
Kıpcak Turkcesinin sozluğu olarak cevirebiliriz. Codex en geniş anlamıyla “Kitap, bitik, tegzinc” demektir. Kuman ya da Cuman ise “Kum gibi, kumral” anlamındadır. Kıpcaklara Kuman da denmektedir. Kuman denmesinin nedeni ise sarışın ve beyaz tenli olmalarıdır. İslam ansiklopedisinden alınan bilgiye Kıpcaklar başka milletlerce şu şekilde anılmaktadır:
Bizanslılar ve Latinler "Kumanos, Cumanus, Komani".
Ruslar "Polovets Kıpcaki" (Ferganskiye),
Almanlar ve diğer Batılı milletler "Falben, Valani, Pallidi",
Ermeniler "Khartes",
Macarlar "Kun"
İslam kaynaklarında "Kıbcak, Kıbşak, Kıfcak",
Gurcu kaynaklarında "Kifşak, Hifşah"Kıpcak adı ilk kez Rus kaynaklarında gecmektedir. Bu kaynakta Kıpcakların soyları Turkmenlere, Pecenek ve Uz (Oğuz) kavimlerine dayandırılmaktadır.
Evvela, Codex ’ten bahsetmeden once kısaca Kıpcaklardan ve onların dilinden bahsetmek gerekiyor.
Kıpcaklar
Karadeniz ’in kuzeyinde yaşayan bir Turk boyudur. Kıpcaklar, 1061 yılından itibaren Rus steplerine akın etmeye başladılar.
1061'den itibaren Kıpcaklar, Rus bozkırlarına akınlar yaptılar ve Rusya ’nın buyuk bir coğunluğunu ele gecirdiler. 1078 yılında da Bizans ’a baş kaldıran Pecenekler ile birleşerek Edirne ’yi kuşatmaya başladılar. Bu tarihlerden itibaren sırası ile 1083 – 1096 ve akabinde 1109 -1114 tarihleri arasında duzenli ve yıpratıcı bir şekilde Bizans ’a akınlarda bulundular.
Yine İslam ansiklopedisinden aldığım bilgiye gore “HÂkimiyetlerini, OSO'lerde Don- Dinyestr havzaları başta olmak uzere Balkaş golu ile Talas yoresinden Tuna ağzına kadar” yaydılar.
Bahsedilen Kuman – Kıpcak sahası Doğu Avrupa ve Batı Sibirya bozkır bolgelerinin tamamını kapsamaktadır. Bu zamanlardan itibaren bahsedilen bolgeler Deşt-i Kıpcak sahası olarak İslamî kaynaklarda anılmaya başlanmıştır. Deşt, kelime anlamıyla “Col, bozkır, step” anlamındadır; tamlamanın anlamı “Kıpcak Bozkırı” ’dır.
Kıpcak Dili
Gokturklerin bir kolu olan Kıpcakların dili de Turkcedir. Kaynaklara gore “Kıpcak Turkcesi, Kıpcak kavim adının ilk gectiği yer, İl itmiş (İltemiş) Bilge Kağan'ın ( 747-759) mezarının bir parcası olduğu tahmin edilen Şine Usu yazıtındaki "turuk kıbcak elig yıl olurmış"” ibaresidir.
Kıpcaklar, Oğuz gurubuna mensuptur bu bakımdan dilleri de Oğuz Turkcesini hatta Orhun Turkcesi ile benzerlik gostermektedir. Orneğin Orhun yazıtlarında da “turuk” ibaresi Turk anlamında kullanılmış burada da…
Deşt-i Kıpcak bolgesinden kalan biricik ve en kıymetli eser Codex Cumanicus adlı derleme bir sozluktur. Bunun yazımı bazı yerlerde Kodex Kumanicus olarak da gecer.
[h=2]Codex Cumanicus[/h]Kıpcaklar ve Kıpcak dili gezintisinden sonra gelelim asıl meseleye: Codex Cumanicus neden bu kadar onemli? Kimler tarafında yazılmış? İsmi neden Latince?
En baştan başlıyorum
Codex Cumanicus nedir derseniz…
Codex Cumanicus bir sozluktur. Deşt-i Kıpcak bolgesine gelen misyoner rahipler, bu ırkın dilini anlamak icin bir sozluğe ihtiyac duymuşlardır ve Codex Cumanicus ortaya cıkarılmıştır. Aslen anonim bir yapıttır ve tahminlere gore daha doğrusu eserde yakalanan ipuclarına gore İtalyan tuccarlar ve Fransisken tarikatına bağlı Alman rahipler tarafından yazılmıştır. Yani karşımızda iki ayrı yazım tarzı hatta iki ayrı dil var.
