Gnostisizm, gizemli bilgiyle kurtuluşa ermeyi amaclayan teolojik bir akımdır. Bircok dinden etkilenerek gelişmiştir. “Ayrıcalıklı sınıf” iddiasındadırlar.
Gnostisizm, mistik bir felsefedir. Hıristiyanlık, Antik Mısır, Antik Yunan, İbranî gelenekleri, Zerduştluk ve bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini secerek sentezleyen felsefî bir akımdır. Bircok dinî tarikat tarafından benimsenmiştir. Hayata yonelik sayısız tutumları ve oğretileri vardır. Gnostikler, gercek yaşamın sadece ruhsal Âlemde var olduğuna, bu yuzden de en kotu gunahlar dahil bedende yapılan her şeyin hicbir anlamı olmadığına inanırlar. Yuksek bir bilgiye ve sadece birkac kişi tarafından bilinen "yuksek bir gerceğe” sahip olduklarını iddia ederler. Kendilerini, Tanrı ’dan daha yuksek ve derin bilgilere sahip olan “ayrıcalıklı bir sınıf” olarak gorurler. Mistik, sezgisel, oznel, ice doğru ve duygusal yaklaşımlara dayanmaktadır. Hz. Âdem donemine kadar uzanan bir akım olarak kabul edilir; ancak M.S. ilk yuzyıllarda etkili olmuştur. Oğretileri gibi gizemli bir akım olan Gnostisizmle ilgili merak ettiğiniz bircok başlığı makalemizde bulabilirsiniz.


[h=4]Gnostisizm Etimolojisi [/h]“Gnostisizm” kelimesi, eski Yunancada “sezgi veya tefekkur yoluyla edinilen bilgi” anlamındaki “gnosis” sozcuğunden turetilmiştir. “Sezgi yoluyla alınan bilgiyle kurtuluş oğretisi” olarak da tanımlanır. Bu bilgiler ışığında Gnostisizm “batinî (icsel) bilgi”, gnosis “bilme, bilgi ve tanıma”, gnostik ise “kendi bilgisini bilen” anlamındadır. Bu kelimelerin Turk-İslam geleneğindeki karşılıkları ise şoyledir; gnosis “marifet ve irfan”, Gnostisizm “İrfaniyye”, gnostik “hakikatin saklı bilgisine ermiş, sırları cozup aydınlanmış, marifet ehli Ârif kişi”. “Gizemci” tarikat adamları olarak da bilinen Gnostikler , “bilinirciler“ olarak da anılır.
[h=3]Nasıl Ortaya Cıktı? [/h]Gnostisizm ’in anavatanı, Mısır İskenderiye ’sidir. Bu kent, Gnostik felsefenin oluşumunda buyuk rol oynadığı duşunulen el yazması eserlerin merkezi olan ve antik cağın en buyuk kutuphanesine sahip olan bir kenttir. İskenderiye ’deki okullarda M.S. 1 ve 2. yuzyıllarda Gnostisizm okutulmuştur. Kilise tarafından “sapkın bir yol” olarak ilan edilmiştir. Gnostisizm ise, Hıristiyanlığın dogmatizmine karşı “akılcılık” yaklaşımını sergilemiştir.
Gnostizm ’in nasıl ortaya cıktığına dair net bilgiler bulunmuyor. Hz. İsa ’dan onceki yuzyıllarda eski Mısır ’a dayanan ezoterik koken ve etkilerle oluştuğu tahmin edilmektedir. Gnostik oğretilerin kaynağı ise, Helen dunyası ve Platon felsefesi olarak biliniyor. Hermetik literaturle benzer oğretileri vardır. Gnostikler kendi dini terimlerini mevcut dinlerden almıştır. Gnostisizm ’in onculeri, M.S. 1. ve 2. yuzyıllarda yaşayan Valentin, Simon, Basilide, Carpocrade, Saturnin ve Marcion gibi filozoflar ve azizlerdir.
“Kilise Babaları” ve Hıristiyan yazarlar, Gnostisizm ’i, bazı Hıristiyanlık doktrinlerini kullanan “sapkın bir akım” olarak değerlendirmiştir. Ancak Gnostisizm, Hıristiyanlıktan onceki donemlerden itibaren var olan bir akım olarak bilinmektedir. Eski Yunan, Eski Mısır, Babil veya İran ’daki dini akımlardan etkilenerek ortaya cıktığı goruşu de yaygındır.


