
Dunyanın en buyuk ucuncu dini olan Hinduizm, oldukca karmaşık, cok tanrılı ve mistik bir inanc sistemidir. Hindu olmak ve Hindu kalmak oldukca zor!
Hinduizm, Hindistan ’ın geleneksel dinidir. Brahmanizm (Vedizm), Paganizm, Budizm ve Jainizm gibi Hindistan ’ın yerel inanclarının sentezi mahiyetinde bir dinî sistemdir. Kısmen İslamiyet ’ten de etkilenmiştir. Gunumuzde bir dinden ote yaşam bicimi haline gelen Hinduizm, ilahi dinlerle birlikte bircok yerel dinin sentezi bir inanc hareketidir. Hindistan ’ın ve Asya ’nın en buyuk dini hareketidir. Yerel putperest inancların birleşimi olan Hinduizm; reenkarnasyon, karma ve yoga gibi mistik ruhcu unsurların olduğu panteist (tumtanrıcı), felsefi ve mistik bir goruştur. Hinduizm ’i şekillendiren tek bir felsefe yoktur. Kadınların hor gorulmesinin “ibadet” olarak kabul edilmesine, kız cocuklarının evlendirilmesine ve istismar edilmesine goz yumduğu icin eleştirilen Hinduizm ’i anlamak ve yaşamak gercekten zor!

[h=4]Hinduizm Tarihi [/h]“Hindu” kelimesinin kokeni, M.O. 5. yuzyılda Darius anıtlarında ve Heredot ’ta gorulur. İbranî literaturunde de “Hôddû” olarak gecer. Bu kelimenin yaygınlaşması ise, 8. yuzyılda Muslumanların Hindistan ’ı fethetmeye başlaması ile gercekleşmiştir.
Hinduizm inancı, Sanskrit literaturunde, “soylu yol” anlamındaki “arya dharma” veya “ezeli ve ebedi din” anlamındaki “sanana dharma” şeklinde ifade edilir. “Dharma” kelimesi, aynı zamanda Hinduizm ’in etnik huviyetini ifade eder. Arya dharma; M.O. 2000 ’li yıllarda Hindistan ’a goc eden Aryalıların (Arîler) dinidir. Ancak sadece Aryalılarla sınırlı kalmamış, Hinduizm ’le asimile olan halkların inanclarının da katkılarıyla oluşmuştur.
Hinduizm ’in kokeni konusunda tarihciler ve bilim adamları arasında bir ittifak yok. Genel olarak, gocmen Arîlerin oluşturduğu Vedizm, Hinduizm ’in ilk safhası olarak gosteriliyor. Menşei cok eski tarihlere dayansa da 1. ve 9. yuzyıllar arasında yoğun olarak gelişme ve değişme gostermiştir. Bu donemde Brahmanizm ’in (Vedizm) genişlemiş, yerli inanclarla asimile olmuş ve dış etkilerle yeni bir forma burunmuştur. Ancak Brahmanizm ’den cok daha geniş bir alanı iceren ozelliklere sahiptir.
M.O. 2000 ’li yıllarda Hindistan ’a goc eden Arî kokenli din adamlarının teşkil ettiği Brahmanlar ve onların kutsal olarak kabul ettikleri “veda kulliyatı” etrafında oluşturulan bir inanc sistemi olan Brahmanizm; M.O. 5. yuzyıldan itibaren tek tanrılı bir inanc sistemine donuştu. Bu donemin kutsal metinleri Vedalar, Brahmanalar ve Upanişadlar ’dır. M.O. 3. yuzyıla doğru yerli Hint dinlerinden olan Budizm guclendi. Bunun uzerine Brahmatizm, kırsal kesimlere cekildi. Bu surecte Brahmatizm, yerli dinlerle etkileşime girdi. Bircok yerel inanc, Brahmatizm ’e dahil oldu. Bu safhada Budizm ve Jainizm, Brahmatizm ’de etkili oldu. M.O. 3. ve 1. yuzyıl arasında gercekleşen bu dini sentez, Hinduizm ’in temelini oluşturur.
Bu surecte Brahmanizm ’e; yerli ilÂhların Hindû kahramanlarına donuşumu (Ramayana destanının Rama ’sı gibi), tantrizmin (yerel tanrıcalar etrafındaki cinsel mistik kult) Brahmanizm ’e girişi, inek, yılan veya maymun kultu, coğrafî mekÂnlarla ilgili inanclar (Kutsal nehir Ganj, kutsal dağ Meru gibi) ve yoga gibi bazı ibadet şekilleri dahil oldu. Budizm ’in etkisi inziv hayatını; Jainizm ’in etkisi hicbir canlıyı oldurmeme (ahimsa) yasasını dahil etti. Bu donem, Mahabharata, Ramayana gibi destanlarla Puranalar gibi kutsal metinlerin ortaya cıktığı donemdir. Geleneksel ve modern Hindû fıkhının kaynağını teşkil eden “Manu Dharma” da bu donemin eseridir.