Codex Cumanicus bir…
Codex Cumanicus bir derleme sozluğudur yani halk ağzını yansıtır. Haklı olarak bu misyonerler halka hitap ettikleri icin halk diline ihtiyac duymuşlardır ki aslında Codex ’i bu kadar değerli kılan da budur. Şoyle duşunelim; Turkoloji dunyasındaki butun eserler standart dil ile yazılmaktadır. Standart dil ya da edebi dil donuktur, kalıplaşmıştır ama halk dili hareketlidir. Dilin kalbi burada atar. Halkın nasıl konuştuğu o donemin imlası kadar onemlidir ki bize bu tur bilgileri veren eseler gercekten oldukca sınırlıdır. Turk dunyası icin bu konuda bir Divanu Lûgat-it-Turk bir de Codex vardır.
Codex Cumanicus yazılış tarihi de…
Codex Cumanicus ’un yazılış tarihi eserin icinde yazmaz. Bu bakımdan araştırmacıların farklı goruşleri vardır ki bu goruşlerden en akla yatkını dil tasnifleri ile tanıdığımız Samoylovic ’ten gelir. Samoylovic ’e gore Codex Cumanicus 1294 yılında yazılmıştır. Lakin bu goruşe katılan ya da bu goruşun kat be kat altında veya ustunde tarih veren başka araştırmacılar da vardır. Yani bu eserin nerde ve ne zaman yazıldığı belli değildir.
Codex Cumanicus ’un alfabesi…
Bu konu oldukca onemlidir cunku bu eserin alfabe sistemi, gunumuzde bile oldukca fazla dile gelmektedir.
Codex Cumanicus, Latin alfabesinin Gotik tarzı ile yazılmıştır. Latin alfabesi ile yazdığı icin de Turkcedeki tum sesli harfleri vermektedir. Codex, Latin alfabesi ile yazılan ilk eser olma babında Turkcenin zenginliğini gosteren biricik eserdir cunku o zamana kadar Turkler, unluleri Latin alfabesi kadar net gosteren bir alfabe kullanmamıştır. (Uygurlar, tum seslik değerleri gosteren bir alfabe kullanmışlardır ama bu seslik değerlerin eser hali cok azdır ki bu bakımdan Codex kadar kayda değer değildir.)
Eğer Codex Cumanicus olmasaydı…
Eğer Codex Cumanicus olmasaydı Turkcenin sekiz adet unlusunun var olduğunu daha doğrusu Turkcenin unlu sistemine dayalı bir dil olduğunu bilemezdik. Ne yazık ki ne Osmanlı Turkcesi ne de Eski Anadolu Turkcesi ve hatta Orta Asya ’da kullanılan Harezm, Karahanlı Turkceleri halk dilini ya da Turkcenin unlu sistemini Codex ’in alfabesi kadar ayrıntılı vermediler.
Bu eser, Turkcenin ses yapısına en uygun olan alfabe sisteminin Latin alfabesi olduğunun en buyuk kanıtıdır.
Codex Cumanicus ’in yapısı
Codex Cumanicus tek cilt ama bu ciltte var olan iki defter halindedir. Birinci defter İtalyanlar ikinci defter Almanlar tarafından yazılmıştır ve bu bolumlerde ait oldukları ırkın adı ile anılmaktadır:
İtalyan bolumu
Alman bolumuBu iki bolum arasından yazım ve imla acısından gozle gorulur farklılıklar vardır. Bu defterlerin yazım sırası yukarıda gorulduğu gibidir.
1. İtalyan bolumu
İtalyan kısmın iki ayrı sozlukten oluşmaktadır. Bu sozluklerden birisi alfabe sırasına diğeri ise konularına gore sıralanmıştır. Oldukca duzenli olduğu bilinen İtalyan bolumundeki sozcukler Latince, Farsca ve Kıpcakca olarak uc sutun halindedir. Genelde Turkoloji İtalyan kısmından yararlanır cunku hata şansı oldukca duşuktur.
2. Alman bolumu
İtalyan kısmına gore oldukca karışıktır. Almanca – Kıpcakca ve Latince – Kıpcakca olarak duzensiz bir bicimde sıralanmış sozcukler vardır. Bu bolumun onemi ise tanıklarda cıkar. Almanlar Kıpcak halk edebiyatı yani sozlu edebiyat urunlerini de derlemişlerdir. Yani Alman bolumunde o donemde Kıpcaklara ait bilmeceler, ninniler, atasozleri ve dinsel metinler vardır.