[h=3]Gnostisizm Oğretileri [/h]Gnostisizm ’e dayanan bilgilere sezgisel yollarla ulaşıldığına inanılır. Gnostik kitapların coğunun mitlerin bicimini aldığı gorulur. Tum dini gelenekler, dunyanın kusurlu olduğunu kabul eder. Gnostikler ise, dunya, kusurlu yaratıldığı icin kusurludur. Gnostisizm, dunyevî hayatın acılarla dolu olduğu fikrini temel alır. Her yaşam bicimi, kendini yaşatmak icin birbirini tuketir ve boylece birbirlerine acı, korku ve olumle yaklaşırlar. Otcul hayvanların bitki hayatını yok etmesini ornek olarak verirler. Doğal felaketler, depremler, seller, yangınlar, kuraklık, volkanik patlamalar acı ve olumleri getirir. İnsanlar, karmaşık fizyolojisi ve psikolojisiyle yalnızca “dunyevî varlığın” bu acı ozelliklerinden haberdardır. Aynı zamanda, “kusurlu ve sacma bir dunyada yaşayan yabancılar oldukları” yonunde farkındalık yaşarlar. Hıristiyanlıkta olduğu gibi bircok din, ilk insan ciftinin gunahlarını dunyadaki “duşkunluğun” sebebi olarak kabul eder. Gnostikler, bu yorumun yanlış olduğunu duşunur. Dunyadaki duşkunluğun ve başarısızlıkların sorumluluğu insanlara değil, yaratıcıya aittir.
Gnostik bakış acısında “tanrı” kavramı coğu dinden farklıdır. Gnostikler, tektanrıcılık, coktanrıcılık, Teizm, Deism ve Panteizm gibi teolojik akımların tanrı inancını bir araya getirerek uzlaştırdıklarına inanırlar. Gnostiklere gore, yaratılmış tum evrenleri yaratan tanrının otesinde hicbir şey yaratmayan gercek ve nihai bir tanrı vardır. Bu “Gercek Tanrı” hicbir şey yaratmamıştır. Buna rağmen, gorunen ve gorunmez tum varlıklar “yaratmayan tanrıdan” ortaya cıkmıştır. Bir anlamda, bu varlıkların hepsi tanrı olabilir; cunku hepsi “Tanrı'nın ozunden” ortaya cıkmıştır.
Gnostisizm ’in insan davranışlarından Tanrı ’ya bakışına kadar onlarca oğretisinden bazılarını şoyle sıralayabiliriz;

Gnostik felsefeye gore Hz. İsa, Tanrı ’nın oğlu değildir ve carmıha gerilmemiştir.
Hz. İsa'nın fiziksel bedeni gercek değildir. Tanrı ’nın Ruhu ’nun uzerine vaftiz olurken carmıha gerilmesinden hemen once O ’nu terk etmiştir.
Hakikatlere ulaşabilmek icin dinler yetersizdir. Hakikate ait bilgiler ancak ruhsal ve psişik gelişim yoluyla edinilebilir.
Ruh, dunya hayatında bir tur hapishanededir.
Ruhlar olumsuzdur. Gercek yaşam dunya yaşamı değil ruhsal yaşamdır.
Dunya, ikili yaşam (dualite) ilkesinin gecerli olduğu bir gelişim ortamıdır.
Ruhsal Âlem, ruhsal gelişim yolunda en onemli bilgi kaynaklarından biridir.
Ruhsal Âlemden ruhsal irtibatlarla yuksek bilgiler iceren tebliğler alınabilir.
Ruhsal bilgiler, ruhsal bakımdan seckin insanlara verilir.
İnsanın doğası dunyadaki ikiliği yansıtır. Kısmen “sahte yaratıcı tanrı”nın, kısmen de “Gercek Tanrı”nın ışığını icerir.
İnsanlar icindeki “tanrısal kıvılcım”dan habersizdir.
Dunyevî şeylere bağlı kalmak, insanları “kozmik” yoneticilere kole yapar.
İnsanlar fiziksel varoluştan, gercek kokenlerinin cehaleti, temel doğası ve nihai kaderinden oluşan bir cıkmaza girerler. Bu cıkmazdan kurtulmak icin insanlar kendi cabalarına katkıda bulunacak yardıma ihtiyac duyarlar.
İlk insanlardan olan “Işık Peygamberler”, insanlara Gnostik arayışında yardımcı olmak icin “Gercek Tanrı”dan ortaya cıkmıştır.
Gunahtan kurtuluş, gunahın bir sonuc olduğu cehaletinden arınmadır.
Kurtuluş, her erkekte ve kadında vardır; vekÂleten değil bireyseldir.
Bilgisizlik sadece Gnostikler tarafından ortadan kaldırılabilir.
Gnostisizm ’in vahyi, Işık Peygamberleri ve Gercek Tanrı ’nın ortaya cıkardığı Mesih tarafından getirilir.
