Politeizm, coktanrıcılıktır. Birden cok tanrıya farklı gorevler atfedilmiştir. Toplumlar, kendi tanrılarına ceşitli ozellikler ve gucler yuklemiştir.
Politeizm, diğer adıyla “coktanrıcılık”, birden cok tanrıya inanmak anlamındadır. “Birden cok tanrıya tapma” anlamında da kullanılır. Cok tanrının varlığını kabul eden oğretilerin genel adıdır. “Monoteizm”, yani “tektanrıcı” inanışlar, politeizmin karşıtı doktrinleri icerir. Cok eski uygarlıklarda ortaya cıkan “coktanrıcı” inanışlar, gunumuzdeki Hinduizm gibi inanc sistemlerinin de temelini oluşturuyor. Politeizmdeki “cok tanrı” inancı o kadar karmaşıktır ki, hangi tanrının ne tur gorevleri olduğu, ne tur bilgisi olabileceği ve hangi guclere sahip olduğu insanlar tarafından belirlenmiştir. Yani insanlar, bir anlamda tanrılara gorev bolumu yapmıştır. Bu noktada, sayısız tanrının ozelliklerinin, insanların veya toplumların hassasiyetlerine gore değişebildiği ortaya cıkıyor. İnsanlar, tanrılara iş bolumu yaparak orgutlu bir duzen kurmuş ve tanrılar arasındaki kargaşayı onlemeyi amaclamıştır. Her tanrı her gorevi yapmaz; orneğin fırtına tanrısı sadece fırtına ile ilgili konularda sorumludur. İlahi dinler, ilk peygamberden itibaren coktanrılı inanc sistemlerine karşı mucadele vermiştir.


[h=3]Tanım [/h]“Politezim” kelimesi, Yunanca “cok” anlamındaki “poly” ve “tanrı” anlamındaki “theos” sozcuklerinin birleşiminden turetilmiştir. Politeistlik, eski ve ilkel topluluklarda cok yaygındı. Coktanrılı bir yapısı olmasına rağmen politeistler, “her şeyi bilen, butun varlıklardan guclu ve en buyuk kudreti elinde bulunduran, tanrılar ustu bir tanrı” figurune de inanırlar. “Tanrılar ustu tanrı” inancı, politeizmin dikkat ceken ozelliklerinden biridir. Gokyuzundeki guneş, ay ve yıldızların tanrılaştırılması ile ortaya cıktığı tahmin edilmektedir.
[h=3]Politeizm Tanrıları [/h]Politeizmde, birden cok ismi olan sayısız veya sonsuz tanrı vardır. En ust kademede, tanrıların ustunde tanrılar da vardır. Bu tanrıların da kademeleri, gorevleri ve yetkinlikleri farklıdır. Ust ve alt kademelerdeki tanrıların her birinin gorevi, gucu ve bilgisi de farklılık gosterir. Tanrıların birden cok ismi olabilir ve her isim tanrının belirli bir rolune veya hikÂyesine gonderme yapabilir. Politeizm'in genel prensipleri arasında tanrılarının sayısının belirsiz olması ve her tanrının kendine ozgu gorevlerinin bulunması vardır.
“Panteon”, bir din veya mitolojideki butun tanrıların birliğini ifade eder. Panteonlarla politeistler arasında bu bakımdan bağlantı vardır. Politeistik bir panteonda, bir tanrının birden cok ismi vardır. Bu isimler tanrının roluyle bağlantılıdır. Tanrılara, insanlara ozgu bazı yetenekler ve ozellikler atfedilebilir. İhtiyaclara, arzulara gore karmaşık kişilikler de yuklenebilir. Tanrıların hepsinin bilgisi ve gucu sınırlıdır. İnsanlara ozgu ozellikler dışında doğaustu guc, bilgi ve yeteneklere de sahiptirler.
Zamanla tanrılara soyut sıfatlar verilmiştir. “Panteon” adı altında toplanmış tanrıların isimleri, sıfatları ve eylemleri baştanrılarda toplanmıştır. Farklı uygarlıklarda farklı tanrılara farklı ozellikler yuklenmiştir. Bazı kulturlerde baştanrı yardımcısı olan tanrılar, bazılarında şeytan veya cin olarak tanımlanmıştır. Politeizm medeniyetlerinin bazılarında da tanrılar ile melekler ozdeşleştirilmiştir.
[h=3]Politeizm ve Dinler [/h]Politeizm'i temel alan sayısız inanc sistemi, oğreti ve batıl din vardır. Eski Anadolu uygarlıklarından Hititler, Frigler, Antik Yunan dinleri, Roma dinleri, Arapların İslamiyet ’ten onceki dinleri ve gunumuzde yaygın olan Hinduizm ve Şintoizm gibi dinler, coktanrılı inanc sistemlerine ornektir. M.O. 2000 ’li yıllarda Babil, Hint ve Mısır toplumlarında politeizm akımı, tektanrıcı inanışlara doğru evrilmeye başladı. Hz. Hızır ve Hz. İlyas peygamberlerin, Sumerlerin “tektanrıcı” dinlere gecişinde onemli etkileri olmuştur.
Sumerlerde 50 ’ye yakın tanrı inancı vardı. Bu tanrılar bir sure sonra “Marduk” adı verilen baştanrıda toplandı. Sumerlerin tektanrıcı sisteme gecişi olarak tanımlanan Marduk, Babil panteonunun başı olarak kabul ediliyordu. Ancak toplumun her kesimini etkisi altına alan politeizm, “Marduk” fikrinin yaygınlaşmasını engelledi.
