Kırmızı Klasor (Saygı Ozturk)

ACIKLAMA 1 :

Saygı Ozturk’un uzun yılları kapsayan calışması PKK’nın elebaşısı Abdullah Ocalan’ın tutuklanmasından itibaren başlayan sureci anlatıyor. Ayrıca Kırmızı Klasor’de Hizbullah ve teror de detaylı olarak inceleniyor.

·Apo idam kararını dinlerken ne tepki verdi?
·Şehit aileleri ve dramları...
·PKK’ya hangi ulkeler yardım etti?
·Tarihî tutuklama sonrasında PKK’nın tutumu ve eylemleri
·Canlı bombalar ve dramları..

Mahkeme başkanı kararını okurken, Abdullah Ocalan sarsıldı, yerinden oynadı, ondeki ellerini bu kez arkasına koydu. Dunyası yıkılmış, ayakta zor duracak hale gelmişti. Ocalan, kararı dinledikten sonra, cıktığı kapının yolunu bile şaşırdı. Cam fanustan sanki, dışarıya cıkmak istiyordu. Avukatlarına sert sert baktı. Başını onlara hafifce salladı ve goruşmek istediği işaretini yaptı. İşte, mahkeme başkanının kararını acıklaması tam 2 dakika 10 saniye surdu.

"Baba" demeyi daha bilmeyen, babasını ancak fotoğraflarından tanıyan kızının gunluğunu okumuştu. O kucuk kız APO'nun yakalandığı gun gunluğune şunları yazmıştı:
"Hey gunluk! Bugun cok sevincliyim. Bugun benim babamı kaybettiğimden beri en sevindiğim olay, bu olay. Niye diye sormasan da ben cevabı vereceğim. Gunluğum, babamın katili APO yakalandı. Bağırmak, bunu dunyaya duyurmak istiyorum. Hemen gidip bayrağımı asalım gunluğum."
O minik kız, o gun yani APO'nun yakanlığı gun evlerinin balkonuna bayrak asmıştı. O bayrak dalgalanıyor, belki bazıları da "Bugun ne bayramı?" diye merak ediyordu. İşte o gun, şehitlerin, şehit yakınlarının, gazilerin bayramıydı...

ACIKLAMA 2 :

Bir elinde bomba bulunan terorist, kendisini Buyukelcilik gorevlisi diye tanıtan kişiyle ucağın telsiziyle konuşuyordu. O, ucağı Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya indirdiğini sanıyordu. Sabah ezanı okunmak uzereydi. Alacakaranlıkta bir Emniyet mensubu M-16 Kobra silahıyla nişan aldı. Tek atış şansı vardı. Biri tetiği, biri bombanın pimini cekecekti…
* Komutan, Celal Talabani’ye, Sen ne bicim adamsın? diye bağırıyordu. Talabani, korkudan geri cekilirken, komutanı yatıştırmaya calışıyordu.

Apo’nun, Şam’daki evinin onune bir minibus yanaştı. Minibusten inenler arasında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım da vardı. Apo, telefonla konuşuyordu. Buyuk bir patlama oldu. Ardından bir sessizlik. Telefonu dinleyenler birbirlerine sarılıp ağladılar. Sonra, her şey değişti…
Siverekteki yer sofrasında oturan 13 kişi arasında Korkut Eken, Abdullah Catlı ve Drej Ali lakaplı Ali Yasak da bulunuyordu. Korkut Eken ve Drej Ali ilk kez o gunu anlattı ...

Link silinmiş.