
Ebabil, dunyanın en esrarengiz kuşudur. Omrunu havada gecirir, hatta havada uyur. Dunyanın en cok merak edilen ve en az gorulen kuşudur.
Ebabil kuşu, diğer kuşlardan cok farklı ve ilginc ozellikleri olan bir kuştur. Ebabilleri gormek cok zor olduğu icin seslerini de duymak neredeyse imkÂnsız. Genellikle gece gec saatlerde yuvalarına inerler. Omurlerinin neredeyse tamamını gokyuzunde gecirirler. Uremek dışında uyumak icin bile yere inmezler. Ozellikleri sebebiyle dunyanın en esrarengiz ve gizemli kuşu olarak biliniyorlar. Haklarında en cok araştırma yapılan kuştur. Surekli havada yaşamaları sebebiyle cok sayıda araştırmaya konu olmuşlardır. Yuksek binaların catılarının uzak ve erişilemeyecek noktalarında yuva yaparlar. Cok hızlı bir kuştur. Halk arasında baharın habercisi olduğuna inanılan bir kuştur. Ebabil gorebilen insanlar şanslı sayılır. İnsanlardan surekli kactıkları icin “korkak kuş” olarak bilinir. Surekli gizlenmek ve kacmak isterler. Dunyanın hemen hemen her ulkesinde gorulebilirler. Tukurukleri ile yaptıkları yuvalarının şifalı olduğu gerekcesi ile Cin ’de bu yuvalardan corba yapılırmış. Ebabille ilgili bilinen gerceklerin dışında oğrenilecek daha cok şey var!

[h=3]Ozellikleri Nelerdir? [/h]Ebabil, Sağangiller (Apodidae) familyasının “apus apus” cinsi bir kuştur. Ebabillerin genellikle koyu kahverengi, boz, kucuk ve ak karınlı turleri vardır. Dunya capında hızlarına, renklerine ve yaşadıkları bolgelere gore cok sayıda turu bulunur. Boyları 10-25 santimetre arasında, kanat acıklığı 35-45 santimetre arasında değişebilir. Omurleri 20 ila 30 yıl arasında olabilir.
Ebabil kuşunun en ayırt edici ozelliği neredeyse tum omrunu ucarak gecirmesi ve sadece uremek icin yere inmesidir. Diğer kuşlar ile ebabil arasındaki en belirgin ozellik budur. Hatta uyumak icin bile yere inmezler, gokyuzunde uyurlar. Kanat yapıları, gokyuzunde suzulerek uyumaları icin olanak sağlar. Beslenme ve su ihtiyaclarını da havada giderirler. Havadaki bocekleri, su birikintileri, goller, goletler ve nehirlerin uzerindeki sinekleri, ucan canlıları, tarlaların uzerinde ucan bocekleri, yuvalarının yakınındaki veya yuksek binaların catılarındaki orumcek ve haşeratları yiyerek beslenirler. Hava orumcekleri, yusufcuklar, karıncalar, yaprak bitleri, arılar ve bazı kucuk kuş turleri menulerindeki diğer canlılardır.
Yavrularına ilgileri de diğer kuşlara gore daha azdır. Gokyuzunde cok kaldıkları icin yavruları ile pek ilgilenemezler. Yavrular ucacak boyuta geldiklerinde anac kuşlar yuvayı terk eder. Yavrular da doğal yaşama tutunmaya calışır. Genc ebabiller genellikle 6-8 haftada yuvayı terk eder. Yavrularına cok fazla beslenme desteği vermezler. Bazı ebabiller yavruları buyumeden yuvayı terk edebilir.
Kanatları bumerang aparatına benzer ve catallıdır. Ucarken kanatlarını genellikle kapatmazlar. Suzulerek ucarlar. Kanat cırpmaları da nadirdir ve yavaştır. Saniyede 4-8 kez kanat cırpabilirler. Kanatları suzulmeleri, uyumaları ve beslenmeleri icin cok verimlidir. Kısa ve catallı bir kuyruğu vardır. Cevik vucut yapısı hızlı ucmasını sağlar. Cok keskin ve hassas goz yapısı vardır. Geceleri de cok iyi gorurler. Tek eşli bir kuş turudur. Havada ucarken ciftleşirler. Suruler halinde tiz sesler cıkararak ucarlar. Gurultulu ve dikkat ceken bir şekilde oterler. Tellere ve ağac dallarına tunemezler. Duvarlara, ağac dallarına, dik yerlere tutunamazlar.