Modern Hinduizm ’in doğuşu, 1. yuzyıldan itibaren başlamıştır. Bugunku oğretiler ve kurumları ile birlikte Hinduizm oluşum surecini tamamlama eğilimine girmiştir. Hinduizm ’in şekillendiği bu surecte; insanın reenkarnasyon dongusunden ve ıstıraptan yalnızca ferdî olarak kurtulabileceği; insanların toplu olarak kurtuluşa ulaşabileceği gibi inanclar gelişti. Boylece Hinduizm, “geniş kitleleri kurtuluşa goturen” bir inanc sistemi oldu. Hinduizm ’in sosyalleşme ibadetleri de değişerek inziv ibadeti terk edildi, yoga gibi toplu sosyal etkinliklere dayalı bir ibadet sistemine gecildi. Bu donemin karakteristiklerinden biri de Hinduizm ’in ceşitli yorumlar cercevesinde değerlendirilmesi sonucu ortaya cıkan “darsana” adlı felsefe okullarıdır. Bu okullar altı ayrı ekolde oluşuyordu. Vedalar ’daki geleneğin yanında Ortodoks bir Hindu inancı taşıyordu. Bunun yanında kurtuluşun Hindu yontemleriyle olabileceği şeklinde Ortodoks oğretilerine zıt goruşler ortaya cıkmıştır.
Bu donemde ortaya cıkan mistik Bakti hareketi de, 12. yuzyılda Hindu duşuncesini etkilemiştir. Guney Hindistan ’ın yerli dinlerine mensup mistik cevrelerde ortaya cıkan Bakti akımı, kast sistemini reddederek “butun insanların kardeşliğini” savunmuş, Tanrı ’ya sevgi ve sadakatle teslim olarak kurtuluşa erişilebileceğini vurgulamıştır. Bakti hareketi, ozellikle Hinduizm ’in iki buyuk mezhebinden biri olan Vaişnavist cevrelerde etkili olmuştur. 16. yuzyılda Bakti Hindûlar, İslÂm sûfizminden etkilenmiştir. Sihizm ’in temeli de sûfizm ve Bakti hareketleridir. Modern Hindu duşuncesi ise, 18. yuzyıldan gunumuze kadar değişime uğrayarak gelmiştir. Batı ve modernizmin etkisi ile ozellikler entelektuel ve resmi cevrelerde değişim yaşanmıştır. Bu donemde bircok reformist din adamı ve teolog, Hinduizm ’e cağın gereklerine gore katkılar, eklemeler veya cıkarmalar yaptı. Misyonerler tarafından batı ulkelerine yayılmaya başlamıştır.
Yukarıda anlatılardan yol cıkılarak Hinduizm ’in homojen bir inanc sistemi olmadığı ortaya cıkıyor. Geleneksel Hindular, Hinduizm ’e ilahi kokenli bir din olarak inanır. Ancak bir Hindu icin dinin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği problemlidir. Modern bir Hindu ise, Hinduizm ’in; Brahmanizm, Budizm, Jainizm ve Sih dinini kapsayacak kadar geniş bir tanımı icerdiğine inanır.

[h=3]Hindular Neye İnanır? [/h]Hindular; binlerce tanrı olduğuna,oldukten sonra ruhun başka bir bedende hayat bulduğuna; yani reenkarnasyona inanırlar. Bu sebeple bircok tanrıya sahiptirler. Hinduların 330 milyondan fazla tanrısı var. “Tek gerceklik” Tanrı Brahma ’dır. Vişnu ve Şiva tanrıları Brahma ’da uremiştir. Bu ucluye “Trimurti” denir. Her kral ve kral soyundan gelen savaşcılar, yıllarca meditasyon yaparak Brahma tarafından verilen gucler sayesinde tanrı unvanı kazanmıştır. Brahma soyundan gelenlere “Brahman” denir. Hayatta ne kadar cile cekerlerse bir sonraki hayata o kadar iyi başlayacaklarına inanırlar.
Hindular, ineği, “tapınma ritueli veya objesi” olarak değil, etinden, sutunden, derisinden ve gucunden faydalanıldığı icin kutsal sayar. Yolda gordukleri ineğe saygılarından etraflarından dolanırlar. Hinduizm ’de toplumsal yaşamda dort temel kast ve bunların altında yuzlerce alt sınıf bulunur. Butun alt sınıflar, kendilerine ozgu tanrı, tanrıca ve putlara ibadet ederler. Birinci sınıf Brahmanlardır; bunlar “kudsi” rahipleri ve Âlimleridir. Kutsal “Vedalar” kitaplarını okurlar, acıklarlar ve yol gosterirler. İkinci sınıf, Krişnalardır; yani hukumdarlar, racalar, buyuk devlet adamları ve askerlerdir. Ucuncu sınıf Vayansalardır; tuccarlar ve ciftcilerdir. Dorduncu sınıf Cudralardır; işciler, sanatkÂrlar ve diğer meslek sahipleridir. Bu dort sınıftan cıkarılanlara “Parya” adı verilir. Paryalar; zavallı insanlardır, yaşama hakları yoktur, hayvan muamelesi gorurler, kast sistemindeki kişilerin haklarına sahip değillerdir.
