
Koronaviruse iyi geldiğini one surup, kendilerini bal arılarına ısırtıyorlar -TEKRAR
UZAMANLAR UYARDI
Malatya'da bazı kişiler, koronaviruse karşı iyi geldiği duşuncesiyle kendilerini, bal arılarına ısırtıyor. İnonu Universitesi Tıp Fakultesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Oğretim Uyesi Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, uygulamanın cok sakıncalı olduğunu soyledi. Bu yonde herhangi bir bilimsel calışma olmadığını hatırlatan Parlakpınar, şu uyarılarda bulundu:
"Bu durum cok sakıncalı bir durum. Vatandaşlarımızın, halkımızın doğrudan kendisine arıyı ısırtmalarını cok tehlikeli buluyorum. Şimdi apiterapi uygulamalarına baktığımızda 2014 yılında Resmi Gazetede yayınlanan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları yonetmeliğinde 15 uygulamadan bir tanesi olarak apiterapi uygulaması gorunuyor ve bu apiterapi uygulamalarının sınırları orada cizilmiş. Apiterapi kısaca arı ve arı urunleri ile yapılan uygulama demek. Arı urunlerinden kastımız da bal, arı sutu, arı poleni, arı ekmeği, arı larvası, bal mumu hatta arı kovanı havası gibi boyle bir yelpazesi var. Fakat işin icerisine arı zehri veya arının kendisinin uygulanması, arı sokması işlemi girdiğinde olaylar cok farlı boyuta giriyor. Şunu gozardı etmemek lazım; ulkemiz acısından arıcılık ve arı urunleri cok kıymetli, cok onemli. Hatta olması gereken ben daha iyi konumda olmasını istiyorum. Bu acından desteklenmeli, bunu kabul ediyoruz ama arı zehri uygulaması veya arının doğrudan hastaya tedavi amaclı ısırtılmasında tehlikeler var. Apiterapi uygulamaları ilgili yonetmelikte unitelerde ve merkezlerde yapılabilir. Tıp fakultesi mezunu olduktan sonra cunku yonetmelikte sertifikalı tabip diyor. Aynı zamanda apiterapi eğitimi alması lazım. Hastada uygulama alanının hekim tarafından konulmuş olması lazım. Hastaya uygulanmadan once ilgili testlerin yapılması lazım. Acil bir durum ortaya cıktığı zaman acil mudahale yapabilecek ilacların, envanterin yani ortamın bulunması lazım. Apiterapi uygulamalarında ozellikle arı zehri veya doğrudan arının sokturulması işlemini ancak sertifikalı tabip yapabilir. Halkımız bunu kendisine yapmasın. Sertifikalı tabip her hastaya yapmaz, uygulanan hastaya yapabilir. Her ortamda yapmaz uygun olan ortamlarda yapabilir. Bu konulara dikkat etmek lazım."Koronaviruse iyi geldiği iddiasıyla kendilerine arı iğnesi yaptıranlara uyarıda bulunan Parlakpınar, "Koronavirus ile ilgili halihazırda şu anki bilgilerimize gore; yapılmış ileri duzeyde kanıta dayalı tıp mantığında klinik calışmaları yetersiz. Bazı devam eden calışmalar var ama henuz kanıta dayalı tıp kategorisinde yer alan calışma sonucları acıklanmamıştır" diye konuştu.BU TEDAVİ YONTEMİNDE OLUM RİSKİ VARAynı zamanda avukat kimliği ile Hukukcu Hekimler Derneği Başkanı olan Doktor Cengiz Bayram, apiterapi tedavi yonteminde yapan kişilerin gerekli uyarıları yapması gerektiğini ve olum riski olduğunu soyledi. Son surecte tamamlayıcı tıp kavramının yaygınlaşmaya başladığını, ancak bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın cıkardığı yonetmeliklerin bulunduğunu hatırlatan Bayram, şu uyarılarda