
CENTERAruz bir şiir olcusudur. Hecelerin ses ozelliklerine gore duzenlenir. Şiire ritim kazandırma amacını taşır ve Arap kaynaklıdır. Doğu medeniyetlerin hemen hemen hepsinde mutlaka kullanılmış, İslamî cercevede oldukca geniş bir havuzu kaplamaktadır.
Bu genel tanımlardan sonra aruz veznine, aruz vezninin Arap edebiyatında ne ifade ettiğine, aruz vezninin bize nasıl geldiğine daha yakından bakalım.
Turk edebiyatında kullanılan vezinler
Turk edebiyatı uc vezin gormuştur: Hece vezni, Aruz vezni ve Serbest vezin. Bu olculerden
· Hece olcusu oz be oz bizimdir ve harflerin sayısına yani niceliğine gore duzenlenir; Halk edebiyatında kullanılmıştır. İslamiyet ’ten once zirve noktasına ulaşmıştır.
Aruz olcusu ise Arap edebiyatından gelmiştir bize. Osmanlı edebiyatında kullanılmıştır ve hecelerin niteliğine gore duzenlenir. Arap hece sisteminden ayrı duşunulemeyen bu olcu bizde uzun bir sure varlığını surdurmuştur.
Serbest vezin ise Batı edebiyatının bize kazandırdığı bir olcudur. Diğer iki olcunun aksine olcut olarak olcutsuzluğu ele alır. Bugun edebiyatımızda hala varlığını korumaktadır. Bunun yanı sıra Halk edebiyatında da hala hece olcusu kullanılmaktadır. Bugun varlığını korumayan tek vezin aruz veznidir.
Aruz olcusu sisteminde neler var?
Hece olcusu en basit ve net şekilde şiirdeki tum dizedeki seslerin sayısının aynı olması demektir. Yani şiirdeki hecelerin niceliklerine gore değerlendirilir. Bir dize de 11 – 12 – 1 4 – 15 – 17 hecelerinden birisi varsa diğer dizelerdeki hece sayısı da bir olmalıdır. Adlandırma da bu şekilde belirlenir zaten; 11 ’li, 14 ’lu, 15 ’li vs.
Hece olcusu Turkcenin ses sistemine uygundur cunku Turkce sesli harfleri ile telaffuz edilen bir dildir. Kendi hece sisteminde de bir sessiz bir sesli ile yan yana gelerek bir hece sistemi oluşturur. Bu bakımdan da hece vezni, oz be oz Turkceye ait bir vezindir.
Aruz sistemi ise Arap kaynaklıdır. Arapların ses ve hece sistemine uygun olarak dizayn edilmiştir. Hece olcusunde hecelerin sayıları onemliyken bu vezinde seslerin ozellikleri onemlidir.
Aruz olcusunu kavramak icin Arapcanın hece sistemini biraz bilmek ve Turkceden farkını idrak etmek gerekir.
Arapca sesli harflere dayanan bir dil değildir.
Arapcadaki unlu seslerde Turkcenin aksine uzunluk – kısalık kuralı vardır. Arapcada uzun unluler yazıya gecirilir, kısa unluler yazılmaz. Aruz vezni de bu sisteme dayanır zaten.
Arap hece sisteminde asıl olan sedasızlar yani unsuzlerdir. Bu sedasızlar da ya harekeli ya da harekesizdir. Hareke, unsuzun nasıl okunacağını gosteren dolayısıyla bir nevi unlu harf yerine gecen ozel işaretlerdir. Bizim uzun unlu dediğimiz Arap dilcilerin ise “hastalıklı harf” dedikleri Â, û, î; bir hareke ile bir harekesiz unsuzden birleşen bir sestir. Anlatılanlardan yola cıkarak bir beyti - Arap şiir sisteminde esas olan iki dizeye sığdırılan anlamdır ve bu iki dizeye beyit denir - oluşturan harfler arasında harekeli ve harekesiz sozcukler vardır. İşte bu harflerden ikisinin birleşmesine “sebeb”; ucunun birleşmesine “veted” denir. Bunlar da kendi aralarında ikiye ayrılınca bugun oğrendiğimiz aruz vezni hece sistemi oluşur.
Aruz olcusunde dort ceşit temel hece yapısı gorulur...