Yunan mitolojisi, Politeizm'in en onemli orneklerinden biridir. Titanlar, olimposlar ve tanrıcalarla dolu bir mitolojidir. Coban tanrısı, oc alma tanrısı, ağac perileri, kasırga tanrıcaları, bereket tanrıcası, guzellik tanrıcası ve daha onlarca tanrı figuru “coktanrılı” oğretilere ve mitolojilere ornektir.
Romalılar da, tanrılar ve insanlar arasındaki karmaşık ilişkilerle ceşitli inanc sistemleri oluşturmuştur. Yunan mitolojisinin aksine tanrılar cisimleşmiş değil “numina” adı verilen “gorunmeyen” kutsal ruhlardı. Romalılar, herkesin, her yerin veya her şeyin “ebedî bir ruhu” olduğuna inanırdı.
Hitit dini de, politeistik bir dindir. Hitit panteonunda binlerce tanrı ve tanrıca bulunur. Tanrıların insanlar gibi fiziksel şekilleri vardır ve insanlar gibi yemek yerler, iyilikte bulunurlar, intikam alırlar. İnsanlarla tanrılar arasındaki ilişki, “bey-hizmetci” ilişkisi gibidir. Hititlerin baş tanrısı olan fırtına tanrısı Teşup; ulkenin duzenini korur ve yonetir.
Friglerin coktanrılı inancları da politeizme ornek verilebilir. En onemli tanrıcaları Kibele'dir. Bunun dışında ay tanrısı ve tarım tanrısı gibi cok sayıda tanrı figuru belirlenmiştir.
Arap ve Ortadoğu mitolojilerinde de, ilahi dinlerin kutsal kitaplarında yer alan Allah ’ın sıfatlarını kullandıkları gorulmuştur. Araplar tek bir akideye sahip bir topluluk değildi. Cok farklı nesne ve puta tapınan, itikadî butunluğu bulunmayan bir topluluktu. Himyer kabilesi guneşe; Kinane kabilesi aya; Temim kabilesi sevr burcunda bulunan beş yıldıza; Lahm ve Cuzzam kabileleri muşteri yıldızına; Tayy kabilesi Ulker yıldızına, Kays ve Esed kabileleri diğer yıldızlara tapınmaktaydı. Eski Arabistan ’daki Kureyş kabilelerinde inkÂrcılık, Temim kabilelerinde Mazdeizm ve Mecusilik cok sayıda puta tapınma şeklinde politeizm inanışlar olarak karşımıza cıkıyor.
Politeizm, İslam oncesi Arabistan ’ın hemen hemen tamamında etkili olmuştur. Arap toplumlarında tanrılar, Allah ’a ulaşmak icin aracıydı. Kabilede dinî konularda en yakın nesne, sectikleri tanrılardı. Allah ’la birlikte cok sayıda tanrıya inanıp ibadet ediyorlardı. Bu tanrıların, Allah ’la kendileri arasında aracılık yaptığına inanılıyordu. Arabistan ’da İslamiyet oncesi ve sonrası putculuk dışında cok sayıda dini inanışa rastlanmaktaydı. Eski Araplar, Allah ’ın varlığını kabul ettikleri halde O ’na ulaşmada putları ikinci derecede ilÂh olarak goruyordu. Arapların meşhur putları LÂt, Menat ve Uzza, “Allah ’ın kızları” olarak goruluyordu.
Kur ’an-ı Kerim ’de de coktanrılı inanışlara atıf yapan ayetler vardır. Zumer Suresi ’nde (39/3) yer alan ayetler acık olarak “coktanrılı” inanışlara dikkat cekiyor; “Dikkat et, hÂlis din Allah ’ındır. O ’nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler, ‘Onlara, bizi Allah ’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz ’ derler. Doğrusu Allah, ayrılığa duştukleri şeylerde aralarında hukum verecektir. Allah şuphesiz, yalancı ve inkÂrcı kimseyi doğru yola iletmez.”


[h=4]Politeizmle İlgili Kısa Bilgiler [/h]
Politeizm, “teizm” yani “tanrıcılık” inanclarından biridir. Yani “en az bir tanrı olduğu” inancını barındıran dini yonelişlerdir.
Politeizm'de o kadar cok tanrı vardır ki bir sure sonra tanrılar; aile, kabile, kasaba, koy, şehir ve ulus tanrılarına donuşmuştur
Politeizm'den tektanrıcı bir inanışa geciş, “dinde sadeleşme ve devrim hareketi” olarak goruluyor.
Fransız duşunur Auguste Comte ’nin dini yonelişlerle ilgili yorumuna gore, insan duşuncesi, cevresindeki olayların gorunmez varlıklarca yonetildiği inancına yonelmiştir (coktanrıcılık-politeizm). Daha sonraki aşamada, bu gorunmez varlıkların tek ve buyuk bir iradenin yonetimi altında bulunduğu inancına varılmıştır (tektanrıcılık-monoteizm).
Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslÂmiyet, “coktanrılı” inanc sistemlerini derinden etkileyen ilahi dinlerdir.
İslamiyet; felsefî, itikadî, aklî ve mantıkî acıdan politeizme şiddetle karşı cıkan tek dindir.
İslamî inanışa gore, ilk peygamber Hz. Âdem ’den son peygamber Hz. Muhammed ’e kadar devam eden tebliğ ve vahdaniyet surecinde “coktanrıcı” inanışlara karşı mucadele verilmiş, insanlar, “Allah ’ın birliği” etrafında toplanmaya cağrılmıştır.