Modern Hindu inancına gore insanın yaratılması “lila” adı verilen tanrılar arasındaki bir oyundur. İlahi gucler kendi arzularını gercekleştirmek icin yaratılışı şekillendirir. Hayat ise, insanın bu oyunun icinde olmasıdır. İnsanın hayatı illuzyondan ibarettir (maya). İlluzyonun farkına vararak kurtuluşa eren; yani nirvanaya ulaşan insanın icindeki tanrısal oz, evrensel ozle birleşir ve onun bir parcası olur, yani tanrısal ozellik kazanır. Yani Hinduizm panteist bir dindir. Tanrılar, evren, insan ve diğer canlı, cansız butun varlıklar aynı ozdendir; birbirlerini tamamlar.

[h=4]Hinduizm ve Kadın [/h]Hinduizm, binlerce batıl inancın kıskacında bir dindir. Kast sistemi, ırkcı bir duzen hakimdir. Hinduizm ’in en cok eleştirilen yonlerinden biri, kadınlara yonelik şiddeti, baskıyı ve hor gormeyi teşvik eden batıl inanclarıdır. Hindu kadınlar adeta kole gibidir. Temel haklarını kullanmaktan men edilmişlerdir. “Kutsal gerekcelerle” şiddet, baskı ve aşağılanma gorurler. Bu sebeple kadınlara zulmetmek ibadet niteliğindedir. Dul kalan kadınlar, “namuslu kalabilmek icin” eşlerinin cesetleri yakılırken ateşe atılırlar. Kadınlar bağımsız karar vermezler. Boşanma hakkı erkeğe aittir. Kız cocukları 7 yaşından itibaren evlendirilebilir. 8 yaşında tamamen evlenecek yaştadır.
Kadınlar, kocalarını tanrı gibi gormek zorundadır. Eski Hindular, evden izinsiz cıkan kadınların kulaklarını ve burunlarını kesme hakkına sahip olurmuş. Kırsal kesimlerde bu uygulama hala devam etmektedir. Kadınlar eğitim alamaz, eğitimle ilgili herhangi bir kitap okuyamaz. Kutsal kitapları bile okumaları yasaktır. Evlenirken, kızın ailesi erkek tarafına yuklu bir başlık parası vermek zorundadır. Evlendikten sonra da, erkeğin ailesi kızın ailesinden sık sık para ve mal talebinde bulunabilir. Bazı erkekler, yeni bir eş bulup ailesinden başlık parası alabilmek icin ilk eşlerini “ev kazası veya intihar” hilesi ile yakarak katleder. Kız cocukları utanc vesilesidir ve oldurulebilir. Kızlar, cocuk yaşta tapınaktaki din adamlarıyla “hizmet icin” evlendirilirler. Tapınaktaki kız cocukları, Hindu erkeklerin somurusune maruz kalır. Fuhuş yapan kadınlara bakmak, gunahtan kurtulma vesiledir.

[h=4]Hinduizm ile Sihizm Arasındaki Farklar Nedir? [/h]Hinduizm ile Sihizm, temelde birbirlerinden cok farklı inanclardır. Sihizm, Hinduizm ’den doğmuştur. Belirgin farklarını şoyle sıralayabiliriz;
Hinduizm, tanrıya yaklaşmak ve kurtuluş icin omur boyu suren gelenek ve rituelleri icerir. Sihizm ’de ise, kurtuluş ve tanrıya ulaşmak meditasyon yeterlidir.
Hindular, cok tanrılı; Sihizm tek tanrılı bir akımdır.
Sihler, “sonsuz guru” olarak gordukleri “Guru Granth Sahib” adlı kitaptaki oğretileri dikkate alarak yaşarlar. Hindular ise, “Vedalar” adlı 4 farklı kitaba tabidirler.
Sihler dinlerinin kurucusu icin değil, tanrıya saygı icin tapınırlar. Hindularda bircok tanrı ve simgeye tapınma rituelleri vardır.
Hindular, kurtuluşa ermek icin bircok duzenli ibadeti yapmak zorundadır; Sihler, bunun ici yemekten kacınmak, inzivaya cekilmek gibi ritueller başta olmak uzere karmaşık rituellere gerek yoktur.
Hindular et yemez; Sihlerde bu tur kısıtlamalar yoktur.
Hindular kutsallarına Sihlerden daha cok ve ceşitli rituellerle tapınır.
Hinduların putlaştırdığı bircok tanrı veya tanrıca varken, Sih oğretilerini cıkaran guruların putları yoktur.
