Golgesini Ciğnedeyn Kadın Anadolu Selcukluları `nun onemli merkezlerinden biri olarak tarihsel dokusu, gelenek-gorenekleri, sosyal yaşamıyla ozgunluğunu koruyan, ancak yeterince tanınmayan bir Anadolu kasabasının 1930-1950 yıllarındaki sosyal yaşamını, kulturel yapısını, aile ilişkilerini romanın baş kişisi Banu`nun geriye donuşleri ve bugunu arasında gidip gelişleriyle orgulenerek anlatılıyor. Banu ile cocukluk arkadaşı Halise`nin yıllar sonra karşılaşmaları iki yaşlı kadını surekli gecmişe yolculuğa cıkarır. Banu ve Halise, yaşama apayrı gozlerle bakan iki kadındır. Halise`nin icedonuk, cevresine kapalı, tekduze yaşamına karşın oteki, cevresiyle barışık, dost canlısı, sanatla icli dışlı, aydın, yureklice kendini eleştirebilen cağdaş bir Cumhuriyet kadınıdır.l Halise`nin yaşama sevincini yitirmiş, yaşamdan kopuk oluşu yanında Banu yaşama dostluklarla, sanatla, edebiyatla bağlanmayı bilen guclu bir kadındır. Hasta arkadaşını yaşama bağlamak icin kişisel yaşamını askıya alacak denli kendini arkadaşıının sağlığına adarken sanat ve sanatcı dostalarını desteğiyle yaşamını anlamlı kılmaya calışır. Ancak, hastalık cabalarından daha baskındır. Cocukluk arkadaşına olumune kabullenmek zorunda kalır. Olum Halise ile birlikte Banu`nun ruhunu da teslim almıştır. Dostlarının ve arkadaşlarının cabaları bile onu icine duştuğu boşluktan kurtaramaz. Biten bir yaşama karşın "yaşam tomurcuğum" dediği torunun gelişi ve yaşamının sonbaharında "sensiz olmuyor" diyen bir adamın yakınlığı Banu`yu olum boşluğundan cekip alacaktır.

Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.