
Hayattayken ismi bir elementte kullanılan iki bilim adamından biri olan Glenn Seaborg ’un onuruna isimlendirilen seaborgiyum, gizemli elementlerdendir.
Seaborgiyum, “eka-tungsten” olarak da bilinir. Geciş metalleri arasında sınıflandırılan radyoaktif bir elementtir. Doğada bulunmayan seaborgiyum, sentetik olarak elde edilebilen, super ağır yani transaktinit elementlerden biridir. Laboratuvarlardaki kimyasal araştırmalar dışında herhangi bir pratik ticari uygulaması veya kullanımı bulunmuyor. Keşfi ve isimlendirilmesi konusunda Amerikalı ve Rus bilim dunyasında uzun suren tartışmalar yaşandı. Bilim dunyasını adeta birbirine duşuren elementlerden biri olan seaborgiyumun keşif iddiasını ve isimlendirme hakkını Amerikalı ekip kazandı. Amerikalı bilim adamı Glenn Seaborg ’un adı hayattayken bu elemente verildi. Hayattayken ismi bir elementte kullanılan diğer bilim adamı Einstein ’dir. Diğer detaylar makalemizde…

(Glenn Seaborg, hayattayken adı bir elemente verilen Einstein'den sonra ikinci bilim adamıdır.)
[h=4]Tarihcesi[/h]Seaborgiyum, eski Sovyetler Birliği (Rusya) ve Amerikalı bilim adamları tarafından bağımsız olarak 1974 yılında keşfedilmiştir.
Rusya ’nın Dubna kasabasındaki Ortak Nukleer Araştırma Enstitusu ’nde (JINR) gorevli Georgi Flerov ve Yuri Oganessian başkanlığındaki bir grup bilim adamı, seaborgiyum ile ilgili ilk keşif raporunu Haziran 1974 tarihinde yayınladı. Ardından Kaliforniya Universitesi bunyesindeki Lawrence Radyasyon Laboratuvarı ’nda (LBNL), (Gunumuzdeki adı Lawrence Berkeley Laboratuvarı ’dır) gorevli Albert Ghiorso başkanlığındaki bilim adamı ekibi de Eylul 1974 tarihinde bir keşif raporu yayınladı. Rus ekip, 1993 yılında iki izotop daha sentezleyerek rapor olarak sundular.
İki ulke bilim adamlarının farklı prosedurler uygulayarak uyguladıkları deneylerin sonucları uzerinde anlaşmazlık ve tartışma yaşandı. Her iki ulkenin bilim adamları, keşif ve isimlendirme hakları uzerine uzun sure mucadele etti. Rus bilim adamları, Kurşun-207 ve Kurşun-208 izotoplarını Krom-54 iyonlarıyla siklotron adı verilen hızlandırıcıda bombardımana tutarak seaborgiyumu başarılı bir şekilde sentezledi. Rus ekip, bu sentezde 106 numaralı elementin 0,007 saniye yarılanma omru olan Sg-259 izotopunu uretti. Amerikalı bilim adamları ise, Kaliforniyum-249 izotopunun bulunduğu ağır bir radyoaktif hedefi Oksijen-18 iyonlarıyla bombardımana tutarak seaborgiyum sentezini gercekleştirdi. Super ağır doğrusal iyon hızlandırıcı kullanan Amerikalı ekip, bu sentezde yarılanma omru 0,9 saniye olan Sg-263 izotopu ve 4 serbest notron elde etti.
Seaborgiyumun keşif hakkı ve isimlendirilmesi ile ilgili tartışmalar uzerine Uluslararası Temel ve Uygulamaları Kimya Birliği Konseyi (IUPAC) devreye girdi. 1993 yılında IUPAC, Dubna ekibinin seaborgiyumu daha once sentezlemesine rağmen “daha inandırıcı olduğu” gerekcesi ile Ghiorso ekibinin keşfini onayladı. IUPAC, sentezlenen elemente gecici olarak “unnilhexium” adını ve “Unh” sembolunu verdi. Daha sonra “ruherfordium” olarak adlandırılmasını onerdi. Ayrıca, seaborgiyum uzerindeki tartışmalar, IUPAC ’ın, “yaşayan bir kişiye atfen herhangi bir elementin adlandırılamayacağı” yonunde karar almasına yol actı. Bu karar, bircok bilim adamını ofkelendirdi. Cunku ozellikle unlu fizikci Einstein hayattayken onuruna “Aynştaynyum” elementi adlandırılmıştı. Daha sonra bu karardan vazgecildi. 1997 yılında “seaborgium” adı, 106. elementin adı olarak resmen tanındı.