Hindular farklı kastlara karakterize olmuştur; Sihlerde ırk, sınıf, etnik farklar ve cinsiyetin onemi yoktur, herkes eşittir.
Hinduizm 30 yuzyıllık gecmişi varken, Sihizm ’in gecmişi 5 yuzyıl onceye dayanır.

(Sadhular, yarı cıplak, kirli ve uzun saclı dervişlerdir!)
[h=4]Hinduizm ’deki Bazı Kavram ve Terimler [/h]Brahma: Dunyanın yaratıcısı. En ustun gucu sembolize eder. Her zaman var olan ve her şeye gucu yeten tanrıdır.
Vişnu: En onemli tanrılardan biri. Evrenin koruyucusu. Elinde deniz kabuğu, sopa, nilufer ve tekerlek bulunur.
Şiva: Dans eden, yok edici ve yeniden yaratıcı tanrı. Hayvanların efendisidir. Sakin olduğu kadar hiddetlidir.
Vedalar: Kutsal kitaplar. Bu kitapları kabul etmeyen Hindu olamaz.
Dharma: Doğa yasaları, yaşamın sosyal, ahlakî ve ruhsal uyumu.
Moksha (mokşa): Ruhsal kurtuluş, ozgurluk.
Sati: Kocaları olduğunde cesetleri yakılırken kendilerini ateşe atan dul kadınlar. “Namuslu kadınlar” olarak anılırlar.
Sadhu (sadu): Meditasyon yaparak kendilerini ruhsal kurtuluşa (mokşa) adamış, dunya nimetlerinden uzaklaşmış erkekler veya dervişler. Genellikle yarı cıplak gezerler, sacları uzun ve kirlidir.
Sadvi: Kendilerini ruhsal kurtuluşa adamış kadınlar.
Cakra: Mutlak tamlığı ve Vişnu ve Krisha ’nın doğaustu guclerini ifade eder.
Om: Yaratılış, gelişme ve olum carkını temsil eder. Hinduizm ’in en tanınmış sembolu, en kutsal mantrasıdır.
Yantra: Gorunen ve bilinen şeylerin cekirdeğini sembolize eder.
Puja: İbadet bicimi, olulerin yakılması ve kast sisteminin yasa ve kuralları.
Nirvana: İnsanın aydınlanmak icin tanrıların oyununun farkına varması ve kurtuluşa ermesi.
Avidya: İnsanın aydınlanamamasının sebebi olan bilgisizli. Bu bilgisizlik, varlıklar arasındaki birliğin farkına varamamaktır.
Samsara: Oyunun farkına varamayan insanın sonsuza kadar ruh gocune (reenkarnasyon) hapsolması ve yeniden doğması.
Drohama: Erkeklerin aldığı başlık parası.
Jogini: Hindu ilahlarıyla evlendirilen cocuk yaştaki kızlar.
[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]Hinduizm, modern cağlarda evrensel bir din veya inanc sistemine evrilme eğilimi gostermiştir. Ancak pek başarılı olunamamıştır.
Hindistan ’da yaşayanların yuzde 90 ’ı; yani yaklaşık 700 milyon insan Hinduizm ’e bağlıdır.
Dunya genelindeki Hinduların sayısının 900 milyon olduğu tahmin edilmektedir.
Hinduizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet ’ten sonra dunyadaki en buyuk ucuncu dindir.
Batılıların Hinduizm ’i anlamakta karşılaştıkları en buyuk gucluk, bu kadar cok sayıda tanrıyı ve kutsal varlığı sınıflandırmaktır.
Hinduizm ’e sonradan girilemez. Hindu bir ailenin uyesi olmak gerekir. Batılı taraftarlarını kacırmamak icin “guru ihrac etme” yolunu secmişlerdir.
İlahi bir kitapları olmasa da kutsal saydıkları “Ramayana” ve “Mahabharata” adı verilen destanları vardır.
Hindular, ne olursa olsun "kutsal olan" Ganj Nehri'nin kirlenemeyeceğine inanır. Hamile iken olen kadınlar ve cocuklarının cesetleri Ganj'a atılır. Dunyanın en kirli nehirlerinden biri olan Ganj, Hindular icin temizdir ve ceşitli ayinler ve kutsal gunlerde Ganj'da yıkanarak gunahlarından arındıklarına inanırlar.
Ganj Nehri; sanayi atıkları, yaklaşık 1 milyar litrelik lağım atığı, bazı insanların ve ineklerin cesetlerinin atılması sebebiyle dunyanın en kirli su kutlelerinden biri haline gelmiştir. Hindistan hukumeti, Ganj'ı arıtma calışmaları icin yaklaşık 35 milyon dolar harcamış; ancak başarılı olamamıştır.
Ganj'da yıkanan Hindular, sarılık ve tifo başta olmak uzere pek cok hastalığa yakalanmaktadır. Yerel halk Ganj'dan gelen hastalıklardan bazılarına bağışıklık kazanmıştır. Bu sebeple Ganj'ın şifalı olduğuna inanırlar.
