Cemre Arapcadan dilimize girmiş bir kelime olup Turkce'de kor yani ateş manasına gelmektedir. Peki cemre duşmesi nedir? İlk cemre ne zaman nereye duşer? İkinci cemrenin ilk cemreden farkı nedir? Cemre duşmesi toplam ne kadar surer ve nereleri kapsar? Yazımızda bu soruların cevabını veriyor olacağız.
İlk olarak cemre kelimesinin gecmişine daha yakından bakıldığında Arap halkı ile ilgili bir gercek bir hikayeye rastlanır. Bu hikayeye gore havaların ısınmaya başlayıp yazın yaklaşması ile rakım olarak daha yuksek yerleşim birimlerine goc eden Arap halkı, havaların soğumaya başlaması ile yeniden duzluklere ve rakım olarak duşuk yerlere yerleşmeye başlarlar. Soğukların yaklaşması ile duzluklere inen Araplar bu duzluklerde buyuk bir cadırın icinde hep beraber yaşarlardı. Kış gelip havalar soğuduğunda yerleştikleri bu cadırların dışına kucuk baş hayvanları ve daha sonra da develeri daire şeklinde yerleştirirlerdi. Soğuk havaların gelmesi ile birlikte bir adet kendileri icin bir adet kucuk baş hayvanlar ve bir adet de develer icin ateşler yakarlardı ve havaların tekrar ısınmaya başlamasının ardından yakılan bu ateşler, en dışarıdan başlamak uzere birer hafta ara ile sırasıyla sondurulurdu. Cemre duşmesinin ise Araplar sahip oldukları bu gelenekten geldiği duşunulmektedir.
Cemre ile ilgili diğer bir hikaye ise şu şekildedir: Eskiden 365 gun suren bir yıl iki doneme ayrılmıştır. Bu donemler ise 179 gun suren Kasım ve 186 gun suren Hızır şeklinde bilinmekteydi. Şimdiki takvime gore Kasım olarak bilinen donem 8 Kasım tarihinde başlar ve 6 Mayıs tarihine kadar devam ederdi. Buradan da anlayacağımız gibi Kasım, kış zamanını kapsamaktaydı. Diğer bir donem olan Hızır ise 6 Mayıs tarihinde Kasım doneminin bitmesi ile başlar ve 8 Kasım ’a kadar devam ederdi. Yine bu nedenle gunumuzde Hıdırellez, halen 6 Mayıs tarihinde Hızır doneminin başladığı ilk gun olarak kutlanmaya devam etmektedir. Hıdırellez ile kış biter ve yaz donemi başlar. Arapcada ‘bolen ’ manasına gelen Kasım kelimesi Turkce ’de bu şekilde kullanılmaya ise ilk olarak 1945 yılında başlamaıştır. Daha once Kasım ayı yerine ‘teşrinisanı ’ kelimesi kullanılmaktaydı.
Duşen uc cemreye gore sırası ile once hava sonra şu ve en son da toprak ısınmaktadır. Aslen coğrafi bilgilerle catışan bir durum olmasına rağmen bu gelenek ve inanış gunumuze kadar bu şekilde devam etmeyi surdurmuştur.
[h=3]Cemreler Ne zaman, Nereye Duşer?[/h]Birinci cemre havaya (19-20 Şubat),
İkinci cemre suya (26-27 Şubat),
Ucuncu cemre toprağa (5-6 Mart)
İlk cemrenin daha once de soylediğimiz gibi havaya duştuğune inanılmaktadır. 19-20 Şubat tarihlerinde havaya duşen cemre kışın bitiyor olduğunu ve havanın ilk kez ısınmaya başladığını mujdeler. İnanışa gore ikinci cemre 26-27 Şubat tarihinde suya duşmektedir ve şu da aynı şekilde ısınmaya başlamaktadır. En son olarak ise sudan bir hafta sonra 5-6 Mart tarihinde cemre toprağa duşerek toprağın ısınmaya başladığını mujdelemektedir.
Bu sıradan da anlaşıldığı gibi bu inanışa gore cemre once havanın sonra suyun ve en son da toprağın ısındığını soylemektedir. Ancak bilimsel gercekliğe uymayan bu durum coğrafi bilgilere gore guneşin once toprağı işittiği sonra toprağın ısınması ile birlikte havayı ısıttığı bilinmektedir.
Turk Kultur ve Edebiyatında Cemre Duşmesinin Yeri
Turk Kultur ve Edebiyatı ’na da konu olan Cemre duşmesi bircok divan şairi tarafından kullanılmıştır. Osmanlı tarihinde divan şairlerinin baharın yaklaşması ile birlikte onemli kişiler icin ovgu dolu şiirler yazmasına ve bu şiirlere ‘Cemreviye ’ denilmekteydi. Aynı zamanda cemre kelimesi Turk edebiyatında ve Tasavvufta temizlenmeyi ve yeniden doğuşu temsil eden kelimelerdendi.
Daha eski tarihlere bakıldığında Turk ve Altay halk kulturunde ve mitolojisinde cemre duşmesine neden olanın İmre isimli bir cin olduğuna inanılıyordu. İnanışlara gore İmre cini ilkbaharda gorunur ve titrek ışıklar sacarak goğe doğru yukselerek buradan da buzun uzerine duşerek buzları eritirdi. Buzların erimesi ile toprağa ve toprağın altına kadar uzanan bu cin ile birlikte havalar ısınır ve yaz yaklaşırdı. İmre isimli bu cin yine aynı şekilde Bulgarlar arasında da bilinmekteydi Bulgarlar bu cini Zemire olarak adlandırmışlardı.
Gocebe bir hayat tarzı yaşayan eski Turkler icin cemre duşmesinin onemi buyuktu. Cemre duşmeleri ile birlikte cok zorlayıcı olan kış ayları arkada bırakılmış olurdu. Yaklaşan sıcak havalar ile sosyal yaşam icerisinde de var olan anlaşmazlıklar azalır ve halk arasında iyi niyet ve neşe yayılırdı.
Aynı şekilde Azerbaycan Turkleri de cemre inanışına sahip olmuşlardır. Azerbaycan, Turklerinin en eski inanclarından bir tanesi olan yaratılış ile ilgili inanca gore Nevruz Bayramı ’nın kutlanmasından once yılın son carşamba gununde ‘boz ayın son carşambası ’ olarak da adlandırılan geleneği anlatmak icin kullanılan ‘cemle ’ cemre kelimesi ile aynı anlama gelmektedir. Burada gecen Cemle kelimesinin de İmir ya da İmere kelimelerinden geldiği duşunulmektedir. Bu taraftan bakıldığında Cemre kelimesinin sadece Arapcadan geldiğini duşunmek kuşku uyandırabilmektedir.
Cemre Duşmesinin Gunumuzdeki Yeri ve Onemi
Değişen doğa koşulları, kuresel ısınma ve mevsimlerin zaman olarak eskilere gore farklılıklar gostermesi cemre tarihlerinin de gunumuzde eski tarihlere gore daha az uyumlu hale gelmesine neden olmuştur. Havaların daha erken tarihlerde ısınmaya başlaması ve daha gec tarihlerde soğuması, cemre duşmelerinin etkisini ve gecerliliğini korumasında karşıt etki gostermiştir. Bir kultur ve tarih ogesi olan cemre duşmesi olayı değişen hava koşulları ile birlikte inandırıcılığını ve onemini azaltmıştır. Bazı senelerde cemre duşmesinin beklendiği tarihlerde yuksek kar yağışlarının gorulmesi bu duruma en iyi orneklerdendir.