“Seaborgiyum” kelimesi, Amerikalı Nobel odullu nukleer kimyacı Glenn Theodore Seaborg anısına hala hayattayken turetilen bir sozcuktur. 1912-1999 yılları arasında yaşayan Glenn T. Seaborg, sentetik elementlerin keşfedilmesine onculuk etmiştir. Uranyumdan daha ağır elementler (transuranyum) uzerinde yaptığı calışmalarla biliniyor. Yakın zamanda sentezlenen bircok uranyum otesi elementin keşfinde Seaborg ’un imzası var. Bu calışmaları sebebiyle 1951 yılında kimya dalında Nobel odulune layık goruldu. Nobel odulunu, transuranyum elementlerin kimyası uzerindeki keşif calışmalarına katılan bilim adamı Edwin McMillan ile paylaştı. Seagorg, 86 yaşında hayata gozlerini yumdu.
[h=3]Fiziksel ve Kimyasal Ozellikleri [/h]Seaborgiyumun kimyasal sembolu “Sg”dir. Atom numarası 106, atom ağırlığı 271 ’dir. Periyodik tablonun 5-B grubunda, geciş metalleri arasında yer alan radyoaktif bir elementtir. Geciş metallerinin 6-D serisinin dorduncu uyesidir. Periyodik tabloda krom, molibden ve tungstenin altında 6. grubun en ağır uyesidir. Altılı grubun en ağır elementi olduğu duşunulmektedir. Gorunuşunun oda sıcaklığında gumuşî beyaz veya metalik gri renginde olabileceği tahmin ediliyor. Madde hali oda sıcaklığında katı olarak ongorulmektedir. Enerji seviyesi başına elektronları tahmini olarak “2, 8, 18, 32, 32, 12, 2” şeklindedir. Atomlarının cekirdekleri 106 proton icerir. Seaborgiyumun +6 oksidasyon durumu sergileyeceği varsayılıyor.
Seaborgiyumun bircok ozelliği bilinmiyor. Kimyasal ozellikleri bakımından tungsten ile benzerlik gosterir. Bu sebeple “eka-tungsten” olarak da adlandırılmıştır. Kimyasal ozellikleri hakkında teorik bilgilerin coğu molibden ve tungsten ile ilişkisi sebebiyle ongorulmuştur. Orneğin, kristal yapısı doğrulanamamakla birlikte turdeşi tungsten gibi hacim merkezli kubik olarak varsayılıyor. Yoğunluğu ise 35 grcm3 olarak tahmin ediliyor. Belirlenen ozellikleri de tahmini olarak ongorulmuştur. Değerleri net olarak belirlenemeyen kimyasal ve fiziksel ozelliklerinden bazıları şunlardır; yoğunluğu, erime noktası, kaynama noktası, ergime ve buharlaşma ısıları, kristal yapısı, yukseltgenme seviyeleri, elektronegatifliği, atom yarıcapı, kovalent yarıcapı, elektrik direnci, iletkenliği, ses hızı, sertlik değerleri…

[h=4]İzotopları [/h]Seaborgiyum, doğada bulunmaz, laboratuar ortamında sentetik olarak elde edilebilir. Diğer super ağır elementler gibi fuzyon reaksiyonlarına neden olan parcacık hızlandırıcılarda daha hafif elementlerin bombardımanı ile uretilir. Seaborgiyum izotoplarının coğu bu şekilde doğrudan sentezlenebilirken, bazı atomları daha ağır elementlerin bozunma urunleri olarak gozlemlenebilir. Yani uranyum otesi elementlerin parcacık hızlandırıcı cihazlarda reaksiyonu ile olarak da sentezlenebilir. Laboratuvar ortamında iki atomun kaynaştırılması veya daha ağır elementlerin curumesi şeklinde radyoizotopları sentezlenmiştir.
Seaborgiyumun doğal ve kararlı izotopu yoktur. Bilinen 16 izotopu bulunur. Atom kutle numaraları belirlenen 12 izotopu vardır. Bu izotopların hepsi son derece kararsızdır. En kararlı ve en uzun omru gozlemlenen izotopu Sg-271 ’in yarılanma omru 2,4 dakikadır. Diğer izotoplarının bircoğunun yarılanma omurleri 3 milisaniye veya daha azdır. Sg-261, Sg-263 ve Sg-265 izotoplarının meta stabil durumları bilinmektedir. Bunların hepsi alfa curumesi veya kendiliğinden fisyon yoluyla bozunur. Atom kutle ağırlıkları 258 ile 273 arasında değişen bazı izotopları ve yarılanma omurleri şoyledir; Sg-258 (2,9 milisaniye), Sg-260 (3,6 milisaniye), Sg-263 (1 saniye), Sg-264 (37 milisaniye), Sg-266 (21 saniye).