Ganj Nehri, aynı zamanda camaşır yıkamak gibi gunluk kullanım suyu ihtiyacını da karşılar.
Illinois Universitesi tarafından yapılan bir araştırmaya gore, Hinduların, yaş ortalaması 13 olan yaklaşık 300 bin kız cocuğunu fuhşa suruklediği ortaya cıkmıştır.
Kız cocukları ve kadınları fuhşa surukleme uygulamaları sebebiyle fuhşun oldukca yaygın olduğu Hindistan ’da 4 milyona yakın AIDS vakası kaydedilmiştir.


[h=4]Hinduizm Tarihi [/h]“Hindu” kelimesinin kokeni, M.O. 5. yuzyılda Darius anıtlarında ve Heredot ’ta gorulur. İbranî literaturunde de “Hôddû” olarak gecer. Bu kelimenin yaygınlaşması ise, 8. yuzyılda Muslumanların Hindistan ’ı fethetmeye başlaması ile gercekleşmiştir.
Hinduizm inancı, Sanskrit literaturunde, “soylu yol” anlamındaki “arya dharma” veya “ezeli ve ebedi din” anlamındaki “sanana dharma” şeklinde ifade edilir. “Dharma” kelimesi, aynı zamanda Hinduizm ’in etnik huviyetini ifade eder. Arya dharma; M.O. 2000 ’li yıllarda Hindistan ’a goc eden Aryalıların (Arîler) dinidir. Ancak sadece Aryalılarla sınırlı kalmamış, Hinduizm ’le asimile olan halkların inanclarının da katkılarıyla oluşmuştur.
Hinduizm ’in kokeni konusunda tarihciler ve bilim adamları arasında bir ittifak yok. Genel olarak, gocmen Arîlerin oluşturduğu Vedizm, Hinduizm ’in ilk safhası olarak gosteriliyor. Menşei cok eski tarihlere dayansa da 1. ve 9. yuzyıllar arasında yoğun olarak gelişme ve değişme gostermiştir. Bu donemde Brahmanizm ’in (Vedizm) genişlemiş, yerli inanclarla asimile olmuş ve dış etkilerle yeni bir forma burunmuştur. Ancak Brahmanizm ’den cok daha geniş bir alanı iceren ozelliklere sahiptir.
M.O. 2000 ’li yıllarda Hindistan ’a goc eden Arî kokenli din adamlarının teşkil ettiği Brahmanlar ve onların kutsal olarak kabul ettikleri “veda kulliyatı” etrafında oluşturulan bir inanc sistemi olan Brahmanizm; M.O. 5. yuzyıldan itibaren tek tanrılı bir inanc sistemine donuştu. Bu donemin kutsal metinleri Vedalar, Brahmanalar ve Upanişadlar ’dır. M.O. 3. yuzyıla doğru yerli Hint dinlerinden olan Budizm guclendi. Bunun uzerine Brahmatizm, kırsal kesimlere cekildi. Bu surecte Brahmatizm, yerli dinlerle etkileşime girdi. Bircok yerel inanc, Brahmatizm ’e dahil oldu. Bu safhada Budizm ve Jainizm, Brahmatizm ’de etkili oldu. M.O. 3. ve 1. yuzyıl arasında gercekleşen bu dini sentez, Hinduizm ’in temelini oluşturur.
Bu surecte Brahmanizm ’e; yerli ilÂhların Hindû kahramanlarına donuşumu (Ramayana destanının Rama ’sı gibi), tantrizmin (yerel tanrıcalar etrafındaki cinsel mistik kult) Brahmanizm ’e girişi, inek, yılan veya maymun kultu, coğrafî mekÂnlarla ilgili inanclar (Kutsal nehir Ganj, kutsal dağ Meru gibi) ve yoga gibi bazı ibadet şekilleri dahil oldu. Budizm ’in etkisi inziv hayatını; Jainizm ’in etkisi hicbir canlıyı oldurmeme (ahimsa) yasasını dahil etti. Bu donem, Mahabharata, Ramayana gibi destanlarla Puranalar gibi kutsal metinlerin ortaya cıktığı donemdir. Geleneksel ve modern Hindû fıkhının kaynağını teşkil eden “Manu Dharma” da bu donemin eseridir.
