molekulu; 2 hidrojen ve 1 oksijen olmak uzere 3 atomdan oluşur. Hidrojen peroksit molekulu; 2 hidrojen ve 2 oksijen atomundan oluşmaktadır. Kan proteini olan gamma globulin; hidrojen, oksijen, karbon ve azottan oluşan 4 farklı ceşitte 1996 atom icerir.
[h=4]Molekuler Bağlar [/h]Molekulleri oluşturan kimyasal bağlara “molekuler bağlar” adı verilir. Molekul atomları arasında oluşan bağlardır. Molekul atomları arasındaki bağlar, molekuller arasındaki bağlardan daha kuvvetlidir. Bir ornek vermek gerekirse; su molekulunun atomlarını bir arada tutan bağ, molekuler bağdır. Buz halindeki su molekullerini bir arada tutan bağ ise, molekuller arası bağdır.
Molekuler bağlar; kovalent bağlar, iyonik bağlar ve metalik bağlar olarak uce ayrılır.
Kovalent bağlar: Atomların arasındaki elektron paylaşımı sonucu oluşur. Bu bağı oluşturan her bir atom, elektron ciftine bir elektron sağlar. Başka bir tanıma gore, ortaya cıkan molekulu bir arada tutan ortak cekim gucudur. Atomların dış yorungelerinin dolması ile meydana gelir. Tum organik maddelerin molekulleri kovalent bağla bir arada tutulmaktadır. Bazı inorganik maddelerin hidrojen, su, klor ve amonyak molekulleri de kovalent bağlıdır. Ametaller kolaylıkla kovalent bağı tercih eder. Bunun sebebi; ametallerde bir elektronun serbest kalması zordur. Bu nedenle benzer elektronegatifliğe sahip bir madde ile birleşme soz konusu olduğunda o elektronun paylaşılması tek secenek haline gelir. Genellikle benzer elektronegatifliğe sahip atomlar arasında gercekleşir. Kovalent bağın yonu, iyonik ve metalik bağların tersinedir.
Kovalent bağ ikiye ayrılır. İki aynı atomdan oluşan bağlara ise “apolar kovalent bağ” denir. Bu bağ turunde elektron cifti, her iki atoma eşit mesafede yer alır. İki farklı atomdan oluşan bağa ise “polar kovalent bağ” adı verilir. Bu bağda ise, elektronegatifliği yuksek olan atomun elektron yoğunluğu, elektronegatifliği az olan atoma gore daha fazla artar.
Farklı ve kuvvetli bir bağ turu olan hidrojen bağı da, oksijen ve azot gibi negatif elektrik yuklu atomlarla diğer negatif yuklu atomlara kovalent olarak bağlanmış hidrojen atomları arasında oluşan bağlardır. Hidrojen bağı, bağın bir hidrojen atomunu kapsamasından dolayı bu adı almıştır. İki farklı molekul birbirleriyle hidrojen bağı oluşturabilir. İyonik ve kovalent bağlardan daha gucsuzdur. Makromolekuller veya polimerler, kovalent bağlar sayesinde aynı kucuk molekullerin bir araya gelmesi sonucu meydana gelir. Elmas da, kuvvetli kovalent bağlardan dolayı dunyadaki en sert maddedir.
İyonik bağlar: Bir ya da birden fazla elektronun bir atomdan ayrılıp başka bir atoma bağlanması surecinde negatif ve pozitif iyonların oluşması sonucu ortaya cıkan bağdır. Zıt yuklu iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetlere dayanan bir kimyasal bağ turudur. Elektron verme ve alma eğilimindeki iki atom arasında elektron alışverişi oluşur. Bu alışveriş sonucunda elektron alan atom negatif iyon (anyon), elektron veren atom ise pozitif iyon (katyon) haline gelir. Bu şekilde aralarında elektrostatik bir cekme kuvveti oluşur. Ardından atomlar arasında iyonik bağlı bir bileşik meydana gelir. Diğer bir ifadeyle anyon ile katyon arasındaki cekim kuvvetidir. İki atom arasındaki elektronegatiflik farkı ne kadar fazlaysa oluşan bağ da o kadar iyoniktir.
