
Aryanizm, “Tek Tanrı” inancı cercevesinde Hıristiyanlıktan doğan teolojik bir akımdır. Hz. İsa ile ilgili fikirleri sebebiyle “sapkın” olarak gorulmuştur.
Aryanizm, Hz. İsa ile ilgili farklı yorumları sebebiyle Hıristiyanlıktan ayrılan bir fikir akımıdır. İsa ’nın “Tanrı ile bir” olduğu inancını reddetmişlerdir. Ancak, diğer yaratıklardan farklı, “kutsal bir ilah” olduğunu savunurlar. 4. yuzyılda İskenderiye ’de yaşayan ve “İznik Konsulu” tarafından aforoz edilen rahip Arius ’un fikirlerinden ortaya cıkmıştır. Adını da Arius ’tan alan teolojik doktrinlerdir. Aryanizm ’in en tartışmalı doktrinleri, Hıristiyanlıktaki baba-oğul ilişkisini reddetmeleri ve İsa'nın tanrısallığını inkÂr etmeleridir. Oğretileri, Hıristiyanların ve Muslumanların Hz. İsa ile ilgili farklı duşunce ve inanışlarına zıt anlamlar iceriyor. Hıristiyanlıktan doğan farklı inanc akımları ile benzerlik taşısa da, İsa ’nın kimliği ve doğası soz konusu olduğunda fikren Aryanizm ’den ayrılıyorlar. Gunumuzde bazı farklı inanc sistemleri Aryanizm ’le benzer gorulse de, fiili olarak bu fikirler aktif değil. Hz. İsa ’nın Tanrı ’nın oğlu olmadığını, diğer insanlar gibi etten ve kemikten yaratıldığını ileri surduğu icin “sapkın” bir Hıristiyan mezhebi olarak değerlendiriliyor.

[h=3]Tanım [/h]Aryanizm, diğer adıyla Ariusculuk, İskenderiye ’de 4. yuzyılda ortaya cıkan ve Hıristiyanlığı temel alan kuramsal doktrinlerdir. Arius ’un geliştirdiği bir akımdır. Oğretileri, “Tek Tanrı” anlayışından doğmuştur. Hıristiyanlıktaki “baba-oğul” ilişkisi ile ilgili one surdukleri oğretileri, en cok tartışılan konuların başında gelir. Bu iddiaları, Hıristiyanlarca “Hz. İsa ’nın tanrısallığının inkÂrı” olarak değerlendirilir. Ortodokslara gore Hz. İsa, Tanrı ’nın yani “Tanrı Baba”nın oğludur veya “Tanrı Baba” gibi gercek bir tanrıdır. Aryanizm ’e gore, Hz. İsa icin, “ikinci derecede bağımlı bir tanrılık” soz konusudur; başlangıcı olmayan, sonsuz ve her şeye kudreti olan “gercek bir tanrı” değildir. Hz. İsa, yaratılan bir kul ve Tanrı ’nın kelamıdır. Aryanizm ’in bu ve benzeri oğretileri, Hıristiyanlığın ilk yuzyıllarındaki bazı metinlerde dayanak noktaları bulabiliyordu. Arius, 3. yuzyılda yaşayan Origenes ’in, “oğlun, babanın buyruğu altında olduğu” şeklindeki bazı goruşlerini geliştirdi ve kapsamlı bir kuramlar zinciri olarak Aryanizm ortaya cıktı.
