

Tutum genel olarak, bireyin herhangi bir nesne ya da duruma karşı deneyim, gudu ve bilgilerine dayanarak geliştirdiği bir tepki veya eğilim olarak tanımlanabilir. Tutumlar, yaşantı ve deneyimlerden etkilenerek oluşmaktadır ve bireyin davranışlarını yonlendirici bir etkiye sahiptir. Doğumdan itibaren icinde bulunulan aile cevresi, bireyin eğitimi ve anne baba ya da aile dışındaki diğer insanları algılama bicimi, olumlu ya da olumsuz tutumlar geliştirmesinde etkili olmaktadır.
Anne-baba tutumlarının en belirgin iki ozelliği “duygusal” ilişki boyutu ile “denetim” boyutudur. Ana-babaların cocuklarla olan duygusal ilişki boyutu, cocuğu merkez alan, kabul edici tutumdan, reddedici tutuma kadar uzanan bir yelpaze icinde farklılaştığı gorulur ve cocuk eğitimindeki sağlıklı tutum ve davranışlar ile kuralları kapsar. “Denetim boyutu”, ise kısıtlayıcı tutumdan, hoşgorulu ve ilgisiz tutuma kadar geniş bir ceşitlilik gosterir. Denetim boyutu, insanların, birlikte mutlu yaşayabilmeleri, iyi ilişkiler kurabilmeleri icin zorunludur.
Anne babaların cocuklarına karşı tutumları, konunun uzmanlarınca farklı şekillerde gruplandırılmış olmasına rağmen, genel kabul goren şekliyle demokratik tutum, otoriter tutum, serbest (ilgisiz) tutum, aşırı hoşgorulu tutum, koruyucu tutum ve tutarsız tutum olarak sınıflandırılmaktadır
Demokratik Anne Baba Tutumu
Yetişkin bir insanın cocuğa saygı duyması gerekir. Cocuğa saygının bir şekli cocuğu ciddiye almaktır, ona guven duygusunu verebilmektir. Demokratik tutumda, aile icinde cocuğa sunulan sevgi karşılıksızdır, cocuğa soz hakkı tanınır ve kararlarına saygı duyulur; evde dostluk havası hakimdir. Demokratik ortamı paylaşan aile bireyleri arasında dengeli bir davranış oruntusu oluşmuştur; karşılıklı hak ve sorumluluklarla birlikte, uyulması gerekli kurallar mevcuttur. Davranışların olculu ve tutarlı olduğu demokratik tutum, cocuğun kişiliğinin dengeli bicimde gelişimine fırsat tanıyan bir yaklaşımdır. Cocuklar, deneyim kazanma konusunda cesaretlendirilirler, ozerk yetişirler ve kurallar gerektiğinde esnek olabilir.
Demokratik aile ortamında yetişen cocukların daha guvenli, sosyal acıdan yeterli, kendilerine ve cevresindekilere saygılı, okulda başarılı oldukları gorulmektedir.
Otoriter Anne Baba Tutumu
Cezanın on planda tutulduğu, sıkı bir disiplin ve baskının olduğu, kurallara sıkı sıkıya uymanın beklendiği otoriter tutum ortamında, cocuğun hakları en aza indirilmiş durumdadır. Kurallara uymada herhangi bir esneklik soz konusu değildir. Cocuk, yanlış yapma ve ceza alma korkusu duymaktadır. Boyle bir ortamda, cocuğun istenilenleri tartışmasız bir bicimde yerine getirmesi beklenir ve istenilen şekilde davranırsa sevgi verilir. Cocukla ilgili kararlar, anne baba tarafından alınır ve cocuk kendisini ilgilendiren konularda anne babası tarafından yonlendirilir. Boyle bir durumda ise, cocukta anti-sosyal davranışlar ve akran ilişkilerinde başarısızlıklar gorulebilir.
Otoriter anne baba tutumu ortamında buyuyen cocuklar, otoriteyle baş edebilmek icin otoriteye boyun eğmekte ve istenilen davranışın dışına cıkmamaktadır. Bu durum, ozellikle şiddetli cezanın uygulandığı ve cezadan kurtulmanın tek yolunun boyun eğmek olduğu ortamlarda gorulmektedir.Otoriter tutum icinde yetişen cocukların, kendi kararlarını alamayan ve başkalarına bağımlı, uyumsuz davranışlar sergileyen, iletişim sorunları yaşayan, rekabet edemeyen ve hassas bireyler olmaları daha muhtemeldir.
Serbest (İlgisiz) Anne Baba Tutumu
Anne babalık cok zor bir gorevdir. Anne babaların, cocuğu buyutme sorumluluğunu hafife almaları, yaşanabilecek en buyuk sorundur.Cocuğu onemsemeyen, ilgisiz davranan, sosyal ve duygusal ihtiyaclarını gormezden gelen, cok az sevgi gosteren anne baba tutumu, cocuğun olumsuz davranışlar sergilemesine neden olmaktadır. Anne babanın genellikle cocuğa sınırsız haklar tanıdığı serbest tutumda, cocuk kurallara uymayı gereksiz gorur. İlişkiler cocuk merkezlidir ve anne baba, cocuğundan cekinir hale gelir.
Serbest tutumla yetişen cocuklar, anne baba rehberliğinden yoksun kalır, davranışlarına kısıtlama getirilmediği icin bencil ve duşuncesiz davranabilir, saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Buna karşılık, sosyal ilişkilerde aktif ve yaratıcı bireyler olabilirler.
