Paladyum, platine benzeyen bir metaldir. İlginc ozellikleri sebebiyle bircok urunun hammaddesi niteliğindedir. En değerli ucuncu emtia metalidir.
Paladyum, ekonomik ve kimyasal anlamda değerli metaller arasındadır. Emtia değeri olan metaller arasında platinden sonra ucuncu sıradadır. Platin grubu metallerdendir. Beyaz altının yapıtaşıdır ve bazen “beyaz altın” olarak adlandırılır. Son yıllarda uretilen nanoteknoljik urunlerde olağanustu ozellikler gosterdiği tespit edilmiştir. En belirgin ozelliği; hidrojeni cok fazla emebilme ve depolayabilmesidir. KÂşifinin ilk olarak “gumuş formu” olarak satışa cıkardığı paladyuma dunyadaki talep 2000 ’li yıllarda anormal duzeyde artmıştır. Paladyumu tanımak istiyorsanız makalemizi okumalısınız.


[h=4]Tarihcesi [/h]Paladyum, 1803 yılında keşfedilmiştir. Ancak 1700 ’lu yılların başlarında Brezilya ’daki madenlerde “palladon” adı verilen değersiz bir altın alaşımı olarak biliniyordu. KÂşifi İngiliz kimyager William Hyde Wollaston ’dur. Platini ayrıştırma calışmaları sırasında rodyumla birlikte paladyumu keşfetmiştir. Platini nitrik asit ve hidroklorik asit cozeltisinde eriten Wollaston, tam olarak ayrışmadığını fark etti. İşleme devam ettiğinde paladyum kalıntısı elde etti.
Wollaston, paladyumu aslında 1802 yılında izole etti. Keşfini bilim dergilerinde yayınlamak yerine, alışılmadık bir şekilde Nisan 1803 tarihinde Soho ’daki bir dukkÂnda “yeni bir gumuş” olarak satışa sundu. DukkÂna koyduğu bir broşurde de bulduğu yeni metalin ozelliklerinin bir kısmını anlattı. Hatta bulduğu metali elde edebilen herkese odul vereceğini ilan etti; ancak kimse odulu kazanamadı. Fransız kimyager Richard Chenevix, bu yeni maddeyi 20 sterline satın alarak inceledi ve bunun bir platin-cıva alaşımı olduğunu iddia etti. Bunun uzerine Wollaston, 1805 yılında paladyumun yeni bir metal olduğunu ilan etti ve Londra Kraliyet Cemiyeti ’ne ait bilim dergisinde bu metalin fiziksel ve kimyasal ozelliklerini ayrıntılı bir bicimde acıkladı. Dergide kendisini “paladyumun kÂşifi” olarak ilan etti. Ardından Wollaston, paladyumun kÂşifi olarak kayıtlara girdi.
Paladyum, İkinci Dunya Savaşı ’nda platinin stratejik bir metal olarak ilan edilmesinin ardından 1939 yılından itibaren mucevher ve takı sektorunde kullanılmaya başlandı. “Paladyum” kelimesi, 1802 yılında keşfedilen asteroitlerden Pallas ’tan esinlenilerek turetilen bir sozcuk. Pallas, aynı zamanda Yunan mitolojisinde akıl ve bilgelik tanrıcasıdır.
[h=3]Fiziksel ve Kimyasal Ozellikleri [/h]Paladyumun kimyasal sembolu “Pd”dir. Atom numarası 46, atom ağırlığı 106,42 ’dir. Periyodik tablonun 8-B grubunda yer alan geciş metalidir. Aynı grupta bulunan platinden sonra en onemli ve değerli elementtir. Gruptaki rutenyum ve rodyumla birlikte en hafif elementlerdendir. Erime noktası 1555 derece, kaynama noktası 2963 derecedir. Grubundaki elementler arasında en duşuk erime noktası ve yoğunluğa sahip elementtir. Gumuş beyaz renginde, parlak bir metaldir. Sunger gibi gozenekli olan paladyum, iyi bir gaz emicidir. Normal sıcaklıklarda kararmaz. Kukurt iceren nemli atmosferde hafif lekelenir. Kristal yapısı yuzey merkezli kubik kafes şeklindedir.
En dikkat cekici ve belirgin ozelliği; kendi hacminin 900 katı hidrojeni soğurabilmesidir. Oda sıcaklığında hacimce 350 kat daha fazla hidrojeni bunyesinde depolayabilir. Paladyum 100 dereceye ısıtıldığında soğurduğu hidrojen, oda sıcaklığında soğurduğu hidrojenin iki katına cıkar. Hidrojen gazını, periyodik sistemde kendisinin ustunde bulunan nikelden daha fazla cozer. Paladyumun cozduğu hidrojen cok aktiftir ve doymamış organik bileşikleri hidrojenlendirebilir. Levha haline getirilen paladyum, hicbir gazı gecirmezken hidrojeni gecirir.
Platin grubu metaller arasında nitrik asitle cozunebilen tek metaldir. Sulfurik asit ve hidroklorik asitte de cozunebilir. Tavlandığında yumuşar ve işlenebilir. Soğukta sertleşerek işlenmesi zorlaşır. Havada ısıtıldığında yuzeyi oksitlenir, yuzeysel olarak yukseltgenir. Hava oksijeni ve su buharından etkilenmez. Paladyum tuzları kahverengi renklidir ve tuzlarında genellikle +2 değerlikli bulunur. Oksijenle iki bileşik oluşturabilir. Kimyasal reaksiyonlarda iyi bir katalizordur. Klorla tepkimeye girer. Elektriksel direnci gumuşten 7 kat daha fazladır.
Doğal paladyum, atom kutle numaraları 102-110 arasında değişen 7 kararlı izotopun karışımından oluşur. Doğada platin ve platin grubu metallerin cevherlerinde, nikel-bakır yataklarında nadir olarak bulunur. Sulfit minerallerinde de rastlanır. Platin, altın, nikel, bakır ve gumuş cevherlerinin yan urunudur. Ticari olarak genellikle bakır-nikel cevherlerinden elde edilmektedir. Cevherlerden izole edilmesi icin bir takım kimyasal işlemler uygulanır. Saf paladyum, cevher yatağından alınan mineralin tuzlu cozelti haline getirilmesinin ardından hidrojenle indirgenerek elde edilir. İndirgenmesi nikel, bakır ve gumuşten daha zordur. Nikelin saflaştırılması ve anot cukurlarından da elde edilebilmektedir.