Ebabiller, yuvalarını yuksek binaların catılarında gozlerden uzak, uc noktalara yaparlar. Yuvalarını tomurcuklar, tuyler, yosunlar ile yaparlar. Topladıkları malzemeleri tukurukleri ile bir yuzeye veya duvara yapıştırırlar. Bir mağara duvarına, bacalara, yuksek kaya parcalarına, ağac oyuklarına yuva yapabilirler. Bazı turleri palmiye ağaclarının dallarına sarkık yuva yaparlar. Bu turler, yuvaları ters donme tehlikesine karşı yumurtalarını tukurukleri ile yapıştırır. Yuvalarına cok hızlı girip cıkarlar. Gocmen kuşlar arasında yer alır. Kış mevsimlerinde sıcak bolgelere gocerler. Bu sebeple goruldukleri bolgelerden baharın habercisi olarak bilinirler.

[h=4]Ebabil ve Fil Hadisesi [/h]Ebabil kuşu, Kur ’an-ı Kerim ’de Fil Suresi ’nin ucuncu ayetinde adı gecen bir kuştur. Arapca kokenli “ebabil” kelimesinin suru halinde, boluk ve grup gibi anlamları var. Kur ’an ’da da “suru suru” anlamında kullanılmıştır. Ayetin meali şoyle; “Rabbinin fil sahiplerine ne yaptığını gormedin mi? Onların tuzaklarını boşa cıkarmadı mı? Uzerlerine balcıktan pişirilmiş taşlar atan suru suru (ebabil) kuşlar gonderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.”
Kur ’an ’da da bahsi gecen fil hadisesi, Hz. Muhammed ’in (sav) doğduğu miladi 570 yılında gercekleşti: Donemin Yemen Valisi Ebrehe, Sana kentinde ‘kulleys ’ adını verdiği bir kilise yaptırır. Amacı KÂbe ’yi ziyaret eden Arapları bu kiliseye cekmekti. Bu duruma tepki gosteren Fukaym kabilesinden bir Arap, gece kiliseye girerek pisletir. Ebrehe bu olayı duyunca ofkelenerek KÂbe ’yi yıkmaya karar verir. Binlerce asker toplar ve orduya filler de koyar. Kendisi de ‘Mahmud ’ adında buyuk bir file binerek Mekke ’ye doğru yola cıkar. Yol uzerinde kendilerini engellemek isteyen bircok grubu veya orduyu yenerek yollarına devam ederler. Askerlerin bir kısmı Taif kentinde kalır, diğerleri Mekke ’ye doğru yola devam eder. Taif ’te kalan askerler Hz. Muhammed ’in dedesi Kureyş reisi Abdulmuttalib ’in iki yuzden fazla devesini ve koyun butun hayvanlarını gasp ederler. Bunun uzerine Abdulmuttalib Ebrehe ’ye giderek develerini ister. Bunun uzerine Ebrehe, “Benden develerini istiyorsun ama ben KÂbe ’yi yıkmaya geldim. Ondan hic bahsetmiyorsun.” der. Abdulmuttalib de, “Ben develerin sahibiyim. KÂbe ’yi sahibi korur.” şeklinde cevap verir ve develerini geri alır.
Mekke ordusu, fillerin de bulunduğu bu guclu orduyla mucadele edemeyeceğini anlayarak beklemeye başlar. Ebrehe ’nin ordusu, KÂbe ’yi buyuk halatlarla bağlayarak fillerle cekip, yıkmayı duşunur. Mekke ’ye girecekleri sırada Ebrehe ’nin yol kılavuzu Nufeyl bin Habip, Ebrehe ’nin ‘Mahmud ’ isimli filinin kulağına, “Ey Mahmud cok! Sakın ilerleme, sağ salim geri don!” diyerek fısıldar. Fil, Mekke ’ye girerken direnerek yere coker. Bu sırada gokyuzunde suruler halinde binlerce ebabil kuşu belirir. Her birinin ağzında ve ayaklarında nohut buyukluğunde birer taş vardır. Kuşlar, bu taşları ordunun uzerine atarlar. Taşlar isabet eden askerlerin vucutlarını mermi gibi delip gecer. Ebrehe ise, geri kacmak isterken taşlardan nasibini alarak olur.
Araplar, Ebrehe ’nin ordusunda yer alan fillerden dolayı bu olaya “fil vakası”, olayın gectiği yıla da “fil yılı” adını vermiştir.