[h=3]Nasıl Ortaya Cıktı? [/h]Aryanizm ’in fikir babası Arius, 280-336 yılları arasında Libya ’da yaşayan bir rahipti. O donemde “kilisenin babası” olarak gorulen Antakya Piskoposu Lucian ’ın oğrencisiydi. Hıristiyanlığın bir bataklıkta olduğunu ve kilisenin hakiki Hıristiyanlıktan ayrıldığını ileri suruyordu. 3. yuzyılın sonlarında ortaya cıkmaya başlayan Aryanizm ’in temeli, 312 yılında Arius tarafından atılmaya başlandı. Arius, bu yıllarda İskenderiye'nin Baucalis semtindeki bir kilisede rahipti. Fikirlerini 318 yılında acıklamaya başladı. Fikirleri geniş kesimler tarafından ilgi gordu ve taraftar bulmaya başladı. Mısır Kilisesi (Asyut), Arius ’un fikirlerini benimsedi. Konstantinopolis (İstanbul), İskenderiye, Filistin ve Makedonya ’da bazı kiliseler, Aryanizm mezhebini kabul etti. Fikirleri, İskenderiye kilisesinde buyuk tartışmaya yol actı. İskenderiye Piskoposu tarafından duzenlenen toplantılarda Arius ’un fikirleri uzun uzun tartışıldı; Arius geri adım atmadı. Ardından, İskenderiye Patriği Aleksander tarafından aforoz edilerek, gorevden alındı, kiliseden kovuldu. Bunun uzerine oldurulmekten korkan Arius, Mısır'ı terk ederek, Filistin ’e gitti. Bu bolgede fikirlerini destekleyen din adamlarının desteği ile verdiği vaazlarda cok sayıda yandaş topladı. Kapı kapı dolaşarak fikirlerini anlattı. Bu donemde “Thalia” (Şolen) adlı eserini kaleme aldı. Ortadoğu ve Kucuk Asya ’da bircok bolgeyi gezerek kendisine destek aradı. Bu donemde piskoposlar Nicomedialı (İznik) Eusebius ile Kayserili Eusebius ’un desteğini kazandı. Bu piskoposlar, doğudaki bircok piskoposun Arisculuğu kabul etmesini sağladı.
Airus ’un fikirlerinin ve bağlantılı olarak tartışmaların yayılması uzerine donemin imparatoru 1. Konstantin, tartışmaya el koydu. Uzlaştırma girişimleri sonucsuz kaldı. Ardından, Konstantin tarafından İznik'te 318 piskoposun katılımıyla Arius'a karşı toplantı duzenlendi. Toplantıda, Mayıs 325 tarihinde uluslararası İznik Konsulu toplanması kararı alındı. İznik Konsulu ’nun asıl amacı; Aryanizm mezhebini sindirmekti. İnanc esasları da bu amaca yonelik hazırlandı. 325 yılındaki İznik Konsulu ’ne 2 binin uzerinde piskopos katıldı. Bunlardan sadece 318'i, Arisu ’un fikirlerine karşı birleşti. Konstantin ’in emriyle 700 ’den fazla din adamı toplantıdan cıkarıldı. Geri kalan uyelerden 318 ’i, Katolik inancını tanımlayan bir metin yayınlandı. “Nikya Akidesi” adı verilen metinde, “Tanrı'nın tek oğlu olan İsa'nın tum cağlardan once Baba'dan doğduğu, Tanrı'nın Tanrısı, nurun nuru, gercek Tanrı'nın gercek Tanrısı olduğu, doğduğu; ama yaratılmadığı, her şeyin onun tarafından yapıldığı" acıklandı. Uyeler, bu metni imzalamak zorunda bırakıldı. Boylece, Aryanizm aforoz edilmiş oldu. İznik Konsulu ’nde Pavluscular (uclemeye inananlar) galip geldi; Ariscular (uclemeye inanmayanlar) kaydetti. Konsul, Arius ’un İllirya ’ya surgun edilmesine karar verdi. Boylece Aryanizm mezhebinin tasfiye sureci de başladı.