[h=3]Kullanım Alanları [/h]Paladyumun en yaygın kullanımı otomobillerdeki katalitik konvertorlerdir. Bu konvartorler, egzoz cıkışında kullanılır ve gaz emisyon oranlarını duşurur. Paladyum aynı zamanda yatırım piyasasında işlem goren değerli metaller arasında yer alır. Altın ve platinden sonra işlem goren en değerli emtia urunudur. Beyaz altın uretiminde kullanılan bir metaldir. Beyaz altın, rengi alınmış altınla paladyumun alaşımıdır. Paladyum alaşımları metal mucevherlere gorunuş ve nitelik bakımında ayrıcalıklı ozellikler kazandırır.
Bazı urunlerde platinin yerine kullanılabilir. Atmosfer şartlarına dayanıklılığı sebebiyle tıbbi cihazlar ve laboratuvar aletlerinde tercih edilir. Diş urunlerinde onemli bir alaşımdır. Aşınmaya dayanıklı metal olarak elektrik rolelerinde ara urun olarak kullanılır. Paladyumun bakır ve gumuş alaşımları, metallerin mekanik direncini artırır. Nikel kaplamalarda başlangıc maddesidir ve bu kaplamalara alternatiftir. Paladyum tuzu olarak bilinen “paladlı diamino dinitrit”, telefon parcaları ve elektronik malzemelerde yaygın kullanımı olan sulfamat banyosunun hazırlanmasında kullanılır. Hidrojen yakıtı hucrelerinde katalizor gorevi gorur. Hidrojeni filtrelemek ve depolamak icin kullanılan en onemli metaldir.
Kimyasal işlemlerde onemli işlevleri vardır. Ester durumdaki oksijeni bağlayabilir. Isıl işlemlerde kontrol altındaki atmosfer gazlarının icinde oksijen ve hidrojenin birleşmesini kolaylaştırır. Paladyum icinde hidrojenin yayınma (difuzyon) ozelliği gazların arıtılması icin onemli bir ozelliktir. Organik urunleri hidrojenlemede katalizor gorevi gorur. Son yıllarda nanoteknolojide de kullanılmaya başlanmıştır. Paladyum ve altın icerikli nanopartikul sutunları, kuru temizlemede de kullanılan bazı kimyasalların temizlenmesinde etkili ozellikler gosterir. Bu partikullerin su arıtma sistemlerinde de kullanılabileceği belirtiliyor.
Paladyum metali, tuzları ve alaşımlarının kullanıldığı bazı urunler şunlardır; cerrahi aletler, diş protezleri, fotoğrafcılık, kÂğıt, saat parcaları, elektrik kontakları, elektrik direncleri, takılar, elektrotlar, bilgisayar sarf malzemeleri, bilgisayar parcaları, cep telefonları, katalitik konvertor, petrol urunleri, otomobil parcaları, elektronik cihazlar, cam, film tabakaları, kan şekeri test şeritleri, bilimsel cihaz aynaları, yeni nesil televizyonlar, kondansatorler…


[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Nanteknoloji ile uretilen 4,5 nanometre caplı paladyum parcacıklarının mevcut parcacıklardan 4 kat daha fazla dayanıklı olduğu tespit edilmiştir.
Paladyumun emtia değeri son 10 yıl icinde yuzde 90 ’a varan oranlarda artmıştır.
1990 ’lı yıllardan once daha ucuz olan paladyum, 2000 ’li yıllara doğru fiyatının artması sebebiyle alaşımlarla birlikte kullanılmaya başlanmıştır.
1900 ’lu yıllarda dunyadaki paladyum talebi 100 ton iken 2000 ’li yıllarda bu talep yıllık 300 tona yukselmiştir.
Dunyada yıllık paladyum uretimi 10 milyon ons civarındadır.
Brezilya, Rusya, ABD, Kanada, Guney Afrika, Etiyopya ve Avustralya en fazla paladyum cevheri bulunan ulkelerdir.
Paladyumun biyolojik herhangi bir rolu yoktur. Bazı formlarına insanların maruz kalması halinde cilt, goz ve solunum yolları tahrişine yol acabilir. Bileşikleri toksik ve kanserojen olarak kabul edilir.
Paladyum denizde bulunmaz, bazı tur topraklarda cok az miktarda rastlanabilir. Su sumbulu gibi bazı bitkiler paladyum tuzları icerebilir.