Dadaizm, edebiyat akımıdır ama diğer edebiyat akımlarından farklı olarak doğumu milli değil evrensel bir olayla olmuştur: I.Dunya Savaşı… Savaşın ne kadar yıkıcı olduğu, savaşın insanlardan neler aldığı ve hangi duyguları edebiyatın ustlendiği gorebileceğimiz bir edebiyat akımıdır. Bu bakımdan once Dada akımını hazırlayan nedenleri gormeliyiz, yoksa bu akım bize hicbir şey ifade etmeyecektir. Daha sonra Dadaist akımı goreceğiz.

Yalnız once dada adının nereden geldiğini soylemek de fayda var. “Dada” uydurma bir sozcuktur. Dada akımının kurucu Tristan Tzara, o zamanın meşhur ansiklopedik sozluğu Larousse ’den rastgele bir sayfa acarak gozunu kapatmış ve parmağını herhangi bir sozcuk uzerine koymuştur. İşte o sozcuk “dada” sozcuğudur. Akımın da adı “dada” olmuştur. Oldukca ilginctir ama bir o kadar da haklı bir isim koyma olayı vardır.
Dadaist Akımın Kaynağı / Dadaist Akım Neden Ortaya Cıkmıştır?
Edebiyatta her akımın bir amacı vardır: Romantizm klasik akıma tepki olarak doğmuştur, romantik akımın ortaya cıkma nedeni Fransız devrimidir ya da realist akım romantik akıma tepki olarak doğmuştur. Akımlar bu şekilde bir neden sonuc zinciri ile gider ve genelde tum dunyayı etkisine almıştır. Ozellikle romantik akımın başlaması ile dada akımının başlaması aynı evrensel olayın sonucudur : Savaş ve sonrası.
Bilindiği gibi I.Dunya Savaşı savaşa katılan katılmayan tum ulkelere maddi ve manevi zarar getirmiştir. En basiti dunya ekonomisi sekteye uğramış, savaşa katılan ulkelerde gelecek onlarca nesil ulkesinin kalkınması icin hayatlarından fedakarlıklar vermişlerdir. Dada akımı, I.Dunya Savaşından sonra insanların yaşadıkları maddi ve manevi bir buhran zamanında ortaya cıkmıştır.
İnsanlar, I.Dunya Savaşı sonrasında kendilerini ayakta tutan din, inanc ve umitlerini yitirmişlerdir. Aclık ve yoksulluk oylesine ağır gelmiştir ki insanlar da herhangi bir duygu kalmamıştır. Ustelik bu yoksulluk ve aclığın nedeni dunyanın silaha ayırdığı devasa butcelerdir. İnsanlar yoklukla, kıtlıkla, acıyla, gozyaşı ile, olum korkusu ile, gelecek endişesi ile yaşamaya calışmışlardır. Bu aşamada, insanlar icin ne millet ne din ne de onur gibi kavramlar kalmıştır. İnsanların tek istedikleri doymak ve hayatta kalmaktır.
Dada akımı işte bu ruh halinde doğdu. İnsanların savaşa isyanlarından, iğrenmelerinden doğdu. Artık ellerinde kaybedecek hicbir şeyi kalmayan insanların cığlığından doğdu. İnsanlar bir şey istiyorlardı : Doğanın onlara verdiği doğal yaşam hakkı. Bu aşamada ne din ne millet ne zenginlik ne vatanperverlik ne vicdan hicbiri onemli değildir. Zaten yıllarca insanların bu duyguları kullanılmış ve onlar savaşa zorlanmıştı. Şimdi insanlar sadece insan varlığının her şeyden ustun olduğuna inanıyordu. İnsani değerleri umursamıyorlar sadece insan olarak yaşamak istiyorlardı. İnsanlara buyukleri tarafından zorla aşılatılmış vatan duygusu, etik, yargı ve kavramlardan tamamen uzaklaşmak istiyorlardı. Bu yuzden dadalar, farklı bir dunya istiyorlar ve bu dunyalarını da dada akımı ile anlatmaya calışıyorlardı.
Dada akımı duşunen kafaya savaş getirdiği icin isyan eder. Duşunerek şiir yazmak bir yana duşunmenin kendisini de reddeder, bilinc felaketleri getirmiştir cunku.
Sadece hayatın sacma olduğunu bilir, bir tek onu bilir ve ona inanır, onu soyler.
Peki neydi dada akımı şimdi onu biraz inceleyelim.
Dadaizimin Sanat ve Edebiyat Alanındaki Onemi
“Dadaizm saf bir edebiyat/ sanat akımı olarak duşunmek mumkun değildir.” ( İsmail Cetişli, Edebî Akımlar,s.132 ,Akcağ , 12.baskı )
Birinci Dunya Savaşı yıllarında bir grup genc hayattan bir beklentisi kalmamış insanlardır. Hicbir şekilde dinî inancları, sosyal bağları, etik değerleri yoktur. Hayattan bıkmış, kaybedecek hicbir şeyi olmayan insanların umursamazlığında, olanların kızgınlığında bir ruh haline sahiplerdir. Ayrıca bu onları isyana teşvik etmiştir. dada bir isyan akımıdır. Her şeye isyan vardır: Anlamaya, anlatmaya, dine, vatan anlayışına, ac gozluğe, tum insanî duygulara, bilince, duşunmeye isyanları vardır cunku bu insanî duygular bir savaş başlatmıştır.