Bu arada, Arius ’a destek veren birkac piskopos da İznik Konsulu ’nde mahkûm edildi. Bu piskoposlar arasına yer alan Nikomedialı Eusebius, birkac ay sonra surgun edildi; ancak 328 yılında piskoposluk gorevine cağrıldı. Nikomedeialı Eusebius, İznik Konsulu ’nun bildirisini acıkca reddetmeden, onu icerikten yoksun bırakacak oğretisel formuller hazırladı. Oncelikle imparatorun bu oğretileri piskoposlara imzalatmasını sağlamak istiyordu. Ardından, İznik Konsulu ’nde tartışmaya katılanların bu oğretileri reddederek sanık ve isyancı durumuna duşmelerini amaclıyordu. Boylece teolojik tartışmalar siyasal bir nitelik kazandı. Ariusculuk sorunu siyasal ve dinsel bir niteliğe burundu. Konstantin ’in imparatorluk yaptığı 337-361 yılları arasında Ariuscular Ortodokslardan baskı ve işkence gordu. Onemli piskoposları surgun edildi. İhtilaflara son vermek isteyen Doğu Roma İmparatoru Konstantin, 336 yılında rahip Arius ’u saraya davet ederek işkence ettirmiş ve zehirleterek oldurtmuştur.
Ariscular, tartışmaların golgesinde 360 ’lı yıllara doğru bolundu. Bazıları İsa ’nın, Tanrı ile hicbir ortak yanı bulunmadığını savunurken, bazıları da İsa ’nın Tanrı ’ya benzediğini ileri suruyordu. İmparator Constantius'un 361 yılında olumunun ardından 365 yılına kadar Ariuscular, kısa suren imparatorluklarda propagandalarını kolaylıkla surdurdu. Theodosius'un tahta cıktığı 379 yılına kadar tartışmalar devam etti. 380 ’li yıllarda Kapadokyalı rahiplerin duzenlediği etkinliklerle toplanan Konstantinopolis Konsulu, İznik Konsulu ’nun metni doğrultusunda tartışmayı ve kavgayı resmen sona erdirdi. Ariusculuk birkac yıl daha gizlice devam etti. Son girişimleri de Aziz Ambrosius tarafından etkisiz hale getirildi. Ariusculuk, daha sonraki yıllarda İtalya, Galya ve Afrika başta olmak uzere bircok ulkede yayılma eğilimi gosterse de, taraftarları surgun edildi, işkence gordu ve katledildi. 8. yuzyılda tamamen ortadan kalktı. Gunumuzdeki bazı teolojik akımlar, Aryanizm ’e benzer fikirler ortaya koymaktadır.

(İznik Konsulu'ndeki "Aryanizm" tartışmasını tasvir eden bir resim.)
[h=3]Hıristiyanların Aryanizm ’e Bakışı [/h]Hıristiyanlığın ilk yıllarında başlayan ve uzun yıllar suren en onemli tartışma, “Hz. İsa ’nın tanrı mı yoksa peygamber mi” olduğu sorusudur. Mesih (Hz. İsa), gercekten Tanrı ’nın bedene burunmuş hali midir, yoksa Tanrı ’nın yarattığı insanlardan secilmiş bir peygamber midir? Arius ’a gore, Hz. İsa, ilk yaratılışın tacı ve şaheseridir; tanrısal ozellikleri olan ancak kendisi tanrısal olmayan “yaratılmış bir varlıktır”.
Hıristiyanlara gore, Aryanizm oğretileri, bazı ayetlerin yanlış yorumlanmasından ortaya cıkmıştır. Yuhanna ’daki “İsa ’nın yorgun olduğu” (4:6) ve Matta ’daki “İsa ’nın geri doneceği tarihi bilmediği” (24:36) ifadelerinin bulunduğu ayetler yanlış yorumlanmıştır. “Tanrı ’nın yorgun olması ve herhangi bir şey bilememesi” ifadelerinden “İsa ’nın yaratılmış bir varlık olduğu” sonucunu cıkarmanın hata olduğunu belirten Hıristiyanlar, Ariyanlar ve Aryanistlere cevaben şu yorumlarla cevap vermiştir; “İsa Tanrı ’ydı; aynı zamanda insandı. Vucut bulana dek insan olmadı. İnsan olmanın sınırlamaları, tanrısal doğası veya sonsuzluğunu etkilemez.”
