SalÂh Birsel ’in o ince ama bir o kadar da “ağır” edebiyat dilinin kaynağını gormek icin hayatına kısa bir bakış atmalıyız. Nitekim bir yazarın dili Salah Birsel gibi ise, bu dilin oluşmasında hayat, oldukca etkilidir.
[h=3]Salah Birsel Kimdir?[/h]Aslen SalÂh olarak yazılması gerekir ismi. İsminin anlamı da şudur:
SalÂh; 1. Duzelme, iyileşme, iyilik 2. Rahatlık, barış 3. Dîne olan bağlılık 4. İsim olarak, erkek adı. (Ferit Devellioğlu, Osmanlıca – Turkce Ansiklopedik LugÂt, s.1070)
Bu bakımdan Salah olarak değil, SalÂh olarak yazmak daha uygun olacaktır cunku Salah ’ın anlamı yoktur.
Turk edebiyatında denemeci ve şair olarak kimlik kazanmış olan SalÂh Birsel, 1919 yılında Bandırma ’da dunyaya gelmiştir. Hayatında uc guzel şehir vardır: İzmir, İstanbul, Ankara. SalÂh Birsel, İzmir ve Ankara ’da yaşadıktan sonra evi olarak İstanbul ’u secmiş ve 10 Mart 1999 yılında İstanbul ’da 80 yaşında edebiyat dunyasına ve hayata gozlerini kapatmıştır.
SalÂh Birsel, eğitimine İzmir ’de Saint Joseph Koleji ’nde başladı. Lise oğrenimini ise Erkek Lisesi ’nde aldı. Ardından yolu, uzun zaman ayrılmayacağı İstanbul ’a duştu ve İstanbul Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Felsefe Bolumunu 1943 yılında bitirdi. Aslında once Hukuk bolumune girmişti ama iki yıl sonra bolumunu felsefe olarak değiştirmeyi uygun buldu.
İş yaşamı kısaca şu şekildedir:
1943 yılında İstanbul ’da Fransızca oğretmenliği,
1950 yılında Sumerbank Teftiş Kurulu Revizorluğu,
1953 yılında iş mufettişliği,
1956 yılında Edebiyat Fakultesi Kutuphane Mudurluğu,
1960 yılında Ankara Universitesi Basımevi Mudurluğu yaptı.
Uzun yıllar, Turk Dili Kurumu Yayın Kolu Başkanlığı gorevini başarıyla yuruttu.
Edebiyata Girişi ve Gelişimi
SalÂh Birsel edebiyata şiir ile girmiştir. İlk şiiri 1937 yılında Gunduz dergisinde yayınlanan SalÂh Birsel, 1940 -50 yıllarında "İnkılapcı Genclik", "Sokak", "İnsan", "Secilmiş Hikayeler" dergilerinde şiirler yayınlamıştır.
Hilmi Ziya Ulken ’in cıkardığı “İnsan” adlı dergide yoneticilik yapan SalÂh Birsel, sadece şiir değil, roman, deneme, gunluk turlerinde de edebiyat urunleri vermiştir bu yıllarda.
O, şiirleri ile Toplumcu Gercekcilerden ve Orhan Veli ’nin on ayak olduğu Garip akımından tamamen ayrılmıştır. Şiir vermesi 1940 ’lı yıllara dayandığı icin 1940 kuşağı şairlerinden sayılır lakin asıl şiirini 1950 yıllarında bulmuştur. Onun şiirlerinde bir felsefe vardır ve hem oz hem de soyleyiş bakımından kuşağından tamamen ayrılacak kalitede bir şairdir.
Şairlik yonunun yanı sıra denemeci ve iyi bir gunluk yazarıdır. Denemeleri, en az şiirleri kadar enfes ve fikir sahibidir. Yazmak icin yazmayan ve hem kalemi ile hem de yureğiyle yazdığı bellidir yazılarını.
Atilla Ozkırımlı onun kalemi icin şu yorumu yapar: “Alay ve ironinin egemen olduğu, akılcı, ozgun bir yapıya sahip şiirleriyle tanındı. Geniş bir kulturun, kıvrak bir anlatımın gorulduğu duz yazılarıyla son yılların başarılı denemecilerinden sayıldı.”
[h=2]SalÂh Birsel ’in Edebi Kişiliği[/h]SalÂh Birsel ’in edebî hayatını şiir ve duz yazıları olarak ayırıp ona gore ozelliklerine değinmek daha uygun olacaktır sanırım.
SalÂh Birsel ’in Şiir Anlayışı:
Onun şiirleri duygulardan cok zekaya hitap eder cunku eserleri yergi ağrılıklıdır ve bu yergiyi yaparken ince espriler yapar. İnce alayla yazdığı bu şiirler aynı zamanda ince bir zekanın urunu olarak da değerlendirilir.
Şiir akımı olarak ne Garip ne II.Yeni ne de Toplumcu Gercekciler ile ilgilenmiştir. SalÂh Birsel, sadece bu akımları uzaktan izlemiş ve onların kendi şiirine gore olan ozelliklerini almıştır. Hicbir akıma koru korune bağlandığını soyleyemeyiz bu yuzden.
Şiirlerinde halk şiirine yakınlık vardır. Konu olarak da halka inen şair, sanki taşlamanın modern halini sunar bize. Karagoz ve Hacivat ’ın konu olduğu şiirlerinin yanında yaşama dair, yaşama sevincine dair şiirleri de vardır. Yani konu yelpazesi oldukca geniştir ve bu genişlik tamamen mizah penceresinden bakışla alakalıdır bana gore. Mizahı, o kadar ince yedirmiştir ki şiirlerine, kimseyi kırmadan incitmeden tabiri caizse karıncayı ezmeden yoluna devam etmiştir.
