
SAMSUN'da ozel bir hastanede Covid-19 yoğun bakım hemşiresi olarak gorev yapan Neslihan Sarıcaoğlu (25), yenmeyi de başardığı koronavirusle mucadelede hastalarıyla yaşadığı duygusal anları anlattı. Bazı hastalarının, kağıda ailelerine veda notları yazdıklarını belirten Sarıcaoğlu, "Ağladığımız zamanlar oldu. Kadın hastamız elimizi tutup uyumak isterdi. Elime parmağıyla harf harf 'beni bırakma, korkuyorum' yazdı. Bu hastamızı kaybetmemiz, biz de cok ciddi anlamda duygusal cokuntu yaşatmıştı" dedi.
Turkiye'de koronavirusun gorulmesiyle birlikte hastanelerde kurulan Covid-19 yoğun bakım servislerindeki sağlık calışanları, gece gunduz ozveriyle calışıyor. Sağlıkcılar canlarını hice sayarak hastaları sağlıklarına kavuşturmak icin mucadele ediyor. Yoğun bakımda aileleri yanlarında olamayan hastaların yeme, icme gibi tum ihtiyaclarını da sağlık calışanları karşılıyor. Sağlık calışanları, hastaları yaşama dondurebilmek icin savaş verirken bir yandan da aralarında duygusal diyaloglar yaşanıyor. Kimi zaman hastalar son isteklerini sağlık calışanlarına iletirken, kimi zaman da kendilerini kurtarmaları icin yardım istiyor, ailelerine veda notları yazıyor.
YENDİĞİ COVİD-19'LA MUCADELEYİ ANLATTISamsun'daki pandemi hastanelerinden Canik ilcesinde ozel bir hastanede Covid-19 yoğun bakım hemşiresi olarak gorev yapan Neslihan Sarıcaoğlu da, ozveriyle calışıp, salgınla savaşan sağlık calışanlarından biri. Yakalandığı koronavirusu, 1 haftalık tedavisi sonrası atlatıp, sağlığına kavuşan Sarıcaoğlu, gorevinin başına dondu. Aynı serviste calışmayı surduren Sarıcaoğlu, koronavirusle mucadelede hastalarıyla yaşadığı duygusal anları anlattı. Neslihan hemşire, hastaların tedavi sureclerinin cok zorlu gectiğini, yaşadıklarının kendilerini de cok etkilediğini soyledi. 'BENİM GOZUMDE BEBEK GİBİLER'Covid-19 hastalarıyla yakın temasıyla kendisinin de bu hastalığa yakalandığını belirten Sarıcaoğlu, "Bende başlangıcta boğaz ağrısı olmaya başladı. Maskeden kaynaklı olduğunu duşunuyordum, ancak hekimlerimizle goruşup tahlilleri yaptırınca koronaviruse yakalandığımı oğrendim. Daha sonra bir hafta kadar evde tedavi olduktan sonra atlatıp tekrar gorevime dondum. Bizim icin burası cok zorlu bir surec ancak hastalar icin cok daha zor bir surec. Onlar benim gozumde bebek gibiler. Şu an bize cok fazla muhtaclar. Cihaza bağlı olsalar dahi solunum sıkıntıları devam ediyor hastalarımızın" dedi.'BENİ BIRAKMA, KORKUYORUM' YAZDIYoğun bakım servisinde cok fazla duygusal anlar yaşadıklarını ifade eden Sarıcaoğlu, "Ağladığım zamanlar bile oldu. Biz burada hastalar ile duygusal bağ kurmuş oluyoruz. Cihaza bağlı oldukları icin aslında uyanıklar, ama konuşamıyorlar. Ellerimize 'Beni bırakma' yazmaya calışıyorlar harf harf. Bizler de bu hastalarımızın hayatlarını kaybettiğini gorduğumuzde ciddi anlamda duygusal anlar yaşıyoruz. Genc bayan bir hastamızdı 'Beni bırakma' yazan. Solunum sıkıntısı ile gelmişti bize. Daha sonra entube edilmek zorunda kaldı. Bizim elimizi tutup uyumak isterdi. 'Yanımda durun, elimi tutun' diyerek uyumak isterdi. Elime parmağıyla harf harf 'Beni bırakma, korkuyorum' gibi şeyler yazıyordu. Bu hastamız hayatını kaybettiğinde biz de cok ciddi anlamda duygusal cokuntu yaşatmıştı" diye konuştu.'AİLELERİNE VEDA NOTLARI YAZANLAR OLUYOR'Hastaların kağıtlara veda notları yazdıklarını dile getiren Sarıcaoğlu, "Yazılan notlarda genelde 'Nefes alamıyorum' yazanlar oluyordu. Ailesini cok fazla ozlediğini ifade edenler oluyordu. 'Buradan cıkabilecek miyim' diye yazanlar oluyordu. Genc hastalarımız da var bu surecte. Yazı yazabilenler ciddi anlamda duygusal notlar yazıyorlar. Ailelerine veda eder tarzda yazı yazanlar oluyor. Bu anlar bizi cok duygulandırıyordu. Lutfen herkes maskesini taksın. Bize bu surecte herkesin yardım etmesi gerekiyor" ifadelerinde bulundu.