Aryanizm ’in eleştiri aldığı diğer bir konu ise, “ilk doğan” ayetleri ile ilgili. Ariyanlar, bu ayetleri, “İsa ’nın yaratılışın ilk etkinliği olarak doğduğu ya da yaratıldığı” şeklinde yorumluyor. Hıristiyanlar ise, İsa ’nın, “kendi kendine, sonsuz olarak var olduğunu bildirdiği” tezini savunuyor. Ayrıca, Yuhanna ’da “İsa ’nın başlangıcta Tanrı ’yla birlikte olduğu” yonundeki ayetlerden yola cıkarak, “İsa bu anlamda Tanrı ’nın ilk doğanıdır” yorumunu yapıyorlar.
İlk kilisenin ceşitli konseylerindeki tartışmalar yaklaşık 100 yıl surdu. Tartışmaların sonunda Hıristiyan kilisesi, Aryanizm ’i reddederek, “sahte bir doktrin” olarak ilan etti. O yıllardan bu yana Aryanizm, Hıristiyan inancının gecerli bir doktrini olarak kabul edilmedi. Aryanizm, ilerleyen yuzyıllarda ceşitli fikir akımları ve oğretilerle varlığını surdurdu. Gunumuzde de Yehova Şahitleri ve Mormonlar, İsa ’nın doğası hakkında Aryanizm ’e benzer doktrinleri savunuyor. Hıristiyanlar, farklı goruşler ortaya koyanlara karşı, “Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih ’in tanrılığına yapılan tum saldırıları reddetmeliyiz.” acıklamasını yapıyor.
[h=4]Aryanizm ’le İlgili Kısa Bilgiler [/h]
Aryanizm gibi Hıristiyanlığın butun ana akım dalları veya mezhepleri, heterodoks ve sapkın olarak goruluyor.
Aryanizm, 3. yuzyılın sonlarında ortaya cıkmaya başlamış, 4. yuzyılın hemen hemen tamamında Hıristiyan dunyasında cok ciddi tartışmalar yaşanmasına yol acmıştır. Aynı zamanda, Hıristiyanlık tarihinin en ağır bunalımlarından biridir.
Ariscular, “Ucleme” karşıtı (antitriniteryen veya antiteslis) Hıristiyanların onculerindendir.
Rahip Arius işkence ile olduruldukten sonra fikirleri; İtalya ’ya (Ostogot ve Lombardlar), Fransa ’ya (Galya), Almanya ’ya (Gotlar), İspanya ’ya (Vizigotlar), Kuzey Afrika ’ya (Vandalar), Ortadoğu ’ya (Nesturîler), İrlanda ’ya, Balkanlara (Bogomil ve Pavlikiyanlar) ve Habeşistan ’a kadar ulaştı.
Aryanizm ’in ulaştığı bolgelerde “Ucleme” inancını reddeden Ariscular, topraklarından suruldu, aforoz edildi, diri diri yakıldı ve akıl almaz işkenceler gordu. Sadece Sirenayka ’da (Libya) 500 bin Ariuscu katledildi.
Aryanizm tartışmaları, kilise uyelerinden halka, papazlardan rahiplere, piskoposlardan imparatorlara, hatta Roma emperyal ailesinin uyelerine kadar uzanmıştır.
Bazı kaynaklarda, Aryanizm ’in kurucusunun, Arius ’un talebesi olduğu Antakya Piskoposu Lucian olduğu ileri suruluyor.
Aryanizm ’in kurulduğu 312 yılından sonra, 1. Konstantin ’in “Milan Fermanı” ile 313 yılında Hıristiyanlığı resmen tanıması “ilginc bir kesişme” olarak değerlendiriliyor.
