Ahmet Mithat Efendi'nin en bilinen eserlerinden olan Felatun Bey ile Rakım Efendi romanının geniş bir ozetini yaptık.
Tanzimat donemi yazarlarından olan Ahmet Mithat Efendi, yaşadığı donemde verdiği, coğu roman, 200 ’un uzerinde eser ile Turk edebiyatında “Yazı Makinesi” olarak anılır. Yazdığı romanların fazla olmasının yanı sıra yaşadığı donemde roman turunun tam oturmamış bir tur olması ve sanat yapmak icin değil halkı eğitmek icin yazması Ahmet Mithat Efendi ’nin eserlerinin sanatsal yonden zayıf urunler olmasının başlıca sebepleridir. Felatun Bey ile Rakım Efendi, Hasan Mellah, Huseyin Fellah, Paris ’te Bir Turk romanların yazarı olan Ahmet Efendi ’nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri hakkında daha ayrıntılı bilgi icin “Ahmet Mithat Efendi ’nin Edebi Kişiliği” başlıklı yazıya goz gezdirebilirsiniz. Biz bu yazımızda Ahmet Mithat Efendi ’nin Felatun Bey ile Rakım Efendi romanının geniş ozetini yapacağız.
Felatun Bey ile Rakım Efendi Romanının Konusu
Giyimine cok onem veren, baba parası ile yaşamaya alışmış Felatun Bey ile ailesini kucuk yaşta kaybetmiş, yoksulluk icinde buyurken bir yandan da kendini geliştirmeye calışan, azimli, calışkan biri olan Rakım Efendi ’nin hayatını anlatır.
[h=2]Felatun Bey ile Rakım Efendi Romanının Ozeti [/h]Mustafa Meraki Efendi, dış gorunuşune cok fazla onem veren zengin biridir. Avrupai yaşamı benimser. Ancak bu istek bile sadece gosterişten ibarettir. Mustafa Meraki Efendi ’nin bir oğlu ve bir kızı vardır ve bu cocuklarını da kendi gibi yetiştirir. Cocuklarının dış gorunuşlerinin duzgun olması icin hicbir masraftan kacınmaz. Cocuklarının dış gorunuşlerine verdiği onemi, eğitimleri hususunda gostermez. Bu şekilde yetişen Mihriban ve Felatun Bey ’de babalarından farklı olamazdı. İkisi de dış gorunuşlerine onem veren gerisini onemsemeyen kişiler haline gelirler. Felatun Bey, babasının ayarladığı kalemdarlık işinde calışıyor gozukse de kalemdarlığa hic uğramazdı. Babasının verdiği cep harclığı halihazırda kalemdarlık maaşından fazladır. Felatun Bey ’de calışmamak icin turlu bahaneler uydurur ki bu bahanelerin coğu eğlencelerde vakit gecirmektir.
