
Bu yazıda, ilk tavlanın nerede bulunduğunu, tavlanın hangi milletlerce oynandığını kısaca tavla hakkındaki her şeyi oğreneceksiniz..
Tavla, iki kişiyle oynanan şans ve strateji oyunudur. Bir zarf eşliğinde hamlelerin belirlendiği bu oyun, hayat gibi salt zeka ya da salt şansa dayanmaz, her ikisini de eşit olcude icerir. Ustelik tavla tahtası şansa dayanmayan dama oyununun da yaratıcısıdır. Elbette bu oyunun bir mazisi, bir hikayesi vardır.
[h=3]Tavlanın Tarihcesi [/h]Burada akla gelen ilk soru, tavlanın ilk ne zaman oynandığı ve tavlayı kimin icat ettiği… Biz “Tavla Nedir” başlıklı yazımızda bu sorulara cevap arayacağız.
Tavla dunyanın en eski oyunları arasında yer aldığı icin elbette pek fazla rivayet yer almaktadır; bunlardan birisi ve en yaygın olanı ise şudur :
Dunyadaki pek cok onemli icat soğuk savaş donemi denilen zaman aralıklarında ortaya cıkmıştır. Transistor, polaroid fotoğraf makinesi, kalp pili, cocuk felci aşısı, lazer bunlardan sadece birkac tanesidir. Tabii bu icatların tarihi 20.yy ile sınırlıdır; tavlanın icadı ise Persler donemine kadar uzar.
Hint imparatorluğu ve Persler arasında yaşanan soğuk savaşın urunudur hem satranc hem de tavla. Rivayete gore Hint İmparatoru satranc oyununu Pers imparatoruna şoyle bir mektupla birlikte gonderir:
“Pers imparatoruna;
Kim daha cok duşunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyor ise o kazanır.
İşte hayat budur…”
Hint İmparatoru bundan başka bir not bırakmaz. Bunun uzerine Pers İmparatoru veziri Buzur Merih ’i huzuruna davet eder ve ondan hem bu oyunu cozmesini hem de bu oyuna muadil bir oyun icat etmesini emreder. Rivayete bir hafta duşunen vezir satranc oyununu cozer. Satranc onun icin şansa yer vermeyen salt bir zeka oyunudur. Buna karşılık bizim bugun tavla dediğimiz oyunu icat eder. Bu oyunla şu mesajla birlikte Hint Kralına armağan edilir:
“ Hint İmparatoruna;
Evet kim daha cok duşunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyor ise
O kazanır.
Ama biraz da şanstır.
İşte hayat budur…”
Bu rivayetin gercekliğine bir goz attığımızda tarihte Hint İmparatorluğu adına bir imparatorluk yoktur. Bunun yerine Turk – İslam devletlerinden olan ve 89 yıl Hindistan ve civarında hukum suren Baburler vardır. Yalnız Baburlerin tarih sahnesine milattan sonra cıktığı bilinmektedir, bu haliyle bile bahsedilen Hint İmparatorluğu olmaması gerekir. Ama Pers İmparatorluğunun şehirlerinde yapılan kazıda M.O. 3.000 yıllarına ait tavlaya benzer bir tahta ve iki de zar bulunmuştur; yalnız bu oyunda bugunun aksine 15 pul değil tam 60 pul bulunmuştur. Yine M.O. 7 – 8. Yuzyılları arasında olduğu tahmin edilen Hintilere ait alanlarda yapılan kazılarda zar ve pullarla oynan tavla benzeri bir oyun tahtasına rastlanmıştır. Muhtemelen rivayette bahsedilen Hint imparatoru bu kazıların sahibi olan imparatorluktur. Yalnız yine de tavlanın icadı hemen hemen emin olduğumuz bir hikayeye dayanır.
Tavla, Pers İmparatoru Neşiyan ’ın baş veziri Buzur Mehir (kimi kaynaklarda Buzur diye de gecer) tarafından 1.400 yıl kusur once icat edilmiştir. Başvezir Buzur ’un ilhamının zaman kavramından alındığı ve tavlanın yerleşiminde şu unsurların olduğu soylenegelir:
- Tavla bir tanedir, bu bir seneyi temsil eder.
- Tavlanın dort koşesi vardır ve bu dort koşe dort mevsimi ifade eder.
- Tavlanın sağ tarafında karşılıklı altışar sutun bulunur, aynı şekilde sol tarafta da karşılıklı altışar sutun bulunur. Sağ ve sol tarafta karşılıklı toplam 12 sutun bulunur ve bu her bir taraftaki 12 sutun senenin 12 ayını temsil eder.
