
I. Dunya savaşı esnasında sıkı bir kontrole tabi tutulan basın imkansızlık nedeniyle kapanmak zorunda kaldı. Osmanlı devleti savaşa girdiğinde 73 gazete ve dergi cıkarken, 1915 yılında bu sayı 6 ,1916'da 8, 1917'de 15 olmuştur[1]. Bu seneler arasında basın icin dış haber kaynağını Osmanlı telgraf ajansı oluşturuyordu. Cenk boyunca iktidar acıklamaları dışında bir şey yazmak imkÂn dışı idi. 1917 yılına kadar nihai zafere kadar, harp sloganı hakim olan basın daha sonraları kapsamlı sulh teması vurgulanmaya başlandı.
30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mutarekesi birlikte asırlar boyunca varlığını surek ettirmiş olan Osmanlı Devleti I.Dunya Savaşından mağlup bir şekilde ayrılmış ve yıkımın eşiğinde sosyal, kulturel, iktisadi ve duşunsel bir karmaşa icerisine duşmuştur[2]. Mondros Mutarekesinin 7. maddesine[3] dayanarak, galip ulkelerden İngiltere, Fransa ve İtalya Anadolunun kritik merkezlerini işgale başlamıştı. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker cıkarmışlardır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a adım atması, Anadolu'da Kurtuluş Hareketinin başlamasının miladı olmuştur. İzmir, İstanbul ve Anadolunun birtakım diğer kritik merkezlerinin işgaliyle kamuoyunda milli bağımsızlık ve direnişin temelleri atılmıştır ama Anadoluda Ulusal Mucadele orgutlerinken, İstanbul Hukumeti ve işgal kuvvetleri destekli gruplardan da manda veya İngiliz himayesi ve işgalin lehinde catlak sesler de duyulmaktaydı. 1919-1923 yılları arasını iceren Ulusal Mucadele doneminde biri İstanbul'da bulunan Osmanlı Hukumeti biri de Ankaradaki T.B.M.M. Hukumeti olmak uzere iki ayrı hukumet bulunmaktaydı. İstanbul Hukumeti işgal kuvvetleriyle işbirliği yaparken, Ankara Hukumeti olağan gucuyle Milli Bağımsızlık Mucadelesini surdurmeye calışmaktaydı[4]. İşte bu durumda, basın da İstanbul ve Anadolu Basını olmak uzere iki gruba ayrılmış durumdaydı. Tabi ki butun ikisinde de alt gruplar mevcut idi.
Oncelikle, matbaanın Osmanlıya girişinden beri Turk Basınının merkezi olan İstanbul Basını ve savunduğu fikirleri incelemekte yarar bulunur.
A.İSTANBUL BASINI:
Mondros Mutarekesinin 30 Ekim 1918 yılında imzalanmasından sonraları, İstanbul Basını icindeki kamplaşma artmış ulke sorunları yerine şahsi hesaplaşmaların peşinde koşulmuştur. İttihat ve Terakki Fırkasının basın uzerindeki etkinliği azalırken, muhaliflerin ve ozellikle ozgurluk ve İtilaf Fırkasının sesi yukselmeye başlamıştır. Basının bir kısmı Ocak 1919'da İttihatcılar tutuklanmaya başlayınca bunu alkışlamış, coğu ise bu duruma karşı bir tavır sergilemişlerdir. Bu ayrılık 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle daha da ilerlemiştir. Nihayet Mustafa Kemal'in 19 mayıs 1919'da Ulusal Mucadeleyi başlatmasıyla basındaki bu ayrışma butun bir netlik kazanmış ve birtakım gazete ve dergiler millici bir cizgide ilerlerken coğu da işbirlikci ve işgalden yana bir tutum takınmışlardır[5].
5 Şubat 1919 tarihli Osmanlı Hukumeti kararnamesi ve arkasından 16 Mart 1920'de İstanbulu işgal eden hasım kuvvetlerinin baskı ve sansuru yuzunden, Mustafa kemal ve Ulusal Mucadele destekleyen İstanbul gazeteleri cesur ve bilincli yayın yapamıyorlardı. Gazetelerin pek epey sayfası sansur yuzunden boş cıkmaktaydı. İstanbul basını yalnız 1921 yılında milli Bağımsızlık Savaşı hakkına veri verme olanağı elde etmiştir[6].
