George Sand ile Alfred de Musset: On dokuzuncu yuzyıl edebiyatına damgalarını vuran bir kadın ve bir erkek.Toplumun kurallarının karşısına kendi hayat goruşleriyle dikilen sanatcılar ve edebiyatcılar arasına taşrada yaşayan bir baronun karısıyken, Paris'e demir atmayı başaran George Sand da katılmıştı. Tutkulu, bağımsız, iddialı ve akıllı bir kadın olan George Sand'ın karşısına ruhsal bozuklukları olan, cift kişilikli, celişkilerle dolu, acı cekmeden yazamayan, ama dehasıyla goz alan şair Alfred de Musset cıktı.
Asıl adı Aurore Dupin olan George Sand, kadınlara yuklenen ikinci sınıf kimliği reddederek, gerek yazarlığı, gerek yaşama bicimiyle one cıkmak istiyordu; erkek adı kullanmakla kalmıyor, erkek giysileriyle de dolaşıyordu. Paris'in bohem hayatına dalan, besteci Chopin dahil pek cok sevgilisi olan, ama siyasal kimliği ve idealist sosyalizmi ile de adını duyuran George Sand ile Alfred de Musset'nin bir araya gelmesi, bir fırtınanın kopması gibiydi. Sevgilisinden altı yaş buyuk olan George Sand'ın zaman zaman anne rolunu ustlendiği bir ilişki yaşadılar. Birlikteyken Paris'te yaptıkları her şey olay oldu. Filme de cekilen ve Juliette Binoche'un George Sand rolunu ustlendiği Aşkın Buyusu, on dokuzuncu yuzyılın sanat ortamında gelişen, kavgalarla, kuşkularla yoğrulan bu olağanustu, tutkulu, cılgın, fırtınalı aşkın romanı.
Asıl adı Aurore Dupin olan George Sand, kadınlara yuklenen ikinci sınıf kimliği reddederek, gerek yazarlığı, gerek yaşama bicimiyle one cıkmak istiyordu; erkek adı kullanmakla kalmıyor, erkek giysileriyle de dolaşıyordu. Paris'in bohem hayatına dalan, besteci Chopin dahil pek cok sevgilisi olan, ama siyasal kimliği ve idealist sosyalizmi ile de adını duyuran George Sand ile Alfred de Musset'nin bir araya gelmesi, bir fırtınanın kopması gibiydi. Sevgilisinden altı yaş buyuk olan George Sand'ın zaman zaman anne rolunu ustlendiği bir ilişki yaşadılar. Birlikteyken Paris'te yaptıkları her şey olay oldu. Filme de cekilen ve Juliette Binoche'un George Sand rolunu ustlendiği Aşkın Buyusu, on dokuzuncu yuzyılın sanat ortamında gelişen, kavgalarla, kuşkularla yoğrulan bu olağanustu, tutkulu, cılgın, fırtınalı aşkın romanı.