Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, "3 konfederasyon ve bağımsız sendikaların toplam uye sayısı 2 milyon civarında. 12 milyon işci bizi bekliyor. Her iş kolundaki sendikalarımızın daha cok mucadele ederek bu sendikasız işcileri sendikalarımıza dahil etmemiz gerekiyor." dedi.
Arslan, Emek Konukevi'nde duzenlenen Hizmet-İş Sendikasının 43. kuruluş yıl donumu programına katıldı.

Aynı zamanda Hizmet-İş'in genel başkanlığı gorevini de yuruten Arslan, programda yaptığı konuşmasının başında, sendikanın kuruluşundan bugune kadar gorev yapan calışanlara teşekkur etti, hayatını kaybedenleri rahmetle andı.
Taşeron sisteminin kaldırılmasına yonelik mucadelenin onderliğini Hak-iş ve Hizmet-İş'in yaptığını belirten Arslan, "2014'te başlattığımız ve butun Turkiye'de de ses getiren o mucadelemiz, yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlamış ve bugun yeni bir aşamaya evrilmiştir. 696 sayılı Kanun Hukmunde Kararname (KHK) butunuyle bizim arzu ettiğimiz bir noktada gercekleşmedi. Buradan kaynaklı zorluklarımız, sıkıntılarımız, huzunlerimiz oldu. Ama ne olursa olsun kamuda calışan yaklaşık 1 milyona yakın işci kadrolarını alarak normalleşme donemine temmuz ayında belediyelerde, kasım ayında da kamuda gecmiş durumdadır." diye konuştu.
Bu işcilerle ilgili toplu iş sozleşmelerini 1 Temmuz itibarıyla yapmaya başladıklarına işaret eden Arslan, surecin teşkilat tarafından doğru algılanması gerektiğini soyledi.
Arslan, "Belediyelerimizdeki binlerce gecici işci toplu sozleşmeden yararlanamıyor, kadro alamıyordu. Hizmet-İş ve Hak-İş'in onculuğunde bunu da başardık. Gecici işcilerin kadro sorununu belediyelerde cozduk. Bu arkadaşlarımızın toplu sozleşmelerden yararlanmaları da bizim mucadelemiz sonunda olmuştur." ifadelerini kullandı.
Yerel yonetimlerde ilk toplu iş sozleşmeleri yaparken istenilen her şeyin gercekleşemeyebileceğine işaret eden Arslan, bu alanda bir mucadelenin yurutulduğunu, bunun da uzun ve sabır gerektiren bir surec olduğunu ifade etti.
Sendika temsilcilerinden bu alandaki mucadelenin zorluğunu uyelere anlatmasını isteyen Arslan, toplu sozleşme sureclerinde işcilerle daha yakın olunması gerektiğini bildirdi.
"Kısa calışma odeneği ve ucretsiz izin uygulamalarında mağdur milyonlarca emekci arkadaşımız var"
Salgının calışma hayatını olumsuz etkilediğini belirten Arslan, şunları soyledi:
"Kısa calışma odeneği, ucretsiz izin ve işten cıkarma yasağı gibi olağanustu donemlerde başvurduğumuz duzenlemeler, aynı zamanda buyuk sorunları da beraberinde getirdi. İşten cıkarma yasağı goren işverenlerin ne yazık ki işcileri ucretsiz izne cıkararak 1177 lirayla, 1 Ocak'tan itibaren ise 1400 lirayla yaşamaya mahkum edilen binlerce, on binlerce arkadaşımız var. Ozellikle kısa calışma odeneğinin miktarının uzerine ilave yaparak tam odeme yapma alışkanlığı olmayan geniş bir ozel sektor yapımız var. Dolayısıyla kısa calışma odeneklerinde ve ucretsiz izin uygulamalarında mağdur olmuş milyonlarca emekci arkadaşımız var."
Ucretsiz izin uygulamasının, kısa calışma odeneğine hak kazanamayanlar icin istisna olarak uygulanacağı soylenmesine rağmen bunun işverenler tarafından istismar edildiğini belirten Arslan, bunu onlemeye yonelik cabaların da istenilen noktaya ulaşamadığını soyledi.
Arslan, "Kısa calışma odeneğinden yararlanma şartlarının azaltılmasını istememize rağmen, 450 gun prim odemeye gelmesine rağmen halen bizim icin yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum. Kısa calışma odeneğinden yararlanma, kısa calışma odeneğinin miktarının artırılması ve ucretsiz izne cıkarmanın şartlarının calışanlar lehine duzenlenmesi talebimizi surdurmeye devam ediyoruz." dedi.
Talep etmelerine rağmen işci pozisyonundaki sağlık calışanlarına herhangi bir ek odeme verilmesini sağlayamadıklarını belirten Arslan, bu durumdan dolayı 200 bin sağlık calışanı işcinin kırgınlık yaşadığını bildirdi.
Arslan, konuşmasını şoyle surdurdu:
"696 sayılı KHK'de sendikamızın baştan itibaren ortaya koyduğu ilke, hedef ve calışmalar, ne yazık ki başta hukumetimiz ve Aile, Calışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından bilindiği halde gereği yapılmadı. Yuz binin uzerinde uyemiz sırf kanuni zorunluluktan dolayı istemedikleri halde başka sendikalara uye olmak zorunda bırakıldı. Bu, ne demokrasimize ne insan haklarına ne Anayasamıza ne de sendikal ozgurluğe yakışmayan antidemokratik tutumdur. Bunu her fırsatta ortaya koyduk. Ama ne yazık ki bunu durduramadık. Butun bunlara rağmen oturup ağıt yakacak halimiz yok. Ağlayacak halimiz yok. Butun bu eleştirimize, itirazlarımıza, taleplerimize rağmen bunu gercekleştirememiş olmaktan dolayı uzgunuz. Ama hayat devam ediyor, mucadele devam edecek ve ettireceğiz inşallah. Buradaki kayıplarımızı başka şekilde telafi edecek buyuk bir calışma icindeyiz."
"Hak-İş ve Hizmet-İş olarak ulkemizin, bolgemizin ve kuremizin butun mağdurlarına, mazlumlarına ve emekcilerine borcumuz olduğunun altını ciziyoruz." diyen Arslan, sendikalı ve sendikasız butun işcileri, Hak-İş'te orgutlenmeye davet etti.
Arslan, "Ulkemizin yaklaşık 14 milyon calışanının 2 milyonu sendikalı. 3 konfederasyon ve bağımsız sendikaların toplam uye sayısı 2 milyon civarında. 12 milyon işci bizi bekliyor. Her iş kolundaki sendikalarımızın daha cok mucadele ederek bu sendikasız işcileri sendikalarımıza dahil etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Hak-İş'in gucu arttıkca Turkiye'nin de gucunun artacağına inandığını belirten Arslan, "Bize 700 bin uye yakışmıyor. Biz 7 milyonları, 10 milyonları hak ediyoruz. Bunu başarabilir miyiz, başarırız." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Orhan Onur Gemici