1.MİLLİ MUCADELE YANLISI BASIN:
a)İleri: 1919 yılında Celal Nuri İleri ve kardeşi Suphi İleri tarafından yayınlanmaya başlamıştır. İttihatcıları ve Osmanlı Hukumetini eleştirmiş, ulusal Mucadelenin adeta İstanbuldaki sozcusu olmuştur. 1924 yılına kadar yayınını surdurmuştur[7].
b)Vakit: 27 Ekim 1917 tarihinden itibaren Hakkı Tarık Akıl ve Mehmet Asım Akıl tarafından cıkarılan gazetenin başyazarı; Ahmet Emin Yalman idi. Bu gazete epey kuvvetli bir yazar kadrosuna sahip idi. Milli direnişi her gucu birlikte destekleyen, gunluk bir şekilde yayınlanan, yuksek tirajlı bir gazete idi[8].
c)Yenigun: 2 Eylul 1918 tarihinde, Yunus Nadi tarafından yayınlanmaya başlamıştır. Ulusal Mucadeleyi desteklediği icin 13 Nisan 1920'de Yunus Nadi gazetesini, İngiliz baskısı nedeniyle, kapatmış ve matbaasını Ankaraya taşıyarak Yenigun adlı gazetesiyle 1924 yılına kadar yayınına surek emiştir[9].
d)Akşam: 9 Mayıs 1918'de Falih Rıfkı Atay ve Necmettin Sadak tarafından kurulmuştur. Ulusal Mucadeleyi desteklemiş ve Ankaraya muhabir Gondermiştir[10].
e)İkdam: 1894-1928 yılları arasında yayınını surduren gazete Ahmet Cevdet Oran tarafından cıkarılan gazete coğunlukla ulusal mucadele yanlısı olmuştur[11].
Kaynak
[1] İzzet Oztoprak ,Turk ve Batı Kamuoyunda ulusal Mucadele s.7
[2] Bulent Varlık, Mutareke ve ulusal Mucadele Basını, Turkiye Ansiklopedisi, C.V. s. 1200.
[3] Bu maddeye gore, İtilaf kuvvetleri, guvenliklerini tehlikede gordukleri bir bolgeyi işgal edebileceklerdi.
[4] Nuri İnuğur, Basın ve Yayın Tarihi, İstanbul, Cağlayan Matbaası, 1982, s. 336.
[5] Varlık, s. 1200.
[6] Yucel Ozkaya, ulusal Mucadelede Ataturk ve Basın (1919-1921), Ataturk Kultur, Dil ve Tarih Yuksek Kurumu, (Ataturk Araştırma Merkezi)
[7] İnuğur, s. 337.
[8] Oztoprak, s. xv
[9] Varlık, s. 1202.
[10] İnuğur, s. 338.
[11] Varlık, s. 1202.
30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mutarekesi birlikte asırlar boyunca varlığını surek ettirmiş olan Osmanlı Devleti I.Dunya Savaşından mağlup bir şekilde ayrılmış ve yıkımın eşiğinde sosyal, kulturel, iktisadi ve duşunsel bir karmaşa icerisine duşmuştur[2]. Mondros Mutarekesinin 7. maddesine[3] dayanarak, galip ulkelerden İngiltere, Fransa ve İtalya Anadolunun kritik merkezlerini işgale başlamıştı. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker cıkarmışlardır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a adım atması, Anadolu'da Kurtuluş Hareketinin başlamasının miladı olmuştur. İzmir, İstanbul ve Anadolunun birtakım diğer kritik merkezlerinin işgaliyle kamuoyunda milli bağımsızlık ve direnişin temelleri atılmıştır ama Anadoluda Ulusal Mucadele orgutlerinken, İstanbul Hukumeti ve işgal kuvvetleri destekli gruplardan da manda veya İngiliz himayesi ve işgalin lehinde catlak sesler de duyulmaktaydı. 1919-1923 yılları arasını iceren Ulusal Mucadele doneminde biri İstanbul'da bulunan Osmanlı Hukumeti biri de Ankaradaki T.B.M.M. Hukumeti olmak uzere iki ayrı hukumet bulunmaktaydı. İstanbul Hukumeti işgal kuvvetleriyle işbirliği yaparken, Ankara Hukumeti olağan gucuyle Milli Bağımsızlık Mucadelesini surdurmeye calışmaktaydı[4]. İşte bu durumda, basın da İstanbul ve Anadolu Basını olmak uzere iki gruba ayrılmış durumdaydı. Tabi ki butun ikisinde de alt gruplar mevcut idi.
Oncelikle, matbaanın Osmanlıya girişinden beri Turk Basınının merkezi olan İstanbul Basını ve savunduğu fikirleri incelemekte yarar bulunur.
