Coğumuzun sosyal medya deneyimi Facebook, Twitter, Instagram ucgeni ile sınırlı. Ancak son zamanlarda goruyoruz ki bu ucgende yaşamak giderek zorlaşıyor, cunku yalan yanlış bilgilerin dolaştığı kalabalık ve tekinsiz meydanlarda dolaşmak yorucu bir şey. Bu nedenle farkına varmasak da alternatif gorduğumuzde hemen geciş yapıyoruz. Ozellikle son birkac haftadır adından soz edilen Clubhouse da bu alternatiflerden birisi oldu.
Kendisini “ses temelli yeni nesil bir ağ” olarak tanımlayan Clubhouse, kullanıcılarına ozel sohbet odaları uzerinden sadece sesleriyle iletişim kurma imkanı sunuyor. Bu sohbet odaları, genelde bir konu başlığı uzerine kuruluyor ve diğer platformların aksine bu odalar, oldukca aklıselim tartışmalar ev sahipliği yapıyor. Oyle ki dinleyici olarak girdiğiniz bir odada konuşmak icin el kaldırmanız gerekiyor.
[h=2]Clubhouse nedir, ne işe yarar?[/h]
Clubhouse, yazılı veya gorsel şekilde herhangi bir gonderinin paylaşılmadığı; yani alışılagelmiş bir ana sayfa akışın olmadığı bir sosyal ağ; etkileşimin sesli sohbet odaları uzerinden surdurulduğu bir platform.
Clubhouse, kullanıcılara yazılı ve gorselli bilgilerin yol actığı kirlilikten arınmış bir ortam sunuyor. Bir başka deyişle ana akım mecraların amacından sapan coğu ortadan kaldırıyor; fikir uretme ve bunları etkili insanlarla, samimi bir şekilde paylaşma motivasyonu uzerine calışıyor. Bu deneyimden yazımızın sonunda kısaca bahsediyoruz.
[h=2]Clubhouse nasıl kullanılır? [/h]
Buradan Clubhouse uygulamasını iPhone ya da iPad cihazınıza indirin, Kendinize bir kullanıcı adı secin, Gelen SMS mesajıyla hesabınızı onaylayın. Geliştiriciler, uygulamanın Android surumu uzerinde calışmaların devam ettiğini belirtiyor. Bu aşamadan sonra Clubhouse, sizi bekleme listesine alıyor. Ancak cevrenizde uygulamayı kullananlar varsa gonderdikleri davetiye ile bekleme aşamasını gecebiliyorsunuz. Hesabınız onaylandıktan sonra uygulamayı ilk actığınızda karşınıza pek cok sohbet odası cıkıyor. Konusu ilginizi ceken bir odaya katılıyor, dilerseniz fikirlerinizi belirtmek icin el kaldırıp sohbete katılabiliyorsunuz.
[h=2]Clubhouse nasıl bir deneyim vadediyor? [/h]
Yapısı gereği Clubhouse’un sunduğu deneyimi genelleyerek anlatmak oldukca zor, cunku kullanıcı olarak nasıl icerik tuketim alışkanlıklarınıza gore deneyiminiz şekilleniyor. Dolayısı ile bu yazıyı sizlere ulaştırmak icin yaşanan deneyimden kısaca bahsetmek daha iyi olacaktır.
[h=3]Editor notu: Sosyal medyada katılımcı kulturu gercek anlamda deneyimlemek ve 'sosyalleştiğinizi hissetmek' mumkunmuş[/h] Bir icerik ureticisi olarak Clubhouse’a uye olup giriş yaptığım ilk odada; YouTube’dan tanıdığımız Barış Ozcan, Reynmen (Yusuf Aktaş), Berkcan Guven, Mennan Şahin, Webrazzi kurucu CEO’su Arda Kutsal, NASA’dan Dr. Umut Yıldız ve daha onlarca profesyonel isim vardı. Sohbetin ilerleten dakikalarında bu isimler arasında Enes Batur, Fester Abdu de katıldı. Genel anlamda reklam dunyası, sosyal medya ve kullanıcı alışkanlıkları tartışılıyordu. Bu isimleri aynı anda herhangi bir reklamda, aynı anda gormeniz imkansız.
Sohbetin ilerleyen aşamalarında katılımcı sayısı anlık 350 kişi seviyesine kadar ulaşıldı. Konuşulan başlıklar, coğu zaman ana akım sosyal medya kullanıcılarına hitap etmiyordu. Ancak buna rağmen Reynmen’in hayranı olan birisi soru sorma fırsatı yakaladı, yıllardır iletişim kurmak istediği kişiyle iletişim kurmuş oldu. Bu deneyim aslında ana akım kullanıcıya bile soz hakkı tanıyan, ozlediği katılımcı kulturu deneyimleme şansı sunan bir etkileşimdi. Profesyoneller acısından da bu etkileşimi, yepyeni icerik ve iş formatlarının kapısını acıyor.
Clubhouse’un Android kullanıcılarına acılması ile birlikte yukarıdaki deneyim akışının değişeceği aşikar. Şu anda başlangıc aşamasındaki bir platform olarak Clubhouse, gunumuz sosyal medyasının zihnimizde yarattığı erozyonu ortadan kaldırıyor. Hatta kaldırmakla kalmayıp zihnimizi, bir nehrin denize kavuştuğu yerde biriken aluvyonların oluşturduğu ovalar kadar verimli hale getiriyor. Umuyoruz ki platformun bu niş hali hic bozulmaz.