Codex Cumanicus ilk kez…
Tarihi acıdan bu kadar oneme mazhar olan bu eser, 1828 yılında Klaproth tarafından bilim dunyasına tanıtılmıştır. Yapıt son olarak K.Gronbeck tarafından iki cilt olarak 1942 yılında yayınlanmıştır.
Codex Cumanicus ’un tek…
Codex Cumanicus ’un tek nushası vardır o da Venedik ’ye bulunur. Venedik ’in Saint Marcus kutuphanesinde var olan bu biricik nusha şair Petrarque ’ya ait olduğu icin Codex de Petrarque olarak da bilinir. Bugun yararlanılan butun tıpkı basımlar, Venedik nushasına dayanır.
Eser hakkında daha ayrıntılı bilgi icin Atilla Ozkırımlı ’nın Turk Edebiyatı Ansiklopedisi ’ne ayrıca Ahmet Caferoğlu ’nun Turk Dili Tarihi Notları adlı eserinin III. Cildinin 138 ile 160. sayfalarına bakabilirsiniz.
Codex Cumanicus ’tan Sozcukler
Ucmak: Cennet (Bu sozcuk Harezm Turkcesi doneminde Uşmah olarak kullanılıyordu)
Tamuk: Cehennem (Bugun halen Anadolu ağızlarında cehennem anlamında kullanılmaktadır)
Ulu kun: Bayram gunu, ulu gun
Korklu: Guzel (Eski Turkce doneminde bu sozcuk vardı; “Gorulmeye değer, gozle bakılacak kadar iyi” anlamlarında kullanılmaktaydı)
Otacı: Hekim (Sonucta ilaclar otlardan yapılmaktadır; ayrıca Anadolu ağızlarında hala Otacı kelimesi kullanılmaktadır)
Yargucı: Yargıc, yargı veren
Karangu: Karanlık
Ozden: Asil
Bazargan: Tuccar (Aslen Farscadır. O donemde bu kadar yoğun bir Fars etkisin gorulmesi İslamiyet ’in Farslardan bize geldiğinin en buyuk kanıtıdır aslında. “Bazar” bizim bildiğimiz “Pazar” anlamındadır; “-GAN” eski ise “Yerleşen, yerleşmiş anlamındadır. Kelimenin tam anlamı “Pazarda olan, Pazar edinen” ’dir.)
Bizanslılar ve Latinler "Kumanos, Cumanus, Komani".
Ruslar "Polovets Kıpcaki" (Ferganskiye),
Almanlar ve diğer Batılı milletler "Falben, Valani, Pallidi",
Ermeniler "Khartes",
Macarlar "Kun"
İslam kaynaklarında "Kıbcak, Kıbşak, Kıfcak",
Gurcu kaynaklarında "Kifşak, Hifşah"Kıpcak adı ilk kez Rus kaynaklarında gecmektedir. Bu kaynakta Kıpcakların soyları Turkmenlere, Pecenek ve Uz (Oğuz) kavimlerine dayandırılmaktadır.
Evvela, Codex ’ten bahsetmeden once kısaca Kıpcaklardan ve onların dilinden bahsetmek gerekiyor.
Kıpcaklar
Karadeniz ’in kuzeyinde yaşayan bir Turk boyudur. Kıpcaklar, 1061 yılından itibaren Rus steplerine akın etmeye başladılar.
1061'den itibaren Kıpcaklar, Rus bozkırlarına akınlar yaptılar ve Rusya ’nın buyuk bir coğunluğunu ele gecirdiler. 1078 yılında da Bizans ’a baş kaldıran Pecenekler ile birleşerek Edirne ’yi kuşatmaya başladılar. Bu tarihlerden itibaren sırası ile 1083 – 1096 ve akabinde 1109 -1114 tarihleri arasında duzenli ve yıpratıcı bir şekilde Bizans ’a akınlarda bulundular.
Yine İslam ansiklopedisinden aldığım bilgiye gore “HÂkimiyetlerini, OSO'lerde Don- Dinyestr havzaları başta olmak uzere Balkaş golu ile Talas yoresinden Tuna ağzına kadar” yaydılar.
