Turkiye coğu kez buyuk bir acık hava muzesi olarak tanımlanır. Bu doğru bir yakıştırmadır. Cunku bu bereketli topraklarda insanoğlu yuz binlerce yıldır yaşar gider, kah buyuk devletlere ve uygarlıklara parlak imzalar atarak, kah silik ve solgun bir iz bırakarak. Onları kimi zaman Kaniş'in dar sokaklarında, kimi zaman Ephesos'un mermer caddeleinde, kimi zaman Urartu'nun yalcın kayalıklarında, kimi zaman da Suleymaniye'nin kubbeleri altında bulabilirsiniz hala. Binlerce yıldır gelip gecmiş, parlayıp sonmuş olan bu uluslar rengarenk Anadolu mozağinin taşlarıdır. Bu mozayik ne doğuya, ne batıya tıpa tıp benzeyen ve ne de onlardan tumuyle farklı, olabildiğince ozgun bir kulturel sentezin urunudur, sıcak ve insana yakın, Anadolu sentezi... Elinizdeki kitap mozayiğin en eski, en tozlu taşlarını, eski Anadolu uygarlıklarını tanıtmak, sevdirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Tozlu taşlar ışıyıp parladıkca mozayik daha da guzelleşip uyumlu bir hale gelecek; Anadolu'da yaşamın keyfine varılacaktır
Link silinmiş.
Link silinmiş.