Budizm, bir inanc olarak doğmadı ama bir inanc haline geldi ve mezhepler hatta kutsal kitaplar oluştu.. Nasıl oldu?
“Budizm nedir” adı makalemizin ikinci ve son kısmını Budizm ’in kutsal kitapları ve mezhepleri konusu ile yapacağız. Bu yazıda, artık bir kabile inancı olmayan Budizm ’in inanc meselelerine değineceğiz..

[h=3]Budizm Nasıl Bu Kadar Yayıldı? [/h]Dunyanın yuzde yedisi, yani yaklaşık 500 milyon kişi Budist inanc cercevesinde hayatına devam ediyor. Peki, sadece Buda lakaplı bir kişinin yaşam ve aydınlanma felsefesi nasıl olur da bu kadar insan tarafından benimsenir? Diğer dinlere baktığımıza, mesela Hristiyanlık ya da Muslumanlık gibi, bu dinler mutlaka bir devlet dini olmuş ve hatta bu dinler uğruna kanlı ve acımasız savaşlar yapılmıştır. Peki, kurban kesilmesini bile hoş karşılamayan Budizm bir devlet dini olabilmiş midir?
Evet, Budizm bir donem devlet dini olmuştur. Buda ’nın olumunden sonra, onun doktrinini izleyen kitle, parcalanma aşamasına gelmiştir. Buda ’nın olumunden sonra Hint imparatorluğuna ait olan topraklarda bir asır arayla iki konsil toplandı. İlk konsilde amac, Buda ’nın oğretilerini hatırlamakken ikinci konsilin amacı Buda ’nın duşuncelerine bağlı kalması gereken rahiplerin Buda oğretileri konusunda fikir ayrılıklarına duşmesiydi. Tabii, ikinci konsile kadar Buda ’nın olumunun uzerinden 2 asra yakın gecmiş, Hristiyanlık ve İslamiyet misyonerlik hareketlerine başlamıştı. Boyle cok dinli bir ortamda Buda ’nın fikirleri farklı şekillerde yorumlanıyordu. Ucuncu konsil, MO III.yy ’da o zamanın Hint imparatoru Aşoka sayesinde toplandı. İlk konsilde 500, ikinci konsilde 700 rahip toplanmışken, kendisi de Budist olan Aşoka ’nın cağrısıyla 1.000 keşiş bu konsile iştirak etti. Bu konsilde en eski Budist inanışlardan olan Sthavira goruşu kabul edildi. Artık Budizm, tutarlı bir şekilde ilerlemeye hazırdı. Oyle de oldu. O zamanın dort buyuk imparatorluğuna Budizm, Magadha (Aşoka ’nın hukum bolgesinin başkenti) kentinden tum Hindistan ’a yayılmaya başladı.
Aşoka ’nın bu derleyici tavrı, Budist inanışın tek bir catıda toplanması ve bu catının da Hindistan ’ın en buyuk imparatorluğu olması, Budizm ’e yayılma şansı verdi. Budizm, artık bir devlet dini haline gelmişti.
Budizm, tıpkı Hristiyanlık gibi yayılma ve inancı buyutme isteğine sahipti. Devlet dini olması ve artık inanclarının tam olarak belirlenmesinin ardından bu calışmalara başladı. Once, Hindistan icinde misyonerlik faaliyetlerini surdurdu. Ardından Hindistan cevresine, ozel gorevli rahip ve keşişler, Budizm ’i anlatmak ve daha fazla taraftar toplamak adına, dağıldılar. Bu cabanın ilk meyvesi Seylan bolgesinin Budizm ’e kazandırılması oldu. Daha sonra Gandhara, Keşmir, Mysore bolgelerine ve hatta Suriye ve Mısır gibi On Asya ve Kuzey Afrika'ya misyonerlik amacıyla rahipler gonderildi. O zamanlar, Turkistan bolgesi olarak anılan Orta Asya bolgesinde Turkler, o zamanın bilinen en buyuk boyu olan Uygurlar, yaşamaktaydı. Uygurlar, Budizm ’i benimsemişti. Uygurların Budizm ’i secmesini sağlayan rahiplerin Aşoka tarafından gonderildiği varsayılmaktadır.
