Rubidyum, cok sık kullanılan bir element olmadığı icin bize herhangi bir şey cağrıştırmayabilir. Ancak cok kritik gorevler ustlenebilen bir metaldir.
Rubidyum, her ne kadar endustride cok kullanılmasa da yeni araştırmalarla kullanım alanlarının genişleme potansiyeli olan bir elementtir. Bazı bilim adamları rubidyuma zehirli madde muamelesi yapsa da insan sağlığına ciddi bir zararı bulunmuyor. Tabi yanan bir rubidyuma dokunmadığınız surece… Havada kendiliğinden yanabilen, su ile cok şiddetli reaksiyona giren ve havai fişeklere kırmızı ve mor rengi veren rubidyum, oldukca pahalı bir metal. Altından daha değerli; kilogramının piyasa değeri 75 bin dolar civarında. Altının kilogramı ise 40 bin dolar civarındadır. Bu sebeple kullanımı da sınırlı kalıyor. Makalemizi okuduğunuzda rubidyumla ilgili bircok soru işaretinin cevabını bulmuş olacaksınız.
[h=4]Tarihcesi [/h]Rubidyum, 1861 yılında Almanya Heidelberg Universitesi kimyagerlerinden Gustav Kirchhoff ve Robert Bunsen tarafından keşfedilen bir metaldir. Lepidolit minerallerinde spektroskopik (spektral analiz) yontemle keşfedilmiştir. Başka bir ifadeyle, rubidyumun varlığı, az miktarda rubidyum iceren lepidolit minerali yakıldığında oluşan kırmızı alevden tespit edilmiştir.
Lityum ve potasyum minerali olan lepidolit, 1760 yılında keşfedildi. Lepidolit uzerinde yapılan araştırmalarda ilginc durumlar ortaya cıktı. Orneğin; yanan komure atıldığında kopurdu, daha sonra cam gibi sertleşti. Bu araştırmalarda lityum ve potasyum iceriği ortaya cıkarılırken sır olarak kalan bir element daha vardı.
Kirchhoff ve Bunsen, lepidolit uzerindeki calışmalarına 1859 yılında başladı. Lepidolit cevherini asitte eriterek potasyumu cokertti ve daha ağır bir alkali metal belirledi. Bu cokeltiyi kaynar suda iyice temizlediler ve daha cozunur potasyum bileşenlerini acığa cıkardılar. Geriye kalan maddenin atomik spektrumlarını incelediler. Spektrumda daha once hic gorulmemiş iki yakutlu kırmızı cizgi tespit ettiler. Boylece yeni bir element olarak rubidyum keşfedilmiş oldu.
1908 yılında hafif radyoaktivitesi keşfedildi. 1920 ’lere kadar daha cok kimyasal reaksiyonlarda ve elektronik uygulamalarda kullanıldı. Rubidyumun saf metal formu ilk olarak 1928 yılında uretildi.
“Rubidyum” kelimesi Latince “en derin kırmızı” anlamındaki “rubidus” sozcuğunden turetilmiştir. Bu ismi de elementin kÂşifleri onermiştir. Sebebi ise, emisyon spektrumundaki parlak kırmızı cizgilerdir.


[h=3]Fiziksel ve Kimyasal Ozellikleri [/h]Rubidyumun kimyasal simgesi “Rb”dir. Atom numarası 37, atom ağırlığı 85,46, yoğunluğu 1,53 gcm3 ’tur. Erime noktası 39 derece, kaynama noktası 688 derecedir. Periyodik cetvelin 1-A grubunda yer alan bir kimyasal elementtir. Gumuşî beyaz renkte, alkali metaller arasında yer alır. Tuzları renksizdir. Parlak yuzeyli bir metal olan rubidyumun kristal yapısı hacim merkezli kubik kafes şeklindedir. Oldukca yumuşaktır, bıcakla kesilebilir. Oda sıcaklığında sıvılaşabilir. Elektropozitifliği bakımından alkali metaller arasında ikinci sırada yer alır. Kimyasal ozellikleri bakımından potasyumla benzerlikler gosterir. Bazı alanlarda sezyuma alternatif olarak kullanılabilir. Sezyumdan daha etkili ozellikleri vardır. Altın, potasyum, sezyum ve sodyum ile alaşım oluşturabilir. Cıvayla amalgam alaşımlar oluşturur. Isı ve elektrik iletkenliği iyi duzeydedir.
Periyodik tablodaki en reaktif elementlerden biridir. Kuru havada bile cok cabuk yukseltgenebilir. Cok kolay iyonlaşabilir. Suyu şiddetle ayırarak ortaya cıkan hidrojeni tutuşturur. Su ile hızla ekzotermik bir reaksiyona girer ve renksiz rubidyum hidroksit cozeltisi ile hidrojen gazı oluşur. Oluşan bu cozelti baziktir. Diğer bir ifadeyle; su ile ekzotermik reaksiyonunda ısı formunda enerji salınır. Bu reaksiyonda alev alabilir. Tuzlarının hemen hemen hepsi suda cozunebilir. Havadaki oksijen ve nem ile temasında parlak yuzeyi matlaşır, mavi-gri bir oksit tabakası oluşur. Havada kolay oksitlendiği icin inert atmosferde, susuz mineral yağı icinde veya vakumla saklanabilir. Havada yandığında rubidyum superoksit meydana gelir. Rubidyumun metal formu, sıvı rubidyum klorur tuzunun elektrolizi ile saf olarak elde edilir. Sodyum metalinin sıcak erimiş rubidyum klorur ile reaksiyona sokulması sonucu da elde edilebilir. Halojenler ve asitlerle de reaksiyona girebilir. Seyreltik sulfurik asit ile hızlı bir şekilde reaksiyona girer. Bu reaksiyon sonucu hidrojen gazı ve sulu cozeltisi oluşur. Oksijensiz ortamda ısıtıldığında mavi renkte bir buhar verir.
