Maeve Binchy'yle İrlanda’ya yolculuklarımız suruyor.
Bu yolculuklarda İrlanda’nın koy ve kasabalarında insana dair ne varsa cıkıyor karşımıza.
Sevgiler, aşklar, umitler, hayal kırıklıkları, korkular, yalnızlıklar ve kalabalıklar…
Binchy, her zamanki gibi insanı anlatıyor.
Sade ve akıcı bir dille…
Bircok insanın hikÂyesine aynı mesafeyle yaklaşarak, okuyucusunu derinden etkilemeyi başarıyor.
Bu kez 1962 yazına donuyoruz onunla birlikte.
Kucuk bir İrlanda koyune. Amerikalı bir milyonerin gelişiyle birlikte hayatı değişiyor bu koyde yaşayanların.
Koy yaşamının sukûnetine calkantılar katıyor yazarımız.
Dantel perdelerin gerisinde kalan sırları kurcalıyor, bizi bir genc kızın dudağına kondurulan ilk opucuğe, cocukların yaz oyunlarına, beklenmedik hamileliklere, ani olumlere tanık ediyor.
"Ateşboceklerinin Mevsimi" bir yerlere, birilerine ait olma isteğiyle yanıp tutuşan, bunun eksikliğini ceken kahramanların romanı.
Tanıdığımız, bildiğimiz, yakınımızda duyumsadığımız insanların...
Her Binchy romanı gibi "Ateşboceklerinin Mevsimi" de huzur bulduğunuz bir yuva olacak.
Onu da diğerleri gibi son sayfasına kadar elinizden bırakamayacak, bu sıcaklıktan vazgecemeyeceksiniz.