[h=4]Dinlerin mezheplere ayrılması kacınılmazdır.. [/h]Buyuk dinler ya dinin kaynağa yabancılaşması ya da cağın ve yaşam şartlarının değişmesi gibi nedenlerle kendi icinde inanclarını farklı şekilde yorumlamışlardır. Bu yorumlar bazen devletlerin politikalarına alet olsa da bazen de dinlerin son bir tutunma ihtiyacıdır. Ne yazık ki mezhepler, tarih boyunca, bircok dinin sonunu getirmiştir. Budizm, mezheplere bolunmek zorunda kalmış ve bu bolunme nedenleri de maalesef yukarıda yazılan tum nedenleri icermektedir.
Budizm, Aşoka ’nın imparatorluğu sayesinde yukselişe gecmişti; yine imparatorluk nedeniyle parcalanmaya başlar. Aşoka ’nın hukumdarlığından sonra, imparatorluk, yavaş yavaş kucuk parcalara ayrılmaya başlar. Budizm de bu parcalanmadan nasibini alır. Budizm tam 18 mezhebe ayrıldı.
Budizm ’de, esas olan mezhep Mahayana mezhebidir. Mahayana kelime anlamıyla buyuk araba anlamına gelir. Tahmini olarak MO 1. yuzyılda doğduğu tahmin edilen bu mezhep, evrensel bir kurtuluşa inanır. Bu kesim, dunyaya acılmayı ve dunyanın acılarıyla başa cıkması amacındayken daha muhafazakar ve evrensel olmayan bir grup daha bulunmaktadır: Hinayana. Hinayana, kucuk araba demektir ve Mahayana mezhebine gore daha dar bir insan kitlesine hitap etmek istemektedir. Hinayana, Mahayana icinde bulunurdu.
[h=4]Mahayana Mezhebi.. [/h]Mahayana, Budist inancta en cok tanınan mezheptir. Bu mezhep, Tanrı ’nın varlığını inkar etmez ve insanların acılarının son bulacağına dair umutlar taşır.
Mahayana, Buda ’yı kutsal bir mertebede değerlendirir. Onlar icin Buda, bu evreni aşan gercekliklerden birisidir, neredeyse Tanrı ile eş tutulur. Yalnız, onlar icin Budalık bir mertebedir ve her bir uye Buda mertebesine ulaşmaya calışır.
Mezhep, Buda ’nın merhametinin ve affediciliğinin dunyaya huzur getireceğine inanır. Bu bakımdan, insan ya da hayvan ayırmaksızın her canlıya merhamet gosterirler.
Dunya, muhteşem bir yerdir Mahayanacılar icin ama en yuce gerceklik olmaktan uzaktır. Dunya, onlar icin gercek değildir.
Hinayana ile birlikte icinde 8 mezhep daha taşıyan Mahayana, evrensel ve her kesime kucak acan bir yapıda olduğu icin yayıldığı her yerdeki kultur ve dinden bir şeyler almaya başladı. İskitler( Sakalar, bilinen ilk Turk devletlerinden birisi ve bu devletin Gok Tanrı inancına sahip olduğu varsayılmaktadır), Yue-ci grup bu etkilenmenin ilk ayağını oluşturdu. Mahayana mezhebi mensupları, Batı Turkistan ve Cin ’e kadar yayılmıştı. MO II. Yuzyılda akılcı cozumlerle Budist metinlerden yola cıkılarak bir Budist prensip zinciri oluşturuldu. Boylelikle Madhyamika mezhebi ortaya cıktı. Bu mezhep, en akılcı cozumleri bulmak konusunda oldukca başarılıydı. Mahayana, ayrıca Yogacara koluna da sahipti. Yogacara, daha maneviyatcı bir yapıya sahipti. Yalnız Hinayacılar, bu “insan eli değmiş kutsal metinleri” kabul etmiyorlardı, ayrım burada başladı.
Mahayana mezhebinin evrensellik goruşu onun sonunu getirdi. Yayıldıkca başka kulturlerden etkilenmeye başladı. Elbette zayıflamasının ardındaki tek neden bu da değildi; Mahayana bircok mezhebe ayrılmış ve her mezhep de kendi arasında bir “kin” beslemekteydi. Tum bu nedenlerin uzerine 712 yılında Sind şehrinin Muslumanlar tarafından ele gecirilmesiyle bu bolgedeki Budist inanışı bitmeye yaklaştı. Budist mezheplerden sayılan ve Mahayana mezhebinden doğan bircok Budist inanış, Hinduizm ’den etkilenmeye başladı. En sonunda, Budizm ’in onemli şehirlerden olan Magadha da Muslumanların eline gecince, Budizm, Hindistan ’dan silinmeye başladı.