- Sağ ve sol tarafta on ikişer sutun vardır ve bu sutunlar toplam 24 tanedir. Bu bir gunu yani 24 saati temsil eder.
- Toplam 30 pulla oynanan tavladaki 30 pul bir ayı simgeler.
- Pulların siyah ve beyaz olması da gece ve gunduzu işaret eder.
Yalnız tum bu bilgileri yeni bir bilgi 2010 yılında geldi. Buna gore Sumer Medeniyetine ait olduğu bilinen Ur antik kenti, bugunku Irak'ın Nasıriye kenti yakınlarındaki İngiliz arkeologlar tarafından acığa cıkarıldı. Ortaya cıkan yapı, kompleks olarak adlandırılan devasa bir yapı ve bu yapının 4.000 yıl onceye ait olduğu ve hatta Hz. İbrahim ’in burada yaşadığı duşunuluyor. Aşağıdaki gorselde Ur şehri gorunmektedir:
Bizi ilgilendiren kısım ise, bugunku tavlaya benzer bir oyunun bu yapıdan ortaya cıktığı. Yani Sumer medeniyetinde tavla, biliniyor ve oynanıyordu. Aynı keza Mısır ’da bugunku tavlaya benzer oyun ve oyunların oynandığı resmedilmiştir.
[h=3]Tavla İsmi Nereden Gelir? [/h]Arkeolojik kazılar gosteriyor ki tavla Doğu kokenli bir oyun. Bu oyun, muhtemelen İspanya ’ya Muslumanların gelmesi ile yayılmıştır. Elbette bu yalnızca bir tahmindir ama bu tahminde bulunmamıza neden olan durum ise tavlanın İspanya ’da cok uzun zamandır bilinmesidir. Tavla oyununa “gerceklerin masası” anlamına gelen adlandırmayı İspanyollar yapmıştır, bugun ise İspanyolca tavla oyunu, backgammon adıyla anılmaktadır. Britanya adasının batısında yer alan Galler bolgesinde yaşayan Galliler halkı ise tavla oyununa "kucuk savaş" adını takarlardı. Oyunun, İngiltere ’de bile oynanması, bu oyunun en az satranc kadar yaygın olarak bilindiğini gostermektedir.
Tavla ayrıca MO 27 yılında kurulan ve dunyanın en geniş imparatorluğu unvanına sahip olan Romalılarca da oynandı. Romalılar, “12 yollu oyun” adını verdikleri ve tavlaya cok benzeyen bir oyuna sahiptiler. İngiltere ’de I.Elizabeth ’e kadar tavla oyunun yasak olduğu ama I.Elizabeth ile beraber bu yasağın kalktığı ve hatta kralicenin de bu oyunu savaş stratejisi kazanmak icin oynadığı iddia edilmektedir. Tavlanın Haclı Seferleri ile 15.yy ’da İngiltere ’ye kadar pulındığı tahmin edilmektedir.
Tavla, İtalya ’da da oynanmaktadır ve biz de bugunku tavla adını İtalyanlara borcluyuz. TDK “tavla” sozcuğunun kokenini ve anlamını şu şekilde ele almaktadır:
tavla İt. tavola
(II) a. (ta'vla) 1. Bolumlere ayrılmış iki yanlı tahta uzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun: Kahveciden başka uc kişi vardı, ikisi tavla oynuyordu. -Y. Atılgan. 2. Bu oyunun uzerinde oynandığı, iki ic yuzu bolme desenli, dikdortgen bicimindeki tahta kutu.
Tavola yani İtalyanca tavla anlamına gelen sozcuk ise İtalyancada “sofra, masa, tablo, tahta” anlamına gelmektedir. Osmanlılar, tavla sozcuğunu İtalyanlardan almıştır.
Sozlerin Soyağacı adlı etimoloji sozluğunun sahibi olan Sevan Nişanyan ’ın bu eserinde tavla sozcuğu ilk kez Osmanlı ’da 1432 yılında girmiştir. Mercimek Ahmed ’in KÂbusname tercumesinde gecen tavla sozcunun anlamı ve etimolojisi şu şekilde verilmiştir :
tavla طوله, tavli طولى: Calculorum ludus, & eorum alveus, tabula lusoria [tavla oyunu ve tavla tahtası]
≈ Fa ṭawla طوله nard oyununun bir turu, tavla ~ Yun távli τάβλη satranc veya dama tahtası ~ Lat tabula tablet, levha, tepsi, oyun tahtası
Bu kaynağa gore tavla, Farsca da tavla şeklindedir. Tavla, Yunancada ise “tavli” olarak adlandırılmaktadır. Tum bu adlandırmaların ortak anlamı ise tavlanın tahta anlamına geliyor olmasıdır.
