

Toprak kayması, intikÂl ya da toprak aşınması, erozyon ile eş anlamlı kelimelerdir. Dilimize Fransızca ’dan gecen erozyon, Erosion kelimesinden gelmektedir.
Doğada, toprak, bitki ortusu ve su akışı arasında bir denge vardır. Buna doğal denge adı verilir. Doğal denge cercevesinde toprağın dış kuvvetler etkisiyle aşındırılmasına ise doğal erozyon denilmektedir. Doğal erozyonun insan ve cevreye herhangi bir zararı yoktur. Bunun sebebi ise, doğal erozyonda ustten aşınan toprak yerine alttan yeni toprak oluşur ve bu eylem oldukca yavaş gercekleşmektedir. Yani toprak ortusu yenilenerek yerinde kalır.
Yukarıdaki satırlarda bahsettiğimiz doğal denge ne yazık ki insanların yaptığı bazı işlemler nedeniyle bozulur. Dolayısıyla, yavaş yavaş gercekleşecek olan erozyonun suresi kısalır ve toprak ortusu hızlı bir şekilde incelerek zamanla yok olur. Sonrasında ise yuzeye kayalar cıkar. Doğal olmayan bu durum, doğayı ve insanlığı etkileyen olumsuz sonuclara neden olmaktadır.
Toprağın doğal dengesini bozan erozyon yarattığı olumsuz sonuclarla insan sağlığını da dolaylı veya direkt olarak etkiler. Ulkemizin dunyada en cok erozyon gorulen yer olması sebebiyle, bu konuda bir bilinc oluşturması ve onlemlerin alınması gereklidir.
[h=4]Heyelan Nedir? [/h]Heyelan, “toprak kayması” şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak bu tanımdan yola cıkarak heyelan ile erozyonun aynı doğa olayları olduğunu soylemek mumkun değildir. Cunku heyelan; zemini yapay dolu malzemesi ya da kayadan oluşan bir yamacın yercekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareket etmesidir. Erozyon ise yer kabuğunu meydana getiren kayacların, başta akarsular olmak uzere ceşitli etkenlerle yıpratılarak bir yerden başka bir yere taşınmasıdır.
[h=3]Erozyonun Nedenleri Nelerdir? Ulkemizde Erozyonun Oluşmasına Neden Olan Faktorler Nelerdir? [/h]Erozyonun ortaya cıkmasına sebep olan başlıca faktorler şunlardır:
Arazinin Engebeli ve Eğimli Olması: Ulkemiz coğrafi olarak engebeli ve arazi topraklara sahiptir. Sağanak yağışlar sonrası, eğimli arazilerde toprak kolayca aşınır ve supurulur.
Bitki Ortusunun Tahrip Edilmesi: Bitki ortusu genellikle iki şekilde tahrip edilmektedir. Birincisi bilincsizce kesilen ormanlar, ikincisi ise ceşitli sebeplerle ortaya cıkan orman yangınlarıdır. Bu iki sebep, arazilerin cıplak kalmasına neden olur. Bu sebeplerin yanı sıra otlak alanlarda hayvanların fazla otlatılması da doğal dengeyi bozmaktadır.
İklimin Etkisi: Ulkemizin ozellikle ic bolgelerinde gercekleşen sağanak yağışlar sonrasında meydana gelen seller bitki ortusunun zayıf olduğu bolgelerde toprakların supurulmesine sebep olur. Ayrıca dere yataklarının ıslah edilmemesi ve sel taşkınları bolgede erozyonlara neden olmaktadır.
Toprağın ve Ana Kayanın Etkisi: Ana kayanın fiziksel ve kimyasal ozellikleri aşınma konusunda oldukca etkilidir. Dolayısıyla bitki ortusu bakımından kumlu, killi veya zayıf olan yerler yuzey suları tarafından kolaylıkla aşındırılır.
Arazinin Yanlış Kullanılması: Ormanların tahrip edilmesi, ormanlık alanların tarım alanlarına donuşturulmesi, bitki ortusunun zengin olduğu yerlerde hayvanların otlatılması, arazinin eğim yonunde işlenmesi ve anız ortusunun yakılması vb etkenler arazinin doğal dengesini bozar ve erozyona sebep olur.
Heyelan: Heyelanlar da toprak taşınması yaparak erozyona sebep olur. Genellikle cok fazla yağış alan bolgelerde topraktaki nebat ortusu yok olur. Bu durum toprağın yamaclardan kaymasına yol acar.