[h=4]Ebabille İlgili İlginc Bilgiler [/h]Ebabil, havada genellikle kırlangıcla karıştırılır. Ucuş şekilleri ve daha buyuk boyları ile kırlangıclardan ayrılırlar. Kırlangıc ile ebabili ayıran en onemli ozelliklerden biri de kırlangıcların kanat cırpmasıdır.
Ebabil, butun canlılardan kacma eğilimindedir. Cok hızlı hareket eder, ceviktir.
Ebabil, benzer turleri arasında en hızlı kuşlar arasında birinci sıradadır. Saatte 110 kilometre hıza ulaşabildiği belirtiliyor. Ebabilden daha hızlı ucabilen kuş ise şahindir.
Bir ebabilin surekli havada kaldığı icin yılda en az 200 bin kilometre yol aldığı tahmin ediliyor.
Kırlarda pek gorunmezler, yuvalarını yerleşim yerlerine yaparlar. Canlılardan kacan bir kuşun yerleşim yerlerinde yuva yapması da diğer ilginc bir ozellik.
Bazı catılarda yaptıkları yuvalarında akşam saatlerinde otuşleri duyulabilir. Uzun sure yuvaları takip gozlenirse girip cıktıkları gorulebilir. Tabi bu cok duşuk bir ihtimal…
Yaz aylarında gokyuzunun cok yuksek noktalarında uctuklarından cok kucuk gorunurler veya gorunmezler.
Turk kulturunde ebabil kuşu gorenlerin yıl boyu guzel bir yaşam sureceklerine inanılır ve ebabil goren kişi şanslı olarak gorulur.
Cin ’de ebabil kuşları yuvasından “kuş yuvası corbası” yapılır. Bu corbanın afrodizyak ve sağlığa faydalı olduğuna inanılıyor.
Ebabillerin bazı turleri nesillerinin tukenmesi ile karşı karşıyadır.
Ebabil omrunun buyuk bir bolumunu havada gecirdiği icin gorulmesi neredeyse imkÂnsızdır.
Ebabillerin ayak yapıları, yerden havalanmaları icin pek uygun değildir. Ayaklarının ucu kıvrıktır. Diğer kuşlar gibi ayaklarının uzerinde dik bir şekilde duramazlar ve yuruyemezler. Bu sebeple yuksek binalara yuva yaparlar ve ucmak istediklerinde kendilerini boşluğa bırakarak havalanırlar.
Yerde bulunan ve ucamayan ebabil kuşlarının yaralı veya hasta olduğu zannedilir. Aslında yerde bulunan bir ebabil, ayak yapıları sebebiyle havalanamamıştır.
Ebabil cok nadir gorulduğu icin gorulduğunde haber olabiliyor. İstanbul Zeytinburnu ’nda 3 Ağustos 2017 tarihinde yerde bulunan bir ebabil kuşu, haberlere konu oldu. 14 Mayıs 2017 tarihinde de Sivas ’ta gorulen bir ebabil kuşu haber olmuştu.


[h=3]Ozellikleri Nelerdir? [/h]Ebabil, Sağangiller (Apodidae) familyasının “apus apus” cinsi bir kuştur. Ebabillerin genellikle koyu kahverengi, boz, kucuk ve ak karınlı turleri vardır. Dunya capında hızlarına, renklerine ve yaşadıkları bolgelere gore cok sayıda turu bulunur. Boyları 10-25 santimetre arasında, kanat acıklığı 35-45 santimetre arasında değişebilir. Omurleri 20 ila 30 yıl arasında olabilir.
Ebabil kuşunun en ayırt edici ozelliği neredeyse tum omrunu ucarak gecirmesi ve sadece uremek icin yere inmesidir. Diğer kuşlar ile ebabil arasındaki en belirgin ozellik budur. Hatta uyumak icin bile yere inmezler, gokyuzunde uyurlar. Kanat yapıları, gokyuzunde suzulerek uyumaları icin olanak sağlar. Beslenme ve su ihtiyaclarını da havada giderirler. Havadaki bocekleri, su birikintileri, goller, goletler ve nehirlerin uzerindeki sinekleri, ucan canlıları, tarlaların uzerinde ucan bocekleri, yuvalarının yakınındaki veya yuksek binaların catılarındaki orumcek ve haşeratları yiyerek beslenirler. Hava orumcekleri, yusufcuklar, karıncalar, yaprak bitleri, arılar ve bazı kucuk kuş turleri menulerindeki diğer canlılardır.