Seaborgiyumun ağır izotoplarının yarılanma omurlerinin artma eğilimi vardır. Boylece bilinen en ağır izotopları Sg-267, Sg-269 ve Sg-271 aynı zamanda dakikalarla ifade edilen en uzun omre sahip izotoplarıdır. Bazı diğer izotoplarının daha uzun yarılanma omrune sahip olduğu tahmin edilmektedir. En uzun omru olduğu tahmin edilen Sg-272 ’nin yarılanma omrunun 1 saat olduğu varsayılıyor. Sg-258 ve Sg-261 arasındaki izotoplar proton bakımından zengindir ve doğrudan soğuk fuzyonla uretilir. Diğer tum ağır izotopları daha ağır elementlerin izotoplarının tekrarlanan alfa bozunması urunudur.
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Seaborgiyum, bugune kadar gorulebilir ve gozlemlenebilir miktarda sentezlenememiştir. Bu sebeple erime ve kaynama noktaları başta olmak uzere bircok ozelliği bilinmiyor.
Seaborgiyumun bugune kadar sadece birkac atomu elde edilebildi. Cıplak gozle gorulemeyen bu atomlar, elementin neye benzediği hakkında fikir verebilecek buyuklukte değil.
Elementler arasında hassiyum, meitneryum ve bohriyumdan sonra en yoğun element olduğu tahmin ediliyor.
Yakın tarihte İsvicre ’deki Paul Scherrer Enstitusu ’nde (PSI), farklı seaborgiyum izotopları sentezlenmiştir.
Aralarında seaborgiyumun da bulunduğu atom numarası 104 ’den 108 ’e kadar olan elementlerin keşif ve isim tartışmaları 1960 ’lı yıllarda başladı ve IUPAC tarafından 1997 yılında cozulebildi.
Seaborgiyumun insanlar, hayvanlar ve bitkiler icin bilinen herhangi bir biyolojik rolu bulunmuyor. Radyoaktivitesi sebebiyle toksik ve kanserojen olabileceği değerlendiriliyor. Ayrıca cevre icin de tehlikeli olabileceği tahmin ediliyor.
Periyodik element tablosunda yer alan elementlerden sadece iki tanesinin ismi yaşayan bilim adamlarının isimlerinden esinlenilerek verilmiştir. Bunlardan biri unlu fizikci Einstein anısına isimlendirilen 99 atom numaralı element aynştaynyum, diğeri de Glenn Seaborg anısına isimlendirilen 106 numaralı element seaborgiyumdur.
Glenn Seaborg, elemente kendi adının verilmesi uzerine, “Bana verilen en buyuk onur budur. Bence Nobel odulunu kazanmaktan daha iyi.” yorumunu yapmıştır.


(Glenn Seaborg, hayattayken adı bir elemente verilen Einstein'den sonra ikinci bilim adamıdır.)
[h=4]Tarihcesi[/h]Seaborgiyum, eski Sovyetler Birliği (Rusya) ve Amerikalı bilim adamları tarafından bağımsız olarak 1974 yılında keşfedilmiştir.
Rusya ’nın Dubna kasabasındaki Ortak Nukleer Araştırma Enstitusu ’nde (JINR) gorevli Georgi Flerov ve Yuri Oganessian başkanlığındaki bir grup bilim adamı, seaborgiyum ile ilgili ilk keşif raporunu Haziran 1974 tarihinde yayınladı. Ardından Kaliforniya Universitesi bunyesindeki Lawrence Radyasyon Laboratuvarı ’nda (LBNL), (Gunumuzdeki adı Lawrence Berkeley Laboratuvarı ’dır) gorevli Albert Ghiorso başkanlığındaki bilim adamı ekibi de Eylul 1974 tarihinde bir keşif raporu yayınladı. Rus ekip, 1993 yılında iki izotop daha sentezleyerek rapor olarak sundular.
İki ulke bilim adamlarının farklı prosedurler uygulayarak uyguladıkları deneylerin sonucları uzerinde anlaşmazlık ve tartışma yaşandı. Her iki ulkenin bilim adamları, keşif ve isimlendirme hakları uzerine uzun sure mucadele etti. Rus bilim adamları, Kurşun-207 ve Kurşun-208 izotoplarını Krom-54 iyonlarıyla siklotron adı verilen hızlandırıcıda bombardımana tutarak seaborgiyumu başarılı bir şekilde sentezledi. Rus ekip, bu sentezde 106 numaralı elementin 0,007 saniye yarılanma omru olan Sg-259 izotopunu uretti. Amerikalı bilim adamları ise, Kaliforniyum-249 izotopunun bulunduğu ağır bir radyoaktif hedefi Oksijen-18 iyonlarıyla bombardımana tutarak seaborgiyum sentezini gercekleştirdi. Super ağır doğrusal iyon hızlandırıcı kullanan Amerikalı ekip, bu sentezde yarılanma omru 0,9 saniye olan Sg-263 izotopu ve 4 serbest notron elde etti.