Aruz olcusunde yukarıda bahsettiğimiz sisteme gore dort basit hece yapısı turetilmiştir. Bu hece yapısı da direk edebiyatımıza alınmıştır:
Kapalı Hece : Sonu unsuz ile biten ya da uzun unlu ile biten heceler kapalıdır. Şiirde “ – “ ile gosterilir. Ben, sen, kar, al gibi…
Acık Hece : Sonu sesli bir harfle biten hece acık hecedir. Genelde nokta “.” ile gosterilir. Ters bir yay ile “∩ “ gosterenler de vardır. Sa- ca, te-pe, ya-ra … gibi
Bir acık bir kapalı hece : Sozcuk hecelerine ayrıldığında hece sayısı en az iki olmalı ve sozcuğun ilk hecesi acık sonraki hecesi kapalı olmalıdır. “ . – “ şeklinde gosterilir. Go- nul, ka-lem, ko-pek gibi…
Bir kapalı bir acık hece : Sozcuk hecelerine ayrıldığında hece sayısı en az iki olmalı ve sozcuğun ilk hecesi kapalı sonraki hecesi acık olmalıdır. “ – . “ şeklinde gosterilir. N – le, BÂ- de, l – le gibi…
Aruz vezni bu temel hecelerin birleşmesiyle meydana gelen “tefil” “tefile” ya da “cuz” adındaki parcaların uyumudur. Tefileler en az 4 heceden oluşur ve bu 4 seslik parcaların birleşmesi sekiz ana kalıbı meydana getirir. Bu kalıplar şunlardır :
1. fa ’ûlun ( fe ’ûlun ) : . “fe” – “û” – “lun > ­­. – –
2. f ’ilun , f ’ilat : –. –
3. mef ’ilun : . – . –
4. f ’ilÂtun : – . – –
5. mustef ’ilun : – – . –
6. mef ’ûlÂtu : – – – .
7. muf ’eletun : ­. – . . –
8. mutef ’ilun : . . – . –
Bu tefileler ise hece takımları oluşturur.
A) Duz kalıplar : Sadece bir tefilenin 4 kez soylenmesi ile oluşur.
1. MefÂilun / MefÂilun / MefÂilun / MefÂilun
. - . - / . - . - / . - . - / . - . -
2. Mustef ’ilun / Mustef ’ilun / Mustef ’ilun / Mustef ’ilun
- - . - / - - . - / - - . - / - - . –
3. Mustef ’ilÂtun / Mustef ’ilÂtun / Mustef ’ilÂtun / Mustef ’ilÂtun
- - . - - / - - . - - /- - . - - / - - . - -
4. Feûlun / Feûlun / Feûlun / Feûlun
. - - / . - - / . - - / . - -
B) Karışık kalıplar : Birden fazla tefile birleşebilir. Bu da karışık kalıpları oluşturur. Bulunması duz vezinlere gore daha zor.
1. MefÂilun / MefÂilun / Feûlun
. - . - / . - . - / . - -
2. FeilÂtun (FÂilÂtun) / FeilÂtun / FeilÂtun / Feilun (fa ’lun)
. .- - / . .- - /. .- -/ . . -
3. FÂilÂtun / FÂilÂtun / FÂilÂtun / FÂilun
- . - - / - . - - / - . - - / - . -
4. FÂilÂtun / FÂilÂtun / FÂilun
- . - - / - . - - / - . -
5. Mufteilun / Mufteilun / FÂilun
- . . -/ - . . - / - . -
6. Feûlun / Feûlun / Feûlun / Feûl
. - - / . - - / . - - / . -
7. MefÂilun / Feûlun / MefÂilun / Feûlun
. - . - / . - - / . - . - / . - -
8. FeilÂtun ( FÂilÂtun) / MefÂilun / Feilun (Fa ’lun
. . - - / . - . - / . . -
9. Fa ’lun ( fe ’lun )/ Feûlun / Fa ’lun / Feûlun
. - / . - - / . - / . - -
10. Mef ’ûlu / FÂilÂtu / MefÂîlu / FÂilun
- - . / - . - . / . - - . / - . -
11. Mef ’ûlu / MefÂîlun / Feûlun
- - . / . - - - / . - -
12. Mef ’ûlu / MefÂîlu / MefÂîlu / Feûlun
- - . / . - - . / . - - . / . - -
13. Mef ’ûlu / MefÂîlun / Mef ’ûlu / Feûlun
- - . / . - - - / - - . / . - -
14. Mef ’ûlu / MefÂîlu / Feûlun
- - . / . - - . / . - -
15. Mufte ’ilun / FÂilun / Mufte ’ilun / FÂilun
- . . - / - . - / - . . - / - . -
16. MefÂilun / FeilÂtun / MefÂilun / Feilun (Fa ’lun)
. - . - / . .- -/ . - . - / . . -
Onemlidir !
Vezinlerde son hece acık da olsa her zaman kapalı hece ile gosterilir.