[h=4]Hinayana mezhebi.. [/h]Bu mezhep, Mahayana mezhebinin tersi olarak daha muhafazakar bir yapıya sahip.. Ayrıca, Tanrının varlığını da reddederler. Peki Tanrı ’dan doğan boşluk, nasıl dolduruldu?
Hinayana mezhebi, Sangha yani Budist keşiş teşkilatını hala barındıran ve eski Budist inancı yaşamak isteyen bir mezhepti. Budizm Nedir yazısından da hatırlanacağı gibi Budizm, Buda lakaplı bir gezginin acıdan kurtulma doktrinidir. Bu bakımdan, aslında cok da fazla Tanrı odaklı bir inanc olduğunu soyleyemeyiz. Hinayana mezhebinden, yukarıda sayılan nedenlerden oturu, Tanrı kavramı yerini oğreti kitabı olan Dharma ’ya bırakmıştır. Ama, Dharma Tanrı kavramını icermez..
Hinayana, “arhat” halini, insanın gelip gelebileceği en buyuk ve en ustun mertebe olarak gorur. Nirvana ’ya ulaşmak ve bu nedenle arhat haline gelmek tum Hinayana mensuplarının isteğidir.
Karma ve yeniden doğuş, Hinayana mezhebinin kabul ettiği bir inanıştır. Bu bakımdan onlar, Tanrısız bir sosyal dongu olduğunu savunur. Ama, Hinayana oğretisi, dinlerin aksine insana yaşamak icin bir umut ya da amac vermez. İyi insan olmayı ya da bu tur ahlakî şeyleri oğutlemez. Notr bir durumdadır ahlaka karşı. Bu bakımdan pek de yaygın bir inanc değildir. Hala, pek kucuk bir grup halinde inanclarına devam eden Hinayana mezhebi, Mahayana ekolunun tum oğretilerini reddetmiş, saf bir gelenekseldir.
[h=4]Budizm ’in Uc Kutsal Kitabı.. [/h]Budist kitap diyebileceğimiz, Buda oğretilerini iceren 3 metin vardır:
1. Sutta Pitaka
2. Vinaya – Pitaka
3. Abhidhamma – Pitaka
Pitaka, kitap anlamına gelir. Sutta Pitaka, fikirler kitabı; Vinaya Pitaka, disiplin, yol, yontem kitabı; Abhidhamma pitaka ise felsefe kitabı anlamına gelmektedir. Bu kitapları, birer satırla inceleyelim..
1. Sutta Pitaka: Buda ’nın kelamlarını ve Buda ’nın idealarını, duşuncelerini icerir. Beş koleksiyon halindedir.
2. Vinaya – Pitaka : Bu kitap, manastır yaşamını ve manastırda uyulması gereken kuralları ihtiva eder.
3. Abhidhamma – Pitaka : Buda oğretilerinin felsefeyle ilgili olan kısmıdır. Buda ’nın ahlaki goruşlerini icerir.
Bu uc kitabın hepsinin adı, Tripitaka olarak bilinir. Yukarıda belirttiğimiz gibi de her mezhebin kendi yorumu ve Tripitaka ’sı bulunur ve genelde mezhepler birbirinin Tripitaka ’sını kabul etmezler.
Budizm, kendi icinde bir edebiyata da sahiptir. Bu edebiyat genelde dinî hikayelerdir. Bu bakımdan Buda Edebiyatı vardır ve bu edebiyatın urunlerine Jataka denir.
[h=4]Sonuc [/h]Her din ve inanışta mezhepler bulunur ama garip olan Buda ’nın Tanrı kavramından hic soz etmemesine rağmen bu kadar fazla mezhep farkı olmasıdır. Budizm, kendi mezheplerini, insanların Buda ’yı farklı yorumlamalarından doğurmuştur. Bazen, ceviri farkları da mezheplerin yorumlanmasına neden olmuştur.