A.İSTANBUL BASINI:
Mondros Mutarekesinin 30 Ekim 1918 yılında imzalanmasından sonraları, İstanbul Basını icindeki kamplaşma artmış ulke sorunları yerine şahsi hesaplaşmaların peşinde koşulmuştur. İttihat ve Terakki Fırkasının basın uzerindeki etkinliği azalırken, muhaliflerin ve ozellikle ozgurluk ve İtilaf Fırkasının sesi yukselmeye başlamıştır. Basının bir kısmı Ocak 1919'da İttihatcılar tutuklanmaya başlayınca bunu alkışlamış, coğu ise bu duruma karşı bir tavır sergilemişlerdir. Bu ayrılık 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle daha da ilerlemiştir. Nihayet Mustafa Kemal'in 19 mayıs 1919'da Ulusal Mucadeleyi başlatmasıyla basındaki bu ayrışma butun bir netlik kazanmış ve birtakım gazete ve dergiler millici bir cizgide ilerlerken coğu da işbirlikci ve işgalden yana bir tutum takınmışlardır[5].
5 Şubat 1919 tarihli Osmanlı Hukumeti kararnamesi ve arkasından 16 Mart 1920'de İstanbulu işgal eden hasım kuvvetlerinin baskı ve sansuru yuzunden, Mustafa kemal ve Ulusal Mucadele destekleyen İstanbul gazeteleri cesur ve bilincli yayın yapamıyorlardı. Gazetelerin pek epey sayfası sansur yuzunden boş cıkmaktaydı. İstanbul basını yalnız 1921 yılında milli Bağımsızlık Savaşı hakkına veri verme olanağı elde etmiştir[6].
1.MİLLİ MUCADELE YANLISI BASIN:
a)İleri: 1919 yılında Celal Nuri İleri ve kardeşi Suphi İleri tarafından yayınlanmaya başlamıştır. İttihatcıları ve Osmanlı Hukumetini eleştirmiş, ulusal Mucadelenin adeta İstanbuldaki sozcusu olmuştur. 1924 yılına kadar yayınını surdurmuştur[7].
b)Vakit: 27 Ekim 1917 tarihinden itibaren Hakkı Tarık Akıl ve Mehmet Asım Akıl tarafından cıkarılan gazetenin başyazarı; Ahmet Emin Yalman idi. Bu gazete epey kuvvetli bir yazar kadrosuna sahip idi. Milli direnişi her gucu birlikte destekleyen, gunluk bir şekilde yayınlanan, yuksek tirajlı bir gazete idi[8].
c)Yenigun: 2 Eylul 1918 tarihinde, Yunus Nadi tarafından yayınlanmaya başlamıştır. Ulusal Mucadeleyi desteklediği icin 13 Nisan 1920'de Yunus Nadi gazetesini, İngiliz baskısı nedeniyle, kapatmış ve matbaasını Ankaraya taşıyarak Yenigun adlı gazetesiyle 1924 yılına kadar yayınına surek emiştir[9].
d)Akşam: 9 Mayıs 1918'de Falih Rıfkı Atay ve Necmettin Sadak tarafından kurulmuştur. Ulusal Mucadeleyi desteklemiş ve Ankaraya muhabir Gondermiştir[10].
e)İkdam: 1894-1928 yılları arasında yayınını surduren gazete Ahmet Cevdet Oran tarafından cıkarılan gazete coğunlukla ulusal mucadele yanlısı olmuştur[11].
Kaynak
[1] İzzet Oztoprak ,Turk ve Batı Kamuoyunda ulusal Mucadele s.7
[2] Bulent Varlık, Mutareke ve ulusal Mucadele Basını, Turkiye Ansiklopedisi, C.V. s. 1200.
[3] Bu maddeye gore, İtilaf kuvvetleri, guvenliklerini tehlikede gordukleri bir bolgeyi işgal edebileceklerdi.
[4] Nuri İnuğur, Basın ve Yayın Tarihi, İstanbul, Cağlayan Matbaası, 1982, s. 336.
[5] Varlık, s. 1200.
[6] Yucel Ozkaya, ulusal Mucadelede Ataturk ve Basın (1919-1921), Ataturk Kultur, Dil ve Tarih Yuksek Kurumu, (Ataturk Araştırma Merkezi)
[7] İnuğur, s. 337.
[8] Oztoprak, s. xv
[9] Varlık, s. 1202.
[10] İnuğur, s. 338.
[11] Varlık, s. 1202.