
Mucbir sebep, hukukta gorevin, taahhudun ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan olum, iflas, hastalık, tutukluluk ve buna benzer hallerdir. Mucbir Sebep ne demektir? Mucbir Sebep nedir? Anlamı nedir? Ne anlama gelir? İşte detaylar haberimizde...
[h=3]MUCBİR SEBEP NEDİR?[/h]Mucbir sebep, hukukta gorevin, taahhudun ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan olum, iflas, hastalık, tutukluluk ve buna benzer hallerdir.
'Mucbir sebep' kavramı hukukun temel kavramlarından birisidir ve hukukun hemen hemen butun dallarında uygulaması gorulmektedir. 'Mucbir sebep' hukukta, bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkÂnın veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, gecici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini, suresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkÂnın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin surelerin yeniden tanınmasını, surelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin onceden beklemediği, ongoremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile, kişilerin alabilecekleri her turlu tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yukumluluklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan (kişinin işletmesi dışından) gelen, olağanustu, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gercekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur. Bu engel, doğal afetler (deprem, sel, seylap, kasırga vb.), sosyal patlamalar (buyuk caplı isyan cıkması, genel grev vb.), hastalıklar, mevzuatla getirilen getirilen yasaklamalar ve engellemeler, ablukalar, ambargolar, kişilerin ozel mal varlığına buyuk caplı ve tamamen el koymalar, buyuk ekonomik krizler, kazalar, hırsızlıklar, yangınlar gibi sayısız turde ve cok değişik şekillerde ortaya cıkabilmektedir.
Mucbir sebep halinde, kişi ile meydana gelen sonuc arasındaki nedensellik bağının kalktığından, oluşan sonuca mucbir sebep oluşturan olayın yol actığından ve iradesi dışında meydana gelen sonuc sebebiyle kişiye yuklenebilecek hicbir kusurun bulunmadığından soz edilir. Yani, nedensellik bağının varlığı (causality) veya ilgili kişinin mucbir sebep teşkil eden olay, durum veya olguya kendi kusurlu, kasıtlı veya ihmali bir hareketi ile yol acmış olması halinde, ilgili kişi, mucbir sebeplerin kendi lehlerine olabilecek etkilerinden ve sonuclarından yararlanamazlar.
Turkcede mucbir sebep deyimi, Fransızca'daki "force majeure" deyiminin karşılığıdır. İngilizce'deki ve Common Law ulkelerinde yoğunlukla kullanılan "act of God" deyiminin karşılığı olarak da kullanılır ve bu kullanım Turkcede daha cok mucbir sebep olarak ortaya cıkan buyuk doğal afetleri ve olayları ifade eder.
Mucbir sebep aynı zamanda bir hakkın kullanılmasına da engel teşkil edebilir veya hukuktaki surelerin kacırılmasına da neden olabilir. İster hukuki sorumluluk, isterse hakkın kullanılması bakımından olsun, butun bu hallerde, mucbir sebep, sorumluluğu kaldırıcı, sorumluluğu ileri bir tarihe atıcı sonuclar doğuracağı gibi, ceşitli hallerde surelerin durmasının kabulu, yeni ek sureler tanınması veya başlangıctaki surenin hic işlemediğinin kabulu, eski hale iade gibi hukuki cozumler de uretilmiştir.
Mucbir sebebin, hukuk dallarının ve sorumluluklar ile hakların ozelliğine, hukuk kişilerinin standartlarına, değişen ve gelişen şartlara gore farklı değerlendirmelere tabi tutulduğu bir vakıadır. Bu durum esas olarak mucbir sebep kavramının nispilik ozelliğinin bir sonucudur. İmkanları duşunulduğunde bir gercek kişi icin mucbir sebep teşkil eden bir olayın, yuksek olanaklarına gore bir Devlet tuzel kişiliğinin sorumlulukları bakımından mucbir sebep olarak değerlendirilmemesi son derece normaldir.
Esas itibarıyla, mucbir sebeplerin ceşitlerini sınırlayabilmek mumkun değildir ve devamlı değişme ve gelişme halindedir. Kavramın iceriğinin ve kapsamının değiştiğinden soz edildiği de olmuştur. Ancak en eski hukuk metinlerinden bu tarafa tarihin her cağında kavrama yer verilmiştir. Kanunlarda, ilgili mevzuatta ve sozleşmelerde ve bazı uluslararası hukuki metinlerde mucbir sebepleri tanımlamaya, belirlemeye ve sınırlamaya yonelik hukumler konulduğu da olmuştur.
Mucbir sebeplerle, umulmayan haller, beklenmeyen durumlar, kaza, tesaduf, kacınılmazlık gibi hallerle farklılıkları ve bu kavramlara bağlanan sonuclar ceşitli hukuk dallarında ortaya konulmaya calışılmıştır.
Mucbir sebeplerin meydana gelmesinde sorumlu durumdaki kişilerin, mevcut bilgi ve imkÂnlara gore gereken tedbirleri alıp almadıkları hususu, olayın mucbir sebep sayılıp sayılmaması ve kişileri sorumlu tutmak bakımından ozellikle araştırılması gereken bir yondur.
[h=3]MUCBİR SEBEP HALLERİ NELERDİR?[/h]213 sayılı Vergi Usul Kanununa gore mucbir sebepler;
2.1- Vergi odevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede
2.1.1- Ağır kaza,
2.1.2- Ağır hastalık,
2.1.3- Tutukluluk,
2.2- Vergi odevlerinin yerine getirilmesine engel olacak,
2.2.1- Yangın,
2.2.2- Yer sarsıntısı gibi afetler,
2.2.3- Su basması gibi afetler;
2.3- Kişinin iradesi dışında meydana (vukua) gelen mecburi kayıplar (gaybubetler),
2.4- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısı ile defter ve vesikalarının elinden cıkmış bulunması;
gibi hallerdir.