
Uluslararası Para Fonu (IMF), Turkiye ekonomisinin 2021 yılına ilişkin buyume beklentisini yuzde 6'ya yukseltirken, ekonomistler, soz konusu beklentinin son zamanlarda artan Turk lirası varlıklara ilginin devam etmesini destekleyeceğini ve Turkiye'nin ekonomi politikalarında elinin rahatlayacağını ifade etti.
IMF'den yapılan acıklamada, Turkiye ekonomisine ilişkin 4. Madde konsultasyonu kapsamındaki denetimin oncu bulguları paylaşıldı.
Acıklamada, yeni tip koronavirus (Kovid-19) salgınının diğer tum ulkelerde olduğu gibi Turkiye'de de sağlık ve ekonomiyi etkilediği, parasal ve kredi genişlemesine odaklanan politika mudahalesinin ekonomik buyumeye guclu bir ivme kattığı ancak hızlı para ve kredi buyumesinden uzaklaşan son politika donuşunun de memnuniyetle karşılandığı kaydedildi.
İstanbul Universitesi Oğretim Uyesi Prof. Dr. Sefer Şener, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı acıklamada, uluslararası kurumlar nezdinde Turkiye'ye bakışın yeniden pozitife donmeye başladığını ifade etti.
Rapordaki en dikkati cekici unsurlardan birinin Turkiye'nin 2020'de pozitif buyume kaydedebilen birkac ulkeden biri olmasının beklenmesi olduğunu aktaran Şener, "Bu başarının ana nedeni, Kovid-19 krizini hukumetin iyi yonetmesi ve erken teşviklerle zamanında mudahalelerde bulunması olarak gorulmektedir." dedi.
Şener, politika faizi indirimleri, devlet bankaları aracılığıyla ucuz ve hızlı kredi buyumesi, doğrudan mali tedbirler, istihdam desteklerinin yanı sıra vergi ve borc ertelemeleri kanalıyla salgın krizinin etkilerinin azaltıldığını soyledi.
2020 sonlarından itibaren sıkılaştırma, duzenleyici tedbirler ve normalleşme adımları ile ekonomiye guvenin yeniden tesis edilmesinin sağlandığına işaret eden Şener, şunları kaydetti:
"Kovid-19 surecindeki başarı, Turkiye'nin GSYH'sine ilişkin IMF beklentisinin yuzde 6 artışa cekilmesini sağladı. IMF, sadece buyume değil, istihdamda ve turizmin toparlanmasıyla birlikte cari acıkta da iyileşme beklemektedir. Yapılacak mali ve ekonomik reformlar da gelecek beklentilerini pozitife ceviren bir unsur olarak gorulmuştur."
"Kuresel ekonomide belirsizlik cok fazla"
Piri Reis Universitesi Rektor Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da gecen yıl Turkiye ekonomisine ilişkin buyume beklentisi en olumsuz olan kurumun IMF olduğunu ve IMF'nin onemli oranda yanıldığını belirterek, "Bu yıl icin ise yuzde 6 ile en guclu buyume tahmini yapan kurum oldu. Bu tahmin buyuk oranda Kovid-19 salgınının baz etkisine dayanıyor." dedi.
Gelecek yıllar icin IMF'nin ortalama buyume tahminini yuzde 3'lere cekmiş bulunduğunu ifade eden Aslanoğlu, kuresel ekonomide belirsizliklerin cok fazla olduğuna, buyume tahminlerine cok ihtiyatlı yaklaşmak gerektiğine dikkati cekti.
Aslanoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"IMF, genelde butce dengelerini cok onemser. Fakat bircok ekonomi icin olduğu gibi Kovid-19 doneminde zarar goren sektorler ve iş gucune, hedefe yonelik doğrudan guclu destekler oneriyor. Bu surecte butce acıklarındaki artışı aslında normal karşılıyor. Orta vadede ise yine butce dengelerini sağlayıcı politikaları on plana cıkarıyor. IMF'nin maliye politikası yaklaşımını doğru buluyorum."
"IMF tahmininin Turkiye'nin CDS risk primini olumlu etkilemesi bekleniyor"
Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol ise IMF'nin 2021'de Turkiye'nin yuzde 6 buyuyeceğini tahmin etmesinin her şeyden once orta vadede Turkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300'lerin altına, 280-270'lere kadar gerilemesini mumkun kılacağını soyledi.
CDS'lerin gerilemesiyle beraber muhtemelen Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) "Ortodoks" politikalara gecişi sonrasında 4,5-5 milyar doları aşan portfoy girişlerinin daha da yukseleceğini aktaran Demirkol, gelecek aylarda portfoy girişlerinin 10-15 milyar dolar civarına ulaşmasının beklenebileceğini kaydetti.
Demirkol, yuzde 6'lık buyume tahmininin gercek anlamda, sanayi, imalat ve ozellikle tarıma ağırlık verilerek gercekleşecek gibi gorunduğunu ifade ederek, "Kasım verilerine gore, sanayi uretimindeki yuzde 11 artışın onumuzdeki surecte artmaya devam etmesi ve 2021 icin GSYH icindeki toplam sanayi uretim payını tarımla birlikte yuzde 35-40'lara cıkarma durumunda yuzde 6'yı daha da guclu yakalayabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek donemde teknoloji, inovasyon, bilişim ve uretim tarafında Cin'den sonra yeni bir tedarik uretim ussu olarak Turkiye'nin de cekim merkezi olması konusunda bu tahminin buyuk fayda sağlayacağını aktaran Demirkol, doğrudan yabancı yatırım girişlerinde de artışın goruleceğini kaydetti.
"IMF'nin tahminini yukarı yonlu revize etmesi pozitif"
GCM Yatırım Araştırma Muduru Dr. Tuğberk Citilci, IMF'nin acıklamalarında toparlanmayla birlikte major riskler soyleminin one cıktığını soyledi.
Ekim 2020'deki raporda, 2021'deki buyume hedefinin yuzde 5 olarak acıklandığını hatırlatan Citilci, "Kısa bir donem gecmesine rağmen buyumede yuzde 5'den yuzde 6'ya yukarı yonlu revizyon yapılmasının, oldukca pozitif bir unsur olarak not edilmesi gerekmektedir." dedi.
Citilci, bu noktada Turkiye'nin Kovid-19 surecinde yaratabileceği potansiyelin goze carptığını belirterek, değerlendirmede, dış finansman ihtiyacı, duşuk doviz rezervi ve doviz tevdiat hesaplarındaki yuksek miktarın ekonomiyi şoklara ve kırılganlıklara acık hale getirdiğinin de belirtildiğini kaydetti.
Değerlendirmede, TCMB'nin piyasanın ongorduğunden daha erken parasal gevşemeye gitmemesi gerektiğinin vurgulandığını belirten Citilci, parasal sıkılaştırma adımlarının rezerv biriktirme ve Turk lirasının değerlenmesine katkı sağlayabileceğini belirtmesinin onemli bir ayrıntı olduğunu soyledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Murat Aslan