[h=4]Orman Yangını Nedir? [/h]Ulkemizde ozellikle yaz aylarında ceşitli sebeplerden oturu ortaya cıkan orman yangınları, erozyona neden olan faktorlerin başında gelmektedir. Orman yangını, ormanın tamamen ya da kısmen yakılmasıdır. Doğal veya insani sebeplerle ortaya cıkabilir. Doğal sebepler; yıldırım duşmesi, yanardağ patlaması veya yuksek sıcaklıktır. Sigara veya tarımsal urunler nedeniyle cıkan orman yangınları ise insan kaynaklı yangınlardır. Orman yangınları erozyonun yanı sıra iklim değişikliği ve kuraklık gibi sorunlara sebep olur.
Dikkatsizlik sebebiyle ortaya cıkan orman yangınlarının sebepleri şunlardır:
Guvenlik tedbiri almadan ormanda ateş yakmak.
Ormanlık alanda yakılan ateşi sondurmeden alanı terk etmek.
Mangal icin yakılan ateşi sondurmemek.
Sonmemiş sigara izmariti ya da kibriti yere atmak.
Ormana yakın tarlalarda anız ateşi yakmak.
Cam veya cam kırıklarını ormanda bırakmak.
Tepelik yerlere selvi benzeri uzun ağalar dikmek. Bu tur ağaclar yıldırımı cekerek ormanın yanmasına sebep olabilir.
Ne yazık ki zaman zaman orman icinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek, yabani hayvanları uzaklaştırmak, gelir elde etmek, tarlayı buyutmek veya yeni tarla alanı acmak icin kasıtlı olarak orman yangınları cıkarılmaktadır.
Orman yangınlarından korunmak icin alınacak onlemler şunlardır:
Cam veya cam kırıkları guneş ışığını cimenlere ceker. Bu durumda cimenler tutuşarak alevlenebilir. Ormanda cıkan kucuk bir alev bir anda buyuk bir yangına donuşebilir. Bu nedenle ormanlara cam veya cam kırıkları atılmamalıdır.
Piknik ve mesire alanlarında mangal kulleri mutlaka sondurulmelidir.
Ormanlık alanlarda ateş yakılmamalıdır. Eğer zorunlu bir durumdan oturu ateş yakılacaksa ateşin etrafına taş konulmalıdır.
Halk bu konuda bilinclendirilmelidir.
Herhangi bir yangın gorulduğunde 177 Alo Yangın İhbar Hattı aranmalıdır. [h=3]Erozyon En Cok Nerede Gorulur? [/h]Ulkemizde erozyonun gorulme oranları coğrafi bolgelere gore farklılık gosterir. Tum coğrafi bolgelerde erozyon gorulmekle birlikte, en fazla erozyon İc Anadolu Bolgesi ’nde gorulur. Bu bolgeyi, Guneydoğu Anadolu Bolgesi takip eder.
İc Anadolu Bolgesi ’nde ormanlık alanların tahrip edilmesi, tahrip edilen ormanlık alanların yerine gelişen step bitki ortusunun toprak kaybını onleyememesi, aşırı otlatma ve nadaslı buğday tarımının yapılması erozyonun şiddetli olmasının başlıca sebepleridir. Bununla birlikte, Konya ve Tuz Golu civarında şiddetli ruzgÂr erozyonu gercekleşmektedir. Bu bolgelerde toprağın organik maddeler bakımından fakir olması, yapısının bozuk olması, guney ve guneybatıdan esen ruzgÂrların toprağı kaldırabilecek şiddette olması ve bitki ortusu bakımından zayıf olması erozyonun yuksek şiddette gorulmesine neden olur.
Guneydoğu Anadolu Bolgesi ’nde de aşırı otlatma, eğimli arazilerde tarla acılması, yağışların buyuk bolumunun şiddetli sağanaklar biciminde olması erozyonun etkili olmasına sebep olmaktadır. Guneydoğu Anadolu Bolgesi ’nde ozellikle Siirt, Mardin ve Bitlis'te erozyon hızı oldukca yuksektir.