Olum, tanrısal kıvılcımın kendisine geri dondurulmesi ve sonra yeniden şekillendirilmesidir.
"Etik" veya "ahlÂk" kelimeleri bir kurallar sistemi anlamı taşıyorsa, Gnostisizm her ikisine de karşıdır. Bu tur sistemler genellikle Demiurge'den kaynaklanır ve gizlice kendi amaclarına hizmet etmek uzere tasarlanmıştır.
Emir ve kurallar kurtuluşa uygun değildir. Kurallar, kurtuluşla alÂkalı değildir; bu yalnızca Gnostisizm tarafından sağlanır.
Gnostik dunya goruşu, “kalp bilgisine” en iyi yanıtı verdiği icin her zaman doğru soyler.


(Mağarada bulunan Gnostik metinler...)
[h=4]Nag Hammadi Kutuphanesi Nedir? [/h]Aralık 1945 tarihinde Mısır ’da Nil Nehri kıyısında yer alan Nag Hammadi kasabasına yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Cebet et-Tarif Dağı eteklerinde bulunan bir mağarada bir kupte papirus kÂğıtlara yazılmış ve Gnostik bilgiler iceren cok sayıda kitap bulundu. Bu kitaplar sayesinde Gnostisizm hakkındaki bircok bilginin yanlış olduğu ortaya cıktı ve Gnostiklere bakış acısı değişti. Bu kitaplar bilim adamlarının buyuk coğunluğunca bulunduğu yoreye en yakın kasaba olan Nag Hammadi'nin ismine atfen "Nag Hammadi Literaturu" veya “Nag Hammadi Kutuphanesi” olarak adlandırıldı.
Nag Hammadi metinleri, 13 ciltlik bir literaturden oluşuyor. Papirus sayfalara yazılı bu literaturun 11 ciltlik bolumu deri ile kaplanmış. Kaplı durumda olmayan ve fragmentler halinde bulunan 12. cildin ise, literatur ilk keşfedildiğinde tamamlandığı; ancak sonradan elden ele dolaşırken bazı kısımlarının yok olduğu tahmin ediliyor. 13. cilt ise sadece birkac sayfadan ibaret. Bu kitapları oluşturan papirus sayfaların bir kısmı oldukca iyi muhafaza edilmiş, diğer bir kısmı kotu vaziyettedir. Sayfalardaki tahribat, metinlerin okunmasını gucleştirmiş veya engellemiştir. Tamamı 1150 sayfa olan Nag Hammadi Literaturu, toplam 52 mustakil kitapcıktan oluşuyor. Bu 52 kitapcıktan bazıları birbirinin kopyası veya bir diğer varyasyonu durumundadır. Dolayısıyla Nag Hammadi Literaturu, 46 orijinal metin sunuyor. Bu 46 metinden sadece birkacının farklı nushaları Nag Hammadi Literaturu ’nun keşfinden once mevcuttu.
Nag Hammadi Literaturu ’nde uc nushası olan “John'un Gizli Kitabı (The Apocryphon of John)” ile 3. cildin 4. kitabını oluşturan “İsa Mesih'in Hikmeti (The Wisdom (Sophia) of Jesus Christ)” adlı metni, Nag Hammadi'den başka Berlin Gnostik Papirus metinlerinde de bulunuyordu. Bu metinlerin yazılı olduğu dil, Nag Hammadi'deki gibi Kıptîcedir. Ayrıca Nag Hammadi Literaturu 6. ciltte yer alan 7. kitap “Şukran Duası (The Prayer of Thanksgiving)” ve 8. kitap “Asclepius” daha onceden Latince tercumesiyle bulunuyordu. Nag Hammadi Literaturu ’nun 12. cildinin 1. kitabı olan “Sextus'un Hukumleri (The Sentences of Sextus)” kitabının Kıptîceden başka Latince, Suryanca, Ermenice, Gurcuce ve Yunanca nushaları da mevcuttur.
Nag Hammadi Literaturu ’nde 5. cildin 64-85. sayfaları arasında yer alan “Âdem'in Vahyi (The Apocalypse of Adam)”, Âdem ’in oğlu Şit'e naklettiği Gnostik oğreti şeklindedir. Metnin başlığı olan "Âdem'in Vahyi" ibaresi metnin hem başında hem de sonunda yer alır. Metinde Şit'e buyuk onem verilmesi ve onun butun “Gnostiklerin atası” olarak tanımlanması, Âdem'in Vahyi'nin, “Kilise Babalarınca” kaleme alınan Patristik Iiteraturde kendilerinden bahsedilen Sethianlara ait bir metin olduğu fikrini ortaya cıkarmıştır. Âdem'in Vahyi temel Gnostik doktrinlerin yer aldığı onemli bir metindir. Bu metinde uc onemli Gnostik unsur metnin genel yapısını şekillendirir. Bunlar yaratıcı Tanrı “Demiurg”, kutsal bilgi “gnosis” ve kurtarıcı “Redeemer” veya “Aydınlatıcı” figurlerdir. Ayrıca Gnostik kozmoloji tasavvurunun temel oğesi olan Demiurg figuru onemli bir rol oynamaktadır.