bulundu: "Son donemlerde geleneksel tıp dediğimiz, yani tamamlayıcı tıp dediğimiz kavram yaygınlaşmaya başladı. Sağlık Bakanlığımız bu konuda biliyorsunuz birtakım yonetmelikler cıkarttı ve bu yonetmelikler cercevesinde bu konularda eğitim almış olan kişiler bu tur alternatif yani geleneksel tamamlayıcı tıp metotlarını kullanabiliyorlar. Halk arasında biliyorsunuz bunlardan en fazla bilinen suluk tedavisi yine kupa tedavisi dediğimiz tedaviler son zamanlarda apiterapi adı verilen insanların kendilerini arıya sokturma ya da arı zehriyle oluşturulmuş birtakım maddelerin cilt altından insan vucuduna verilerek birtakım tedavi metotları elde etme amacına dayanıyor. Burada tabii ki onemli olan dort tane faktor var birincisi bu tedaviyi kimin yapacağı, yani bu tedaviyi yapan kişinin bu konuda sertifika almış, yetkilendirilmiş insan olması gerekiyor. Yani şu anda bahsettiğimiz problemi birinci ve en onemlisi bu. Sağlık Bakanlığı'nın yetkilendirilmiş olduğu universiteler ya da kendisinin vermiş olduğu sertifikalar var. Yani bu apiterapi dediğimiz tedavi yapacak olan kişinin bu sertifikaya sahip olması gerekiyor. İkincisi bu kişinin bu tedaviyi alması ile ilgili mutlaka rızası olması gerekiyor, Bununla ilgili diğer risklere o kişiye bildirmek gerekiyor. Yani diyecekler ki bu tedavi yapıyoruz ama bu tedaviden duşuk dozda da olsa olum riski vardır, yani o kişinin bu tedavinin risklerini bilmesi gerekiyor."AKLA GELEN HER HASTALIKTA ARILAR KULLANILAMAZHer arı turuyle ya da rastlantısal olarak bu işin yapılmaması gerektiğini belirten Cengiz Bayram, "Ucuncusu yapılan tedavi de bir gereklilik olması gerekiyor. Yani oyle her duruma karşı bu tedavi olmaz. Apiterapi dediğimiz tedavinin ozellikle romatizmal hastalıklarda uygulanıyor. Boyle akla gelen her hastalığa bu tedavi yapılmaz. Burada endikasyon dedikleri tıp adamlarının ya da bizim halk arasındaki adıyla tıbbi gerekliliğin olması gerekiyor. Dorduncu ve en onemlisi bunların turleri var. Her arı turuyle ya da oyle rastlantısal olarak bu işin yapılmaması gerekiyor. Bunun belli yerlerde yapılması gerekiyor. Cunku alerji geliştiğinde anafilaksi dediğimiz bir tablo oluşabiliyor. Hemen orada mudahale edilmesi gerekir. Bu işin en onemli kısmı kontrol edilmiş yerlerde yapılması gerekiyor. Ben gideyim kendimi arıya sokturayım durumu olmaz. Olası kast ya da bilincli taksir dediğimiz hukuktaki bir işlem oluşur. Ayrıca bu işi yapan kişi yetkilendirilmemiş kişi ise ceza kanunlarımıza gore suc işler" diye konuştu.KORONAVİRUS İCİN BİLİNEN BİR FAYDASI YOKUygulamanın koronaviruse karşı bilinen bir faydasının olmadığını ifade eden Bayram, "Şu anda bu uygulamanın koronavirus icin bilinen bir endikasyonu yok, ama koronavirus sonucunda oluşan artritler olduğunu biliyoruz. Tıp adamlarının bununla alakalı endikasyon koyduğunu biliyoruz. Bu işlemin koronavirus hastalığını ya da akciğer tutulumu gibi hastalıkları tedavi ettiğini asla okumadık. Burada eklemle ilgili hastalıklar icin Sağlık Bakanlığı'nın kendi hastanelerinde bu apiterapi uygulanıyor. Bu tur tedaviler gerekiyorsa kesinlikle bilinen merkezlerde yapılması şart" dedi.
Kaynak: Demiroren Haber Ajansı