Bahsedilen Kuman – Kıpcak sahası Doğu Avrupa ve Batı Sibirya bozkır bolgelerinin tamamını kapsamaktadır. Bu zamanlardan itibaren bahsedilen bolgeler Deşt-i Kıpcak sahası olarak İslamî kaynaklarda anılmaya başlanmıştır. Deşt, kelime anlamıyla “Col, bozkır, step” anlamındadır; tamlamanın anlamı “Kıpcak Bozkırı” ’dır.
Kıpcak Dili
Gokturklerin bir kolu olan Kıpcakların dili de Turkcedir. Kaynaklara gore “Kıpcak Turkcesi, Kıpcak kavim adının ilk gectiği yer, İl itmiş (İltemiş) Bilge Kağan'ın ( 747-759) mezarının bir parcası olduğu tahmin edilen Şine Usu yazıtındaki "turuk kıbcak elig yıl olurmış"” ibaresidir.
Kıpcaklar, Oğuz gurubuna mensuptur bu bakımdan dilleri de Oğuz Turkcesini hatta Orhun Turkcesi ile benzerlik gostermektedir. Orneğin Orhun yazıtlarında da “turuk” ibaresi Turk anlamında kullanılmış burada da…
Deşt-i Kıpcak bolgesinden kalan biricik ve en kıymetli eser Codex Cumanicus adlı derleme bir sozluktur. Bunun yazımı bazı yerlerde Kodex Kumanicus olarak da gecer.
[h=2]Codex Cumanicus[/h]Kıpcaklar ve Kıpcak dili gezintisinden sonra gelelim asıl meseleye: Codex Cumanicus neden bu kadar onemli? Kimler tarafında yazılmış? İsmi neden Latince?
En baştan başlıyorum
Codex Cumanicus nedir derseniz…
Codex Cumanicus bir sozluktur. Deşt-i Kıpcak bolgesine gelen misyoner rahipler, bu ırkın dilini anlamak icin bir sozluğe ihtiyac duymuşlardır ve Codex Cumanicus ortaya cıkarılmıştır. Aslen anonim bir yapıttır ve tahminlere gore daha doğrusu eserde yakalanan ipuclarına gore İtalyan tuccarlar ve Fransisken tarikatına bağlı Alman rahipler tarafından yazılmıştır. Yani karşımızda iki ayrı yazım tarzı hatta iki ayrı dil var.
Codex Cumanicus bir…
Codex Cumanicus bir derleme sozluğudur yani halk ağzını yansıtır. Haklı olarak bu misyonerler halka hitap ettikleri icin halk diline ihtiyac duymuşlardır ki aslında Codex ’i bu kadar değerli kılan da budur. Şoyle duşunelim; Turkoloji dunyasındaki butun eserler standart dil ile yazılmaktadır. Standart dil ya da edebi dil donuktur, kalıplaşmıştır ama halk dili hareketlidir. Dilin kalbi burada atar. Halkın nasıl konuştuğu o donemin imlası kadar onemlidir ki bize bu tur bilgileri veren eseler gercekten oldukca sınırlıdır. Turk dunyası icin bu konuda bir Divanu Lûgat-it-Turk bir de Codex vardır.
Codex Cumanicus yazılış tarihi de…
Codex Cumanicus ’un yazılış tarihi eserin icinde yazmaz. Bu bakımdan araştırmacıların farklı goruşleri vardır ki bu goruşlerden en akla yatkını dil tasnifleri ile tanıdığımız Samoylovic ’ten gelir. Samoylovic ’e gore Codex Cumanicus 1294 yılında yazılmıştır. Lakin bu goruşe katılan ya da bu goruşun kat be kat altında veya ustunde tarih veren başka araştırmacılar da vardır. Yani bu eserin nerde ve ne zaman yazıldığı belli değildir.
Codex Cumanicus ’un alfabesi…
Bu konu oldukca onemlidir cunku bu eserin alfabe sistemi, gunumuzde bile oldukca fazla dile gelmektedir.
Codex Cumanicus, Latin alfabesinin Gotik tarzı ile yazılmıştır. Latin alfabesi ile yazdığı icin de Turkcedeki tum sesli harfleri vermektedir. Codex, Latin alfabesi ile yazılan ilk eser olma babında Turkcenin zenginliğini gosteren biricik eserdir cunku o zamana kadar Turkler, unluleri Latin alfabesi kadar net gosteren bir alfabe kullanmamıştır. (Uygurlar, tum seslik değerleri gosteren bir alfabe kullanmışlardır ama bu seslik değerlerin eser hali cok azdır ki bu bakımdan Codex kadar kayda değer değildir.)