[h=4]Gnostisizm İle İlgili Kısa Bilgiler [/h]
Gnostisizm ’le ilgili elde edilen yeni bilgiler ışığında Elaine Pagels gibi bazı bilim adamları ve Peter Gandy gibi gizem tarihi araştırmacıları, literalist Roma kilisesi kristolojisinin Gnostisizm'den turediğini ileri surdu.
Tomas İncili, Yuhanna'nın Gizli Kitabı, Filip İncili ve Pistis Sofya gibi kitaplar, Gnostisizm ’in en onemli metinleri arasında yer alır.
Kilise, Gnostisizm ile ilgili el yazması eserlerin bulunduğu İskenderiye ’deki buyuk kutuphaneyi yıktırmıştır. Bu sebeple Gnostisizm ile ilgili bilgiler sınırlı kalmıştır.
Hıristiyanlar, Mısır ’daki mağarada bulunan Gnostik metinleri, “tomarlar” olarak nitelendirir. İsa Mesih, kurtuluş, Tanrı ve tum diğer onemli Hıristiyan gercekleri hakkında yanlış oğretileri savunan “sahte yazılar” olduğunu acıklamışlardır.
Gnostisizm, uc bilgi turunden biri olan “gnosis”e dayanır. Sezgi yoluyla edinilen bilgiye “gnosis” denir. Oğrenimle oğrenilebilir bilgiye “mathesis”; ıstırap cekerek oğrenilebilen bilgiye ise “pathesis” denir.
1902-1948 yılları arasındaki bazı antik kazılarda Gnostiklere ait cok sayıda el yazması belgeler bulunmuştur. Bu belgelerdeki bilgiler ışığında Gnostisizm ’in doktrinleri ile ilgili bazı bilgilere ulaşılabilmiştir.
Demiurgos (Demiurge), Gnostisizm'deki temel kavramlardan biridir. Dunyayı yaratan ilaha eski Yunan mitolojisinde verilen ad olan Demiurgos, yoktan var etmez, var olan bir maddeye bicim verir.
Gnostisizm, reenkarnasyonu kabul eder. Gnostikler, gizli bilgi yani “gnosis” keşfedilinceye kadar dunyada yeniden doğulacağına inanırlar.
Gnostisizm, reenkarnasyon doktrinini belirgin bir şekilde vurgulamaz; ancak Gnostik oğretilerinde, dunyevî hayatın kederli durumuna geri donmesi gerektiği belirtilir.
Gnostisizm doktrinlerinde yer alan “dunyadaki sorunların sorumlusu yaratıcıdır” duşuncesine inananlar bircok dine gore “kÂfir” olarak gorulur. Dunyadaki acıların ve kusurların sebebine gnostik acıdan bakmak, "olağandışı" ya da "kufur" niteliğindedir.
Dunyanın ve insanoğlunun ikili doğasının tanınması gnostik geleneğini "dualist" olarak tanımlamıştır.
Gnostik kitaplarında Hz. Âdem ’in ucuncu oğlu Şit (Seth), Hz. İsa ve Mani, ilk insan peygamberler olarak bahsedilir. Gnostiklerin coğu Hz. İsa'yı kurtarıcı figur olarak gormuştur.
Gunumuzdeki Gnostikler, klasik İskenderiye Gnostisizm ’inin tutumlarını benimser. Davranış meseleleri bireyin anlayışına bırakılmıştır.
Agnostisizm; insanın “bilme” yeterliliğinin sınırlı olduğunu, bu nedenle Tanrı ’nın varlığının “bilinemez” olduğunu savunur. Yunancada “bilinemez olan“ anlamını taşıyan “agnostos“ kelimesinden tureyen bir kelimedir. Gnostisizm ise, insanın gizli ve sezgisel bilgilere ulaşabileceği temelinde gelişen bir akımdır.
Hıristiyanlık ve Gnostisizm, birbirini dışlayan inanc sistemleridir. Gnostisizm, ilk kiliseye tehdit oluşturan “en tehlikeli sapkın inanc” olarak gorulmuştur.
Gnostik duşunce sistemi, yuzyıllarca suren baskılara rağmen tamamen yok edilememiştir.