Burclarla ilgili sayfalarca acıklamalar yapıyorken karakterlerini ait oldukları tek bir sembolle nasıl oluyor da ozetliyoruz? Sıra burcların isimleriyle musemma sembollerde ve tabi ki simgelerinin neden onları temsil ettiğinde! Bakalım burcların isimleri ve dolayısıyla sembolleri ne anlama geliyor?

Koc



“Koc gibi sağlam” deriz, zorlu mucadeleler sonucunda kırılmadan, bukulmeden ayakta kalmayı başarıp yeni bir mac icin coktan hazır olanlara! Gercek bir Koc’u gozlemleme fırsatınız olursa bir gun; uzağında durmanızda fayda var! Neden rahatsız olduğu, neye ofkelenip kime saldırdığını hic anlayamaz, onunde durursanız boynuzunu, ardında durursanız ciftesini yersiniz. Bir de buralar benden sorulur der gibi gezer koyunlarla dolu surusunde! Herkesin hakkını korumak icin atar kendini en onlere. Koc gunun sonunda ister boynuzunu taksın, ister tekme atsın sevilir yine, iyi ve korumacıdır cunku ozetle.

Boğa



Matadorlar mızraklarıyla acıtmadığı surece canlarını ya da kalabalıklar tehdit unsuru olup huzurunu kacırmak icin kovalamazlarsa dort nala, Boğa aslında oldukca sakin bir hayvandır! Başka kime bu denli işkence etseniz hayatta kalabilirsiniz ki gun sonunda? Sakindir Boğa, birileri onu azdırana kadar! Cok guclu ve dayanıklıdır! Cabuk pes etmek gibi bir huyu asla yoktur! Kırmızıyı gormediği surece sakinliğini korusa da cok fazla uyarıldığında tutabilene aşk olur! Bir de elinin değdiği toprağa can veren, Tanrı misafirlerine aşı her daim yeten Boğa bereketini damızlık Boğa’nın ureme gucunden alır!

İkizler



İkizler; isminden de anlaşıldığı uzere tek ruhta iki zihinle yaşar! İkizler kendini devamlı surette bir ic catışmanın ortasında hisseder. Kimi zaman kendine dışarıdan bakıp, bu tartışmayı gozlemlediği dahi olur. Zihninin surekli cekişmesi, olaylara iki yonlu bakabilmesi, alternatifli duşunebilmesi ve zihninin karışıklığı da bu yuzdendir. İki zıt yaşar coğu zaman aynı bedende ve birinin istediğini yapabilmesi icin diğerini mutemadiyen ikna etmesi gerekir. Bu yuzden cenesi de duşuktur İkizler’in. En cok da kendine konuşur. Sozlerinin tumunde once kendini ikna etme gayreti vardır. Herkes zaten ikna olur! Zodyak evlerinde herkes yalnızken, İkizler iki kişidir. Haliyle kalabalığın sohbeti bol olur, İkizler iletişimsiz kalsa maazallah dili kurur!

Yengec



Yengec’in icindeki yumuşak yapıyı korumak icin dışında sert bir kabuk vardır. Yengec geleneklerinden bir an olsun el cekip, ailesinden vazgecemez. Aslında doğuştan sırtında cevrili kabuğu kırıp, korunmasız bir dunyada cırılcıplak kalmaktan korkar Yengec. Evini sırtında taşır bir de, korunmak icin başka bir eve misafir olmaz. Dışa donuk değildir Yengec, duyguları derinlerinde gizlenir, kendi icine kapanık yaşar. Cabuk savunmaya gecer, hemen kırılıverir! Yengec de coğunlukla suda ya da su kenarlarında yaşar! Duygularının derinliği, elinin bereketi de sudan gelir. Yengec’in asıl sembolunde yan yazılmış bir 69’a benzeyen, iki kıskac gorunumu vardır. Aynı zamanda kadın memesine benzetilen bu sembol, kimi inanışlardaki yaratıcı tanrıca figurune benzer! Meme; anneliği temsil eder!