Tavla, Japonya ’da bilinen bir oyundur ve tavla oynayan devletlere baktığımızda tavlanın MS 480 ila 1000 yılları arasında oldukca populer bir oyun olduğunu gormekteyiz.
[h=4]Tavla Nasıl Oynanır? [/h]Tavla, ozel tahtası ve birisi koyu birisi acık renk olmak uzere iki pul takımı ile oynanır. Sadece iki oyuncu ile karşılıklı olarak oynanır. Toplam 30 pul olan tavlada pul takımları 15 koyu renkli 15 acık renkli olmak uzere ayrılmış haldedir. Pulların yanında hamle yapmanızı sağlayacak iki kucuk zar vardır.
Tavlada Pulların Dizimi
Tavlada, koyu renkli ve acık renkli pullar karşılıklı olarak dizilir, yalnız hamlelere olanak sağlamak icin 15 pul tamamen karşı karşıya dizilmez.
Tavlada hane denen bir bolum vardır, oyuncunun amacı hanesine pulların hepsini toplamak ve daha sonra onları toplamak olacaktır.
Tavla tahtasının sağ tarafının en uc sutununa koyu ve acık renkli pullar beşerli ve karşılıklı olarak ust uste dizilir, daha sonra aynı tarafın sola en yakın ikinci sutununa başka bir deyişle karşılıklı dizilen koyu ve acık renkli pulların beşerli pulların bulunduğu sutundan uc sutun sonra dorduncu sutuna yine koyu ve acık renkli pullar karşılıklı olarak ucer tane ust uste dizilir. Artık tavlanın sağ tarafındaki sutunlarla işiniz bitti, buraya artık daha fazla pul dizilmeyecek. Tavlanın sol tarafına gecilir ve orada en sola aynı şekilde koyu ve acık renkli pullardan karşılıklı ikişer pul ust uste konularak dizilir. Bu karşılıklı ikişer tane dizilen pullardan dort sutun sonra beşinci sutuna elde son kalan pullar yine koyu ve acık renkli pullar karşılıklı olacak şekilde beşer adet olarak ust uste dizilir. Boylece tavla dizilmiş olur ve iki zar da hazırsa tavlanız oynamaya hazırdır.
Tavlada Amac
Tavlada amac, pullarınızı haneye taşımak ve pullarınızın hepsini rakibinizden once toplamak yani tahtada sizin renginiz puldan hicbir şey bırakmamaktır.
Tavlada Hane Ne Demek?
Tavlada hane, eğer yukarıdaki gibi pulları dizmişseniz tavlanın başına oturduğunuzda sağ taraf sizin haneniz sayılır. Sizin hanenizin karşısı ise rakibinizin hanesidir. Sizin hanenizin karşısındaki ikili pul ve sizin hanenizdeki beşli pulın rengi, sizin pulunuzun rengidir. Siz, hanenize pul toplamak icin rakibinizin hanesinden başlayan bir U cizersiniz.
Tavlada Kırık Taş ve Kapı Almak Ne Demek?
Tavladaki amacınızı rakibiniz engellemek ister veya tam tersi siz, rakibinizin pullarını toplamasını engellemek istersiniz. Bu amacla rakibinizin pulunu kırabilir ve pulunuzun kırılmaması icin kapı alabilirsiniz.
Tavlanın başlangıcında tum pullar ust ustedir. Eğer pullarınızdan en az ikisi oyunun başındaki gibi ust uste gelirse o zaman o taşların bulunduğu sutuna kapı almışsınızdır ve rakibinizin taşı bu sutunun uzerine gelemez; ancak bu sutunu atlayabilir.
Tavlada, pulunuz tek kalırsa rakibiniz attığı zar sonucu kendi bulunduğu sutundan sizin sutununuza gelebilir ve taşınızı kırarak sizin pulunuzu oyun dışı eder. Yerine ise kendi pulunu koyar. Eğer zar buna musaade ederse rakibiniz sizin taşınız uzerine kendi iki taşını getirerek kapı da alabilir. Bu durumda kırılan taş oyuna girmek icin rakibin hanesinde bir sutunun boşalmasını beklemek zorundadır. Orneğin siyah taş, beyaz tarafından kırıldı ve oyun dışı kaldı. Beyazın hanesinde başlamak zorunda olan siyah taş oyun dışında zarın atılmasını bekler. Beyazın hanesinde ikinci ve ucuncu sutunlar dışındaki diğer uc sutunda beyaz taşın kapıları varsa siyah taş ancak zar iki ya da uc atılırsa beyazın hanesine yerleşebilir. Ama beyazın hanesinde siyahın kapısı ya da siyahın tek taşı varsa siyah taş benzerinin bulunduğu sutuna yerleşebilir. Eğer beyazın hanesinde beyazdan tek taş varsa ve siyah taşın zarı o beyaz tek taşın bulunduğu sutunu gosterirse siyah taş beyaz taşı kırarak oyuna dahil olup beyaz taşı oyun dışında itebilir.