Rakım Efendi, kalaslık yapan fakir bir babanın oğludur. Cocuk yaşta once babasını daha sonrada annesini kaybeder. Rakım Efendi ’nin sorumluluğunu Arap dadısı Fedayi ustlenir. Rakım icin elinden ne iş geliyorsa yapar. Rakım Efendi ’de boşa vakit gecirmez ve kendini geliştirmek icin ne gerekiyorsa yapar. 20 yaşına gelene kadar yoksul bir hayat surer. Okulunu bitirdikten sonra devlet dairesinde kalemdar olarak calışır. Ancak buradan kazandığı para cok azdır. Hic ummadık bir zamanda bir iş gelir. Rakım Efendi ’nin Fransızca bildiğini duyan bir matbaacı Rakım Efendi ’ye Fransızca bir kitabı cevirmesi icin 20 altın teklif eder. Rakım Efendi bu iş icin kendine pek guvenemese de 12 gun gibi bir surede ceviriyi tamamlar. Kazandığı 20 altın ile ne yapacağını bilemez. Rakım Efendi hayatı boyunca bu kadar parayı hic bir arada gormemiştir. Kazandığı 20 altını doğruca dadısına goturur. Dadısı elinde 20 altın olan Rakım Efendi ile gurur duyar ve ikisi birlikte ağlaşırlar. Bu 20 altından sonra Rakım Efendi ’nin işleri hep yolunda gider. Yabancı dil biliyor olması onun bircok yerden iş teklifi almasını sağlar. Bircok mektup, belge, kitap vb. yazıların cevirisi icin Rakım Efendi tercih edilir. Yabancı dil bilmesinin yanı sıra duzgun ve guvenilir kişiliğinin de bu durumda etkisi buyuktur. İşleri duzene girince ilk iş olarak babadan kalma eski evini tamir ettirir. Gece gunduz calışıyor olması sayesinde cebinden hic parası eksik olmayan Rakım Efendi, dadısının butun ısrarlarına rağmen evlenmek istemediğini dile getirir. Dadısı da yalnızlığından dem vurarak evde bir arkadaş olmasını ister. Bu durumda Rakım Efendi eve bir cariye almaya karar verir. Dadı Fedai tanıdık esircilerden Arap cariye sipariş etse de gelenleri hic beğenmez.
Rakım Efendi bir gun yolda yururken bir kız gorur. Kızın girdiği evin kapısını calarak esir olduğunu duşunduğu kızın fiyatını sorar. Esirci Cerkez kız icin 100 altın ister. Rakım Efendi ’nin sadece 80 altını vardır. Esirci ile pazarlık etse de kuruş indiremez. Esirciye 20 altını daha sonra vermek uzere senet imzalamayı teklif eder. Kızda sarılık belirtileri ortaya cıktığı icin esirci, Rakım Efendi ’nin teklifini hemen kabul eder. Arap cariye isteyen dadısına ne soyleyeceğini bilemeyen Rakım Efendi, kız ile eve gider. Dadı Fedayi, Rakım Efendi ’nin duşunduğunun aksine Cerkez kızı cok beğenir. Dadı Fedayi yeni kıza Canan adını koyar. Canan, eve bereketi ile gelir. Rakım Efendi ’nin işleri daha da artar. Ancak Canan bir sure sonra hastalanır. Canan ’ı kontrole gelen doktor istirahat etmesi gerektiğini soyler. Canan kısa surede iyileşir.
Yakın zamanda İstanbul ’a bir İngiliz aile taşınır. İstanbul ’a yerleşen Ziklas ailesi, Rakım Efendi ’ye bir arkadaşı aracılığı ile iş teklif ederler. Hicbir işten kacmayan Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile goruşmek icin Ziklas ailesinin evlerine doğru yola koyulur. Ne iş yapacağını evde oğrenecek olan Rakım Efendi evde Mister ve Misters Ziklas ile taşınır. Rakım Efendi ’ye verilecek olan iş Ziklas ailesinin Can ve Margrit adında iki kızına ders vermektir. İlk derste sadece alfabe oğreten Rakım Efendi, kendi evinde de Canan ’a ders vermeye başlar.
İkinci ders icin Ziklas ailesinin evine gittiğinde Felatun Bey ile karşılaşır. Eskiden birbirlerini tanıyan Rakım Efendi ve Felatun Bey ayakustu sohbet ederler. Bilgiclik taslamak isteyen Felatun Bey, Rakım Efendi ’nin kızlara oğrettiği şeyler hakkında atıp tutmaya calışsa da cahilliği hemen ortaya cıkar. Rakım Efendi, Felatun Bey ’in bu davranışına rağmen yine de Felatun Bey ’in cahilliğini yuzune vurmamak icin elinden geleni yapar. Felatun Bey koşkten ayrıldıktan sonra Rakım Efendi de derslere başlar ve Felatun Bey hakkında tek kelime etmez.