Aslan



Değil mi ki ormanlar ondan sorulur, toplumda da kralı olur. Aslan bilinen mitte, vahşi doğanın mağrur kralıdır! Yuruyuşundeki kendinden emin ahestelik ve yelelerinin gosterişi herkesce malumdur. Yuce gonluyle liderlik ettiği ailesini sakınır, tum hayvanların rahatını duşunur. Aslan hayvanların en gosterişlisi, ormanların bekcisidir. Herkes onu gorunce olması gereken mesafeye cekilir, kendini şoyle bir toparlayıp, onun karşısında el pence divan durur! Aslan Kral’ın yemeğini kralice onune serer, kadınlar onun icin sıraya girer! Herkesin kendisine saygı duymasını ve onu arzulamasını sağlayan bir gucun sahibidir Aslan. Haliyle bizim Aslan da herkesce sevilmek, sayılmak ve beğenilmek ister.

Başak



Buğday; karasal iklim sever, cok emek ister! Ayrık otları sararsa etrafını buyumez, uygun sulama miktarının olcusu kacarsa serpilmez. Bakımı sorumluluk, sabır ve dikkat ister! İnsanlar buğdayı ehlileştirip Tarım toplumunu bilincli bir surecle başlatmamıştır, bilakis Başak bakımı icin gerekli ve surekli emek ile insanları yukumluluk altına sokmuş, surekli erişebilecekleri bir yerde devamlı yaşamaları icin zorunlu kılmıştır. Başak insanı ehlileştirmiş, avcı toplayıcı grupları, yerleşik duzene gecmeleri icin motive etmiştir. Hasat mevsimi, emeklerin karşılığını alma zamanıdır Başak’ın vakti. Dunyada yaygın olan Başak sembolu; bakire bir kadının elinde tuttuğu bir başak kompozisyonundan oluşur. Burada esasen kendini dunyevi zevklerden arındırıp hizmete adayan rahibeler sembolize edilmiş, kendini sorumluluklarına adayan Başak simgelenmiştir.

Terazi



Terazi burcu zamanına 23 Eylul ekinoksunun (gece gunduz eşitliği) geldiği bilgisiyle başlayalım once. Terazi adil bir yaşamı sembolize eder. Sahip olduğu birbirine tumuyle eş değer iki kese, doğru muhakeme yeteneğine işaret eder. Tum Terazi’ler her koşulda objektif olmayı da doğruyu yanlıştan busbutun ayırmayı da başarabilir. Muazzam bir dengesi vardır Terazi’nin! Evrendeki tum ikiliklerin orta noktada birbirini ezmeden var olabilmesi, ceşitliliğin artabilmesi icin calışır. Sahip olduğu denge sayesinde yaşamda elini değdiği her alanda muazzam bir uyum yakalar! Moda, dekorasyon, dans konularında uzmanlık geliştirmeye cok yatkındır.

Akrep



Dunyada yaklaşık 1300 ceşit Akrep vardır ve bunların yalnızca 20 tanesi olumcul zehir taşır. ancak bu azınlıkla karşılaşmak da oyle kolay değildir. Oldukca nadir gozlenir ve muhtemelen insanlarla cok seyrek karşılaşırlar. Buna rağmen Akrep denince hepimizin zihninde zehriyle oldurebilen, hatta zor da bir olum vadeden bir hayvan canlanır! Zira Akrep kolay da oldurmez, soğuk terler dokturur, soluğunu an be an keserek surundurur. Duşunun ki 20 Akrep’in korkusu tum dunyaya korku unu yapmaya yetmiştir. Akrep burcu insanlarının tehlikeli gorunmesinin sebebi de tıpkı Akrep’inki gibi; kimilerinin korkutucu olcude olumcul olmasıyla ilgilidir. Akrep’ler karanlıklarda ve dolayısıyla geceleri yaşamayı severler ve aylarca yemek yemeden yaşayabilirler. Akıl almaz bir dayanıklılıkları vardır, uzuvları kendini surekli yeniler ve tabi ki gun ışığını sevmez.