Doğada ender bulunur. Yerkabuğunda bol bulunan elementler arasında 16. sırada yer alır. Bazı kaynaklara gore doğada en bol bulunan 23. elementtir. Mineralleri doğada bol bulunur; ancak bu minerallerdeki rubidyum icerikleri azdır. Lepidolit, pollusit, karnalit, losit ve zinvaldit minerallerinde yuzde 1 ila 1,5 arasındaki oranlarda oksit biciminde oluşumları vardır. Ticari anlamda en ekonomik minerali lepidolittir. Lepidolitten lityumun arıtılması sırasında yan urun olarak elde edilir. Doğal rubidyum, yarılanma omurleri uzun Rb-85 ve Rb-87 izotoplarından oluşur. Rb-87 ’nin yaralanma omru yaklaşık 50 milyar yıldır. Bu izotoplar, beta ışıyıcısıdır. Bilinen 17 izotopu daha vardır. Rb-82, radyoaktif izotopudur ve yarılanma omru 75 saniyedir. Ayrıca 37 proton ve elektron, 48 notronu vardır.
[h=3]Hangi Urun ve Alanlarda Kullanılır? [/h]Rubidyum, endustriyel anlamda kullanımı sınırlı olan bir metaldir. Bunun en buyuk sebebi pahalı bir metal olmasıdır. Cok kolay iyonlaşması sebebiyle uzay araclarındaki iyon motorlarında sezyuma alternatif olarak kullanılabilir. Vakum tuplerindeki gaz izlerini yok etmek icin rubidyumdan faydalanılır. Bazı kimyasal işlemlerde katalizor olarak da kullanılabilir. Buhar turbinlerinde jenerator armaturu olarak elektrik uretebilir. Rubidyum nitrat, havai fişeklere kırmızı ve mor rengi vermek icin kullanılır. Rubidyum klorur, biyolojide hucre araştırmaları icin kullanılmaktadır. Hafif radyoaktifliği sebebiyle Rb-82 izotopu bazı beyin tumorlerinin tespitinde kullanılabilmektedir. Atom saatlerinde kullanılan Rb-87 izotopu, aşırı hassas iki enerji arasındaki gecişi sağlar. Toz haline getirilmiş tantal ile rubidyum bileşiği, cep telefonları kondansatorlerinde ve elektrik yukunu depolayan, akım akışını kontrol eden bileşenlerde kullanılır. Rubidyum ve stronsiyum; kayalar, mineraller ve meteoritlerin radyoaktif tarihlerini belirlemek icin kullanılır.
Rubidyumun kullanıldığı bazı urun ve alanlar şunlardır; ozel camlar, kalp araştırmaları, fotoseller, gece goruş cihazları, tıbbi goruntuleme cihazları, fiber optik kablolar, atom saatleri, ince film şeklindeki piller, oyun konsolları, dizustu bilgisayarlar, kameralar, ozel gozlukler, termoelektrik jeneratorler…


[h=4]Rubidyum ve Sağlık [/h]Rubidyumun bilinen bir biyolojik rolu bulunmuyor. İnsan dokularında ve doğal sularda eser miktarda bulunabilir. Bilim adamları rubidyuma zehirli bir metal gibi baksa da vucuda zararı tespit edilen toksik ozellikleri bulunmuyor. Hafif radyoaktif bir elementtir. Potasyumla benzerliği sebebiyle bazı yiyeceklerden vucuda alınabilir. Vucuttaki rubidyum ter ve idrar yoluyla hızla dışarı atılır. Rubidyum iyonları vucutta doğal olarak bulunmaz. Farklı yollarla vucuda alınırsa potasyum gibi muamele gorur. Psikiyatride rubidyumun klinik uygulamaları da var. Rubidyum klorur, antidepresan olarak kullanılabilmektedir.
Bunun yanında, yutulursa orta derecede toksik olabilmektedir. Yanan rubidyuma temas halinde termal yanıklar oluşur. Rubidyum hidroksit, cilt ve gozde tahrişlere yol acabilir. Vucuda aşırı alınması durumunda potasyum eksikliği ve kalp rahatsızlıklarına yol acabilir. Solunması halinde temiz hava alınmalı, yutulması halinde kusmadan tıbbi yardım alınmalı!
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Rubidyum, dunya piyasalarında altından daha değerlidir. Rubidyumun kilogramı 75 bin dolar civarındadır.
Rubidyum su ile cok şiddetli ve ekzotermik bir reaksiyona girer. O kadar ki, bu reaksiyonda kullanılan cam kap kırılabilir.
Rubidyumla alternatif enerji kaynaklarından cok daha fazla enerji uretilebileceği iddia edilmektedir.
Potasyuma benzeyen rubidyum, tutun ve pancar gibi bitkilerde ve maden sularında bulunur.
2015 yılında Dumlupınar Universitesi ’nde yapılan bir araştırmada borun endustriyel atıklarında varlığı tespit edilmiştir. Bu atıklarda 1000 ppm ’e kadar ulaşan miktarlarda rubidyum bulunduğu goruldu.
Michigan ve Searles gollerindeki potasyum minerallerinde yuksek oranda rubidyum iceriği vardır.
En buyuk rubidyum ureticisi ulkeler Kanada ve Manitoba ’dır.