Tavla Nasıl Oynanır?
Tavla karşılıklı iki oyuncunun tek tek zar atması ile başlar. Atılan tekli zarda en yuksek zarı atan oyuncu once hamle yapma şansı kazanır ve iki zarı da eline alarak zarları atar. Attığı iki zarın toplamı kadar tek bir taşı oynatabilir ya da her zarın sayısı kadar birer taş icin hamle yapabilir. Yani bir oyuncu en fazla iki taşı, attığı zarın gelen sayısı kadar oynayabilir. Zarların ikisi de aynı sayıda durursa buna cift denir: 2 – 2, 6-6 gibi. Bu durumda zarı atan oyuncu iki kere değil dort kere hamle yapar. Mesela 6-6 gelen bir oyuncu toplam 4 taşı oynayabilir. Zarda toplam altı sayı vardır, tavla tahtasının sağ ve sol tarafında ise karşılıklı 6 sutun bulunur ve bu sutunlara hane denir. Zarda hangi sayı cıkarsa zarı atan kişi kendi hanesine doğru cıkan sayı kadar hane yani sutun ilerleyebilir. Zarla taşını ilerleten oyuncu asla ilerlettiği yerin aksine geri donemez. Ancak taşı kırılır ve o zaman da rakibin sahasına taşını sokabilirse geri gidilir. Tavlada zar ilerleme şartı olduğu icin bu oyun hem şans hem de strateji oyunu olarak gecer.
Tavlada farklı stratejiler vardır, bu stratejiler genelde kişiye gore değişir. Genel olarak oyunun başında hanelerdeki taşın cıkmasını onleyen sutunlarda kapı almak onemlidir, bu şekilde rakip oyunun en yuksek zarı 6 bile atsa rakip hanesini terk edemeyebilir.
Tavlada eğer tum taşlar ait oldukları hanelerde toplanırsa o zaman taşları toplama aşaması yani oyunun son aşaması başlar. Taşlar altı sutuna yayılmış halde ya da tek bir sutuna toplanmış halde olabilir. Bu aşamada artık şansın biraz daha yardım etmesi beklenir. Taşların toplanması icin de zar atılır. Zar kac gelirse o hanede taş varsa taş alınır. Eğer zar cift gelirse gelen rakamın hanesindeki 4 taş da alınabilir. Zar atıldığında zarda gelen sayının hanesinde hic taş yoksa gelen sayıya gore pullar ilk sutuna doğru kaydırılır. Bazen, gelen zardaki sayının gidebileceği hane yoktur, bu durumda zara gelen sayının en yakınındaki pul alınır. Orneğin beyaz taşın altı ve beşinci hanesinde hic beyaz taş yok, en yakın taş dorduncu hanede, bu durumda zar altı – altı geldiğince oyuncu, beşinci hanedeki 4 taşı da alabilir ama zar 6-2 gelirse oyuncu 6 yerine ona en yakın hane olan beşinci haneden pul alır ve ikinci hanesinden pul almak zorunda kalır; şayet ikinci hanede pul yoksa o zaman herhangi bir taşını iki hane ileri almak ( birinci sutuna doğru kaydırmak) zorundadır.
Tavla Oyununda Skor Nasıl Belirlenir?
Tavla, beş elden oluşur. Eğer oyuncuların hepsi taşlarını hanelerine toplayabilmiş ve rakipler en az bir taşı tahtadan alabilmişse once pullarını toplayan oyuncu bir puan alır. Şayet, bir taraf hic taş toplayamadan rakibi tum taşlarını topladıysa rakip 2 puan alır ve buna mars denir. Tavlada beraberlik yoktur, ya kazanılır ya kaybedilir.
Tavladaki Zar Sayıları
Zar iki tanedir ve kup şeklindedir. Zarların her bir yuzeyinde birde altıya kadar sayılar yazar. Bu sayılar tavla oyuncularınca Farsca sayılarla anılır. Adlandırma o kadar benimsenmiştir ki bu adların Farsca olduğu bile unutulmuştur. Zarlardaki adlandırmalar şu şekildedir:
1 - yek
2 - du
3 - se
4 - cihar
5 - penc
6 – şeş
Bu zarların kombinasyonları ve onlara verilen isimler aşağıdaki tabloda verilmiştir:

Hata bu zar kombinasyonları ile ilgili tekerlemeler dahi mevcuttur: Penc u se, Severler guzeli genc use gibi..