Uyaklı şiirlerine pek rastlamayız, ayrıca hece olcusu de kullanmaz. Bu bakımdan biraz Garip şiirine yakıştırılsa da aslen sadece artık yıkılmış olan uyak kalıplarını diriltmek istememiştir. Ya da daha basiti, anlatmak istediklerini uyağın kıskacından kurtarıp konuyu daha ozgun ve ozgur şekilde işlemiştir diyebiliriz.
Şiirlerini okurken sizin duşunmenizi sağlar. Genelde yuzde hafif bir tebessum uyandırır. Katmanlıdır diyebiliriz ama Divan edebiyatı şairi gibi muhayyel bir katmanlık yoktur. Gercek hayatın acı taraflarının tatlı bir serzenişidir onun şiiri.
1940 yıllarında şiire başlamış, deneme ya da roman turu yanında şiiri de yazmıştır. Necatigil Şiir Odulu ’ne layık gorulecek kadar iyi bir şairdir.
SalÂh Birsel ’in Duzyazı Anlayışı:
Şiir dışında, deneme - roman – gunluk turlerinde de eser vermiştir. Şiir ile edebiyat hayatına “Merhaba” dese de asıl ununu 1970 sonrası denemeleriyle kazanmıştır. Bircok okur da bu yuzden SalÂh Birsel ’e salt denemeci olarak tanır, tanıtır.
Denemelerini 1970 yılında ard arda yayımlamıştır. 1001 Gece Denemeleri ve SalÂh Bey Tarihi adı altında iki deneme derlemesi vardır.
Uslubu, gunluk konuşma diline yatkındır. Kendi deyimiyle “Şiir gibi” yazar denemelerini ( SalÂh Birsel TDK ’ya ait olan Turk Dili Dergisi ’nde kendi denemesini anlatmıştır. ). Şiir ile kardeştir diyebiliriz onun gozunde deneme. Bu bakımdan da su gibi akan kendine ozgu bir dili vardır denemelerinin.
Gunluk konuşma dilinin yanı sıra, gunluk konuşma dilinde gorulmeyen deyim ve soyleyişlere de yer verir denemelerinde.
Kendi yarattığı deyimleri ( ben buna SalÂh Bey Deyimi demeyi tercih ederim ) sıkca kullanır denemelerinde. Anlatımı da en az deyimleri kadar ozgundur.
Eğlenceli denemeler kaleme almıştır. Kesinlikle okuru sıkmaz.
Şiir dilindeki mizah, onun denemelerinde de ortaya cıkar. Bu seferki mizah, daha anlaşılır ve acıkcası daha berraktır.
Kahveler Kitabı, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğazici Şıngır Mıngır, Serguzeşt-i Nono Bey, Elmas Boğazici ve İstanbul - Paris kitaplarında eski İstanbul ’u, Beyoğlu ve sanat cevrelerini anlatmıştır.
[h=4]Eserleri[/h]Şiir kitapları
Dunya İşleri (1947)
Hacivat'ın Karısı (1955)
Ases (1960)
Kikirikname (1961)
Haydar Haydar (1972)
Kocekceler (Butun Şiirleri, 1981)
Varduman (Son donem şiirleri, 1993) (Necatigil Şiir Odulu)
İnce Donanma 1994
Yalelli 1994
Rumba da Rumba 1995
Carleston 1996
Baş ve Ayak 1997
Sevdim Seni Ey İnsan 1997
Nardenk 1998Denemeleri
1001 Gece Denemeleri adı altında yayınlanan denemeleri:
Kurutulmuş Felsefe Bahcesi
Yapıştırma Bıyık
Paf ve Puf
Şiir ve Cinayet
Halley Kimi Kurtarır
Amerikalı Tolstoy
Bir Zavallı Sarı At
Şişedeki Zenci
Asansor
Kediler
Hafiyeler Onde Gider
SalÂh Bey Tarihi adı altında yayınlanan denemeleri:
Kahveler Kitabı
Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
Boğazici Şıngır Mıngır
Serguzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğazici
İstanbul-Paris
Gunlukleri
Gunluk
Kuşları Ortunmek
Hacivat Gunluğu (Gunluk ve Kuşları Ortunmek ikisi bir arada)
Yaşlılık Gunluğu
Aynalar Gunluğu
Bay Sessizlik
Nezleli Karga
Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu
Yanlış Parmak
Papağanname
Oduller
"Keci Cobanı, Kuzu Cobanı" denemesi ile TRT Deneme Sanat Odulu (1970)
"Şiir ve Cinayet" kitabıyla TDK Deneme Odulu (1976)
"Yaşlılık Gunluğu" adlı gunluğuyle Sedat Simavi Edebiyat Odulu (1986) - Turkiye'de gunluk turunde yazılmış bir esere verilen ilk odul
"Varduman" adlı şiir kitabıyla Necatigil Şiir Odulu (1994)Bu yazı hazırlanırken, Atilla Ozkırımlı Turk Edebiyatı Ansiklopedisi ( c.2 s.238) , Turk Dili ve Edebiyatı / Akcağ Yayınları, Ferit Devellioğlu, Osmanlıca – Turkce Ansiklopedik LugÂt, (s.1070 ), TDK Turk Dili Dergisi s.305, 1977 ) kaynaklarından yararlanılmıştır.