Diyanet: Bir kimsenin ruyasında halka vaaz ettiğini gormesi; o kimsenin buyuk bir işe girerek orada calışan kimselere emir verme yetkisine sahip olacağına yorumlanır. Bir devlet buyuğunun ruyasında halka vaaz ettiğini gormesi; o kimsenin sozu gecen bir kişi olacağına, eğer ilim adamı ise, sozlerinden ve oğutlerinden toplumun yararlanacağına, eğer tuccar ise, helÂlinden mal kazanacağına, eğer halktan birisi ise, hayır ve menfaat goreceğine işaret eder. Ruyanızda yaptığınız vaazı tamamlayamadığınızı gormeniz; sizin zorluğa maruz kalacağınıza ve isteklerinizin yerine gelmeyeceğine, ruyanızda bir kursuden halka vaaz ettiğinizi gormeniz; sizin o insanların sevgisini kazanacağınıza, ruyanızda vaaz etmek icin kursuye cıktığınızı fakat vaaz etmeden indiğinizi gormeniz; sizin toplum icindeki şeref ve itibarınızı kaybedeceğinize delalet eder. Bir kimsenin ruyasında bir sahrada veya kimsenin bulunmadığı bir yerde vaaz ettiğini gormesi; o kimsenin sozlerinin hic kimse tarafından nazarı dikkate alınarak dinlenmeyeceğine, kişinin ruyasında bir hamamda vaaz ettiğini gormesi; o kimsenin kotu kimselerle karşılaşacağına yorumlanır.

Seyyid Suleyman: Ruyasında halka vaaz ettiğini goren, buna ehil ise vali olup hukum verir, hukumet eder. Ruya sahibi emirlik makamındaysa, emirleri yerine getirilir, sozu gecer. Ulema (alimler) ve dindarlardan ise, halka ilmiyle faydalı olur. Tuccar ise, karı artar. Fakirse etraftan istifade eder. Halka vaaz vererek Hakk yoluna davet ettiğini, onlara emir ve yasakları tebliğ ettiğini goren, insanları Allah (C.C.) yoluna cağırır. Vaazı tamamlayama-dığını goren, arzusuna nail olamaz. Kursuden vaaz eden, halkın başına gecer. Vaaz icin cıktığı kursuden vaaz etmeksizin indiğini goren, layık olmadığı halde işgal ettiği şerefli makamı kaybeder. Sahrada yahut ıssız bir mahalde vaaz eden, sozunu kimseye dinletemez. Hamamda vaaz ettiğini goren, gunahkarlarla beraber yaşar.
Alimlerin bulunduğu bir mecliste, ehil olmadığı halde başkanlık ettiğini veya başta duğunu goren, buyuk bir belaya uğrar. Aleyhinde yapılan şahitlik kabul edilir. Ruya sahibi bir mecliste en muteber yerde oturmaya layık ise, ilmi ve itibarı artar.
Karı koca davası ile ilgili bir meclis goren, başlangıcı korkulu sonu hayırlı bir işe girer. Hadis, fıkıh ve emsalini oğreten bir meclis gormek; hayır ve bereket husulune işarettir. Fakat, boyle bir mecliste cirkin kelam ettiğini gormek; hakarete uğramaya, bayağılaşmaya delalet eder. Bir mecliste kelam vb. ilimlerden bahsedildiğini goren, manasız ve boş sozlerle meşgul olur.
Halka cıplak olarak vaaz ettiğini goren, yalan soyler. Halka guzel ameller yapmalarını tavsiye eder. Ancak, kendisi bunlardan uzak olur.
Buyuk tabircilerden İbrahim'ul - Eş'as'ın beyanına gore vaaz etmek, vaaz dinlemek yahut vaaz edilen yerde bulunmak; dinde selamet, doğru karar, iyi tedbir, guzel akıbet, nahisat ve ahirette rahattır.
Vaazına halkın rağbet ettiğini goren onlara ilmi ve basiretiyle faydalı olur. Tanınmış bir vaizin vaazında bulunduğunu goren, o zatın ilminden faydalanır, faziletinden ibret alır. Faydalanır. Cahil bir şahsın vaaz ettiğini gormek; o civarda bid'at cıkacağına, dinin ozunden uzaklaşılaca-ğına, cehaletin yayılacağına işarettir. Layık olmadığı halde halka vaaz etmek, onlara zarar geleceğine delildir. Bir vaizin kursuden indirildiğini yahut indiğini gormek; dindar ve alim birinin vefatına yahut şohret ve itibarının sonuna veya imanının bozulmasına delalettir.
Vaizin kursude boş sozler soylemesi, o vaizin yahut bir alimin faydasız şeylerle meşgul olup halkın hakaretlerine maruz kalacaklarına işarettir. Vaizin cıplak olarak vaaz etmesi, onun amellerinin bozukluğuna yahut alim kabul edilen bir şahsın gizli hallerinin aşikar olacağına delalet eder. Vaizin irileşip uzaması, şohret ve şerefinin artacağına işarettir.
Vaizin gulerek vaaz ettiğini gormek; sozlerinin halk tarafından beğenilmeyeceğine, ağlayarak konuştuğunu gormek ise, nasihatlerinin can-ı gonulden kabul goreceğine işaret eder.
Alimlerin meclisinde vaaz ettiğini yahut vaaz dinlediğini gormek; hayır ve menfaattir. Ehil olmadığı halde halka vaaz ettiğini goren, uzulur.

__________________