
ELAZIĞ'da, 24 Ocak'ta meydana gelen depremin tanıkları yaşadıklarını anlattı. Maden ilcesine bağlı Gezin koyunde yıkılan 6 katlı Mavigol Apartmanı'nda 6,5 aylık hamile eşi Pınar (38) ve oğlu Mirac'ı (13) kaybeden Meric Dişli (43), "Evde Manisa depreminin haberleri vardı. Oğlum, 'Baba, depremde cok insan olurse ne olur?' diye sordu. Ben de, 'Buyuk bir cukur kazılır, insanlar icine koyulur' dedim. Eşim de, 'Oyle olmaz, dinimizde gunahtır' deyince oğlum, 'Beni annemle birlikte gomun' dedi. Mutfağa gidip odaya gelince hafif sallandı, sonra durdu gibi olup bir daha şiddetlendi. Kapıdan cıkarken yukarıya baktım tavan geliyor. Oğlum kolonlar arasında kaldı. Eşimle, 10 dakika sonra konuştuk. Ayet-el Kursi, Fatiha okudu, Kelime-i Şehadet getirdi, kustu. O da vefat etti. Allah kimseye yaşatmasın" dedi. Anne ve oğlu aynı mezarlıkta yan yana toprağa verildi.
Elazığ'da, 24 Ocak 2020 cuma gunu saat 20.55'te, merkez ussu Sivrice ilcesi olan 6.8 buyukluğunde deprem meydana geldi. Derinliği 6,75 kilometre olan depremde Mustafapaşa Mahallesi'nde 2, Sursuru Mahallesi'nde 1, Gezin koyunde 1 olmak uzere 4 apartman ve Cevrimtaş koyunde 1 kerpic ev yıkıldı. Elazığ'da 37 ve Malatya'da da 4 olmak uzere 41 kişi hayatını kaybetti. Arama-kurtarma calışmalarında 45 kişi de enkazdan sağ cıkarıldı. Sursuru Mahallesi'nde yıkılan Dilek Apartmanı'nda eşi Fatma (31) ile oğlu Doruk Abbas'ı (2) kaybeden, enkazdan sağ cıkarılan diğer oğlu Mirac (10) ile hayata tutunmaya calışan Murat Yıldız ile Maden ilcesine bağlı Gezin koyunde yıkılan 6 katlı Mavigol Apartmanı'nda 6,5 aylık hamile eşi Pınar (38) ve oğlu Mirac'ı (13) kaybeden Meric Dişli (43), depremde anında yaşadıklarını anlattı.
'OĞLUM, BENİ ANNEMLE BİRLİKE GOMUN DEDİ'Gezin koyunde yıkılan Mavigol Apartmanı'nda eşini ve oğlunu kaybeden, kendisi enkazdan 12 saat sonra cıkarılan Meric Dişli, "7 ameliyat gecirdim. Evde Manisa depreminin haberleri vardı. Oğlum, 'Baba, depremde cok insan olurse ne olur?' diye sordu. Ben de, 'Buyuk bir cukur kazılır, insanlar icine koyulur' dedim. Eşim de, 'Oyle olmaz, dinimizde gunahtır' deyince oğlum, 'Beni annemle birlikte gomun' dedi. Mutfağa gidip odaya gelince hafif sallandı, sonra durdu gibi olup bir daha şiddetlendi. Kapıdan cıkarken yukarıya baktım tavan geliyor. Eşim uzerime, oğlum bacağıma duştu. Deprem durunca oğlum kolonlar arasında kaldı. Eşimle, 10 dakika sonra konuştuk. Ayet-el Kursi, Fatiha okudu, Kelime-i Şehadet getirdi, kustu. O da vefat etti. Allah kimseye yaşatmasın" diye konuştu. Mirac ile annesi Asri Mezarlık'ta yan yana topraga verildi.'BİR OMUR UNUTULMAYACAK'Depremden 15 dakika once evden cıktığını ifade eden Murat Yıldız, şunları soyledi: "Allah, o gunleri kimseye yaşatmasın. 1 yıl gecmesine rağmen her gun aynı acıyı yaşıyoruz. Evin icinde veya dışarıya cıksan aynı hatıralarla, acılarla yaşıyorsun. Kucuk cocuk gorunce, kendi cocuğunuzu hatırlarsınız. Bir gun veya bir saat unutamıyorsun. Rabbim hic kimseye bu gunleri yaşatmasın. O kadar zor bir acı ki anlatamıyorsun, anlatacak kelimeler bulamıyorsun. Rabbime binlerce şukur ki buyuk oğlum enkazdan sağ kurtuldu. Onunla beraber yaşıyoruz, onun icin guclu olmaya, yaşamımı surdurmeye calışıyorum. Evden cıktıktan 15 dakika sonra deprem oldu. Eve gelmeden once karanlık cokmuştu. 'Allah'ım olmasın' diye yalvardım ama vardığımda bina cokmuştu. Eşimle kucuk oğlumu cıkarttığımız zaman hastaneye gondermiştik. Ben diğer oğlumla başka hastanedeyken haberi aldım. 1 yıl gecmesine rağmen, bir omur unutulmayacak. Cunku eşimle oğlum, ciğerimdi. Her tarafta yaptıkları, sesleri, fotoğrafları var. Onlara baktıkca insanın ciğeri parcalanıyor. Rabbim hic kimseye evlat acısı vermesin. İnşallah ulkemizde bir daha boyle bir deprem yaşamayız."