[h=3]Tavlanın Tarihcesi [/h]Burada akla gelen ilk soru, tavlanın ilk ne zaman oynandığı ve tavlayı kimin icat ettiği… Biz “Tavla Nedir” başlıklı yazımızda bu sorulara cevap arayacağız.
Tavla dunyanın en eski oyunları arasında yer aldığı icin elbette pek fazla rivayet yer almaktadır; bunlardan birisi ve en yaygın olanı ise şudur :
Dunyadaki pek cok onemli icat soğuk savaş donemi denilen zaman aralıklarında ortaya cıkmıştır. Transistor, polaroid fotoğraf makinesi, kalp pili, cocuk felci aşısı, lazer bunlardan sadece birkac tanesidir. Tabii bu icatların tarihi 20.yy ile sınırlıdır; tavlanın icadı ise Persler donemine kadar uzar.
Hint imparatorluğu ve Persler arasında yaşanan soğuk savaşın urunudur hem satranc hem de tavla. Rivayete gore Hint İmparatoru satranc oyununu Pers imparatoruna şoyle bir mektupla birlikte gonderir:
“Pers imparatoruna;
Kim daha cok duşunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyor ise o kazanır.
İşte hayat budur…”
Hint İmparatoru bundan başka bir not bırakmaz. Bunun uzerine Pers İmparatoru veziri Buzur Merih ’i huzuruna davet eder ve ondan hem bu oyunu cozmesini hem de bu oyuna muadil bir oyun icat etmesini emreder. Rivayete bir hafta duşunen vezir satranc oyununu cozer. Satranc onun icin şansa yer vermeyen salt bir zeka oyunudur. Buna karşılık bizim bugun tavla dediğimiz oyunu icat eder. Bu oyunla şu mesajla birlikte Hint Kralına armağan edilir:
“ Hint İmparatoruna;
Evet kim daha cok duşunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyor ise
O kazanır.
Ama biraz da şanstır.
İşte hayat budur…”
Bu rivayetin gercekliğine bir goz attığımızda tarihte Hint İmparatorluğu adına bir imparatorluk yoktur. Bunun yerine Turk – İslam devletlerinden olan ve 89 yıl Hindistan ve civarında hukum suren Baburler vardır. Yalnız Baburlerin tarih sahnesine milattan sonra cıktığı bilinmektedir, bu haliyle bile bahsedilen Hint İmparatorluğu olmaması gerekir. Ama Pers İmparatorluğunun şehirlerinde yapılan kazıda M.O. 3.000 yıllarına ait tavlaya benzer bir tahta ve iki de zar bulunmuştur; yalnız bu oyunda bugunun aksine 15 pul değil tam 60 pul bulunmuştur. Yine M.O. 7 – 8. Yuzyılları arasında olduğu tahmin edilen Hintilere ait alanlarda yapılan kazılarda zar ve pullarla oynan tavla benzeri bir oyun tahtasına rastlanmıştır. Muhtemelen rivayette bahsedilen Hint imparatoru bu kazıların sahibi olan imparatorluktur. Yalnız yine de tavlanın icadı hemen hemen emin olduğumuz bir hikayeye dayanır.
Tavla, Pers İmparatoru Neşiyan ’ın baş veziri Buzur Mehir (kimi kaynaklarda Buzur diye de gecer) tarafından 1.400 yıl kusur once icat edilmiştir. Başvezir Buzur ’un ilhamının zaman kavramından alındığı ve tavlanın yerleşiminde şu unsurların olduğu soylenegelir:
- Tavla bir tanedir, bu bir seneyi temsil eder.
- Tavlanın dort koşesi vardır ve bu dort koşe dort mevsimi ifade eder.
- Tavlanın sağ tarafında karşılıklı altışar sutun bulunur, aynı şekilde sol tarafta da karşılıklı altışar sutun bulunur. Sağ ve sol tarafta karşılıklı toplam 12 sutun bulunur ve bu her bir taraftaki 12 sutun senenin 12 ayını temsil eder.
- Sağ ve sol tarafta on ikişer sutun vardır ve bu sutunlar toplam 24 tanedir. Bu bir gunu yani 24 saati temsil eder.
- Toplam 30 pulla oynanan tavladaki 30 pul bir ayı simgeler.
- Pulların siyah ve beyaz olması da gece ve gunduzu işaret eder.