Eğer Codex Cumanicus olmasaydı…
Eğer Codex Cumanicus olmasaydı Turkcenin sekiz adet unlusunun var olduğunu daha doğrusu Turkcenin unlu sistemine dayalı bir dil olduğunu bilemezdik. Ne yazık ki ne Osmanlı Turkcesi ne de Eski Anadolu Turkcesi ve hatta Orta Asya ’da kullanılan Harezm, Karahanlı Turkceleri halk dilini ya da Turkcenin unlu sistemini Codex ’in alfabesi kadar ayrıntılı vermediler.
Bu eser, Turkcenin ses yapısına en uygun olan alfabe sisteminin Latin alfabesi olduğunun en buyuk kanıtıdır.
Codex Cumanicus ’in yapısı
Codex Cumanicus tek cilt ama bu ciltte var olan iki defter halindedir. Birinci defter İtalyanlar ikinci defter Almanlar tarafından yazılmıştır ve bu bolumlerde ait oldukları ırkın adı ile anılmaktadır:
İtalyan bolumu
Alman bolumuBu iki bolum arasından yazım ve imla acısından gozle gorulur farklılıklar vardır. Bu defterlerin yazım sırası yukarıda gorulduğu gibidir.
1. İtalyan bolumu
İtalyan kısmın iki ayrı sozlukten oluşmaktadır. Bu sozluklerden birisi alfabe sırasına diğeri ise konularına gore sıralanmıştır. Oldukca duzenli olduğu bilinen İtalyan bolumundeki sozcukler Latince, Farsca ve Kıpcakca olarak uc sutun halindedir. Genelde Turkoloji İtalyan kısmından yararlanır cunku hata şansı oldukca duşuktur.
2. Alman bolumu
İtalyan kısmına gore oldukca karışıktır. Almanca – Kıpcakca ve Latince – Kıpcakca olarak duzensiz bir bicimde sıralanmış sozcukler vardır. Bu bolumun onemi ise tanıklarda cıkar. Almanlar Kıpcak halk edebiyatı yani sozlu edebiyat urunlerini de derlemişlerdir. Yani Alman bolumunde o donemde Kıpcaklara ait bilmeceler, ninniler, atasozleri ve dinsel metinler vardır.
Codex Cumanicus ilk kez…
Tarihi acıdan bu kadar oneme mazhar olan bu eser, 1828 yılında Klaproth tarafından bilim dunyasına tanıtılmıştır. Yapıt son olarak K.Gronbeck tarafından iki cilt olarak 1942 yılında yayınlanmıştır.
Codex Cumanicus ’un tek…
Codex Cumanicus ’un tek nushası vardır o da Venedik ’ye bulunur. Venedik ’in Saint Marcus kutuphanesinde var olan bu biricik nusha şair Petrarque ’ya ait olduğu icin Codex de Petrarque olarak da bilinir. Bugun yararlanılan butun tıpkı basımlar, Venedik nushasına dayanır.
Eser hakkında daha ayrıntılı bilgi icin Atilla Ozkırımlı ’nın Turk Edebiyatı Ansiklopedisi ’ne ayrıca Ahmet Caferoğlu ’nun Turk Dili Tarihi Notları adlı eserinin III. Cildinin 138 ile 160. sayfalarına bakabilirsiniz.
Codex Cumanicus ’tan Sozcukler
Ucmak: Cennet (Bu sozcuk Harezm Turkcesi doneminde Uşmah olarak kullanılıyordu)
Tamuk: Cehennem (Bugun halen Anadolu ağızlarında cehennem anlamında kullanılmaktadır)
Ulu kun: Bayram gunu, ulu gun
Korklu: Guzel (Eski Turkce doneminde bu sozcuk vardı; “Gorulmeye değer, gozle bakılacak kadar iyi” anlamlarında kullanılmaktaydı)
Otacı: Hekim (Sonucta ilaclar otlardan yapılmaktadır; ayrıca Anadolu ağızlarında hala Otacı kelimesi kullanılmaktadır)
Yargucı: Yargıc, yargı veren
Karangu: Karanlık
Ozden: Asil
Bazargan: Tuccar (Aslen Farscadır. O donemde bu kadar yoğun bir Fars etkisin gorulmesi İslamiyet ’in Farslardan bize geldiğinin en buyuk kanıtıdır aslında. “Bazar” bizim bildiğimiz “Pazar” anlamındadır; “-GAN” eski ise “Yerleşen, yerleşmiş anlamındadır. Kelimenin tam anlamı “Pazarda olan, Pazar edinen” ’dir.)