Seaborgiyumun keşif hakkı ve isimlendirilmesi ile ilgili tartışmalar uzerine Uluslararası Temel ve Uygulamaları Kimya Birliği Konseyi (IUPAC) devreye girdi. 1993 yılında IUPAC, Dubna ekibinin seaborgiyumu daha once sentezlemesine rağmen “daha inandırıcı olduğu” gerekcesi ile Ghiorso ekibinin keşfini onayladı. IUPAC, sentezlenen elemente gecici olarak “unnilhexium” adını ve “Unh” sembolunu verdi. Daha sonra “ruherfordium” olarak adlandırılmasını onerdi. Ayrıca, seaborgiyum uzerindeki tartışmalar, IUPAC ’ın, “yaşayan bir kişiye atfen herhangi bir elementin adlandırılamayacağı” yonunde karar almasına yol actı. Bu karar, bircok bilim adamını ofkelendirdi. Cunku ozellikle unlu fizikci Einstein hayattayken onuruna “Aynştaynyum” elementi adlandırılmıştı. Daha sonra bu karardan vazgecildi. 1997 yılında “seaborgium” adı, 106. elementin adı olarak resmen tanındı.
“Seaborgiyum” kelimesi, Amerikalı Nobel odullu nukleer kimyacı Glenn Theodore Seaborg anısına hala hayattayken turetilen bir sozcuktur. 1912-1999 yılları arasında yaşayan Glenn T. Seaborg, sentetik elementlerin keşfedilmesine onculuk etmiştir. Uranyumdan daha ağır elementler (transuranyum) uzerinde yaptığı calışmalarla biliniyor. Yakın zamanda sentezlenen bircok uranyum otesi elementin keşfinde Seaborg ’un imzası var. Bu calışmaları sebebiyle 1951 yılında kimya dalında Nobel odulune layık goruldu. Nobel odulunu, transuranyum elementlerin kimyası uzerindeki keşif calışmalarına katılan bilim adamı Edwin McMillan ile paylaştı. Seagorg, 86 yaşında hayata gozlerini yumdu.
[h=3]Fiziksel ve Kimyasal Ozellikleri [/h]Seaborgiyumun kimyasal sembolu “Sg”dir. Atom numarası 106, atom ağırlığı 271 ’dir. Periyodik tablonun 5-B grubunda, geciş metalleri arasında yer alan radyoaktif bir elementtir. Geciş metallerinin 6-D serisinin dorduncu uyesidir. Periyodik tabloda krom, molibden ve tungstenin altında 6. grubun en ağır uyesidir. Altılı grubun en ağır elementi olduğu duşunulmektedir. Gorunuşunun oda sıcaklığında gumuşî beyaz veya metalik gri renginde olabileceği tahmin ediliyor. Madde hali oda sıcaklığında katı olarak ongorulmektedir. Enerji seviyesi başına elektronları tahmini olarak “2, 8, 18, 32, 32, 12, 2” şeklindedir. Atomlarının cekirdekleri 106 proton icerir. Seaborgiyumun +6 oksidasyon durumu sergileyeceği varsayılıyor.
Seaborgiyumun bircok ozelliği bilinmiyor. Kimyasal ozellikleri bakımından tungsten ile benzerlik gosterir. Bu sebeple “eka-tungsten” olarak da adlandırılmıştır. Kimyasal ozellikleri hakkında teorik bilgilerin coğu molibden ve tungsten ile ilişkisi sebebiyle ongorulmuştur. Orneğin, kristal yapısı doğrulanamamakla birlikte turdeşi tungsten gibi hacim merkezli kubik olarak varsayılıyor. Yoğunluğu ise 35 grcm3 olarak tahmin ediliyor. Belirlenen ozellikleri de tahmini olarak ongorulmuştur. Değerleri net olarak belirlenemeyen kimyasal ve fiziksel ozelliklerinden bazıları şunlardır; yoğunluğu, erime noktası, kaynama noktası, ergime ve buharlaşma ısıları, kristal yapısı, yukseltgenme seviyeleri, elektronegatifliği, atom yarıcapı, kovalent yarıcapı, elektrik direnci, iletkenliği, ses hızı, sertlik değerleri…

[h=4]İzotopları [/h]Seaborgiyum, doğada bulunmaz, laboratuar ortamında sentetik olarak elde edilebilir. Diğer super ağır elementler gibi fuzyon reaksiyonlarına neden olan parcacık hızlandırıcılarda daha hafif elementlerin bombardımanı ile uretilir. Seaborgiyum izotoplarının coğu bu şekilde doğrudan sentezlenebilirken, bazı atomları daha ağır elementlerin bozunma urunleri olarak gozlemlenebilir. Yani uranyum otesi elementlerin parcacık hızlandırıcı cihazlarda reaksiyonu ile olarak da sentezlenebilir. Laboratuvar ortamında iki atomun kaynaştırılması veya daha ağır elementlerin curumesi şeklinde radyoizotopları sentezlenmiştir.