Yalnız tum bu bilgileri yeni bir bilgi 2010 yılında geldi. Buna gore Sumer Medeniyetine ait olduğu bilinen Ur antik kenti, bugunku Irak'ın Nasıriye kenti yakınlarındaki İngiliz arkeologlar tarafından acığa cıkarıldı. Ortaya cıkan yapı, kompleks olarak adlandırılan devasa bir yapı ve bu yapının 4.000 yıl onceye ait olduğu ve hatta Hz. İbrahim ’in burada yaşadığı duşunuluyor. Aşağıdaki gorselde Ur şehri gorunmektedir:
Bizi ilgilendiren kısım ise, bugunku tavlaya benzer bir oyunun bu yapıdan ortaya cıktığı. Yani Sumer medeniyetinde tavla, biliniyor ve oynanıyordu. Aynı keza Mısır ’da bugunku tavlaya benzer oyun ve oyunların oynandığı resmedilmiştir.
[h=3]Tavla İsmi Nereden Gelir? [/h]Arkeolojik kazılar gosteriyor ki tavla Doğu kokenli bir oyun. Bu oyun, muhtemelen İspanya ’ya Muslumanların gelmesi ile yayılmıştır. Elbette bu yalnızca bir tahmindir ama bu tahminde bulunmamıza neden olan durum ise tavlanın İspanya ’da cok uzun zamandır bilinmesidir. Tavla oyununa “gerceklerin masası” anlamına gelen adlandırmayı İspanyollar yapmıştır, bugun ise İspanyolca tavla oyunu, backgammon adıyla anılmaktadır. Britanya adasının batısında yer alan Galler bolgesinde yaşayan Galliler halkı ise tavla oyununa "kucuk savaş" adını takarlardı. Oyunun, İngiltere ’de bile oynanması, bu oyunun en az satranc kadar yaygın olarak bilindiğini gostermektedir.
Tavla ayrıca MO 27 yılında kurulan ve dunyanın en geniş imparatorluğu unvanına sahip olan Romalılarca da oynandı. Romalılar, “12 yollu oyun” adını verdikleri ve tavlaya cok benzeyen bir oyuna sahiptiler. İngiltere ’de I.Elizabeth ’e kadar tavla oyunun yasak olduğu ama I.Elizabeth ile beraber bu yasağın kalktığı ve hatta kralicenin de bu oyunu savaş stratejisi kazanmak icin oynadığı iddia edilmektedir. Tavlanın Haclı Seferleri ile 15.yy ’da İngiltere ’ye kadar pulındığı tahmin edilmektedir.
Tavla, İtalya ’da da oynanmaktadır ve biz de bugunku tavla adını İtalyanlara borcluyuz. TDK “tavla” sozcuğunun kokenini ve anlamını şu şekilde ele almaktadır:
tavla İt. tavola
(II) a. (ta'vla) 1. Bolumlere ayrılmış iki yanlı tahta uzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun: Kahveciden başka uc kişi vardı, ikisi tavla oynuyordu. -Y. Atılgan. 2. Bu oyunun uzerinde oynandığı, iki ic yuzu bolme desenli, dikdortgen bicimindeki tahta kutu.
Tavola yani İtalyanca tavla anlamına gelen sozcuk ise İtalyancada “sofra, masa, tablo, tahta” anlamına gelmektedir. Osmanlılar, tavla sozcuğunu İtalyanlardan almıştır.
Sozlerin Soyağacı adlı etimoloji sozluğunun sahibi olan Sevan Nişanyan ’ın bu eserinde tavla sozcuğu ilk kez Osmanlı ’da 1432 yılında girmiştir. Mercimek Ahmed ’in KÂbusname tercumesinde gecen tavla sozcunun anlamı ve etimolojisi şu şekilde verilmiştir :
tavla طوله, tavli طولى: Calculorum ludus, & eorum alveus, tabula lusoria [tavla oyunu ve tavla tahtası]
≈ Fa ṭawla طوله nard oyununun bir turu, tavla ~ Yun távli τάβλη satranc veya dama tahtası ~ Lat tabula tablet, levha, tepsi, oyun tahtası
Bu kaynağa gore tavla, Farsca da tavla şeklindedir. Tavla, Yunancada ise “tavli” olarak adlandırılmaktadır. Tum bu adlandırmaların ortak anlamı ise tavlanın tahta anlamına geliyor olmasıdır.
Tavla, Japonya ’da bilinen bir oyundur ve tavla oynayan devletlere baktığımızda tavlanın MS 480 ila 1000 yılları arasında oldukca populer bir oyun olduğunu gormekteyiz.