İmparator Konstantin, Aryanizm ’in yayılmasını onlemek icin oğretilerinin yazıldığı butun metinleri, kÂğıtları ve yazıları yakma emri verdi. Ayrıca, evlerinde bu Arisculukla ilgili yazı bulunduranlara olum cezası verilmesini emretti.
Gunumuzde Yehova Şahitleri, “Modern Aryan” veya “Yarı Aryan” olarak anılır.
İznik Konsulu ’nde galip gelen Pavluscular, teslis inancını dunyaya yayarak 325'ten gunumuze kadar Hıristiyanlığı şekillendirmişlerdir.
Miladi 615 yılında muşriklerden kacarak Habeşistan ’a hicret eden Muslumanları kabul eden Kral Necaşi, Arius mezhebindendi.
Osmanlı doneminde Balkanlar ’da Aryanizm ’e mensup bircok Pomak, İslamiyet ’i secti.


[h=3]Tanım [/h]Aryanizm, diğer adıyla Ariusculuk, İskenderiye ’de 4. yuzyılda ortaya cıkan ve Hıristiyanlığı temel alan kuramsal doktrinlerdir. Arius ’un geliştirdiği bir akımdır. Oğretileri, “Tek Tanrı” anlayışından doğmuştur. Hıristiyanlıktaki “baba-oğul” ilişkisi ile ilgili one surdukleri oğretileri, en cok tartışılan konuların başında gelir. Bu iddiaları, Hıristiyanlarca “Hz. İsa ’nın tanrısallığının inkÂrı” olarak değerlendirilir. Ortodokslara gore Hz. İsa, Tanrı ’nın yani “Tanrı Baba”nın oğludur veya “Tanrı Baba” gibi gercek bir tanrıdır. Aryanizm ’e gore, Hz. İsa icin, “ikinci derecede bağımlı bir tanrılık” soz konusudur; başlangıcı olmayan, sonsuz ve her şeye kudreti olan “gercek bir tanrı” değildir. Hz. İsa, yaratılan bir kul ve Tanrı ’nın kelamıdır. Aryanizm ’in bu ve benzeri oğretileri, Hıristiyanlığın ilk yuzyıllarındaki bazı metinlerde dayanak noktaları bulabiliyordu. Arius, 3. yuzyılda yaşayan Origenes ’in, “oğlun, babanın buyruğu altında olduğu” şeklindeki bazı goruşlerini geliştirdi ve kapsamlı bir kuramlar zinciri olarak Aryanizm ortaya cıktı.
[h=3]Nasıl Ortaya Cıktı? [/h]Aryanizm ’in fikir babası Arius, 280-336 yılları arasında Libya ’da yaşayan bir rahipti. O donemde “kilisenin babası” olarak gorulen Antakya Piskoposu Lucian ’ın oğrencisiydi. Hıristiyanlığın bir bataklıkta olduğunu ve kilisenin hakiki Hıristiyanlıktan ayrıldığını ileri suruyordu. 3. yuzyılın sonlarında ortaya cıkmaya başlayan Aryanizm ’in temeli, 312 yılında Arius tarafından atılmaya başlandı. Arius, bu yıllarda İskenderiye'nin Baucalis semtindeki bir kilisede rahipti. Fikirlerini 318 yılında acıklamaya başladı. Fikirleri geniş kesimler tarafından ilgi gordu ve taraftar bulmaya başladı. Mısır Kilisesi (Asyut), Arius ’un fikirlerini benimsedi. Konstantinopolis (İstanbul), İskenderiye, Filistin ve Makedonya ’da bazı kiliseler, Aryanizm mezhebini kabul etti. Fikirleri, İskenderiye kilisesinde buyuk tartışmaya yol actı. İskenderiye Piskoposu tarafından duzenlenen toplantılarda Arius ’un fikirleri uzun uzun tartışıldı; Arius geri adım atmadı. Ardından, İskenderiye Patriği Aleksander tarafından aforoz edilerek, gorevden alındı, kiliseden kovuldu. Bunun uzerine oldurulmekten korkan Arius, Mısır'ı terk ederek, Filistin ’e gitti. Bu bolgede fikirlerini destekleyen din adamlarının desteği ile verdiği vaazlarda cok sayıda yandaş topladı. Kapı kapı dolaşarak fikirlerini anlattı. Bu donemde “Thalia” (Şolen) adlı eserini kaleme aldı. Ortadoğu ve Kucuk Asya ’da bircok bolgeyi gezerek kendisine destek aradı. Bu donemde piskoposlar Nicomedialı (İznik) Eusebius ile Kayserili Eusebius ’un desteğini kazandı. Bu piskoposlar, doğudaki bircok piskoposun Arisculuğu kabul etmesini sağladı.