Yay



Gerilen ve uzaklara fırlamak icin surekli hazır bulunan bir oku simgeler Yay! Sembolde var olan okun ucu ilahi duzlemi, soyutlar boyutunu gosterir. Yay kendi değerler sistemini inşa etmek icin dunyanın dort bir koşesindeki inanışlara cıplak gozle bakmak, birinden diğerine futursuzca fırlayıp, ucuşmak ister. Yay okunun yonunu sonsuz sayıda deneyim kazanmak icin surekli değiştirir! Yay icin inanc hakiki bir dayanaktır. O hazır gelenekleri kabul etmek icin, fazla hareketli ve ceviktir. Ve her daim yeni bir maceraya atılmak icin oldukca gergindir. Havanın solunduğu, yaşamın olduğu her yerde Yay da vardır!

Oğlak



Keci yavrusudur Oğlak! Hani şu yamacların kıyısında, dağların keskin doruklarında, ucurumların en tehlikeli uc noktalarında gorup, yer cekimine meydan okuduğunu duşunduğunuz, şaşkınlıktan olduğunuz dağ kecileri vardır ya; işte onlar Oğlak! En zorlu koşullarda, yolsuz bayırlardan, kayalıklar arasından, zirve kıyılarından kendine yol bulur, arkasından kimseler onu takip edemez! Her Oğlak, kendi yolunu kendine has cizer, arkasından gelene yol gostermez, bastığı yer gorunmez ama o zirvelere coktan cıkmış, zoru gorup duzluklerle yetinmemiştir. Ona bakanların boynu kopar, yurekleri ağızlarından cıkar, Oğlak bana mısın demez! Hedefine giden yolda kararlılıkla seyreder korku nedir bilmez!

Kova



Kova’nın sembolu hem ismi gibi kova hem de birbirine paralel konumlanan iki su dalgasıdır. İkisi de suyun bereketlendirdiği bilgiyle alakalıdır. Kova bilgiyi taşır, elleriyle, avuclarıyla muhafaza edebileceğinden cok daha fazlasını kovasına doldurup, gelecek nesillere taşır! Yenilikcidir Kova, eli ağızı bırakır, kovayla su doldurmaya davranır! Doğal ortamdan cıkıp insan yapımı bir icadı gosterir Kova; alet yapabilen ilk insanın atasıdır Kova! Teknolojiyi kullanabilen, yenilikci bir mucittir. Paralel deniz dalgaları da sezgi ve zekayı simgeler. İleri goruşludur Kova! Derinlikli bir sezgisi yoktur, bilakis ilerici ve gelişime acık bir ivmesi vardır.

Balık



Balık’ın simgesinde zıt yonde giden iki Balık bulunur. Balık hem akışta kalıp akıntı yonunde hareket edebilir hem de akıntıya karşı yer değiştirebilir. İki yonludur, duygularının gel gitli donemlerinde herkeslerin kafası karışır, bir tek Balık kendi davranışlarının icinde bir butunluk kazanır. Sınırsızlık demektir Balık, goz alabildiğine sular, sonsuz derinlikli okyanuslar, dunyanın coğu onların yaşam alanıdır. Goklerin mavisiyle renklenir sular, ayın ışığıyla romantikleşir aşıklar ve yıldızlar ışıldar yine su dalgalarının ustlerinde gece yarıları! Tum bu oluşumlar Balık’ın ruhunda da yaşam bulur. Sezgiler ve duygular denizinde yonsuzdur Balık zira suyun altı sağsız solsun, bir ve aynıdır! Kalabalıklar icinde kaybolur ama kendi yolunu bulur Balık. Kendini ifade edemese de kendi dunyasını icsel olarak tanır. Balık kaygandır, tutulamaz, ele avuca sığmaz! Bilincli bir ozgurluk değildir bu. Ama Balık’ı katı dunyanın kurallarına uyduramazsınız, o kendi dunyasının kurallarını yaşar!

askmoyra

__________________