
"Bir Salı sabahı uyandım. Butun gazeteler hayatta en cok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hic beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa dondum. İc dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerceği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi kapı calındı. İki asker beni almaya gelmişti. İc savaş cıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hic şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden cıktım. Genc bir oğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere goturulur. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun ic savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden goturulduğunu anlatmaktadır."