Airus ’un fikirlerinin ve bağlantılı olarak tartışmaların yayılması uzerine donemin imparatoru 1. Konstantin, tartışmaya el koydu. Uzlaştırma girişimleri sonucsuz kaldı. Ardından, Konstantin tarafından İznik'te 318 piskoposun katılımıyla Arius'a karşı toplantı duzenlendi. Toplantıda, Mayıs 325 tarihinde uluslararası İznik Konsulu toplanması kararı alındı. İznik Konsulu ’nun asıl amacı; Aryanizm mezhebini sindirmekti. İnanc esasları da bu amaca yonelik hazırlandı. 325 yılındaki İznik Konsulu ’ne 2 binin uzerinde piskopos katıldı. Bunlardan sadece 318'i, Arisu ’un fikirlerine karşı birleşti. Konstantin ’in emriyle 700 ’den fazla din adamı toplantıdan cıkarıldı. Geri kalan uyelerden 318 ’i, Katolik inancını tanımlayan bir metin yayınlandı. “Nikya Akidesi” adı verilen metinde, “Tanrı'nın tek oğlu olan İsa'nın tum cağlardan once Baba'dan doğduğu, Tanrı'nın Tanrısı, nurun nuru, gercek Tanrı'nın gercek Tanrısı olduğu, doğduğu; ama yaratılmadığı, her şeyin onun tarafından yapıldığı" acıklandı. Uyeler, bu metni imzalamak zorunda bırakıldı. Boylece, Aryanizm aforoz edilmiş oldu. İznik Konsulu ’nde Pavluscular (uclemeye inananlar) galip geldi; Ariscular (uclemeye inanmayanlar) kaydetti. Konsul, Arius ’un İllirya ’ya surgun edilmesine karar verdi. Boylece Aryanizm mezhebinin tasfiye sureci de başladı.
Bu arada, Arius ’a destek veren birkac piskopos da İznik Konsulu ’nde mahkûm edildi. Bu piskoposlar arasına yer alan Nikomedialı Eusebius, birkac ay sonra surgun edildi; ancak 328 yılında piskoposluk gorevine cağrıldı. Nikomedeialı Eusebius, İznik Konsulu ’nun bildirisini acıkca reddetmeden, onu icerikten yoksun bırakacak oğretisel formuller hazırladı. Oncelikle imparatorun bu oğretileri piskoposlara imzalatmasını sağlamak istiyordu. Ardından, İznik Konsulu ’nde tartışmaya katılanların bu oğretileri reddederek sanık ve isyancı durumuna duşmelerini amaclıyordu. Boylece teolojik tartışmalar siyasal bir nitelik kazandı. Ariusculuk sorunu siyasal ve dinsel bir niteliğe burundu. Konstantin ’in imparatorluk yaptığı 337-361 yılları arasında Ariuscular Ortodokslardan baskı ve işkence gordu. Onemli piskoposları surgun edildi. İhtilaflara son vermek isteyen Doğu Roma İmparatoru Konstantin, 336 yılında rahip Arius ’u saraya davet ederek işkence ettirmiş ve zehirleterek oldurtmuştur.