Aşırı Hoşgorulu Anne Baba Tutumu
Aşırı hoşgorulu tutumla yetişen cocuklar, sosyal ilişkilerde başarısızlık gosterebilirler. Doğruyu ve yanlışı ayırt etmede, kurallara uymada gucluk cekerler, Anti-sosyal bir davranış gosterme eğilimi taşırlar; paylaşmaya ve işbirliğine yanaşmazlar. Okula başladıklarında, kurallar karşısında hayal kırıklığına uğrayarak uyumsuzluk problemi yaşayabilirler. Hep almaya alışmış olan bu cocuklar, yetişkin olduklarında da hak etmediği ceşitli toplumsal hak ve ustunlukleri kendisine tanımaya kalkan bireyler olabilirler. Boyle cocuklar, ev icinde ve dışında cok zayıf bir sosyal uyum gostermektedirler.
Cocuklarına karşı aşırı hoşgorulu ve duşkun olan aile tutumunda, cocuk kendi kendine hareket eden ve ailesinin her turlu ihtiyaclarını karşılanacağından emin olan bir kişidir. Aşırı hoşgorulu ve gevşek tutum, denetimin cok duşuk, hoşgorunun yuksek olduğu bir tutumdur. Cinsel ve saldırgan durtu ve davranışlar dahil, cocukların her turlu davranışları hoşgoru ile karşılanır yada gormezlikten gelinir. Cocuğun kişisel tercihlerine karışılmaz, uyku, yemek ve calışma durumlarında belirli bir tutum izlenmez. Cocuklardan yaşına, gelişimine uygun ve olgun bir davranış talebinde bulunulmaz, toplumsal kurallara ve değerlere pek onem verilmez ve bunlar cocuklara oğretilmez.
Cocuk kurallara uymadığında, genellikle anne-baba tarafından bir yaptırım soz konusu olmaz.
Aşırı hoşgorulu ve gevşek aile tutumunda, ana-babalar, cocuğun her turlu isteğini denetleme ve sınırlama olmadan kabul ederler. Bu tur ailelerde cocuğa sayısız haklar tanınır ve davranışları sınırlandırılmaz. Bazı hallerde ceza verilse bile, verilen cezalar yetersiz kalır ve cocuk tarafından ciddiye alınmaz. Cocuk, insiyatifi elinde tutar ve aile uyeleri onun istekleri koşulsuz kabul eder ve yerine getirirler. Cocukla anne-baba arasında sağlıklı iletişim kurulamamıştır, abartılı bir sevgi ortamında buyuyen cocuk, aşırı derecede şımartılır.
Koruyucu Anne Baba Tutumu
“Koruyucu aile” tipinde, ana-baba (a) cocukları ile aşırı duzeyde ilgilenir ve onlarla ilgili her şeyi kendileri yapmak isterler. (b) cocuklarına olan sevgilerini aşırı bir denetimle birleĢtirerek, cocukların bireysel ve bağımsız yaĢantılarına olanak vermezler. (c) cocuklarının ve her şeyi kendilerine bağımlı ve her şeyi kendilerine sormasını, danışmasını isterler.
Ailenin “koruyuculuğu”, anne-babanın cocuğu aşırı koruması, cocuğu gerektiğinden fazla denetlemesi ve ozen gostermesi anlamına gelir. Daha cok, anne-cocuk ilişkisinde ortaya cıkan, koruyucu tutuma, annenin kendi duygusal yalnızlığı da neden olabilmektedir. Koruyucu tutum icine giren bir anne, cocuğu ile butunleşir, onu her tur dış etkiye karşı korur. Cocuk gereksinimlerini kendi karşılayabilecek bir erinliğe geldiği zaman bile, kucuk bir cocukmuş gibi, cocuğun her tur gereksinimi anne tarafından karşılanır. Yemeğini yedirir, elbiselerini giydirir, odevlerini yapar ve onu kendi yatağına yatırır. Anne, bu tur davranışları ile cocuğuna olan sevgisini dile getirdiğine, ona yardım ettiğine inanır. Oysa, gercekte anne, kendi yalnızlığını ve mutsuzluğunu odunlemektedir.
Dengesiz ve Tutarsız Anne Baba Tutumu
Dengesiz ve tutarsız aile tutumu, cocuk gelişimi ve eğitimiyle ilgili ceşitli konularda, ana-baba arasındaki goruş ayrılığından, ya da anne ve babanın kişisel olarak kendi icinde gosterdiği değişken tutumlardan kaynaklanabilir. Ana-babadan biri, hoşgorulu ve demokrat bir tutum izlerken, diğeri baskıcı bir tutumu benimseyebilir. Boyle bir durumda, eşlerin tutum farkının sonucu olarak, cocuğun belli bir davranışı ana-babadan biri tarafından cezalandırılırken diğeri tarafından normal bir davranış olarak karşılanabilir belki de odullendirilir.
Diğer bir husus, bireysel olarak, celişkili olan bir anne ya da baba, cocuğun gosterdiği aynı turden bir davranışı, bir gun odullendirici bir başka gun ise cezalandırıcı bir tutum gosterebilir. Ana-babanın tutarlı ve dengeli bir tutum sergilememeleri cocuğun ve gencin bocalamasına ve davranışlarında kararsızlığa yol acar, cocuk, “doğru davranışın” ne olduğunu acık secik oğrenemez.
Uzman Psikolog Candan TURHAN