[h=4]Tavla Nasıl Oynanır? [/h]Tavla, ozel tahtası ve birisi koyu birisi acık renk olmak uzere iki pul takımı ile oynanır. Sadece iki oyuncu ile karşılıklı olarak oynanır. Toplam 30 pul olan tavlada pul takımları 15 koyu renkli 15 acık renkli olmak uzere ayrılmış haldedir. Pulların yanında hamle yapmanızı sağlayacak iki kucuk zar vardır.
Tavlada Pulların Dizimi
Tavlada, koyu renkli ve acık renkli pullar karşılıklı olarak dizilir, yalnız hamlelere olanak sağlamak icin 15 pul tamamen karşı karşıya dizilmez.
Tavlada hane denen bir bolum vardır, oyuncunun amacı hanesine pulların hepsini toplamak ve daha sonra onları toplamak olacaktır.
Tavla tahtasının sağ tarafının en uc sutununa koyu ve acık renkli pullar beşerli ve karşılıklı olarak ust uste dizilir, daha sonra aynı tarafın sola en yakın ikinci sutununa başka bir deyişle karşılıklı dizilen koyu ve acık renkli pulların beşerli pulların bulunduğu sutundan uc sutun sonra dorduncu sutuna yine koyu ve acık renkli pullar karşılıklı olarak ucer tane ust uste dizilir. Artık tavlanın sağ tarafındaki sutunlarla işiniz bitti, buraya artık daha fazla pul dizilmeyecek. Tavlanın sol tarafına gecilir ve orada en sola aynı şekilde koyu ve acık renkli pullardan karşılıklı ikişer pul ust uste konularak dizilir. Bu karşılıklı ikişer tane dizilen pullardan dort sutun sonra beşinci sutuna elde son kalan pullar yine koyu ve acık renkli pullar karşılıklı olacak şekilde beşer adet olarak ust uste dizilir. Boylece tavla dizilmiş olur ve iki zar da hazırsa tavlanız oynamaya hazırdır.
Tavlada Amac
Tavlada amac, pullarınızı haneye taşımak ve pullarınızın hepsini rakibinizden once toplamak yani tahtada sizin renginiz puldan hicbir şey bırakmamaktır.
Tavlada Hane Ne Demek?
Tavlada hane, eğer yukarıdaki gibi pulları dizmişseniz tavlanın başına oturduğunuzda sağ taraf sizin haneniz sayılır. Sizin hanenizin karşısı ise rakibinizin hanesidir. Sizin hanenizin karşısındaki ikili pul ve sizin hanenizdeki beşli pulın rengi, sizin pulunuzun rengidir. Siz, hanenize pul toplamak icin rakibinizin hanesinden başlayan bir U cizersiniz.
Tavlada Kırık Taş ve Kapı Almak Ne Demek?
Tavladaki amacınızı rakibiniz engellemek ister veya tam tersi siz, rakibinizin pullarını toplamasını engellemek istersiniz. Bu amacla rakibinizin pulunu kırabilir ve pulunuzun kırılmaması icin kapı alabilirsiniz.
Tavlanın başlangıcında tum pullar ust ustedir. Eğer pullarınızdan en az ikisi oyunun başındaki gibi ust uste gelirse o zaman o taşların bulunduğu sutuna kapı almışsınızdır ve rakibinizin taşı bu sutunun uzerine gelemez; ancak bu sutunu atlayabilir.
Tavlada, pulunuz tek kalırsa rakibiniz attığı zar sonucu kendi bulunduğu sutundan sizin sutununuza gelebilir ve taşınızı kırarak sizin pulunuzu oyun dışı eder. Yerine ise kendi pulunu koyar. Eğer zar buna musaade ederse rakibiniz sizin taşınız uzerine kendi iki taşını getirerek kapı da alabilir. Bu durumda kırılan taş oyuna girmek icin rakibin hanesinde bir sutunun boşalmasını beklemek zorundadır. Orneğin siyah taş, beyaz tarafından kırıldı ve oyun dışı kaldı. Beyazın hanesinde başlamak zorunda olan siyah taş oyun dışında zarın atılmasını bekler. Beyazın hanesinde ikinci ve ucuncu sutunlar dışındaki diğer uc sutunda beyaz taşın kapıları varsa siyah taş ancak zar iki ya da uc atılırsa beyazın hanesine yerleşebilir. Ama beyazın hanesinde siyahın kapısı ya da siyahın tek taşı varsa siyah taş benzerinin bulunduğu sutuna yerleşebilir. Eğer beyazın hanesinde beyazdan tek taş varsa ve siyah taşın zarı o beyaz tek taşın bulunduğu sutunu gosterirse siyah taş beyaz taşı kırarak oyuna dahil olup beyaz taşı oyun dışında itebilir.