Modern Hinduizm ’in doğuşu, 1. yuzyıldan itibaren başlamıştır. Bugunku oğretiler ve kurumları ile birlikte Hinduizm oluşum surecini tamamlama eğilimine girmiştir. Hinduizm ’in şekillendiği bu surecte; insanın reenkarnasyon dongusunden ve ıstıraptan yalnızca ferdî olarak kurtulabileceği; insanların toplu olarak kurtuluşa ulaşabileceği gibi inanclar gelişti. Boylece Hinduizm, “geniş kitleleri kurtuluşa goturen” bir inanc sistemi oldu. Hinduizm ’in sosyalleşme ibadetleri de değişerek inziv ibadeti terk edildi, yoga gibi toplu sosyal etkinliklere dayalı bir ibadet sistemine gecildi. Bu donemin karakteristiklerinden biri de Hinduizm ’in ceşitli yorumlar cercevesinde değerlendirilmesi sonucu ortaya cıkan “darsana” adlı felsefe okullarıdır. Bu okullar altı ayrı ekolde oluşuyordu. Vedalar ’daki geleneğin yanında Ortodoks bir Hindu inancı taşıyordu. Bunun yanında kurtuluşun Hindu yontemleriyle olabileceği şeklinde Ortodoks oğretilerine zıt goruşler ortaya cıkmıştır.
Bu donemde ortaya cıkan mistik Bakti hareketi de, 12. yuzyılda Hindu duşuncesini etkilemiştir. Guney Hindistan ’ın yerli dinlerine mensup mistik cevrelerde ortaya cıkan Bakti akımı, kast sistemini reddederek “butun insanların kardeşliğini” savunmuş, Tanrı ’ya sevgi ve sadakatle teslim olarak kurtuluşa erişilebileceğini vurgulamıştır. Bakti hareketi, ozellikle Hinduizm ’in iki buyuk mezhebinden biri olan Vaişnavist cevrelerde etkili olmuştur. 16. yuzyılda Bakti Hindûlar, İslÂm sûfizminden etkilenmiştir. Sihizm ’in temeli de sûfizm ve Bakti hareketleridir. Modern Hindu duşuncesi ise, 18. yuzyıldan gunumuze kadar değişime uğrayarak gelmiştir. Batı ve modernizmin etkisi ile ozellikler entelektuel ve resmi cevrelerde değişim yaşanmıştır. Bu donemde bircok reformist din adamı ve teolog, Hinduizm ’e cağın gereklerine gore katkılar, eklemeler veya cıkarmalar yaptı. Misyonerler tarafından batı ulkelerine yayılmaya başlamıştır.
Yukarıda anlatılardan yol cıkılarak Hinduizm ’in homojen bir inanc sistemi olmadığı ortaya cıkıyor. Geleneksel Hindular, Hinduizm ’e ilahi kokenli bir din olarak inanır. Ancak bir Hindu icin dinin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği problemlidir. Modern bir Hindu ise, Hinduizm ’in; Brahmanizm, Budizm, Jainizm ve Sih dinini kapsayacak kadar geniş bir tanımı icerdiğine inanır.

[h=3]Hindular Neye İnanır? [/h]Hindular; binlerce tanrı olduğuna,oldukten sonra ruhun başka bir bedende hayat bulduğuna; yani reenkarnasyona inanırlar. Bu sebeple bircok tanrıya sahiptirler. Hinduların 330 milyondan fazla tanrısı var. “Tek gerceklik” Tanrı Brahma ’dır. Vişnu ve Şiva tanrıları Brahma ’da uremiştir. Bu ucluye “Trimurti” denir. Her kral ve kral soyundan gelen savaşcılar, yıllarca meditasyon yaparak Brahma tarafından verilen gucler sayesinde tanrı unvanı kazanmıştır. Brahma soyundan gelenlere “Brahman” denir. Hayatta ne kadar cile cekerlerse bir sonraki hayata o kadar iyi başlayacaklarına inanırlar.
Hindular, ineği, “tapınma ritueli veya objesi” olarak değil, etinden, sutunden, derisinden ve gucunden faydalanıldığı icin kutsal sayar. Yolda gordukleri ineğe saygılarından etraflarından dolanırlar. Hinduizm ’de toplumsal yaşamda dort temel kast ve bunların altında yuzlerce alt sınıf bulunur. Butun alt sınıflar, kendilerine ozgu tanrı, tanrıca ve putlara ibadet ederler. Birinci sınıf Brahmanlardır; bunlar “kudsi” rahipleri ve Âlimleridir. Kutsal “Vedalar” kitaplarını okurlar, acıklarlar ve yol gosterirler. İkinci sınıf, Krişnalardır; yani hukumdarlar, racalar, buyuk devlet adamları ve askerlerdir. Ucuncu sınıf Vayansalardır; tuccarlar ve ciftcilerdir. Dorduncu sınıf Cudralardır; işciler, sanatkÂrlar ve diğer meslek sahipleridir. Bu dort sınıftan cıkarılanlara “Parya” adı verilir. Paryalar; zavallı insanlardır, yaşama hakları yoktur, hayvan muamelesi gorurler, kast sistemindeki kişilerin haklarına sahip değillerdir.
