
O gece bir ruya gordu: Bir kalenin tepesinde duruyor ve aşağıda uzanan cole bakıyordu. Uzaklarda, bir sinek kadar ufak bir nokta, kendisine doğru yaklaşıyordu.
Orlando bunun elbiseleri ruzgÂrda ucuşan bir suvari olduğunu fark etti. Atın nalları yerdeki kum zerrelerini tıpkı bol sulu bir ceşme gibi goğe fışkırtıyordu. Bu, Adrian'ın ta kendisiydi. Orlando var gucuyle haykırmasına rağmen, diğeri onu duymuyordu. Adrian bir kulac mesafeden yıldırım hızıyla uzaklaşıp gitti. Adrian'ın yuzu solgundu, hatta, bir olu kadar beyazdı. 'Bekle! ' diye bağırdı Orlando. 'Dur! Nereye gidiyorsun? ' Ve uzaklardan Adrian'ın sesini duydu. Sadece tek bir kelime haykırmıştı: 'Alamut...' Orlando ansızın uyandı ve bir daha uyuyamadı. O gizemli kelime kafasının icinde cınlayıp duruyordu: ALAMUT.