İyonik bağlar, katı halde elektriği iletmez. Sulu cozeltilerde ve erimiş halde iyonlar ayrıldığı icin elektrik iletebilirler. Kırılgan ve sert yapılıdır. Tel veya levha haline getirilemezler. En kucuk bir baskı veya zorlamada kırılabilirler. Elektroliz edilebilirler. Oda sıcaklığında katı ve kristal halde bulunabilirler.
İyonik bağlar genellikle metallerle ametaller arasında gercekleşir. Metaller, duşuk elektronegatiflikleri sebebiyle bir elektron vererek katyon oluşturur. Ametal atomları ise, yuksek elektronegatiflikleri ile kolayca elektron alarak anyon oluşturabilir. Bu sebeple iki veya daha fazla iyon elektrostatik kuvvetlerin etkisiyle birbirlerini cekerek iyonik bağ oluşturur. İyonik bağlar, kovalent bağ ile hemen hemen aynı kuvvettedir. Hidrojen bağdan ise daha kuvvetlidir. Erime noktası yuksek bileşiklerin iyonik bağı kuvvetlidir. Tum iyonik bağlar, kovalent ve metalik bağ ozelliği taşır.
İyonik bağa bir ornek verecek olursak; yemek tuzu olarak bilinin sodyum klorur (NaCl), sodyum ve klor atomlarından oluşan bir iyonik bağdır.
Metalik bağlar: Basit bir tanımla, bir ya da daha fazla metal atomunu bir arada tutan bağdır. Atomların serbest elektronları paylaşımı sonucu oluşur. Fiziksel bir etkileşimdir. Metal atomları, valans bandında yuksek sayıda elektron icerir. Bu elektronlar, atomdan ayrılarak pozitif iyonun latisinin etrafını sararak bir elektron denizi oluştururlar. Oluşan negatif elektron denizi ile pozitif iyonlar arasında elektrostatik cekme kuvveti meydana gelir. Metal atomlarını bir arada tutan bu cekme kuvvetidir. Başka bir ifade ile metalik bağ; duzgun pozitif iyon yığını ile bu yığını cevreleyen negatif elektron denizi arasında ortaya cıkan kimyasal bir bağ turudur. Metallerin elektrik ve ısı iletkenliği, sunekliği, dovulebilirliği, işlenebilirliği, dayanıklılığı ve parlaklığı gibi bircok ozelliği metalik bağlar sonucu ortaya cıkar. Metallerin yuksek erime ve kaynama noktaları da metalik bağlarla ilişkilidir.

(Bir yağ molekulu...)
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]Bir molekul o kadar kucuktur ki, elektro mikroskoplar dışında gorulmesi neredeyse imkÂnsızdır.
Bir maddenin hali, molekuller arasındaki boşluk miktarına gore değişir. (Katı, sıvı, gaz hali)
Su, oksijen, hidrojen, karbondioksit, karbon monoksit, iyot molekulleri, az sayıda atomdan oluşan basit yapılı; şeker, karbonhidrat, yağ ve proteinler cok sayıda atomdan oluşan karmaşık yapılı molekullerdir.
Bir oksijen molekulu, iki oksijen atomundan oluşur. Cok sayıda oksijen molekulu de, oksijen elementini oluşturur.
Su bir bileşiktir ve farklı turdeki iki hidrojen ve bir oksijen atomunun bir araya gelmesi sonucu oluşan su molekulleri, su bileşiğini meydana getirir.
Bir damla suda on milyonlarca su molekulu bulunur.
Bir molekulun buyukluğu kum tanesi kadar olsaydı, kalem ucunun uzunluğu 800 metre olurdu.
Bir molekulde en az 2 en fazla 200 bin atom bulunur. Protein molekullerinde 100 bin ila 200 bin arasında değişen sayıda atom bulunur.
Bir molekulun atomları ayrılırsa cisim ozelliğini kaybeder, başka bir cismin molekulu haline gelir.
Basınc, molekullerin bulundukları kabın ceperlerinde carpması sonucu oluşur. Gazların basıncı bu sebeple ortaya cıkar.
Bazı sıvılar konuldukları kap dik olsa bile kabın dışına akabilir. Bu durum, sıvının karmaşık ve hareketli molekul yapısı ile ilgilidir.