Modern Hindu inancına gore insanın yaratılması “lila” adı verilen tanrılar arasındaki bir oyundur. İlahi gucler kendi arzularını gercekleştirmek icin yaratılışı şekillendirir. Hayat ise, insanın bu oyunun icinde olmasıdır. İnsanın hayatı illuzyondan ibarettir (maya). İlluzyonun farkına vararak kurtuluşa eren; yani nirvanaya ulaşan insanın icindeki tanrısal oz, evrensel ozle birleşir ve onun bir parcası olur, yani tanrısal ozellik kazanır. Yani Hinduizm panteist bir dindir. Tanrılar, evren, insan ve diğer canlı, cansız butun varlıklar aynı ozdendir; birbirlerini tamamlar.

[h=4]Hinduizm ve Kadın [/h]Hinduizm, binlerce batıl inancın kıskacında bir dindir. Kast sistemi, ırkcı bir duzen hakimdir. Hinduizm ’in en cok eleştirilen yonlerinden biri, kadınlara yonelik şiddeti, baskıyı ve hor gormeyi teşvik eden batıl inanclarıdır. Hindu kadınlar adeta kole gibidir. Temel haklarını kullanmaktan men edilmişlerdir. “Kutsal gerekcelerle” şiddet, baskı ve aşağılanma gorurler. Bu sebeple kadınlara zulmetmek ibadet niteliğindedir. Dul kalan kadınlar, “namuslu kalabilmek icin” eşlerinin cesetleri yakılırken ateşe atılırlar. Kadınlar bağımsız karar vermezler. Boşanma hakkı erkeğe aittir. Kız cocukları 7 yaşından itibaren evlendirilebilir. 8 yaşında tamamen evlenecek yaştadır.
Kadınlar, kocalarını tanrı gibi gormek zorundadır. Eski Hindular, evden izinsiz cıkan kadınların kulaklarını ve burunlarını kesme hakkına sahip olurmuş. Kırsal kesimlerde bu uygulama hala devam etmektedir. Kadınlar eğitim alamaz, eğitimle ilgili herhangi bir kitap okuyamaz. Kutsal kitapları bile okumaları yasaktır. Evlenirken, kızın ailesi erkek tarafına yuklu bir başlık parası vermek zorundadır. Evlendikten sonra da, erkeğin ailesi kızın ailesinden sık sık para ve mal talebinde bulunabilir. Bazı erkekler, yeni bir eş bulup ailesinden başlık parası alabilmek icin ilk eşlerini “ev kazası veya intihar” hilesi ile yakarak katleder. Kız cocukları utanc vesilesidir ve oldurulebilir. Kızlar, cocuk yaşta tapınaktaki din adamlarıyla “hizmet icin” evlendirilirler. Tapınaktaki kız cocukları, Hindu erkeklerin somurusune maruz kalır. Fuhuş yapan kadınlara bakmak, gunahtan kurtulma vesiledir.

[h=4]Hinduizm ile Sihizm Arasındaki Farklar Nedir? [/h]Hinduizm ile Sihizm, temelde birbirlerinden cok farklı inanclardır. Sihizm, Hinduizm ’den doğmuştur. Belirgin farklarını şoyle sıralayabiliriz;
Hinduizm, tanrıya yaklaşmak ve kurtuluş icin omur boyu suren gelenek ve rituelleri icerir. Sihizm ’de ise, kurtuluş ve tanrıya ulaşmak meditasyon yeterlidir.
Hindular, cok tanrılı; Sihizm tek tanrılı bir akımdır.
Sihler, “sonsuz guru” olarak gordukleri “Guru Granth Sahib” adlı kitaptaki oğretileri dikkate alarak yaşarlar. Hindular ise, “Vedalar” adlı 4 farklı kitaba tabidirler.
Sihler dinlerinin kurucusu icin değil, tanrıya saygı icin tapınırlar. Hindularda bircok tanrı ve simgeye tapınma rituelleri vardır.
Hindular, kurtuluşa ermek icin bircok duzenli ibadeti yapmak zorundadır; Sihler, bunun ici yemekten kacınmak, inzivaya cekilmek gibi ritueller başta olmak uzere karmaşık rituellere gerek yoktur.
Hindular et yemez; Sihlerde bu tur kısıtlamalar yoktur.
Hindular kutsallarına Sihlerden daha cok ve ceşitli rituellerle tapınır.
Hinduların putlaştırdığı bircok tanrı veya tanrıca varken, Sih oğretilerini cıkaran guruların putları yoktur.
Hindular farklı kastlara karakterize olmuştur; Sihlerde ırk, sınıf, etnik farklar ve cinsiyetin onemi yoktur, herkes eşittir.
Hinduizm 30 yuzyıllık gecmişi varken, Sihizm ’in gecmişi 5 yuzyıl onceye dayanır.

(Sadhular, yarı cıplak, kirli ve uzun saclı dervişlerdir!)
[h=4]Hinduizm ’deki Bazı Kavram ve Terimler [/h]Brahma: Dunyanın yaratıcısı. En ustun gucu sembolize eder. Her zaman var olan ve her şeye gucu yeten tanrıdır.
Vişnu: En onemli tanrılardan biri. Evrenin koruyucusu. Elinde deniz kabuğu, sopa, nilufer ve tekerlek bulunur.
