Sunuş: Muslumanlar dunyanın toplam nufusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gercek anlamda bir birlik yok. Askerî tehditler karşısında birleşmek şoyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Musluman ulkeler var. Dunya ekonomisinin sadece %2-%3′luk bir kısmını uretebilen İslÂm ulkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından Almanya’ya eşdeğer bir ekonomik guc oluşturacaklardı. Bunda en buyuk pay Turkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve İran gibi ulkelerde toplanıyor. Mısır ulusal gelirini Suveyş kanalından ve turizmden elde ederken coğu “zengin” Musluman ulke ham petrol ve doğal gazdan geciniyor yani katma değer uretmeden!

Bu bolunmuşluğu ve en sonda, en altta kalmayı tevekkulle(!) kabul etmenin bedeli cok ağır. Bosna’da, Filistin’de, Cecenistan’da, Doğu Turkistan’da ve daha bir cok yerde zulum kol geziyor. Bu sorunların kaynakları geniş bir coğrafyaya ve bir kac asıra yayıldığı icin halledilmesi de kısa bir surede olmayacak şuphesiz.

Muslumanlar ağır bir imtihan geciyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gozden gecirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, luks tuketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “otekiler” ile ve İslÂm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi?

Musluman’ın Zaman’la imtihanı adındaki 204 sayfalık bu kitap işte butun bu konuları sorgulayan ve cozumler oneren makalelerden oluşuyor.

Link silinmiş.