Tavla Nasıl Oynanır?
Tavla karşılıklı iki oyuncunun tek tek zar atması ile başlar. Atılan tekli zarda en yuksek zarı atan oyuncu once hamle yapma şansı kazanır ve iki zarı da eline alarak zarları atar. Attığı iki zarın toplamı kadar tek bir taşı oynatabilir ya da her zarın sayısı kadar birer taş icin hamle yapabilir. Yani bir oyuncu en fazla iki taşı, attığı zarın gelen sayısı kadar oynayabilir. Zarların ikisi de aynı sayıda durursa buna cift denir: 2 – 2, 6-6 gibi. Bu durumda zarı atan oyuncu iki kere değil dort kere hamle yapar. Mesela 6-6 gelen bir oyuncu toplam 4 taşı oynayabilir. Zarda toplam altı sayı vardır, tavla tahtasının sağ ve sol tarafında ise karşılıklı 6 sutun bulunur ve bu sutunlara hane denir. Zarda hangi sayı cıkarsa zarı atan kişi kendi hanesine doğru cıkan sayı kadar hane yani sutun ilerleyebilir. Zarla taşını ilerleten oyuncu asla ilerlettiği yerin aksine geri donemez. Ancak taşı kırılır ve o zaman da rakibin sahasına taşını sokabilirse geri gidilir. Tavlada zar ilerleme şartı olduğu icin bu oyun hem şans hem de strateji oyunu olarak gecer.
Tavlada farklı stratejiler vardır, bu stratejiler genelde kişiye gore değişir. Genel olarak oyunun başında hanelerdeki taşın cıkmasını onleyen sutunlarda kapı almak onemlidir, bu şekilde rakip oyunun en yuksek zarı 6 bile atsa rakip hanesini terk edemeyebilir.
Tavlada eğer tum taşlar ait oldukları hanelerde toplanırsa o zaman taşları toplama aşaması yani oyunun son aşaması başlar. Taşlar altı sutuna yayılmış halde ya da tek bir sutuna toplanmış halde olabilir. Bu aşamada artık şansın biraz daha yardım etmesi beklenir. Taşların toplanması icin de zar atılır. Zar kac gelirse o hanede taş varsa taş alınır. Eğer zar cift gelirse gelen rakamın hanesindeki 4 taş da alınabilir. Zar atıldığında zarda gelen sayının hanesinde hic taş yoksa gelen sayıya gore pullar ilk sutuna doğru kaydırılır. Bazen, gelen zardaki sayının gidebileceği hane yoktur, bu durumda zara gelen sayının en yakınındaki pul alınır. Orneğin beyaz taşın altı ve beşinci hanesinde hic beyaz taş yok, en yakın taş dorduncu hanede, bu durumda zar altı – altı geldiğince oyuncu, beşinci hanedeki 4 taşı da alabilir ama zar 6-2 gelirse oyuncu 6 yerine ona en yakın hane olan beşinci haneden pul alır ve ikinci hanesinden pul almak zorunda kalır; şayet ikinci hanede pul yoksa o zaman herhangi bir taşını iki hane ileri almak ( birinci sutuna doğru kaydırmak) zorundadır.
Tavla Oyununda Skor Nasıl Belirlenir?
Tavla, beş elden oluşur. Eğer oyuncuların hepsi taşlarını hanelerine toplayabilmiş ve rakipler en az bir taşı tahtadan alabilmişse once pullarını toplayan oyuncu bir puan alır. Şayet, bir taraf hic taş toplayamadan rakibi tum taşlarını topladıysa rakip 2 puan alır ve buna mars denir. Tavlada beraberlik yoktur, ya kazanılır ya kaybedilir.
Tavladaki Zar Sayıları
Zar iki tanedir ve kup şeklindedir. Zarların her bir yuzeyinde birde altıya kadar sayılar yazar. Bu sayılar tavla oyuncularınca Farsca sayılarla anılır. Adlandırma o kadar benimsenmiştir ki bu adların Farsca olduğu bile unutulmuştur. Zarlardaki adlandırmalar şu şekildedir:
1 - yek
2 - du
3 - se
4 - cihar
5 - penc
6 – şeş
Bu zarların kombinasyonları ve onlara verilen isimler aşağıdaki tabloda verilmiştir:

Hata bu zar kombinasyonları ile ilgili tekerlemeler dahi mevcuttur: Penc u se, Severler guzeli genc use gibi..