Yavrularına ilgileri de diğer kuşlara gore daha azdır. Gokyuzunde cok kaldıkları icin yavruları ile pek ilgilenemezler. Yavrular ucacak boyuta geldiklerinde anac kuşlar yuvayı terk eder. Yavrular da doğal yaşama tutunmaya calışır. Genc ebabiller genellikle 6-8 haftada yuvayı terk eder. Yavrularına cok fazla beslenme desteği vermezler. Bazı ebabiller yavruları buyumeden yuvayı terk edebilir.
Kanatları bumerang aparatına benzer ve catallıdır. Ucarken kanatlarını genellikle kapatmazlar. Suzulerek ucarlar. Kanat cırpmaları da nadirdir ve yavaştır. Saniyede 4-8 kez kanat cırpabilirler. Kanatları suzulmeleri, uyumaları ve beslenmeleri icin cok verimlidir. Kısa ve catallı bir kuyruğu vardır. Cevik vucut yapısı hızlı ucmasını sağlar. Cok keskin ve hassas goz yapısı vardır. Geceleri de cok iyi gorurler. Tek eşli bir kuş turudur. Havada ucarken ciftleşirler. Suruler halinde tiz sesler cıkararak ucarlar. Gurultulu ve dikkat ceken bir şekilde oterler. Tellere ve ağac dallarına tunemezler. Duvarlara, ağac dallarına, dik yerlere tutunamazlar.
Ebabiller, yuvalarını yuksek binaların catılarında gozlerden uzak, uc noktalara yaparlar. Yuvalarını tomurcuklar, tuyler, yosunlar ile yaparlar. Topladıkları malzemeleri tukurukleri ile bir yuzeye veya duvara yapıştırırlar. Bir mağara duvarına, bacalara, yuksek kaya parcalarına, ağac oyuklarına yuva yapabilirler. Bazı turleri palmiye ağaclarının dallarına sarkık yuva yaparlar. Bu turler, yuvaları ters donme tehlikesine karşı yumurtalarını tukurukleri ile yapıştırır. Yuvalarına cok hızlı girip cıkarlar. Gocmen kuşlar arasında yer alır. Kış mevsimlerinde sıcak bolgelere gocerler. Bu sebeple goruldukleri bolgelerden baharın habercisi olarak bilinirler.

[h=4]Ebabil ve Fil Hadisesi [/h]Ebabil kuşu, Kur ’an-ı Kerim ’de Fil Suresi ’nin ucuncu ayetinde adı gecen bir kuştur. Arapca kokenli “ebabil” kelimesinin suru halinde, boluk ve grup gibi anlamları var. Kur ’an ’da da “suru suru” anlamında kullanılmıştır. Ayetin meali şoyle; “Rabbinin fil sahiplerine ne yaptığını gormedin mi? Onların tuzaklarını boşa cıkarmadı mı? Uzerlerine balcıktan pişirilmiş taşlar atan suru suru (ebabil) kuşlar gonderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.”
Kur ’an ’da da bahsi gecen fil hadisesi, Hz. Muhammed ’in (sav) doğduğu miladi 570 yılında gercekleşti: Donemin Yemen Valisi Ebrehe, Sana kentinde ‘kulleys ’ adını verdiği bir kilise yaptırır. Amacı KÂbe ’yi ziyaret eden Arapları bu kiliseye cekmekti. Bu duruma tepki gosteren Fukaym kabilesinden bir Arap, gece kiliseye girerek pisletir. Ebrehe bu olayı duyunca ofkelenerek KÂbe ’yi yıkmaya karar verir. Binlerce asker toplar ve orduya filler de koyar. Kendisi de ‘Mahmud ’ adında buyuk bir file binerek Mekke ’ye doğru yola cıkar. Yol uzerinde kendilerini engellemek isteyen bircok grubu veya orduyu yenerek yollarına devam ederler. Askerlerin bir kısmı Taif kentinde kalır, diğerleri Mekke ’ye doğru yola devam eder. Taif ’te kalan askerler Hz. Muhammed ’in dedesi Kureyş reisi Abdulmuttalib ’in iki yuzden fazla devesini ve koyun butun hayvanlarını gasp ederler. Bunun uzerine Abdulmuttalib Ebrehe ’ye giderek develerini ister. Bunun uzerine Ebrehe, “Benden develerini istiyorsun ama ben KÂbe ’yi yıkmaya geldim. Ondan hic bahsetmiyorsun.” der. Abdulmuttalib de, “Ben develerin sahibiyim. KÂbe ’yi sahibi korur.” şeklinde cevap verir ve develerini geri alır.