Şiva: Dans eden, yok edici ve yeniden yaratıcı tanrı. Hayvanların efendisidir. Sakin olduğu kadar hiddetlidir.
Vedalar: Kutsal kitaplar. Bu kitapları kabul etmeyen Hindu olamaz.
Dharma: Doğa yasaları, yaşamın sosyal, ahlakî ve ruhsal uyumu.
Moksha (mokşa): Ruhsal kurtuluş, ozgurluk.
Sati: Kocaları olduğunde cesetleri yakılırken kendilerini ateşe atan dul kadınlar. “Namuslu kadınlar” olarak anılırlar.
Sadhu (sadu): Meditasyon yaparak kendilerini ruhsal kurtuluşa (mokşa) adamış, dunya nimetlerinden uzaklaşmış erkekler veya dervişler. Genellikle yarı cıplak gezerler, sacları uzun ve kirlidir.
Sadvi: Kendilerini ruhsal kurtuluşa adamış kadınlar.
Cakra: Mutlak tamlığı ve Vişnu ve Krisha ’nın doğaustu guclerini ifade eder.
Om: Yaratılış, gelişme ve olum carkını temsil eder. Hinduizm ’in en tanınmış sembolu, en kutsal mantrasıdır.
Yantra: Gorunen ve bilinen şeylerin cekirdeğini sembolize eder.
Puja: İbadet bicimi, olulerin yakılması ve kast sisteminin yasa ve kuralları.
Nirvana: İnsanın aydınlanmak icin tanrıların oyununun farkına varması ve kurtuluşa ermesi.
Avidya: İnsanın aydınlanamamasının sebebi olan bilgisizli. Bu bilgisizlik, varlıklar arasındaki birliğin farkına varamamaktır.
Samsara: Oyunun farkına varamayan insanın sonsuza kadar ruh gocune (reenkarnasyon) hapsolması ve yeniden doğması.
Drohama: Erkeklerin aldığı başlık parası.
Jogini: Hindu ilahlarıyla evlendirilen cocuk yaştaki kızlar.

[h=4]Bunları Biliyor Musunuz? [/h]Hinduizm, modern cağlarda evrensel bir din veya inanc sistemine evrilme eğilimi gostermiştir. Ancak pek başarılı olunamamıştır.
Hindistan ’da yaşayanların yuzde 90 ’ı; yani yaklaşık 700 milyon insan Hinduizm ’e bağlıdır.
Dunya genelindeki Hinduların sayısının 900 milyon olduğu tahmin edilmektedir.
Hinduizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet ’ten sonra dunyadaki en buyuk ucuncu dindir.
Batılıların Hinduizm ’i anlamakta karşılaştıkları en buyuk gucluk, bu kadar cok sayıda tanrıyı ve kutsal varlığı sınıflandırmaktır.
Hinduizm ’e sonradan girilemez. Hindu bir ailenin uyesi olmak gerekir. Batılı taraftarlarını kacırmamak icin “guru ihrac etme” yolunu secmişlerdir.
İlahi bir kitapları olmasa da kutsal saydıkları “Ramayana” ve “Mahabharata” adı verilen destanları vardır.
Hindular, ne olursa olsun "kutsal olan" Ganj Nehri'nin kirlenemeyeceğine inanır. Hamile iken olen kadınlar ve cocuklarının cesetleri Ganj'a atılır. Dunyanın en kirli nehirlerinden biri olan Ganj, Hindular icin temizdir ve ceşitli ayinler ve kutsal gunlerde Ganj'da yıkanarak gunahlarından arındıklarına inanırlar.
Ganj Nehri; sanayi atıkları, yaklaşık 1 milyar litrelik lağım atığı, bazı insanların ve ineklerin cesetlerinin atılması sebebiyle dunyanın en kirli su kutlelerinden biri haline gelmiştir. Hindistan hukumeti, Ganj'ı arıtma calışmaları icin yaklaşık 35 milyon dolar harcamış; ancak başarılı olamamıştır.
Ganj'da yıkanan Hindular, sarılık ve tifo başta olmak uzere pek cok hastalığa yakalanmaktadır. Yerel halk Ganj'dan gelen hastalıklardan bazılarına bağışıklık kazanmıştır. Bu sebeple Ganj'ın şifalı olduğuna inanırlar.
Ganj Nehri, aynı zamanda camaşır yıkamak gibi gunluk kullanım suyu ihtiyacını da karşılar.
Illinois Universitesi tarafından yapılan bir araştırmaya gore, Hinduların, yaş ortalaması 13 olan yaklaşık 300 bin kız cocuğunu fuhşa suruklediği ortaya cıkmıştır.
Kız cocukları ve kadınları fuhşa surukleme uygulamaları sebebiyle fuhşun oldukca yaygın olduğu Hindistan ’da 4 milyona yakın AIDS vakası kaydedilmiştir.