Ariscular, tartışmaların golgesinde 360 ’lı yıllara doğru bolundu. Bazıları İsa ’nın, Tanrı ile hicbir ortak yanı bulunmadığını savunurken, bazıları da İsa ’nın Tanrı ’ya benzediğini ileri suruyordu. İmparator Constantius'un 361 yılında olumunun ardından 365 yılına kadar Ariuscular, kısa suren imparatorluklarda propagandalarını kolaylıkla surdurdu. Theodosius'un tahta cıktığı 379 yılına kadar tartışmalar devam etti. 380 ’li yıllarda Kapadokyalı rahiplerin duzenlediği etkinliklerle toplanan Konstantinopolis Konsulu, İznik Konsulu ’nun metni doğrultusunda tartışmayı ve kavgayı resmen sona erdirdi. Ariusculuk birkac yıl daha gizlice devam etti. Son girişimleri de Aziz Ambrosius tarafından etkisiz hale getirildi. Ariusculuk, daha sonraki yıllarda İtalya, Galya ve Afrika başta olmak uzere bircok ulkede yayılma eğilimi gosterse de, taraftarları surgun edildi, işkence gordu ve katledildi. 8. yuzyılda tamamen ortadan kalktı. Gunumuzdeki bazı teolojik akımlar, Aryanizm ’e benzer fikirler ortaya koymaktadır.

(İznik Konsulu'ndeki "Aryanizm" tartışmasını tasvir eden bir resim.)
[h=3]Hıristiyanların Aryanizm ’e Bakışı [/h]Hıristiyanlığın ilk yıllarında başlayan ve uzun yıllar suren en onemli tartışma, “Hz. İsa ’nın tanrı mı yoksa peygamber mi” olduğu sorusudur. Mesih (Hz. İsa), gercekten Tanrı ’nın bedene burunmuş hali midir, yoksa Tanrı ’nın yarattığı insanlardan secilmiş bir peygamber midir? Arius ’a gore, Hz. İsa, ilk yaratılışın tacı ve şaheseridir; tanrısal ozellikleri olan ancak kendisi tanrısal olmayan “yaratılmış bir varlıktır”.
Hıristiyanlara gore, Aryanizm oğretileri, bazı ayetlerin yanlış yorumlanmasından ortaya cıkmıştır. Yuhanna ’daki “İsa ’nın yorgun olduğu” (4:6) ve Matta ’daki “İsa ’nın geri doneceği tarihi bilmediği” (24:36) ifadelerinin bulunduğu ayetler yanlış yorumlanmıştır. “Tanrı ’nın yorgun olması ve herhangi bir şey bilememesi” ifadelerinden “İsa ’nın yaratılmış bir varlık olduğu” sonucunu cıkarmanın hata olduğunu belirten Hıristiyanlar, Ariyanlar ve Aryanistlere cevaben şu yorumlarla cevap vermiştir; “İsa Tanrı ’ydı; aynı zamanda insandı. Vucut bulana dek insan olmadı. İnsan olmanın sınırlamaları, tanrısal doğası veya sonsuzluğunu etkilemez.”
Aryanizm ’in eleştiri aldığı diğer bir konu ise, “ilk doğan” ayetleri ile ilgili. Ariyanlar, bu ayetleri, “İsa ’nın yaratılışın ilk etkinliği olarak doğduğu ya da yaratıldığı” şeklinde yorumluyor. Hıristiyanlar ise, İsa ’nın, “kendi kendine, sonsuz olarak var olduğunu bildirdiği” tezini savunuyor. Ayrıca, Yuhanna ’da “İsa ’nın başlangıcta Tanrı ’yla birlikte olduğu” yonundeki ayetlerden yola cıkarak, “İsa bu anlamda Tanrı ’nın ilk doğanıdır” yorumunu yapıyorlar.