Akdeniz Bolgesi ’nde Korkuteli, Elmalı ve Antalya korfezinin kuzeyinde, Toros dağlarının yamaclarında tarım alanları acmak amacıyla tahrip edilen orman alanları nedeniyle erozyonun şiddeti artmaktadır. Silifke- Mersin arasında kalan Toros eteklerinde ise orta şiddette toprak erozyonu gorulmektedir. Tarımsal kullanım alanları geniş olmadığından Antalya-Silifke arasında kalan dağlık sahada erozyon gorulmez.
Doğu Anadolu Bolgesi ’nde erozyonun şiddeti bolgelere gore farklılık gostermektedir. Erzincan, Iğdır, Pasinler, Erzurum, Kars ovalarında erozyon sorunu neredeyse yok denebilecek kadar azdır. Bu bolgede de ormanlık alanların tarıma acılması, meralarda yapılan aşırı otlatmalar yine erozyonun başlıca sebeplerindendir. Bununla birlikte buyuk şehirlerin cevresindeki yamaclarda erozyon gorulme oranı orta şiddettedir. Bolgede tum kış boyunca karın toprak yuzeyini kaplaması ve karların erimesinin ardından zeminin otlarla kaplanması erozyon şiddetini azaltan faktorler arasındadır.
Karadeniz Bolgesi ’nde eğimin cok fazla olmasına rağmen, dağların denize bakan yamaclarının yoğun bir bitki ortusu ile kaplı olması erozyon riskini azaltır. Bu bolgede de tarım alanı acmak amacıyla ormanın bazı bolumleri tahrip edilmiş olsa da, bu alanlarda cay ve fındık yetiştirilmesi erozyonu hafifletmektedir. Bununla birlikte, Trabzon ve Samsun gibi buyuk kentlerin cevresinde, mısır ekilen alanlarda ve Karadeniz dağlarının İc Anadolu'ya bakan guney yamaclarında erozyon gorulme oranı oldukca yuksektir.
Ege Bolgesi ’ne gelecek olursak; bu bolgemizde erozyon gorulme oranı cok fazla değildir. Ancak son yıllarda Aydın dağları, Marmaris, Fethiye ilceleri ve Datca yarımadasında cıkarılan yangınlarla orman alanlarının acılması, erozyon sorununu gundeme getirmiştir. Ege ’de toprak erozyonundan cok su erozyonu gorulmektedir. Ozellikle ilkbahar aylarında ortaya cıkan erozyon nedeniyle delta alanları, denize doğru kaymaktadır.
Marmara Bolgesi ’nde erozyonun hafif ve orta şiddete gorulduğu soylenebilir. Trakya bolumune oranla, yerleşme ve sanayinin yuksek olduğu Asya kısmında erozyonun gorulme oranı daha yuksektir. Bu bolgede de, Ege ’de olduğu gibi ağırlıklı olarak su erozyonu gorulur.
[h=3]Erozyonun Sonucları Nelerdir? Erozyon Hangi Sorunlara Sebep Olur? [/h]Erozyon sonrası kayalık ve taşlık araziler ortaya cıkar. Bu bolgelerde tarımsal verimsizlik gorulur.
Uzun sure devam eden erozyonlar, bolgede colleşmeye sebep olur.
Erozyon sonrasında toprakların bir bolumu denizlere, gollere ve barajlara taşınır. Dolayısıyla bir sure sonra barajlar toprakla dolabilir.
Erozyona uğrayan bolgelerde yeşil alanlar azalır. Bu durum havada bulunan oksijen miktarını azaltarak insan sağlığını olumsuz yonde etkiler. [h=3]Erozyon Nasıl Onlenir? Erozyondan Korunma Yolları Nelerdir? [/h]Bitki ortusu korunmalıdır.
Cıplak olan araziler ağaclandırılmalıdır.
Ormanlık alanlar tarıma acılmamalıdır.
Akarsu yatakları ıslah edilmelidir.
Baraj ve gollerdeki su toplama bolgelerinde ağalandırma calışmaları yapılmalıdır.
Araziler eğim doğrultusunda değil, eğime dik olarak surulmelidir.
Eğimli arazilerde taracalar yapılmalıdır.
RuzgÂrın fazla olduğu bolgelerde ruzgÂrın hızını kesecek onlemler alınmalıdır.
Anız ortusu yakılmamalıdır.
Meralar aşırı otlatılmamalıdır. Halk mera hayvancılığı yerine ahır hayvancılığına yonlendirilmelidir.
Urunler nobetleşe dikilmelidir. Nadas alanları azaltılmalıdır.
Halk erozyon konusunda bilinclendirilmelidir.