Yukarıda verilen aruz kalıpları Turk edebiyatında en cok kullanılan aruz kalıplarıdır. Ayrıca kalıpların hece sistemine uygulanması hakkında imale, med ve zihaf durumları vardır. Bu uc durum da aruz kusuru olarak kabul edilir. İmale ve Zihaf konularını ayrıntılı olarak işlediğimiz makaleler sitemizde vardır; med ise uzatma demektir ve iki kapalı hece arasında bir acık hece bulunması gerektiğinde sonu uzun unlu ile ve bir unsuz ile biten birinci heceyi biraz uzun okumak şeklinde gercekleşir. Med bulunan beyitlerde vezin bulmak biraz zordur. Med konusunu başka bir yazıda ayrıntılı olarak işleyeceğiz…
Aruz Vezninin Sistemleşmesi…
Aruz sozcuğunun kelime anlamı ““Yon, cihet, taraf, yan, bolge; Mekke, Medine ve etrafı; daracık dağ yolu; bulut; serkeş deve; cadırın orta direği; ortaya cıkma veya cıkarma; kendisiyle bir şey karşılaştırılan, dolayısıyla olcu ve ornek olan şey” olmak uzere oldukca fazladır. Kimi araştırmacılar aruz olcusu ve aruz kelimesi anlamı ile bağlantı kurmaktadır ama şimdiye kadar anlamları ile alakalı kesin kanılar yoktur. Bu bakımdan aruzun kelime anlamı ile aruz olcusu ile bir anlam ilgisi kurmuyoruz şuan.
Aruz veznini buyuk olcude bugunku durumuna getiren kişi el-Halîl b. Ahmed el-FerÂhîdî (o. 175/791) ya da daha basit adıyla İmam Halil adındaki bir Arap dil bilimcidir. Adlandırmalar, terimler ve aruzun yukarıdaki bahsettiğimiz kavramları İmam Halil sayesinde ortaya cıkmıştır. Halil, IX.yy ’da bahir adı verilen gruplandırmaları meydana getirmiş ve bunu bir daire cevresinde gostermiştir. Aruzun 15 bahiri 5 dairede onun sayesinde toplanmıştır. Bu saatten sonra da Aruz Araplar icin ciddi bir ilim haline gelmiştir. Zaten bu yuzdendir ki Aruz ’un terimleri oldukca fazladır. Aruz , Turk edebiyatına zaten yıllanmış, olgunlaşmış bir vezin halinde geldiği icin bizde ciddi calışmalar yapılmamıştır.
1. Aruz ’un Turk Edebiyatına Girmesi
Aruz, aslında sadece Turk edebiyatına değil, İslamiyet ’i kabul eden bircok milletin edebi hayatına girmiştir. Bu bakımdan Aruzun Cahiliye doneminden İslamiyet ’e kadar uzanan ve neredeyse tum Doğu edebiyatını etkileyen bir hikayesi vardır. Aruz, Turk edebiyatı ile birlikte Fars, Kurt, Hint edebiyatına da gecmiştir.
Turk edebiyatına Aruzun girmesi ise Batı kolu ile değil Doğu kolu ile olmuştur. Tarihte İslamiyet ’i devlet şeklinde kabul eden ilk Turk devletinin Karahanlılar olduğunu duşunursek Aruzu da once onların kullanması oldukca doğaldır.
Turkler, İslam medeniyetlerine adım attıkları zaman Aruz ile beraber Arap ve Fars edebiyatının nazım şekillerini de almıştır. Ama bir geciş aşaması olmuş XI. yuzyıl ortalarına kadar hece sisteminin kullanıldığı metinlerin olduğu gorulmuştur. Doğu edebiyatı nezlindeki ilk tam eser KUTADGU BİLİG adlı eserdir. Yusuf Has Hacib tarafından Karahanlı Turkcesi ile yazılan bu eserin telifi 1069 ’dur. Bu eser, mesnevi şeklinde yazılmış ve Şehname vezni kullanılmıştır.
1. A. Kutadgu Bilig ve ilkleri…
1. Kutadgu Bilig, Doğu medeniyetlerinin işaret ettiği şekilde yazılan ilk eserimizdir.
2. Mesnevi nazım şekli ile yazılan ilk eserimizdir.
3. Mesnevi nazım şekli ile yazılmasına rağmen 173 dortluk barındırması onun eski nazım şekillerine bağlılığını gostermesi bakımından onemlidir.
4. Kutadgu Bilig vezni aynı zamanda Şehname vezni olarak bilinen Feûlun / Feûlun / Feûlun / Feûl veznidir.
5. Feûlun / Feûlun / Feûlun / Feûl vezni aynı zaman 11 ’li hece olcusune işaret eder ve bu bakımdan da eski geleneğin bir kalıntısı olarak sayılır bu veznin kullanılması.