İlk kilisenin ceşitli konseylerindeki tartışmalar yaklaşık 100 yıl surdu. Tartışmaların sonunda Hıristiyan kilisesi, Aryanizm ’i reddederek, “sahte bir doktrin” olarak ilan etti. O yıllardan bu yana Aryanizm, Hıristiyan inancının gecerli bir doktrini olarak kabul edilmedi. Aryanizm, ilerleyen yuzyıllarda ceşitli fikir akımları ve oğretilerle varlığını surdurdu. Gunumuzde de Yehova Şahitleri ve Mormonlar, İsa ’nın doğası hakkında Aryanizm ’e benzer doktrinleri savunuyor. Hıristiyanlar, farklı goruşler ortaya koyanlara karşı, “Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih ’in tanrılığına yapılan tum saldırıları reddetmeliyiz.” acıklamasını yapıyor.
[h=4]Aryanizm ’le İlgili Kısa Bilgiler [/h]
Aryanizm gibi Hıristiyanlığın butun ana akım dalları veya mezhepleri, heterodoks ve sapkın olarak goruluyor.
Aryanizm, 3. yuzyılın sonlarında ortaya cıkmaya başlamış, 4. yuzyılın hemen hemen tamamında Hıristiyan dunyasında cok ciddi tartışmalar yaşanmasına yol acmıştır. Aynı zamanda, Hıristiyanlık tarihinin en ağır bunalımlarından biridir.
Ariscular, “Ucleme” karşıtı (antitriniteryen veya antiteslis) Hıristiyanların onculerindendir.
Rahip Arius işkence ile olduruldukten sonra fikirleri; İtalya ’ya (Ostogot ve Lombardlar), Fransa ’ya (Galya), Almanya ’ya (Gotlar), İspanya ’ya (Vizigotlar), Kuzey Afrika ’ya (Vandalar), Ortadoğu ’ya (Nesturîler), İrlanda ’ya, Balkanlara (Bogomil ve Pavlikiyanlar) ve Habeşistan ’a kadar ulaştı.
Aryanizm ’in ulaştığı bolgelerde “Ucleme” inancını reddeden Ariscular, topraklarından suruldu, aforoz edildi, diri diri yakıldı ve akıl almaz işkenceler gordu. Sadece Sirenayka ’da (Libya) 500 bin Ariuscu katledildi.
Aryanizm tartışmaları, kilise uyelerinden halka, papazlardan rahiplere, piskoposlardan imparatorlara, hatta Roma emperyal ailesinin uyelerine kadar uzanmıştır.
Bazı kaynaklarda, Aryanizm ’in kurucusunun, Arius ’un talebesi olduğu Antakya Piskoposu Lucian olduğu ileri suruluyor.
Aryanizm ’in kurulduğu 312 yılından sonra, 1. Konstantin ’in “Milan Fermanı” ile 313 yılında Hıristiyanlığı resmen tanıması “ilginc bir kesişme” olarak değerlendiriliyor.
İmparator Konstantin, Aryanizm ’in yayılmasını onlemek icin oğretilerinin yazıldığı butun metinleri, kÂğıtları ve yazıları yakma emri verdi. Ayrıca, evlerinde bu Arisculukla ilgili yazı bulunduranlara olum cezası verilmesini emretti.
Gunumuzde Yehova Şahitleri, “Modern Aryan” veya “Yarı Aryan” olarak anılır.
İznik Konsulu ’nde galip gelen Pavluscular, teslis inancını dunyaya yayarak 325'ten gunumuze kadar Hıristiyanlığı şekillendirmişlerdir.
Miladi 615 yılında muşriklerden kacarak Habeşistan ’a hicret eden Muslumanları kabul eden Kral Necaşi, Arius mezhebindendi.
Osmanlı doneminde Balkanlar ’da Aryanizm ’e mensup bircok Pomak, İslamiyet ’i secti.