Rakım Efendi ders sonrası doğruca evine gider. Canan ’ı evde goremez. Dadısına sorsa da net bir cevap alamaz. Dadısını biraz sıkıştırınca her şeyi oğrenir. Canan komşunun cariyeleri ile birlikte piyano dersi gormektedir. Ancak Rakım Efendi kızar diye bunu saklamışlardır. Gercektende Rakım Efendi bu duruma cok sinirlenir. Canan ’ın terbiyesinin bozulmasından korkmaktadır. Ne kadar kızsa da Canan ’ı kırmak istemez. Canan ’a hem piyano alacağını hem de hoca tutacağına soz verir. Rakım Efendi ’nin maddi durumu verdiği sozu geciktirmektedir. Piyano alabilse bile hoca tutmak cok masraflıdır.
Beyoğlu ’nda Fransız bir dostunu ziyaret ettiği bir gun evdeki hanımlar piyano calmaya başlayınca verdiği soz aklına gelen Rakım Efendi kederlenir. Yanındaki dostları bu durumu fark edip nedenini sorunca her şeyi anlatır. Piyanoyu calan kadın yerinden kalkarak Canan ’a ders veren hocanın kendisi olduğunu soyler. Canan ’ın en başarılı oğrencisi olduğunu soyleyerek ona ders vermek istediğini soyler. Rakım Efendi ’den ders ucreti yerine dostluğunu ve sohbetini ister. Duruma cok sevinen Rakım Efendi, durumu seve seve kabul eder. Ancak Yozefino adındaki piyano hocasının bir şartı daha vardır. O da kaliteli bir piyano almasıdır. Muzik aletlerinden hic anlamayan Rakım Efendi, Yozefino ile beraber giderek Yozefino ’nun sectiği piyanoyu satın alır ve eve yollatır. Canan, Rakım Efendi ’nin surprizine cok sevinir.
Kış mevsimi geldiğinden Rakım Efendi, İngiliz kızlarının saatlerinde değişiklik yapar. Mister Ziklas ’ın uzun suredir devam eden ısrarları karşısında akşam yemeği davetini kabul eder. Ziklas ailesine yemeğe gittiği bir akşam yolda Felatun Bey ile karşılaşır. Felatun Bey ’in ustu başı berbat bir haldedir. Rakım Efendi durumu sorduğunda da ustune mayonez dokulduğunu soyler. Biraz daha sohbet ettikten sonra yollarına devam ederler. Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile yemeğe oturduğunda Mister Ziklas hizmetciden mayonez ister ama hizmetci mayonezin dokulduğunu soyleyince Rakım Efendi bir şeylerden şuphelense de bu konudan hic soz etmez.
Başka bir gun Can ve Margrit, Rakım Efendi ’ye bir mektup yazarak eve davet ederler. Sebep olarak da akşam Felatun Bey ’in davetli olduğunu ve yalnız kalmak istemediklerini soylerler. Rakım Efendi, ilk olarak daha once soz verdiği Yozefino ’nun evine uğrar. Biraz alkol aldıktan sonra yakınlaşan Rakım Efendi ve Yozefino ayrılmadan once sevişirler. Ayrılırken de aralarında gecenlerin sır olarak kalacağına soz verirler. Rakım efendi Yozefino ’dan ayrıldıktan sonra Ziklasların evine gider. Evin kapısı acılır acılmaz hizmetci tarafından kucaklanan Rakım Efendi neye uğradığını şaşırır. Hizmetci:
“Zalim, ne gec kaldın? Gozlerim yollarda kaldı, bu akşam da mayonezi ustune başına dokecek misin?”
diyince Rakım Efendi her şeyi anlar.
Rakım Efendi hizmetciyi konuşturarak her şeyi oğrenir. İşin aslı ise şoyledir: Felatun Bey ’de o akşam Ziklas ailesine davetlidir. Biraz erken gelerek evin hizmetcisi ile kırıştırmaya başlar. Ancak masadaki mayonezi ustune dokulur. Hal boyle olunca da kimseye gorunmeden evden uzaklaşır.
