
Terra-Cotta Ordusu, 1974 yılında bir ciftci tarafından bulunmuştur. Atları, at arabaları, okları ve bronz kılıclarıyla 2 bin yıldır yerin altında kalan bu “ordu” arkeoloji dunyasında buyuk heyecan yaratmıştır. Ancak heykellerin birbirine cok yakın olması, kırılgan ve kilden yapılmaları nedeniyle arkeologlar inceleme yapmakta zorlanmışlardır. Toprak Askerler aslında daha once 1920 yılında bulunmuştu; fakat askerleri goren koylu korkarak askerleri tekrar gommuştu. Eğer bu koylu korkup askerleri tekrar gommeseydi belki de dunya bu cansız askerlerden daha once de haberdar olabilirdi. Terra-cotta diğer bir ismiyle “Taş Askerler” 1974 yılında yine bolge halkından birileri kuyu kazarken tesadufen fark edilmiştir. Ciftciler kazdıkca fark etmişlerdir ki yerin altında sadece askerler değil, askerlerle birlikte gerceğine uygun boyutta yapılmış atlar, at arabaları, diğer savaş arabaları, silahlar ve hizmetkarlar da vardı.
Toprak Askerlerin inşası eski Cin Hukumdarı Qin Şhi Huang’ın olumuyle ilişkilendirilmiştir. Cunku Cin’de Qin Hanedanlığı doneminden once eski bir geleneğe gore hukumdar olduğunde hizmetkarları, savaş malzemeleri, askerleri, ozel eşyaları ve hatta eşleri ile birlikte gomulurmuş. Ancak Cin hukumdarı Qin Şhi Huang olduğunde kendisi icin askerlerinin ve hizmetkarlarının oldurulmesini istememiş ve kendisine diğer dunyada eşlik etmek uzere pişmiş toprak ve bronzdan askerler, savaş arabaları, hizmetkarlar ve diğer ihtiyaclarının hazırlanmasını emretmiştir. Bu ordunun Cin’de ilklerin hukumdarı olarak bilinen Qin Şhi Huang’ın mezarını koruduğuna inanılır.
Toprak Askerler Hakkında Devam Eden Calışmalar
Uc boyutlu son teknolojiyle Terra-cotta Ordusu’nun gizemini cozmekte onemli bir aşama kaydedilmiştir. University College London (UCL) ve Toprak Askerlerin bulunduğu muzeden bir ekip bu teknoloji sayesinde heykellere olabildiğince yaklaşıp dijital kopyalarını uretmiştir. Heykellerden 30’unun kulakları uzerinde yapılan inceleme her birinin farklı “insanlar” olduğunu ortaya koymuştur. Univesity College London’dan Andrew Bevan, insan kulaklarının neredeyse parmak izi kadar farklılık gosterdiğini ve heykellerde de her bir kulağın “biricik” olduğunu soylemiştir. Hatta, incelenen kulakların hicbiri bir diğerinin aynısı cıkmazken, farklılık oranı da insan nufusu arasındaki oranla aynıydı. Arkeolog Marcos Martinon-Torres, bu bulguyu “ilk orneklememize bakınca, Terra-cotta Ordusu gercek savaşcıların portreleri gibi gorunuyor” demiştir. Bu veriler 7 bin asker heykelinin 2 bin yıl once fabrikasyon usulu bir uretimle yapılmış olabileceği yonundeki araştırma tezlerini de curutmuştur. Toprak Askerler, 1987’de UNESCO tarafından Dunya Kultur Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Bugun Toprak Askerlerin bulunduğu alanın genişliğinin 15’km’yi bulduğu soylenmektedir. Alanın bir bolumu turistik gezilere acık olmasına rağmen diğer bolumlerinde calışmalar devam etmekte ve nekropol’deki bu arkeolojik calışmaların 2020 yılına kadar bitmesi planlanmaktadır.
https://www.tarihiolaylar.com
__________________