Dadaistler sanat ve edebiyatın politikaya alet edildiğini duşunur. Bu yuzden bir mesaj iceren hicbir sanat / edebiyatı akımı onların kalemi olmamıştır.
Dadaistler, akılcı duşunceye isyan eder cunku insan aklı sadece savaşı cıkarmaya yaramıştır, savaşı bitirmek icin yetersizdir. Dadaistlere gore bu akıl yetersiz ve kıt bir akıldır. Bu bakımdan akılcı olan her şeye karşı cıkarlar.
Dadaistler bireysel ve sosyal tum duygulara isyan ederler cunku bu değerler yozlaşmıştır. Artık bu değerler sadece insanların daha cok savaşmasını ve bu savaşın uzamasından başka bir işe yaramamaktadır.
Dadaistlerin onemli isimlerinden Tzara ’nın şu soylemi bircok şeyi acıklıyor sanırsak : “… tek sistem sistemsizlik.”
Bir sure bu akım icinde bulunan şair Aragon da Dadaist akımı şoyle tanımlar : “… sonunda tum bu budalalıklar yeter artık. Artık hicbir şey, hicbir şey , hicbir şey , hicbir şey , hicbir şey , hicbir şey yok ….”
Gorulduğu gibi insanları saran muthiş bir umitsizlik vardır ve bu umitsizlik edebiyata da yansımıştır.
Dadacılar, edebiyatın ya da sanatın gucunun artık kotuye kullanıldığını bilir ve anlamsız olduğunu savunur. Gorulduğu gibi onların edebiyat ve sanat alanında isim yapmak gibi bir amacları yoktur. Onlar bir grup isyankÂr genctir. Bu bakımdan dadaizme akım demekten ziyade savaşa ve hayata karşı zihinsel bir tavır demek daha doğru olacaktır. Buna rağmen dada akımı en cok şiiri etkilemiş, bu etki ikinci dereceden ve kısa sureli de olsa şu şekilde işler:
Her turlu edebiyat ve sanat geleneği, onu oluşturan etmenler ve oğeler, o edebiyatın ve sanatın urunu, bir geleneğin getirdiği estetik ve edebî kurallar onemli değildir. Hepsi yıkılacaktır. Amac o gelenekleri yıkmaktır, sarsmaktır. Bu bakımdan o edebiyat ve sanat geleneğinin getirdiği her şeyi alay al !
Şiiri tamamen serbest cağrışıma dayandır ! ( Surrealist akımın temelini bu şekilde atmışlardır, daha sonra surrealist şairler bu yontemi kullanacaklardır )
Şiirde mumkun olduğunca şaşırt, bu şaşırmayı sağlayacak imajlar kullan !
Şiirin şekil onemli değil, şiire verilen hicbir şekli kabul etme !
Şiir dili diye bir şey yok, istediğin gibi şiir yaz !
Kelimeleri bilinen anlamları ile kullanmak zorunda değilsin, ona yeni anlamlar kat !


Peki nasıl şiir yazar bu dadacılar o zaman? Size en bilinen iki yontemi soyleyelim
Dadacılar bir cember oluşturur, herkes aklına gelen ilk kelimeyi soyler. Butun bu kelimeler kağıda yazılır ve şiir olur.Şair grubundan her şair bir sozcuk yazar, bir şapkanın icine atılır o sozcukler. Bir kişi bu şapkadan sozcuk ceker ve cekilen sozcukler sırası ile kağıda yazılır ve şiir oluşur.Bu aşamada edebiyata herhangi bir katkıları yoktur, daha doğrusu da zaten boyle bir amacları da yoktur.
Bu akıma katılan ya da en azından bir donem bu akıma kapılan sanatcılar şunlardır : Louis Aragon, Paul Eluar ve Trtistan Tzara (bu akımın kurucusudur.)
Dada akımı, 1916 yılında İsvicre, Fransa ve Amerika birbirinden habersiz olmak uzere hemen hemen aynı zamanlarda ortaya cıkmıştır. Kısa sureli bir akımdır, savaş yaraları sarılınca o da bitmiştir. 1923 ’lu yıllarda miladını tamamlamıştır ama daha sonra surrealist akıma ilham kaynağı olmak uzere edebiyat raflarına kaldırılmıştır. Kimine gore kubizm akımından etkilenmiştir ama kubist akım resimdeki bir akımdır, şiirdeki bir akım değildir. Dadaistler ise resimle ilgilenmemişlerdir.