Rakım Efendi başka bir gun ders vermeye geldiğinde Felatun Bey ’den bahsedince Mister Ziklas cok sinirlenir ve Felatun Bey ’in adının anılmamasını ister. Rakım Efendi, nezaketen sussa da cok merak ettiği bu konuyu kızlardan oğrenir. Durum şoyledir. Başka bir gun Felatun Bey yine Ziklasların evinde karanlık koridorda hizmetci sanarak evin hanımını kucaklayarak
“A tatlım! Mayonezi bir daha ustume dokecek misin? Az kalmıştı ki beni Rakım ve diğer konuklar huzurunda rezil edecektin
diyince her şey ortaya cıkmış. Evin hanımı sinirlenerek Felatun Bey ’i ve hizmetciyi evden kovmuş.
Rakım Efendi ’nin Yozefino ’nun evinde olduğu bir gun Yozefino, Canan ’a alıcı olduğunu soyler. Canan icin 1500 altın teklif ettiklerini de ekler. Rakım Efendi bu kararı Canan ’ın vermesi gerektiğini soyleyerek konuyu kapatır. Akşam eve gittiğinde durumu Canan ’a anlatır. Canan, Rakım Efendi ’nin yanında kalmak istediğini soyler.
Felatun Bey ’in babası Mustafa Meraki Efendi vefat eder. Butun varlığı kızı ve oğlu arasında paylaşılır. Buyuk bir servetin mirascısı olan Felatun Bey, musrifliği iyice arttırır. Polini adında bir tiyatro oyuncusuna aşık olur. Polini adındaki bu kadın Felatun Bey ’in daha cok harcamasına ve kumara alışmasına sebep olur. Rakım Efendi, Felatun Bey ’i dost olarak gorduğu icin uyarmaya calışsa da Felatun Bey, Rakım Efendinin kendisini kıskandığını duşunerek Rakım Efendi ’nin sozlerini dikkate almaz.
Rakım Efendi ’nin hayatı duzene girmiş ve her şey guzel bir şekilde ilerler. Canan ile iyice yakınlaşan Rakım Efendi Yozefino ile de ilişkisine devam eder. Hatta hep birlikte gezmelere giderler. Ziklas ailesi ile de iyice yakınlaşan Rakım Efendi, kendi evinde Ziklas ailesi icin alaturka bir eğlence tertip eder. Bu eğlencede Can ve Margrit Canan ’ı cok kıskanır.
Mister Ziklas ’ın buyuk kızı Can da Rakım Efendi ’yi sevmektedir. İcinde sakladığı bu sevgi Can ’ın hastalanmasına ve yatağa duşmesine sebep olur. Gelen doktor Can ’ın hastalığının sebebini bir turlu cozemez. Bu hastalığın sebebinin aşk olduğunu fark edince bir test yapar ve bu testin sonucunda Can ’ın Rakım Efendi ’ye aşık olduğunu anlar. Durumu Mister Ziklas ’a anlatır. Mister Ziklas kızının iyileşmesi icin Rakım Efendi ’den kızı ile evlenmesini ister. Ancak Rakım Efendi Canan ile evli olduğu yalanını soyleyerek teklifi geri cevirir. Mister Ziklas servetinin yarısını teklif etse de Rakım Efendi ’yi ikna edemez. Doktor Rakım Efendi ’den en azından Can ’a yalan soylemesini ve hastalığı atlatana kadar idare etmesini ister. Rakım Efendi bu teklifi kabul etse de yatakta yatmakta olan Can ’ı kandıramazlar. Rakım Efendi evde daha fazla durmak istemez ve oradan ayrılır. Kendini diğer işlerine verir. Canan, Dadı Fedayi ve Yozefino ile guzel vakitler gecirir.
Mister Ziklas, kucuk kızı Margrit ’in de aynı hastalığa duşmesinden korktuğu icin kızını İskenduran ’a gidecek olan bir gemiye bindirir. Margrit ’i yolcu etmeye Rakım Efendi de gelir. Margrit ile vedalaştığı sırada Margrit, Rakım Efendi ’ye kendi aşkını itiraf eder. Eğer ablası daha once soylememiş olsa kendinin de aynı hastalığa yakalanabileceğini soyler. Rakım Efendi, Margrit ’in yanından ayrıldıktan sonra aynı gemide Felatun Bey ile karşılaşır.