Mekke ordusu, fillerin de bulunduğu bu guclu orduyla mucadele edemeyeceğini anlayarak beklemeye başlar. Ebrehe ’nin ordusu, KÂbe ’yi buyuk halatlarla bağlayarak fillerle cekip, yıkmayı duşunur. Mekke ’ye girecekleri sırada Ebrehe ’nin yol kılavuzu Nufeyl bin Habip, Ebrehe ’nin ‘Mahmud ’ isimli filinin kulağına, “Ey Mahmud cok! Sakın ilerleme, sağ salim geri don!” diyerek fısıldar. Fil, Mekke ’ye girerken direnerek yere coker. Bu sırada gokyuzunde suruler halinde binlerce ebabil kuşu belirir. Her birinin ağzında ve ayaklarında nohut buyukluğunde birer taş vardır. Kuşlar, bu taşları ordunun uzerine atarlar. Taşlar isabet eden askerlerin vucutlarını mermi gibi delip gecer. Ebrehe ise, geri kacmak isterken taşlardan nasibini alarak olur.
Araplar, Ebrehe ’nin ordusunda yer alan fillerden dolayı bu olaya “fil vakası”, olayın gectiği yıla da “fil yılı” adını vermiştir.

[h=4]Ebabille İlgili İlginc Bilgiler [/h]Ebabil, havada genellikle kırlangıcla karıştırılır. Ucuş şekilleri ve daha buyuk boyları ile kırlangıclardan ayrılırlar. Kırlangıc ile ebabili ayıran en onemli ozelliklerden biri de kırlangıcların kanat cırpmasıdır.
Ebabil, butun canlılardan kacma eğilimindedir. Cok hızlı hareket eder, ceviktir.
Ebabil, benzer turleri arasında en hızlı kuşlar arasında birinci sıradadır. Saatte 110 kilometre hıza ulaşabildiği belirtiliyor. Ebabilden daha hızlı ucabilen kuş ise şahindir.
Bir ebabilin surekli havada kaldığı icin yılda en az 200 bin kilometre yol aldığı tahmin ediliyor.
Kırlarda pek gorunmezler, yuvalarını yerleşim yerlerine yaparlar. Canlılardan kacan bir kuşun yerleşim yerlerinde yuva yapması da diğer ilginc bir ozellik.
Bazı catılarda yaptıkları yuvalarında akşam saatlerinde otuşleri duyulabilir. Uzun sure yuvaları takip gozlenirse girip cıktıkları gorulebilir. Tabi bu cok duşuk bir ihtimal…
Yaz aylarında gokyuzunun cok yuksek noktalarında uctuklarından cok kucuk gorunurler veya gorunmezler.
Turk kulturunde ebabil kuşu gorenlerin yıl boyu guzel bir yaşam sureceklerine inanılır ve ebabil goren kişi şanslı olarak gorulur.
Cin ’de ebabil kuşları yuvasından “kuş yuvası corbası” yapılır. Bu corbanın afrodizyak ve sağlığa faydalı olduğuna inanılıyor.
Ebabillerin bazı turleri nesillerinin tukenmesi ile karşı karşıyadır.
Ebabil omrunun buyuk bir bolumunu havada gecirdiği icin gorulmesi neredeyse imkÂnsızdır.
Ebabillerin ayak yapıları, yerden havalanmaları icin pek uygun değildir. Ayaklarının ucu kıvrıktır. Diğer kuşlar gibi ayaklarının uzerinde dik bir şekilde duramazlar ve yuruyemezler. Bu sebeple yuksek binalara yuva yaparlar ve ucmak istediklerinde kendilerini boşluğa bırakarak havalanırlar.
Yerde bulunan ve ucamayan ebabil kuşlarının yaralı veya hasta olduğu zannedilir. Aslında yerde bulunan bir ebabil, ayak yapıları sebebiyle havalanamamıştır.
Ebabil cok nadir gorulduğu icin gorulduğunde haber olabiliyor. İstanbul Zeytinburnu ’nda 3 Ağustos 2017 tarihinde yerde bulunan bir ebabil kuşu, haberlere konu oldu. 14 Mayıs 2017 tarihinde de Sivas ’ta gorulen bir ebabil kuşu haber olmuştu.