Seaborgiyumun doğal ve kararlı izotopu yoktur. Bilinen 16 izotopu bulunur. Atom kutle numaraları belirlenen 12 izotopu vardır. Bu izotopların hepsi son derece kararsızdır. En kararlı ve en uzun omru gozlemlenen izotopu Sg-271 ’in yarılanma omru 2,4 dakikadır. Diğer izotoplarının bircoğunun yarılanma omurleri 3 milisaniye veya daha azdır. Sg-261, Sg-263 ve Sg-265 izotoplarının meta stabil durumları bilinmektedir. Bunların hepsi alfa curumesi veya kendiliğinden fisyon yoluyla bozunur. Atom kutle ağırlıkları 258 ile 273 arasında değişen bazı izotopları ve yarılanma omurleri şoyledir; Sg-258 (2,9 milisaniye), Sg-260 (3,6 milisaniye), Sg-263 (1 saniye), Sg-264 (37 milisaniye), Sg-266 (21 saniye).
Seaborgiyumun ağır izotoplarının yarılanma omurlerinin artma eğilimi vardır. Boylece bilinen en ağır izotopları Sg-267, Sg-269 ve Sg-271 aynı zamanda dakikalarla ifade edilen en uzun omre sahip izotoplarıdır. Bazı diğer izotoplarının daha uzun yarılanma omrune sahip olduğu tahmin edilmektedir. En uzun omru olduğu tahmin edilen Sg-272 ’nin yarılanma omrunun 1 saat olduğu varsayılıyor. Sg-258 ve Sg-261 arasındaki izotoplar proton bakımından zengindir ve doğrudan soğuk fuzyonla uretilir. Diğer tum ağır izotopları daha ağır elementlerin izotoplarının tekrarlanan alfa bozunması urunudur.
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]
Seaborgiyum, bugune kadar gorulebilir ve gozlemlenebilir miktarda sentezlenememiştir. Bu sebeple erime ve kaynama noktaları başta olmak uzere bircok ozelliği bilinmiyor.
Seaborgiyumun bugune kadar sadece birkac atomu elde edilebildi. Cıplak gozle gorulemeyen bu atomlar, elementin neye benzediği hakkında fikir verebilecek buyuklukte değil.
Elementler arasında hassiyum, meitneryum ve bohriyumdan sonra en yoğun element olduğu tahmin ediliyor.
Yakın tarihte İsvicre ’deki Paul Scherrer Enstitusu ’nde (PSI), farklı seaborgiyum izotopları sentezlenmiştir.
Aralarında seaborgiyumun da bulunduğu atom numarası 104 ’den 108 ’e kadar olan elementlerin keşif ve isim tartışmaları 1960 ’lı yıllarda başladı ve IUPAC tarafından 1997 yılında cozulebildi.
Seaborgiyumun insanlar, hayvanlar ve bitkiler icin bilinen herhangi bir biyolojik rolu bulunmuyor. Radyoaktivitesi sebebiyle toksik ve kanserojen olabileceği değerlendiriliyor. Ayrıca cevre icin de tehlikeli olabileceği tahmin ediliyor.
Periyodik element tablosunda yer alan elementlerden sadece iki tanesinin ismi yaşayan bilim adamlarının isimlerinden esinlenilerek verilmiştir. Bunlardan biri unlu fizikci Einstein anısına isimlendirilen 99 atom numaralı element aynştaynyum, diğeri de Glenn Seaborg anısına isimlendirilen 106 numaralı element seaborgiyumdur.
Glenn Seaborg, elemente kendi adının verilmesi uzerine, “Bana verilen en buyuk onur budur. Bence Nobel odulunu kazanmaktan daha iyi.” yorumunu yapmıştır.