Felatun Bey, butun servetini tuketmiştir. Polini denilen kadın, onu kumar oynamaya teşvik ederek daha cok kaybetmesini sağlamış ve kazanan kişiler ile parayı boluşmuştur. Hic parası kalmayan Felatun Bey, bir dostu sayesinde Cezayir ’deki eyaletlerden birine kaymakam olarak atanır. Gemiye de Cezayir ’e gitmek icin biner. Felatun Bey gec de olsa akıllanmıştır. Artık hayatını daha aklında biri olarak yaşayacağını soyleyerek Rakım Efendi ’ye veda eder.
Can ’ın olumunu bekleyen ailesi ve doktor beklenmedik bir gelişme ile şaşırır. Can iyileşmeye başlamıştır. Gun gectikce de eski gucunu geri kazanır. Rakım Efendi bu durumdan haberdar olunca cok sevinir. Rakım Efendi ’nin hayatı da gun gectikce daha guzel gitmektedir. Canan ’ı nikahına alır ve kısa sure sonra Dadı Fedayi ’den Canan ’ın hamile olduğunu oğrenir. Bu haberden 6 ay sonra da Yozefino Rakım Efendi ’ye bir erkek evlat verir.
[h=3]Felatun Bey ile Rakım Efendi Romanının Kahramanları[/h]Rakım Efendi: Yoksul bir ailede doğmuş ve kucuk yaşta ailesini kaybeden bir genctir. Calışkan ve iyi ahlaklı olması ile bircok zorluğun ustesinden gelir. Durustluğu ve guvenirliliği sayesinde herkes tarafından sevilen, sayılan biridir.
Felatun Bey: Varlıklı bir ailenin tek erkek cocuğudur. Dış gorunuşune cok fazla onem verir. Alafranga takılmak icin her şeyi yapar. İsminin anlamından yola cıkarak kendini Platon gibi bilgili biri olarak gostermeye calışsa da her zaman rezil olur. Kadınlara duşkunluğu yuzunden babasından kalan tum mirası tuketir. Son bir dostun yardımı ile İstanbul dışında bir memurluğa atanır.
Canan: Rakım Efendi ’nin cok beğenerek aldığı Cerkez cariyedir. Canan cok zeki olduğu icin kendisine verilen tum dersleri hızlıca oğrenir. Fransızca konuşmayı ve piyano calmayı oğrenir. Rakım Efendi ’ye aşıktır.
Dadı Fedayi: Rakım Efendi ’nin dadısıdır. Arap olan Fedayi, anne ve babası olen Rakım Efendi ’yi kendi cocuğu gibi buyutur.
Yozefino: Fransız bir piyano hocasıdır. Rakım Efendi ile Canan ’a piyano dersi vermek vesilesi ile tanışır. Kısa surede Rakım Efendi ile yakınlaşarak birlikte olurlar.
Mister Ziklas: İngiliz bir bey. Uzun zaman calıştıktan sonra rahat yaşayabilmek icin İstanbul ’a taşınır. Kızlarına ders vermesi icin Rakım Efendi ’yi tutar.
Can: Mister Ziklas ’ın buyuk kızıdır. Renkli gozlu, ince belli, kırmızı cehreli bir kızdır. Rakım Efendi ’ye olan aşkı yuzunden yataklara duşer.
Margrit: Mister Ziklas ’ın kucuk kızıdır. Ablasının aynısıdır. Ablası gibi Rakım Efendi ’den hoşlansa da kendine hakim olmayı başarır.
Polini: Tiyatro oyuncusu olan bir kadın. Felatun Bey ile parası icin birlikte olur. Felatun Bey ’i kumara başlatarak onu dolandırır ve butun servetini somurur.