Benim Adım Kırmızı
Arka Kapak
2006 Nobel Edebiyat Odullu Orhan Pamuk 100'u aşkın ulkede 46 dilde okunuyor
Orhan Pamuk'un "en renkli ve en iyimser romanım", dediği "Benim Adım Kırmızı", 1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gununde geciyor. İki kucuk oğlu birbirleriyle surekli catışan guzel Şekure, dort yıldır savaştan donmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve cağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap icin Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri oldurulunce, Şekure'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir cevrenin baskıları, pahalılık ve korku hukum surerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, olulerin, eşyaların dillendiği, olum, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk uzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş guzelliklerine bir ağıt.
(Arka Kapak)
"Genc Turk Romancısı Orhan Pamuk, Avrupa'ya roman nasıl yazılır, gosteriyor."
- Frankfurter Allegemeine, Almanya
"Orhan Pamuk'u herkes okumalı."
- The New Statesman, İngiltere
(Arka Kapak)
Arka Kapak
2006 Nobel Edebiyat Odullu Orhan Pamuk 100'u aşkın ulkede 46 dilde okunuyor
Orhan Pamuk'un "en renkli ve en iyimser romanım", dediği "Benim Adım Kırmızı", 1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gununde geciyor. İki kucuk oğlu birbirleriyle surekli catışan guzel Şekure, dort yıldır savaştan donmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve cağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap icin Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri oldurulunce, Şekure'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir cevrenin baskıları, pahalılık ve korku hukum surerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, olulerin, eşyaların dillendiği, olum, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk uzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş guzelliklerine bir ağıt.
(Arka Kapak)
"Genc Turk Romancısı Orhan Pamuk, Avrupa'ya roman nasıl yazılır, gosteriyor."
- Frankfurter Allegemeine, Almanya
"Orhan Pamuk'u herkes okumalı."
- The New Statesman, İngiltere
(Arka Kapak)