6. Turk edebiyatındaki ilk siyasetname Kutadgu Bilig ’tir.
7. Turk edebiyatındaki ilk didaktik ( oğretici ) tarz Kutadgu Bilig ’de kullanılmıştır.
1. B. Anadolu ’da Aruz…
Doğu ’da Gazneliler, Anadolu ’da Selcuklulular Doğu edebiyatına gecişimizi hızlandıran uygulamalarda bulunmuşlardır. Selcuklularda da Gazneliler de sanat dili Farsca, bilim dili Arapca olmuştur. Bu da hem Arapca hem de Farsca bilen aydınlar sınıfı meydana getirmiştir. Bu aydınlar maalesef ki modaya uymak icin bir sure Farsca şiirler yazmış ara sıra da Turkce şiirler meydana getirmiştir. Yalnız yazılan Turkce şiirler, Farsca yazılan şiirlerin olcu ve şekil olarak taklidi olmuştur.
Aruz veznini Arap imlasından ayrı duşunemeyiz demiştir; Aruz vezninin Turkceye uyarlanması başka bir makale konusu olacaktır ama burada birkac şey soylemek durumundayız. Aruz, Turkce ses sistemine uygun değildir ama bu konuda o zamanlar pek bir araştırma yapılmadan aruz direk nazma uyarlanmıştır. Bu da alıntı sozcukleri fazlalaştırmış, Turkce şiirlerde neredeyse fillerden başka Turkce sozcuğe rastlanmamıştır.
Aruz ’un Turk edebiyatındaki macerası apayrı bir makalede yeniden işlenecektir. Yalnız şunun bilinmesi gerekir ki Aruz sorgulanmış, yargılanmış ve yavaş yavaş edebiyatımızdan kaybolmuş bir vezindir.
Aruz vezni nasıl bulunacak?
Ey dil-i divÂne var Mecnûn ile germ-ulfet ol
Hem- nişîn olmaz senunle Vecdî-i ferzÂne dost ( Vecdî

Yapılması gerekenler :
1. Once beyitteki acık ve kapalı heceleri belirlemeliyiz; bunu yaparken Turkce heceleme sistemini esas almalı ve hece bolumlerine gore acık / kapalı belirlemesini yapmalıyız.:
Ey| dil|-i| di|vÂ|ne| var | Mec|nûn i|le germ|-ul|fet ol |
- |- | .| .| -|.| |-|-| -|.|.| | - || -| -| -
Hem- nişîn olmaz senunle Vecdî-i ferzÂne dost
- |.|-| -|-| .| - |.| -|-|.|-|-|| .| -|
2. Daha sonra bu acık ve kapalı heceleri 4 ’erli gruplar halinde toplayalım; ama unutmayalım ki her zaman 4 ’lu olmayacaklardır. - . - - / - . - - / - . - - / - . -
3. Yukarıda verdiğimiz listede bu hece sistemine en uygun vezin: FÂ'ilÂtun / fÂ'ilÂtun / fÂ'ilÂtun / fÂ'ilun veznidir. Yani beyitin vezni budur. Şimdi başka bir beyte bakalım;
Gulşen-i aşk-ı yÂrda Vecdî
TÂzedur hÂsılı nihÂl-i niyÂz ( Vecdî )
1. Acık ve Kapalı heceleri :
- - . - . - . - .
-.- - . . . - . . -
Dikkat : Yukarıdaki hece sayısı 9 alttaki dize sayısı 11 cıktı. Burada bir eşitsizlik oluştu; vezni bulmak her iki dizenin hece sayısı eşit olmalı. Demek ki ilk dize “med” uygulamamız gereken bir yer var. Kurallara gore med “yÂr” sozcuğune uygulanabilir. O zaman yÂr “-“ değil “- .” şeklinde acılacaktır.
2. İmale, Ulama, Med, Zihaf yapmamız gereken sozcuklere bakmalıyız ki vezin kalıplarından birisine uydurabilelim. Ustelik dikkat edilmesi gereken şey ise bu veznin duz vezin değil karışık kalıplılardan olmasıdır cunku hece tablosu doğrusal değildir. O zaman, tefilelerden gitmek gerekir. 8 tefilemiz olduğunu yukarıda gostermiştik, 11 ’li hece sistemimiz varsa 4 / 4 / 2 bize en yakın sayılar olacaktır. Buna gore hece tablosunu ayırmaya calışalım :
- - . - /. - . ( - ) /- . >> Burada med olduğunu unutmayalım.
-.- -/ . . . -/ . . -
Gulşen-i aşk/-ı yÂrda/ Vecdî
ulama med imale
TÂzedur hÂ/sılı nihÂl/-i niyÂz ( Vecdî )
imale
Buna gore tefileler şu şekilde olacaktır: f ’ilÂtun : – . – – / mef ’ilun : . – . – / f ’ilun , f ’ilat : –. –
3. Bu tefilelerin duzene girdiği kalıp ise FÂ'ilÂtun / mefÂ'ilun / fa'lun ’dur.
/CENTER